(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Deniz Gürel" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Deniz Gürel" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Deniz Gürel

Deniz Gürel

Hafriyat eleştirisi siyasi mi ticari mi
22 Aralık 2016

Tellioğlu önceki gün de, “Bu paranın da affınıza sığınarak söylüyorum uyduruk spor kulüplerinin değil, İstanbul’da olduğu gibi belediyenin veya maliyenin kasasına girmesini talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.
* * *
Tellioğlu’nun konuştuğu çalıştayda; Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanı sıra TOBB, ATO, MÜSİAD başkanları da vardı.
Hafriyat meselesi yıllardır muhalefetin eleştirdiği bir durum.
Bu kez konu ‘siyasi’ eleştiriden ‘ticari’ boyuta sıçradı.
Tellioğlu’nun ‘para uyduruk spor kulüplerine’ gidiyor ifadesi ise hayli ağır. Tellioğlu’nun bu spor kulüplerini, dönen ekonomiyi ve bu paranın nasıl değerlendirdiği açıklayıp açıklamayacağı merak konusu.
Aksi takdirde eleştirisi ‘ticari’den ‘siyasi’ye dönüşmüş demektir.

TEMELDE TIKANDI

Fuar alanının tamamlanmasıyla 5 holden oluşan 580 bin metrekarelik bir tesise kavuşacaktık. Esenboğa Havalimanı’na bağlantı yolu yapılacaktı ve sadece Dubai, Paris ve Berlin’de bulunan ‘havacılık fuarları’ Ankara’da da yapılacaktı. Yılın 12 ayı fuar düzenlenebilecek, Ankara ekonomisi canlanacaktı. Ama bir türlü olmadı. Mayıs 2015’te temeli atıldı, öylece kaldı.
TOBB, Büyükşehir Belediyesi, Ankara Sanayi Odası ve Ankara Ticaret Borsası bir olup fuar alanını yapamadılar.
Gökçek, geçtiğimiz Mayıs’ta, projenin paydaşlarını ‘Yan çizdiler, kaçtılar’ diyerek eleştirmişti, son açıklamasında, ‘Para veremeyeceklerini söyleyip caydılar, şu anda çözülebilecek gibi gözükmüyor’ dedi.
Diğer 3 kurumdan ses yok. Eğer Gökçek’in söylediği gibiyse, nedenini başka bir sorun varsa o kamuoyuna açıklanmalı.
Fuar alanına bir türlü kavuşamayan Ankaralının bunun sebebini öğrenmek hakkı değil mi?

DARISI SİNCAN'A

Çayyolu Metrosu’nun tren setlerindeki vagon sayısı 3’ten 6’ya çıkarıldı. 2014’ten bu yana eklenen otobüs ringleriyle 3 vagonla hizmet veren metronun 6 vagona çıkarılması olumlu bir gelişme. Eskişehir Yolu’nda bu hafta içi pik saatlerde bile ciddi bir trafik çilesi yaşanmaması sevindirici. Kış şartları yüzünden bazı kentliler araçlarını çıkarmadı. Trafikteki sakinliğin sebebi vagonlar mı kış şartları mı önümüzdeki günlerde anlayacağız. Vagon sayısındaki eksiklik Sincan’ın da büyük sıkıntısı. Çayyolu’ndan sonra Sincan’da da vagon setlerinin tamamlanması bekleniyor.

GEÇ KALDIN HOCAM

Rıdvan Dilmen futbol dünyasının en önemli fenomenlerinden. Taraflı tarafsız sporseverlerin sevdiği ve saygı duyduğu bir isim. Tespitleri Türk futbolu açısından çok değerli.
“Osmanlı isminin bir spor kulübüne verilmesine karşıyım. Bu isme karşı küfür edilebilir” açıklaması, Dilmen’le Melih Gökçek arasında polemiğe yol açtı.
* * *
Osmanlıspor, Ankaraspor’un devamı. İsmi değişeli 2 seneyi geçti. Yani bu konu, o dönem tartışılabilirdi.
‘Osmanlı ismi bir futbol takımına verilmemeli’ düşüncesine katılacak pek çok isim çıkabilirdi.
Hem Avrupa’da hem Türkiye’de başarılı bir sezon geçiren Osmanlıspor’un ismini tartışmak için çok geç be hocam.

