İHBAR: Kendini ana yola atmaya çalışan isyankâr kaldırım taşları.
*
Cadde-sokak kesişimlerinin kaderi bu galiba.
‘Taş yerinde ağırdır’ sözü yerine...
Kaldırım taşlarında sürekli bir ‘isyan’ hali var.
*
İşte örneği.
Okur Nuray Karayeğen fotoğraflayıp, göndermiş.
*
Çankaya Maltepe’de...
Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki Onur Caddesi ile Çankaya Belediyesi sorumluğundaki Şehit Danış Tunalıgil Sokak’ın kesişimindeki kaldırım taşları ayaklanmış.
Okurumuz, iletisinde durumu şöyle anlatmış:
TAŞA TAKILMADAN YÜRÜMEK İMKÂNSIZ
“Öğrenciler, engelliler, yaşlılar, çalışanlar... Yani her vatandaşın kullandığı bu kaldırımda bir taşa takılmadan yürümek imkânsız. Çankaya Belediyesi sesimizi duysun.”
SORUM VAR
(1)
RESMİ ARACIN PLAKASI NASIL SİLİNİR?
ULUS’ta, kamu hizmetine tahsis edilen resmi plakalı bir otomobili fotoğraflayan okurumuz Bekir Demir, iletisinde şu soruları sormuş:
* Devlete, kamu’ya ait, vatandaşın parasıyla alınan resmi bir aracın plakası nasıl silinir?
* Kim, hangi cesaretle ve neden siler?
(2)
KÜKÜRT KOKUSU YETKİLİLERİ ALARMA GEÇİRMİYOR MU?
BU sabah(okurun iletisi 20 Aralık Salı gününe ait) uyandığımda evde bir koku olduğunu fark ettim. Kontrol ettim, ocaktan gelmiyordu. Dışarıda(havada) ağır bir koku vardı. Tahminim o ki, kükürt kokusu.
* Eve girecek kadar yoğunlaşan bu koku yetkilileri alarma geçirmiyor mu?
Emre ÇETİNER
(3)
BELEDİYE ZABITALARI NEREDE?
Ankara Atatürk Lisesi’nin yakınındaki Cihan Sokak’ın, çöp toplama merkezi haline geldiğini kaydeden okur Enver S. soruyor
* Yaya, kaldırımdan yürüyemez halde. Yazık!.. Orada çocuklarımız okuyor. Belediye zabıtaları nerede?
3 SORUN ÇÖZÜM BEKLİYOR
KOMŞUNUN ÇÖPÜ BIKTIRDI
Çankaya Halk Sokak’taki Berrak Apartmanı sakinlerinden okurumuz Emine Özgür, “Amacımız şikâyet değil, kalıcı bir çözümdür” diye başladığı iletisinde şunları kaydetmiş: “Komşusu olduğumuz TED Üniversitesi’nden çözüm beklediğimiz 3 konumuz/sorunumuz var.
ÇÖP: Okul içinde olması gereken ‘TED Üniversitesi’ yazılı çöp konteynerleri sokağa konulmuş. Üniversiteden sokağa çıkarılan çöpler, sokak hayvanları ve kâğıt toplayıcıları tarafından dağıtılıyor. Etrafa dağılan çöplerin kötü kokusu ve çirkin görüntüsü, en yakın komşuları olan bizleri rahatsız ediyor.
PARK: Mahalle muhtarımızın girişimleriyle, kaldırıma araç çıkışlarını engellemek amacıyla delinatör konuldu. Ancak üniversiteye gelen araçlar, bu plastik delinatörleri ezerek kaldırıma araç park etmeye devam ediyor.
GÜRÜLTÜ: TED Üniversitesi’nin spor salonu olarak hizmet veren binanın altındaki 2 büyük motor ile tam köşemizde kafeterya olarak hizmet veren binanın üzerinde gürültü ve uğultu çıkaran -evde camlar kapalı olmasına rağmen- 5-6 motor hayatımızı mahvediyor.”
OKURDAN NOT: TED ailesinin bir ferdi olmaktan her zaman onur ve gurur duyduğumuz bizler, komşumuzu eğitim kurumu olarak mahallemize kattığı değerlerle gündeme getirmek isterdik.