Yazının devamı...
Tepki güzel ama yetmez
12 Aralık 2016

2017’nin güzel geçeceğinin bir garantisi olmasa da bu yılın hep kötü hatıraları var.
Şubat ayında Merasim Sokak’ta teröristler askerimize sivilimize bombalı saldırıda bulundu.
Mart’ta Güvenpark’ta, Başkent’in göbeğinde terör kanlı yüzünü gösterdi.
15 Temmuz’da hainler bu kez ülkeyi ele geçirmeye çalıştı.
Bu süreçte terörle mücadelede, dağlarda, sınır ötesinde şehit düşen, gazi olan onlarca vatanda evladı...
Ve yılın son günlerinde İstanbul’un göbeğinde polisimize, hepimize yönelik son saldırı...

* * *

İstanbul’daki patlamanın ardından oluşan tepki ve birlik mesajları sürecin tek tesellisi. Daha bir gün öncesinde birbirine bilenen Beşiktaş ve Bursaspor taraftarları bugün kol kola yürüyor.
Düne kadar ekranlardan birbirine atıp tutanlar ‘geçmişi unutalım’ çağrısında bulunuyor.
Bunlar güzel ama yetmez...
15 Temmuz’un ardından ‘Yenikapı ruhu’ olarak adlandırılan sürecin ne kadar sürdüğünü gördük. ‘O haklı bu haklı’ kısmına saplanıp kalmadan bu kez samimi davranmamız gerekiyor. Bu sürecin en önemli ayağı güvenlik gibi gözükse de kısır tartışmaların beraberinde getirdiği kutuplaşmanın enerjimizi emdiği gerçeğini bari bu kez atlamayalım....

TAM ZAMANI

Ankara pek çok konuda kısır çekişmelerin kurbanı olmuştur.
Kenti yönetenlerin gerginliği, muhalefetin eleştiri tarzı, kutuplaşmış sivil toplum kuruluşları kenti yay gibi geriyor.
Yönetici, ‘ben yaptım oldu’ diyor; muhalefet, ‘yerli yersiz her şeyi eleştiriyor.’
Bir masa etrafına oturup, kolayca çözülebilecek konular kar topu gibi büyüyor, oluşan çığın altında hepimiz eziliyoruz.
Madem birlik beraberlik görüntüsü vereceğiz, bu işler önce kentlerde başlamalı.
Bu kenti yönetenler, Başkent’in Valisi Ercan Topaca, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve ilçe belediye başkanları...
Rektörler, ATO, ASO ve diğer sivil toplum kuruluşları.
3 gün sonra kısır bir tartışmayla ayrışmamak üzere, birlik görüntüsü verme zamanı...

DOĞALGAZA ZAM VAR MI YOK MU

Editörümüz Fatih Tekeci Okur Yazar köşesinden 1 haftadır gelen şikayetler üzerine soruyor: “Doğalgaza zam var mı yok mu?”
Konu ekim-kasım-aralık aylarında 300’er liralık gaz alan okurumuzun 3 ay içerisinde 13 metreküplük azalmasıyla gündeme gelmişti.
Aynı paraya daha az doğalgaz alınınca ‘gizli zam’ değerlendirmesi yapmıştık.
Bir hafta geçti üzerinden Başkent Doğalgaz yetkililerinden ses yok.
Tekrar soralım: Doğalgaza zam var mı yok mu?

EYMİR YİNE GÜNDEMDE

15-16 Aralık’ta Eymir Sempozyumu var. Melih Gökçek sempozyumu twitter’dan duyurdu. Yıllardır tekrarladığı, ‘Eymir belediye himayesinde olmalı, halka açılmalı, bakımsız’ gibi değerlendirmeleri yineledi.
* Eymir’in doğal görüntüsü bozulmayacaksa,
* Her yerine mangal yapılacak tesisat döşenmeyecekse,
* Sağı solu şelalelerle donatılmayacaksa,
* Büfeler restoranlar doldurulmayacaksa,
* Günün birinde ‘Şurasını Eymir sınırından çıkaralım’ denmeyecekse,
Eymir Gölü Büyükşehir Belediyesi’ne geçebilir.
Not: Eymir’le ilgili endişelere hak vermekle birlikte, özellikle göl çevresinin bakımsızlığı, çoğu zaman tuvaletlerin kapalı ya da pis olmasına da bir çözüm üretilmesi şart...

Yazının devamı...
Sadece ATO seçimi miydi
8 Aralık 2016

Gürsel Baran ile Osman Gökçek arasındaki seçim yarışı, pek çok tahminin ötesinde Baran lehine sonuçlandı.
Gökçek’in son ana kadar 142 meclis üyesinin imzalı desteğiyle seçime gittiğini açıklaması, o cephede, ‘Fire 10 olur 20 olur bilemedin 30 olur. Seçimde sorun yok’ düşüncesini oluşturmuştu.
Ama olmadı.
Ankara’nın 1 gecede değişebilen seçim iklimi ATO’da da etkili oldu.

* * *

Ankara’nın seçim ikliminde geçmişe saplanıp kalmak, gelecekte oluşacak tabloyu yanlış değerlendirmeye neden olabilir.
Ankara kent siyasetini ve ticaretini şekillendirecek, belki de ‘kartların yeniden dağıtılmasıyla’ sonuçlanacak cevabı merakla beklenen soruları şöyle sıralayabiliriz:
* Gürsel Baran eylül ayındaki olağan seçime kadar nasıl bir performans gösterecek?
* Bu süreçte Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le Baran’ın hem kurumsal hem kişisel ilişkisi nasıl olacak?
* Osman Gökçek yeniden aday olacak mı?

* * *

Ankara Ticaret Odası seçiminin ardından kent siyasetinde etkin olmak isteyen gruplar, ‘Bu sonuç Gökçeklerin yenilgisidir’ algısını oturtmaya çalışıyor.
Osman Gökçek sessiz olsa da, yakın çalışma ekibi özellikle sosyal medyadan sert paylaşımlar yapıyor.
Melih Gökçek’in ise seçim sonucuyla ilgili bir açıklaması ya da hamlesi ‘şimdilik’ olmadı.
Her ne kadar yerel seçimlere 2 yıldan biraz fazla zaman kalmış olsa da ATO’daki 10 aylık süreç önümüzdeki yerel seçimlerin Ankara ayağıyla ilgili ipuçları verecek gibi gözüküyor.

BU SEFER GALİBA TEMİZLENİYOR

Mogan Gölü’nü temizleyecek gemilerin suya indirilmesi için gerekli kızaklar göle indirilmeye başlandı. Bu kez galiba oluyor, Mogan sonunda temizleniyor.
Ankara Hürriyet Mogan’daki kirlenmeyi hep gündeminin ilk sıralarında tuttu.
Etrafının bakımı yapılan, kendisi yok olmaya yüz tutan bir göl olur mu diye defalarca sorduk.
Diğer kent gazeteleri de Mogan’ı gündeminde tuttu.
Geçtiğimiz günlerde sohbet ettiğimiz Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay da, ‘Gölün temizlenmesiyle ilgili kamuoyu yarattınız, emeğiniz büyük’ diyerek aynı konunun altını çizdi.
Kısır siyasi çekişmelerden uzak, sadece daha güzel bir Başkent için sorunları gündeme getiriyoruz. İşte kent gazeteciliğinin en güzel tarafı bu...

CESASI YOK MU

Adana'da kız öğrenci yurdunda çıkan yangında yavrularımızı kaybettikten sonra yangın merdivenleri gündeme geldi.
Sanki daha önce böyle bir sıkıntı yokmuş gibi...
Başkent’te de sıkıntı had safhada. Sorun sadece yurtlarda da değil.
Yangın merdivenlerinin denetimi Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nda.
Daire Başkanı Celil Sipahi, kentteki yangın merdivenlerinin eşya deposu gibi kullanılmasından şikayetçi.
Özetle, “Sürekli denetim yapamayız, ikaz edin uyarın” diyor.
Tamam da bu işin cezai işlemi yok mu? Denetimi yapanlar ceza yazsa bunlar kamuoyuna açıklansa caydırıcı olmaz mı?

Yazının devamı...
Başkanlar ‘park’ diyor
2 Aralık 2016

Hemen ardından başta Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki olmak üzere pek çok kişi kent içindeki askeri alanların büyük bölümünün yeşil alan olacağıyla ilgili açıklama yapmıştı.
Bu köşeden Keçiören’de Samsun Yolu’nun hemen yanında Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı ile ilgili alanda yeni bir plan yapıldığını duyurmuştum.
Özetle hatırlatmak gerekirse...
300 dönümlük alana 2 emsal verilerek 600 bin metrekarelik yapılaşmaya izin verildiğini okumuştunuz.
Sonrasında, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin planla ilgili ‘olumsuz görüş’ aldığı haberini ise muhabirimiz Murat Yılmaz yazmıştı.