‘U’ DÖNÜŞÜ TEHLİKESİ
‘ODTÜ Yolu’ olarak da bilinen 1071 Malazgirt Bulvarı’nın, Dikmen bağlantısındaki gecekondu yıkılarak, 9 yıldır bekleyen yol çalışması tamamlandı.
Okurumuz Ali Akbaş, yolun tamamlanmasından memnun.
Ancak, Lizbon Caddesi’ne dönüşle ilgili bir şikâyeti var.
Gönderdiği iletide, durumu şöyle aktarıyor:
UNUTULDU DİYE DÜŞÜNMÜŞTÜM
“Lizbon Caddesi’nden gelip, Konya Yolu’na dönmek istediğinizde, dönüş yapılabilecek yer yok. Herhalde unutuldu diye düşünerek, Mavi Masa’ya başvurdum. ‘Trafik güvenliği için dönüş verilmediği’ yönünde yanıt aldım. Bu durumda vatandaşlara tek yol kalıyor:
ÖVEÇLER ALT GEÇİDİ’NDEN U DÖNÜŞÜ YAPMAK.
Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin dikkatini çekmek istediğim konu ise şu:
* Alt geçitten sonra U dönüşü yapmak, trafik ve can güvenliğini daha çok tehlikeye atıyor.
* Akşam iş çıkışı saatlerinde U dönüşleri nedeniyle trafik kilitleniyor.
TALEBİM:
* Lizbon Caddesi’nden Konya Yolu’na dönüş verilmeli.
KISA... KISA...
* Doğalgaza gizli zam gibi ASKİ de suya gizli zam yapıyor. Her aldığımda farklı miktar yükleniyor karta. Gecen ay ve bu ay aldığı 100 TL’lik suda, tüketici aleyhine bir metreküplük fark(eksiklik) var.
Metin ALTAY
* Etimesgut’un çekilmez trafiğinden neden bahsetmiyorsunuz? Etimesgut’un ilçe merkezinde trafik perişan halde. 100 binlerce insanı ilgilendiren bir sorun... Artık bir çözüm bulunsun.
Eyyüp ALAYDIN
Peki neden?
*
Bu sorunun yanıtını...
İsminin gizli kalmasını isteyen bir okurumuzdan gelen ileti açıklıyor.
Hatta.
Cevaplanmayı, üzerinde düşünmeyi ve en önemlisi de çözüm bekleyen yeni soru(n)ları da beraberinde getiriyor.
*
Önce okurumuzun iletisine bakalım.
Şöyle aktarıyor:
ŞÜPHELİ BİR ŞEYLER OLSAYDI...
“Ankara’nın ünlü(herkesin bildiği, gittiği) bir alışveriş merkezinin vale’sine bıraktığım aracımı, işim bittikten sonra geri aldım. Yola çıktıktan bir süre sonra, aracın arka koltuğunda bana ait olmayan bir kutu(paket) gördüm. Ülke olarak içinden geçtiğimiz şu zor günler ve yaşanan hain terör olayları sebebiyle her ihtimalin aklımdan geçtiği saniyelerde, aracı durdurup durumu emniyet güçlerine bildirdim. Sağ olsunlar polis ekiplerimiz gelip, beni/çevredekileri araçtan uzaklaştırdılar. İşin garip, ilginç ve bu kadarı da olamaz dedirten yanı, AVM’nin vale yetkilisinin aracımın yanına gelmesiyle yaşandı. Bu yetkili, pek de umursamaz bir tavır ve gülümsemeyle, ‘Efendim... Kutuyu getiren elemanı tanıyoruz. Bazı müşteriler ellerindeki kutuyu/paketi taşımamak için araçlarına yolluyorlar. Biz(vale arkadaşımız) paketi sizin gönderdiğinizi sandık’ dedi.
Benim başıma gelen, aslında Ankara’da yaşayan herkesin başına gelebilecek bu olayın ardından yetkililere şu soruyu yöneltmek istiyorum.
* Bu pakette şüpheli bir şeyler olsaydı ve ben trafikte çevrilseydim derdimi kime, nasıl anlatacaktım?”
OKURDAN NOT: Lütfen, aracınızı vale’den geri aldığınızda kontrol ederek yola çıkın. Yoksa size ait olmayan bir paket ile evinize dönebilir; başınızı büyük bir belanın içine sokabilirsiniz.
*
Tekrar kentteki ‘vale’ konusuna dönelim.
Görevleri, sadece araç parkı gibi görünüyor olsa da...
Aslında verdiğimiz anahtarla birlikte...
Araçlarımızı ve kendimizi de emanet ediyoruz.
Bu yüzden.
Meydana gelebilecek her olay, okurumuzun başından geçen gibi masum olmayabilir.
Dikkat etmek lazım.
DİĞER ŞİKÂYETLER
Kentteki vale konusunda gelen diğer şikâyetlerse -özetle- şu şekilde:
* Cadde ve sokakları sermaye gibi görüyor.
* Kendilerine özgü park şekliyle vatandaşın alanına ‘ambargo’ uyguluyor.
* Boş yola kuka koyup, gelecek müşteriler için araç yeri ayırıyor.
* Bahşiş beğenmeme, tehlikeli araç kullanma, akrobatik hareketler filan da cabası.
SORUM VAR
ASFALTA VERİLEN ZARARI BETON MİKSERİ ÖDÜYOR MU?
Beton mikserlerinden dökülen harcın gıcır gıcır asfalta verdiği zararı...
Asfaltta donan betonun sürücülere yarattığı tehlikeyi okurlarımız defalarca dile getirdi.
*
Nihayet Büyükşehir Belediye Meclisi, bir karar aldı.
Ve...
Beton mikserlerine ‘kapak yapma zorunluluğu’ getirdi.
*
Bu kararın ardından okurumuz Emre Çetiner’den bir ileti aldım.
Bazı -haklı- soruları var.
Şöyle diyor:
“Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaştan asfalt parası topladığı başkentte.
* Beton mikserlerinin zarar verdiği asfaltın tamiri kimin parasıyla yapılıyor/yapılacak?
* Beton şirketlerine, bozdukları asfaltın parası ödetilecek mi?”
Okur Emre Çetiner, Batıkent Jandarma Kavşağı’ndaki bir beton firmasının çıkışında, asfaltın dökülen ve donan harçla kaplı olduğunu da ileri sürmüş.
ADRESİNİ SİLDİLER 625 TL İSTEDİLER
Altındağ’ın Beşikkaya Mahallesi 2030 Sokak’ta 3 yıldır ikâmet eden okur Mustafa Gözükara, başından geçen ilginç olayı aktarıyor:
“06.11.2016 tarihinde bankaya gittiğimde, adresimin silinmiş olduğunu söylediler. Durumu anlamak için gittiğim Altındağ Kaymakamlığı, beni Büyükşehir Belediyesi’ne yönlendirdi. ‘Olur böyle şeyler’ diyen belediye yetkilileri bir evrak doldurup, imzalattılar. Sonra da ‘keşif gelecek’ dediler. Tabii bunun karşılığında 625 TL para istediler. Büyükşehir’in şikâyet hattından verilen cevapta ise ‘numarataj harç bedeli ödemek zorundasınız’ denildi.
Peki sormak istiyorum...
* Benim numaramı silip tekrar aynı numarayı vermek hangi akla hangi mantığa sığıyor?
Adresi silen kendileri, parayı alan kendileri...
Mağdur olan vatandaş.”
DOĞALGAZ ZAMMI TBMM GÜNDEMİNDE
Okur Mehmet Koç’un iletisi üzerine 5 Aralık’ta, ‘Doğalgaza ince ayar’ başlıklı yazı kaleme almıştım.
Hürriyet Ankara, konuyu ‘Doğalgaza gizmi zam’ manşetiyle 1. sayfaya taşıdı.
İki hafta geçti.
Başkentgaz açıklama yapmadı.
*
Dün, CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, soru önergesiyle konuyu TBMM gündemine taşımış.
Ve -özetle- şöyle sormuş:
* Başkentgaz’ın, Ankaralılar’a ‘gizli zam’ yaptığı ve aynı ücretlerin verilmesine rağmen doğalgazda metreküp kaybıyla eksik gaz verdiği iddiaları doğru mudur?