* * *
300 bin metrekarelik bu devasa alanla ilgili görüştüğüm Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak’ın düşüncesi net.
Melih Gökçek, “Biz bu kararı uygun görmedik ve olumsuz görüş verdik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın orayı konuta açacağını sanmam. Talep askeriyeden gelmiş olabilir. Orası aslında çok güzel bir park olur” diyor.
* * *
Mustafa Ak da planla ilgili ‘olumsuz görüş’ verdiklerini söylüyor.
Ak, “O arazinin içine lojman zaten yapıldı. Öyle bir emsalle yapılaşmanın doğru olmayacağını söyledik. 2 emsal orayı kaldırmaz, hem alt yapı açısından hem de trafik açısında yük getirir. Bölgede trafik zaten sıkışık. Bakanımızla da konuşacağız. O bölgedeki Ziraat Fakültesi’ni de içine alan Gümüşdere Ihlamur Vadisi Projesini de içine alacak güzel bir yeşil kuşak oluşturabiliriz” önerisinde bulunuyor.
* * *
Şimdi karar Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yeşil alanlara özen gösteren Özhaseki Başkent’e bir yeşil kuşak armağan edilmesine önayak olabilir. Hem yerel yöneticilerin hem de kentlilerin düşüncesi bu yönde.

OTONOMİ TAMAM SIRA BARINAKTA

Ankara Hürriyet’in yıllardır üzerinde durduğu bir konuydu şehir içindeki oto galerileri.
Her ne kadar bir kısmı halen kent içinde başka adlarla faaliyet gösterse de OTONOMİ açıldı. Muhtemelen yakın zamanda tamamı taşınmış olacak.
Ankaralının bir diğer beklentisi de sokak hayvanlarıyla ilgili.
Bakan Özhaseki “Hayvanları hem sokaktan kurtaracağız, hem de yaşayanlar için tehdit oluşturmasını önleyeceğiz” diyerek çalışmanın sinyalini vermişti.
Projenin bir an önce başlaması, kent açısında büyük ihtiyaç...

Yazının devamı...
Parklara 24 saat polis denetimi
28 Kasım 2016

Ankara Valisi Ercan Topaca ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantıda uyuşturucu kullanımındaki artışın önüne geçilmesiyle ilgili bir dizi tedbir alınması kararı çıktı. Vali Topaca, Ankara’nın büyük parklarında uyuşturucu kullanımının önüne geçilmesi için düğmeye bastı. Harikalar Diyarı, Mogan, Göksupark, Kurtuluş Parkı, 50 Yıl Parkı’nın da aralarında bulunduğu 20’ye yakın park, gezici polis ekipleriyle 24 saat denetlenecek. Büyük rekreasyon alanlarında 5 kişilik polis ekibi sürekli görev yapacak. Araçların Büyükşehir Belediyesi tarafından alınacağı uygulama önümüzdeki günlerde başlayacak.

FARK ETTİRMEDEN UYUŞTURUCUYA ALIŞTIRIYORLAR

Uyuşturucuyla etkin mücadele için yakın zamanda Valilik ve Büyükşehir Belediyesi bir kampanya başlatacak.

Bu kampanya sadece polis denetimi ve bilgilendirici programları kapsamıyor. Okul kantinleri ve okul önleri de mercek altına alınacak.
Kampanyanın içeriğiyle ilgili bilgi almak için görüştüğüm Başkan Gökçek ürpertici bir bilgiyi paylaştı:
“İnanır mısınız uyuşturucu kullanımı ilkokul üçüncü sınıfa kadar indi. Kantinlerde belli ürünlerin satışları yasaklandı. Kantinciler isyan ediyor ama durum sanılandan daha ciddi. Kantinlerde ve okul önlerinde satılan kolanın, poğaçanın içine uyuşturucu katanların olduğu tespit edilmiş. Çocuklarımız farkında olmadan uyuşturucuya alıştırılıyor. Kantinlerde bazı ürünlerin yasaklanmasının nedenlerinden en önemlisi bu. Kampanya çerçevesinde ailelere de eğitimler verilecek. Billboardlarla ve afişlerle uyarılarda bulunacağız.”

PLATFORM ANKARA'DA MUHALEFET DE OLMALI

MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi Başkanı İlhan Erdal, sohbetimizde Platform Ankara projesini anlattı. İkincisini yaptıkları Platform Ankara toplantılarında “Ankara Savunma Sanayii Potansiyeli ve Atılması Gereken Adımlar” başlığı altında bir araya geldiklerini söyledi. Toplantının detayları kent gazetelerinde yer buldu. Özetle savunma sanayi ile uzay ve havacılık OSB konusunda atılacak adımların hızlandırılması, geciken fuar alanının tamamlanması gibi konular gündeme geldi.