* Doğru ise sorumlular hakkında herhangi bir işlem yapılacak mıdır? Vatandaşlara verilen eksik gaz iade edilecek midir?”
KISA... KISA...
* ODTÜ Yolu olarak da bilinen 1071 Malazgirt Bulvarı’ndaki gecekondunun yıkılmasından bu yana aydınlatma çalışması yapılmadı. Mahalle sakinleri olarak aydınlatma çalışmasının bir an evvel yapılmasını beklemekteyiz.
A. KARAGÜL
* ÇANKAYA Dikmen Caddesi’nin, Lizbon Caddesi ile kesiştiği kavşakta yayalar için lamba yok. Ayrıca sağa dönüşte hiçbir uyarının olmaması, tehlike yaratıyor. Bu kavşağa, araç ve yaya geçişlerini sağlayacak lamba konulmasını istiyoruz.
Ufuk ÖZEK
* ÖVEÇLER-Ulus, Öveçler-Kızılay dolmuş hatları arasındaki sorun nedeniyle günlerdir insanlar mağdur. İki hat arasında çıkan olaylarda duraktaki 10’a yakın dolmuşa zarar verilmişti. Sorun ne bilmiyorum ama yetkililer kanalıyla bir an önce çözülmeli.
Sibel ÇERİ
Defalarca yazdık.
Hatta en son ağustos ayında “Bu ayıba kim dur diyecek?” diye sormuştuk.
Akabinde Ankara Valiliği açıklama yaptı.
Ve -özetle- şöyle dedi:
“Ankara Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce, Ankara Kalesi’nde kale duvarlarına yazılan yazıların silinmesi, çevre temizliğine özen gösterilmesi, kale duvarlarının onarılması, gereken yerlere güvenlik için bariyer veya korkuluk konulması ve özel güvenlik eleman sayısının artırılması amacıyla ilgili kurumlara gerekli yazılar yazılmıştır. ... Bu çerçevede özellikle ilimiz için cazibe merkezi olan tüm tarihi eserler ile ilgili çalışmalar Ankara Valiliği’nce hassasiyetle yakından takip edilmektedir.”
Açıklamanın üzerinden 100 gün geçti.
Bu sürede...
Vali Mehmet Kılıçlar gitti.
Vali Ercan Topaca göreve geldi.
Ama.
Ne yazılar silindi.
Ne de güvenlik arttı.
*
Ankara Valisi Ercan Topaca, kentle de yakından ilgili.
Sayın valiye çağrım şudur:
“Verin talimatı, kurtarın Ankara Kalesi’ni.
OKURLAR SORUYOR
NEDEN KAPALI NE ZAMAN AÇILACAK?
Okurlar, Sıhhiye Çok Katlı Otoparkı’nı soruyor:
* Neden hâlâ kapalı?
* Ne zaman açılacak?
*
Okurumuz Kahraman Demirören, “Aylardır bomboş bekliyor” diyerek Büyükşehir Belediyesi’ne serzenişte bulunduğu iletisinde şöyle diyor:
AYLARDIR BOMBOŞ BEKLİYOR
“Sıhhiye Çok Katlı Otoparkı yıllardır kullanıma açıkken, girişleri Ankara Büyükşehir Belediyesi amblemli beton bariyerler konularak kullanıma kapatıldı. Otopark, aylardır bu halde bomboş bekliyor.”
GÖKÇEK: DAVA SÜRECİ BİTTİ OTOPARKI AÇACAĞIZ
Okur Köşesi’nde daha önce 3 kez yer verdiğimiz Sıhhiye Çok Katlı Otoparkı’nı, Başkan Melih Gökçek’e sordum.
Açılış için tarih vermedi.
Ama.
Aynen şu ifadeyi kullandı:
“Sıhhiye’deki çok katlı otoparkı yeniden açacağız. Çankaya Belediyesi ile olan dava süreci bitti.”
ÜST GEÇİT ŞART
Yeni YHT Garı’nın önünde yayaların yaşadığı tehlikeyi ilk olarak muhabirimiz Mert Gökhan Koç yazmıştı.
Üzerinden tam 1 ay geçti.
*
Bu defa B.E.K. adlı okurumuz aynı sorunu fotoğraflayıp göndermiş.
Ve şöyle bir öneride/talepte bulunmuş:
“YHT Garı’nın tam önüne, engelli asansörü de olan yeni nesil bir üst geçit yapılmalı.”
NOT: Muhabirimiz Mert Gökhan Koç, dün yine tehlikenin yaşandığı yoldaydı. Tüm detayları, yazdığı haberde bulabilirsiniz.
AYDINLATMALAR ÇALIŞMIYOR
Kalıcı ‘yaz saati’ uygulamasıyla ilgili şikâyetler artıyor.
*
Mesela, okurumuz Miray Çetinkaya “Her sabah karanlıkta yolculuk yapıyoruz” diye dert yananlardan.
Ve, şöyle devam ediyor:
“Sabahları 07.00-07.30 civarı kullandığım Mevlana Bulvarı(Konya Yolu) ve devamındaki Turgut Özal Bulvarı’nda refüj aydınlatmaları çalışmıyor. Havanın henüz aydınlanmadığı sabahın ilk saatlerinde bu yollarda -özellikle hava şartları kötü olduğunda- kaza tehlikesi yaşanıyor.”
Vatandaş...
Bakmış olacak gibi değil.
Çözümü kendi üretmiş.
Parkta, bahçede oturulan bankı getirmiş.
Durağa kondurmuş.
*
Tam yazlık durak olmuş.
Ama.
Okurumuz Y.A., “Soğuk kış günleri ve yağışlı havalarda perişanız” diyor.
Güvenlik Caddesi boyunca üstü kapalı otobüs durağı olmadığına da dikkat çeken okurumuz...
İletisinde -özetiyle- şunları kaydediyor:
ÇÖZÜM DEĞİL ÇARESİZLİK
“Güvenlik Caddesi, Ankara’nın merkezi noktalarından biri. Ancak, cadde boyunca ne üstü kapalı bir durağımız ne de otobüs beklerken oturulabilecek oturağımız var. Semtimizin yaş ortalaması yüksek. Yaşlılar perişan oluyor. Durağa konulan bank ise çözüm değil, tamamen çaresizlik. Bu sebeple Büyükşehir Belediyesi’nden bölgeye, şehrin birçok noktasında yaptığı gibi üstü kapalı, oturaklı otobüs durakları koymasını istiyoruz.”
ÖHO’LAR DOLMUŞ GİBİ
Çankaya Hürriyet Caddesi’nde seyreden özel halk otobüsleri(ÖHO), dolmuş gibi her elini kaldıran için durup, yolcu alıyor.
SEBEP: Bu caddede durak yok.
ASIL SORUN: Oldukça geniş olan bu caddeyi hem dolmuşlar hem de otobüsler kullanıyor. Hem de kent içinde gidilmemesi gereken bir hızla...
ÇÖZÜM: Yetkililer durak yerlerini belirlemeli. Bazı noktalara hız kesici kasisler konulmalı.
Ali TAN
GAZ ZAMMINA YANIT YOK
Hürriyet Ankara okurları...
Geçen pazartesi çıkan ‘Doğagaza gizli zam’ haberiyle ilgili, “Başkentgaz’dan açıklama var mı” diye sormuşlar.
Maalesef.
Henüz, hâlâ, 7 gündür...
YANIT YOK.
17 GÜNLÜK ELEKTRİK FATURASI BİN 823 TL
Okurumuz Ender Durmuş...
Yeni taşındığı evin elektirik aboneliğine 20 Kasım’da başvurusu yapmış ve 23 Kasım’da açma işlemi gerçekleşmiş.