***

Erdal’a, “Ankara’da bu tip toplantılar yapılır, kararlar alınır ama pek uygulanmaz. Ne farkı var bu platformun” diye sordum, şöyle yanıtladı:
“Alınan ama hayata geçirilmeyen kararlar konusunda da, oturup yenip içilen konuşulan konuların masalarda kaldığı toplantılar konusunda da haklısınız. Biz bu durumu değiştireceğiz. Çünkü hem bürokrasiden katılımcılara hem de siyasilere Ankara’nın sorunlarını bu toplantılarda zimmetleyeceğiz ve sonuç alınana kadar takipçisi olacağız.”

***

Erdal’a “Keşke muhalefet temsilcileri de olsaydı” dediğimde, “Bu hafta içi hem MHP hem CHP il başkanlarından randevu isteyeceğim. Toplantılarımıza muhalefetin Ankara milletvekillerinin de katılımını sağlamak istiyoruz” diyerek toplumun her kesminin temsilcisinin platformda bulunması fikrini destekledi.

TAM OLARAK TAŞINAMADI

Kent içindeki oto galerilerin taşınacağı havaalanındaki OTONOMİ’nin resmi açılışı cuma günü.

Açılışa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılması bekleniyor.
OTONOMİ Başkanı Aydın Erkoç açılışa davet etmek için aradığında, “Halen 120’ye yakın oto galeri Emek, Aydınlıkevler gibi bölgelerde faaliyet gösteriyor. Tabelalarını indirmiş olsalar da emlakçı adı altında çalışıyorlar. Yakın zamanda Emlakçılar Odası’yla birlikte yapacağımız çalışmayla bu faaliyetlerin önüne geçmek istiyoruz” bilgisini verdi.
“Oto galeriler şehir dışına taşındı” sözü tam da olanı yansıtmıyor, açılışta konuşma yapacaklara duyurulur...

Yazının devamı...
Bu kez doğru başladı doğru devam etmeli
24 Kasım 2016

Başkent’te araç sayısı günden güne artıyor.

Son rakamlara göre bu sayı 1 milyon 700 bin’i aştı.
Gün içerisinde, kentte seyir halinde olan yabancı plakalı araçları da eklersek 5 buçuk milyon nüfuslu Ankara’da bu rakam 2 milyon’u buluyor.
16 milyon nüfuslu İstanbul’da 3 milyon 800 bin araç var. Yani kişi başına düşen araç sayısında Ankara, İstanbul’u geride bırakıyor.
* * *
Araç sayısının hızla arttığı Ankara, otopark sorununa çözüm bulamazsa...
Önümüzdeki yıllarda bu konu -çözümü olmayan- bir probleme dönüşebilir.
Kentteki paralı otopark sisteminin yeniden gündeme alındığı bu dönemde hassas hareket edilmeli.
Rüzgarlı Caddesi ve çevresinde başlanacak yol boyu ücretli otoparklarını Büyükşehir Belediyesi’nin işletecek olması doğru bir başlangıç.
* * *
Otopark uygulamasında bu kez, geçmişte yapılan hatalara düşülmemeli.
* Denetimde insan unsurunun yerini dijital sistemler almalı (plaka tanımlama, kameralı sistem gibi).
* Evinin ya da iş yerinin önü ücretli otopark olacak vatandaşlarla ilgili bir düzenleme yapılmalı.
* Görevlilerle vatandaş arasında gerginliğe neden olması öngörülen sorunlar baştan çözülmeli.
* Aceleye getirmeden tüm kentte sağlıklı bir şekilde uygulanacak sistem kurulmalı.

DEPOLAMA ALANI ŞART

Yol boyu otoparklarla ilgili düzenlemeye gidilmesi güzel ama sadece bu yolla kentteki park sorununun çözülmesi -araç sayısındaki artış göz önünde bulundurulduğunda- mümkün gözükmüyor.
Şehir sürekli büyüyor. Bilkent ve Etlik şehir hastaneleriyle birlikte bu iki bölgedeki trafik yükü daha da artacak, bu kadar araç nereye park edecek?
Kent merkezindeki park sorunu zaten ortada. Daha önce de yazmıştım, tekrar altını çizmekte fayda var. Ankara’nın belli bölgelerine yer altı da kullanılarak araç depolama alanları yapılmalı.