17 gün sonra(10 Aralık) gelen ilk faturasında bin 823 TL’lik borç gören ve büyük şok yaşayan okur Ender Durmuş, EnerjiSA’yla ilgili şikâyetini -özetle- şöyle aktarıyor:
EZİYET ÇEKTİRİYORLAR
“EnerjiSA şubesine gittiğimde, ‘taşındığım evin 3-4 ay boş kaldığını, bu yüzden boş kalan günleri de hesaplayarak fatura düzenlediklerini’ söylediler. İtiraz için apartman yöneticisinden taşındığıma dair yazı, nüfus cüzdanı fotokopisi, kira kontratı fotokopisi ile itiraz dilekçesi doldurmam gerektiğini ifade ettiler. Abone olalı 1 ay geçmemiş ve zaten bu belgeleri(abone olurken) vermiştim. Suçluymuşum gibi çıkarılan fatura, yaşanılan süreç, büyük bir saygısızlık. Kaçak kullanımın çok fazla olduğu ülkemizde, bunlarla mücadele edilmesi gerekirken abone olan vatandaşa bu eziyetlerin çektirilmesi ciddiyetsizlik.”
HÜRRİYET ANKARA YAZIYOR SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR
Okur Nuray Karayeğen, Çankaya’nın Maltepe Mahallesi Şehit Bahadır Demir Sokak’taki ‘çöp tenekesi’ne dönen geri dönüşüm kutusuna dikkat çekmiş, ve şöyle demişti:
“Yetkililerden rica ediyoruz. Bu çirkin görüntüye son versinler.”
*
Okur Köşesi’nde geçen hafta yer verdiğim yazının ardından Çankaya Belediyesi geri dönüşüm kutusunu yenilemiş.
Okurumuz Karayeğen, bu kez dönüşüm kutusunun gıcır gıcır halini fotoğraflayıp göndermiş.
Ve iletisine şu notu düşmüş:
“Hürriyet Ankara ve Çankaya Belediyesi’ne teşekkür ediyorum.”
BU AYRINTI GÖZDEN KAÇMAMALI
Çankaya Belediyesi, okurumuzun şikâyeti üzerine hızla sorunu çözdü. Ancak, gözüme çarpan bir husus var.
* Geri dönüşüm kutusu, hem kaldırımı işgal ediyor hem de görme engelliler için yapılan sarı izli yolun üstünde.
* Çankaya Belediyesi, bu önemli ayrıntıyı da gözden kaçırmamalı.
KISA... KISA...
* Kredi kartımdan bilgim dışında harcama yapılmaya çalışıldığını telefonuma gelen güvenlik şifresi ile öğrendim. Bankayı aradığımda 1 saat içinde kartımın defalarca kullanılmaya çalışıldığını söylediler. Kartımı, internet ve mail order işlemlerine daha önceden kapattığım için dolandırıcılar başarılı olamadılar. Bu önlemi herkes almalı.
Emre ÇETİNER
* Ankara’nın merkezi Kızılay, Yenişehir ve Sıhhiye’deki kaldırımlar, fuhuş yapanların ilanları ile dolu. Kentin dört bir yanı sözde faaliyet adı altında inşaat çukuru. Geçmişin butik, yoktan var edilmiş şirin Ankara’sı şimdilerde kırık dökük yolu/kaldırımları ve kirli havasıyla Ortadoğu kenti gibi... Güzelim şehrin kalbi kanıyor.
Metin ALTAY
Tabi bir de An’kara kış’ var.
Hani şu ‘Yakıyoz yakıyoz ısınamıyoz’ ayları.
Dışarıda rüzgâr keser, ayaz süründürür.
Sobalı eve odun, kömür...
‘Gaz’a basan kombiye de doğalgaz dayanmaz.
*
Bu yüzden kış aynı zamanda...
Hesap, kitap mevsimidir.
Dört işlem yaptırır adama.
Mesela okurumuz Memet Koç.
Son üç aydır(ekim, kasım, aralık) aynı PTT şubesinden, aynı meblağ ile aldığı doğalgaz makbuzlarını göndermiş.
Ve şöyle demiş:
“DOĞALGAZDA GİZLİ ZAM VAR.”
*
Ben de tek tek inceledim.
Okur Memet Koç’un, Ankara’da 2 milyonun üzerinde vatandaşı ilgilendiren iletisi şöyle:
YÜZDE 4’ÜN ÜZERİNDE ZAM VAR
“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, eylül ayı sonunda ‘doğalgazda yüzde 10 indirim’ yapıldığını ve 1 Ekim’den itibaren indirimli fiyatların geçerli olacağını açıklamıştı. Ancak bu indirime rağmen kasım ve aralık aylarında birim fiyatlara gizli bir zam yapıldı.