ALTINKÖY TESCİLLENMELİ

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin Altınköy’üne; Milliyet Ankara Yazıişleri Müdürü Ömür Ünver ve Sabah Ankara Yayın Yönetmeni Osman Altınışık’la birlikte misafir olduk.
Genişleme alanıyla birlikte 1000 dönüm üzerine kurulu Türkiye’nin ilk açıkhava köy müzesi Altınköy’e muhakkak gidin.
100 yıllık evlerin taşınarak yerleştirildiği Altınköy’de ne ararsanız var.
İlkokulu, camisi, bakkalı demir ve kalay atölyeleri, taş fırını, dokuma atölyesi, köy evleri, yel ve su değirmeni, asma köprüsü, köy kahvesi aklınıza ne gelirse...
Pek çok hayvana da barındıran Altınköy’ün 30 dönümü ceylanlar için ayrılmış.
Beton yapı yok, büfe yok, özel işletmeler yok. Kentin içinde kentten tamamen uzaklaşmak isteyenler için bire bir.
Başkan Tiryaki “Hemen her gün ünlü işletmeler buradan yer istiyor, vermiyoruz, vermeyeceğiz. Verdiğimiz takdirde bunun ardı arkası kesilmez, tüm ahenk bozulur” diyor.
Aklıma “Bugün Tiryaki yapılaşmaya izin vermiyor acaba yarın ne olur?” sorusu geldi. Çözümü belli.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Altınköy’ü kesinlikle SİT alanı olarak tescillemeli. Gelecekte bu güzel alanın yanlış kararlarla heba edilme riskini ortadan kaldırmalı.

Yazının devamı...
Sahi ne kadar suyumuz var
21 Kasım 2016

Eroğlu’nun verdiği bilgiye göre Başkent’in durumu İstanbul’dan iyi.(Hiç yağmur yapmasa İstanbul’daki barajlarda 4 ay, Ankara’da ise 8.5 ay yetecek su var.)
Eroğlu 8.5 aylık dese de ASKİ’ye göre bu süre 1.5 yıl. ASKİ Genel Müdürü Necmettin Tahiroğlu’nun, “Barajlarımızda hiç yağmur yağmasa bile bir buçuk yıllık ihtiyacı karşılayacak su var” açıklamasının üzerinden bir hafta bile geçmedi.
Eğer bir haftada 9.5 aylık su harcamadıysak, bakanlık ile belediyenin rakamları arasında ciddi fark gözüküyor...
Sahi hiç yağmur yağmasa kaç ay yetecek suyumuz var?

İLK HEDEF 'KARDEŞ'LE TİCARET

Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ercan Kahraman iyi bir ekiple geçtiğimiz haftalarda yönetimi devraldı.
Hem Kahraman hem Başkan Vekili Koray Kartal genç ve vizyoner iş adamları.
TÜGİAD ismiyle kendilerine değer katma peşinde değiller, kentte dair dertleri var.
10 binin üzerinde derneği olan kentteki STK kirliliğinden onlar da şikayetçi.
Özellikle kuruluş amacının dışında davranan ya da başkanın ‘kendisine çalıştığı’ derneklerin işini düzgün yapmaya çalışan STK’lara gölge düşürdüğünü savunuyorlar.

* * *
Kahraman ilk projelerinin ‘kardeş şehirler aracılığıyla iş adamlarını bir araya getirme’ olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 30’un üzerinde kardeş şehri var. İlçeleri de eklediğimizde dünyanın önde gelen ülkelerinin neredeyse tamamında kardeş şehirlerimiz mevcut. Artık dünyada kentler yarışıyor, biz de bu yarışan kentler arasında Ankara’nın en iyi yerlerde olması için çalışacağız. Kardeş şehirlerdeki iş adamlarıyla ticari ilişkilerin geliştirilmesi için bir platform kuracağız. Yerel yönetimlerin de desteğiyle kardeşlik kağıt üzerinde kalmayacak. Dünyada iş hacmini genişleten en önemli unsur iletişim. Biz de kardeş şehirlerle önce iletişimi sonra ticareti geliştireceğiz.”

BAKANLIKTAN SES ÇIKMADI

Bu köşeden geçtiğimiz hafta askeri alanlarla ilgili bir plan değişikliğini duyurmuştum.
Keçiören’deki Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı’na ait yaklaşık 300 dönüm üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir plan hazırlıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin olumsuz görüş verdiği plana göre devasa alana 2 emsal veriliyor. Yani 600 bin metrekare inşaat yapılabilecek.
Ne yapılacağı belirsiz. Yazının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama gelmedi.
Tekrar soralım:
* 1 milyon nüfusa yaklaşan Keçiören’in girişine böylesi bir yoğunluk verilerek ne yapılması planlanıyor?
* ‘Yüzde 99’u yeşil alan olacak’ denilen askeri alanlarla ilgili bir fikir değişikliği mi var?

"PARA VERME ŞEFKAT VER"

Kentin önemli dinamiklerinden Radyo Trafik’in başarılı sunucusu Elvan Palaşoğlu önceki gün aradı ve dilendirilen çocuklarla ilgili kampanya başlattıklarını söyledi.
Kampanyalarının adı “Para verme şefkat ver.”
Palaşoğlu, “Para vererek o sektörü beslemek yerine araçlarımızda bulunduracağımız gofret, şeker, simit gibi ürünlerle çaresiz çocukları hem sevindirilebiliriz hem de para akışı duracağı için o sektörü işleyemez hale gelmesine vesile olup çocukların istismarının önüne geçebiliriz” diyor.
Bir çözüm olur mu bilmem ama ben Elvan’ın çağrısına uyarak çikolata-şeker ne varsa yanıma aldım.
Kavşaklarda bekleyen ve zorla cam silen koca koca adamlara ne vereceğiz, onu bilmesem de...

Yazının devamı...
Yeşil alan beklerken yoğunluk artışı çıktı
17 Kasım 2016

Beraberinde “Ne olacak bu askeri alanlar?” sorusu geldi ve bakandan belediye başkanlarına, “Yüzde 99’u yeşil alan olacak” benzeri açıklamalar yapıldı.
Taşınma kararının ilk zamanlarında bu köşeden Şehir Plancısı Doç. Dr. Zafer Savaş Şahin’in bir çalışmasına yer vererek, askeri alanların Başkent’te kapladığı alanı duyurmuştum. Hatırlatmakta fayda var.:
Ankara’daki askeri alanların toplamda büyüklüğü 50 milyon metrekare. Yani yaklaşık Çayyolu kadar...
‘Yüzde 99’u yeşil alan olacak’ açıklamasına bu rakamlar eşliğinde bakınca ‘Kentin nefes alması için büyük ve son fırsat’ olarak değerlendirmiştik.

* * *

Bugün endişe verici bir hazırlığı sizinle paylaşacağım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, 8 Ağustos’ta Keçiören Gümüşdere Mahallesi Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı’na ait alanda yeni bir imar planı çalışması başlattı.
Çalışmanın başlatıldığı askeri alan 294 bin 355 metrekare büyüklüğünde, yaklaşık 300 dönüm.
Yapılan planda bu alan üzerine 2 emsal verileceği ifade ediliyor. Yani 600 bin metrekarelik bir inşaat alanı öngörülüyor.

* * *

Bakanlık bu değişiklikle ilgili geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi’ne ‘görüş’ sordu.
Büyükşehir Belediyesi bu değişikliğe olumsuz görüş bildirirken gerekçelerini şöyle sıraladı:
* Şehir merkezinde kalan askeri alanların inşaat alanı arttırılarak yeni inşai faaliyetlere kaynak ayrılması rasyonel olmaz.
* Söz konusu askeri alan içinde yer alacak kullanımların alansal olarak dağılımı yapılmamış. Bu nedenle bölgeye gelecek nüfus ve gerekli altyapı alan miktarı tam olarak tespit edilemiyor.
* Alanın tamamının lojman olarak değerlendirilmesi halinde Keçiören’e yapılacak olan şehir hastanesi projesiyle artacak olan trafik yoğunluğu daha da artacak, gelecek nüfusla birlikte yetersiz olan sosyal ve teknik altyapı dengesi bozulacak.
* Kent içi askeri alanların yeniden incelenerek şehir dışına çıkarılmasının ülkemizin gündeminde olduğundan bu aşamada verilecek görüş olumsuz.

* * *

Büyükşehir Belediyesi’nin olumsuz görüşünün bir yaptırımı yok. Yani tamamen tavsiye niteliğinde. Eğer Bakanlık isterse bu plan geçecek. Taşınan askeri alanların yeşil alan olmasını beklerken, böylesi bir hazırlık hayli can sıkıcı...

NE YAPILACAĞI BELİRSİZ

Plan değişikliği yapılması öngörülen 300 dönümlük alan, sabah-akşam trafiğinin çekilmez olduğu Samsun Yolu üzerindeki 1011 kavşağının hemen yanı. Ne yapılacağını Büyükşehir Belediyesi de bilmiyor olacak ki olumsuz verdiği görüşte ‘tamamının lojman olarak değerlendirilmesi halinde’ ifadesi kullanılıyor.
‘Ne yapılacak?’ sorusunu sorduğumuz Bakanlık yetkililerinden ise, “Keçiören Belediyesi’nin görüşünü bekliyoruz” yanıtını aldık, net bilgi alamadık.

ÖRNEK OLMALI ANKARA'YA YAYILMALI

Yenikart’la ihtiyaç sahibi ailelere ulaşmayı hedeflemişlerdi, başarılı oldular.
‘Sağ elin verdiğini sol el görmesin’ diyerek yola çıkmışlardı, 3 bin 200 aileye yardımı sessiz sedasız Yenikart’a para yükleyip, rencide etmeden yapıyorlar.
Bu kez Yenikart’ın yanına HalkKart’ı eklediler.
Son dönemde ekonomik sıkıntı esnafın da vatandaşın da ana gündemi.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar HalkKart’ı, ‘hem vatandaşa hem esnafa yönelik bir hizmet’ olarak tanıtıyor.
HalkKart ilçede yapılan alışverişlerde yüzde 50’ye varan indirim imkânı sağlıyor.
Şimdiden 276 firma HalkKart üyesi olmuş, kısa sürede Yenimahalle’deki 10 bin aileye kart ulaşmış.
Sadece ekonomik bir proje değil, aynı zamanda yaşadığı yere aidiyet kazandıran bir çalışma olmuş.
Ankara’nın geneline yayılmalı, Ankara Ticaret Odası’na örnek olmalı...

PARK SORUNUNA BİR ÖNERİ DE BENDEN

Ankara’nın nüfusu 5 buçuk milyona yaklaştı. Araç sayısı 1 milyon 750 bin. 

Toplu taşıma ağı -özellikle de raylı sistem- yeterli değil.
Araçlara trafiğin yoğun olduğu saatlerde bir bakın, genelde sadece şoförün olduğunu göreceksiniz.
Hal böyle olunca ne kadar yol yaparsanız yapın, Ankara’daki yetersiz toplu taşıma ve her gün artan araç sayısıyla başa çıkılması mümkün gözükmüyor.
Önümüzdeki yıllarda trafik sıkışıklığı ve park problemi Başkent’in önündeki en büyük kentsel sorun.
* * *
Kentin işlek tüm cadde ve sokakları araçlar tarafından işgal edilmiş durumda. Son olarak dünkü Hürriyet Ankara’da Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen; Turan Güneş, Tunalı ve Tunus’taki çift sıra işgâlden şikâyet ederek, ‘Tek çözüm polisin sıkı denetimi’ dedi.
Evet, polisin denetimi şart ama çözüm değil. Polis denetledi, araçlar parka çekildi, ya sonra?
İnsanlar kentin işlek cadde ve sokaklarına nasıl ulaşacak? Araçlarıyla geldiğinde nereye park edecek?
* * *
Ankara’nın belli noktalarına araç depolama alanları yaratılması şart. Hep deniyor ya ‘Askeri alanların çoğu yeşil alan olacak, yeşil alanı olmayanlar farklı şekilde(konut vs...) değerlendirilebilir’ diye...
Bunların bazıları araç depolama alanı olsa, kent biraz nefes alsa fena mı olur?

SORUMLULUK KİMDE MERAK EDENLERE

Ankara’daki yetki karmaşası her dönemin sorunu.
Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki işbirliği yetersizliğinin faturası hep vatandaşa kesilir.
Vatandaş çoğu zaman sorununun çözülmesini bırakın, muhatabın kim olduğunu bile bulamaz.
Muhatap sorununun başında yakın zamana kadar cadde-sokak karmaşası vardı.
Bu konuda okur şikâyetleri çoğalınca, Okur Yazar köşemize taşıdık ve manşetten duyurduk. Bulunduğu yerin sorumluluğunun hangi belediyede olduğunu merak edenler varsa bugün Fatih Tekeci’nin köşesini muhakkak okumalı...

Yazının devamı...