ŞÖYLE Kİ:
Tunalı Hilmi’deki PTT şubesinden ekim, kasım ve aralık aylarında aldığım 300’er TL’lik doğalgazda, metreküp olarak azalma olduğu, verilen gaz satış makbuzunda açıkça görülüyor:
3 EKİM: 294 metreküp.
1 KASIM: 289 metreküp.
1 ARALIK: 281 metreküp.
Yani ekim ayında aldığım 300 TL’lik doğalgaz ile aralık ayındaki 300 TL’lik doğalgaz arasında 13 metreküplük bir azalma söz konusu.
Basit bir hesaba göre yüzde 4’ün üzerinde doğalgaza zam yapıldığı anlamına geliyor. Zaten faturalardaki perakende satış fiyatı ekim ayında 0,08932472, kasım ayında 0,08971316, aralık ayında ise 0,09041222 olarak belirtiliyor.
Ekim ayı başında yapılan yüzde 10’luk indirimin ardından Başkentgaz, tekrar yüzde 4’ün üzerinde bir artış yaparak indirimin neredeyse yarısını vatandaştan geri aldı. Bunu yaparken de hiçbir açıklama yapılmadı. Yani vatandaşın sol cebine yapılan indirimin yarısı sağ cebinden geri alındı.”
OKURDAN NOT: Bakalım ocak ayında alacağım 300 TL’lik doğalgazda durum ne olacak.
ÇÖPLÜĞE DÖNEN GERİ DÖNÜŞÜM
Geri dönüşüm kutularının kentteki işlevi, çöp tenekesi...
Çankaya Belediyesi’nin ‘dönüşüm’ hedefiyle koyduğu konteynerlerden biri daha duyarsız vatandaşlarca çöplüğe çevrilmiş.
Maltepe Mahallesi Şehit Bahadır Demir Sokak’taki konteyneri fotoğraflayan okur Nuray Karayeğen, iletisinde şunları kaydediyor:
“Geri dönüşüm amacıyla konmuştu ama paslandı, çürüdü. Yanına yaklaşılmıyor. Yetkililerden(Çankaya Belediyesi’nden) rica ediyoruz. Bu çirkin görüntüye son versinler.”
KALDIRIMDAN GEÇEMİYORUZ
Ankara Atatürk Lisesi’nin yakınındaki Cihan Sokak’ın, çöp toplama merkezi haline geldiğini kaydeden okur Enver S., “Yaya, kaldırımdan geçemiyor. Yazık!.. Orada çocuklarımız okuyor. Belediye zabıtaları nerede?”
PARKLARDA BAŞIBOŞ KORKU
Okur Metin Koca, Çansera Kent Bahçesi/Parkı’ndaki başıboş köpeklere dikkat çektiği iletisinde şunları kaydetmiş:
* Yürüyüş için sık sık parka gidiyoruz ancak her yer köpek dolu.
* Korktukları için çığlık atan, kaçışan çocuklar görebilirsiniz.
ŞUNU BİLİYORUZ:
* Bu konuyla ilgili Çankaya Belediyesi’ne çok sayıda şikâyet gidiyor.
ŞUNU İSTİYORUZ:
* Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, bu konuyla bizzat ilgilenirse sorun çözülür.
BELEDİYEYİ ARIYORUZ SONUÇ ALAMIYORUZ
Bu fotoğraf ise, Keçiören Esertepe Mahallesi’nden.
Okur Hüseyin Özyurt, “Mahallemizde çok sayıda başıboş sokak köpeği var. Korku ve endişemiz her geçen gün artıyor. Belediyeyi defalarca aramamıza rağmen, en ufak bir sonuç alamadık” diyor.
KISA... KISA...
* Kredi kartımdan bilgim dışında harcama yapılmaya çalışıldığını telefonuma gelen güvenlik şifresi ile öğrendim. Bankayı aradığımda 1 saat içinde kartımın defalarca kullanılmaya çalışıldığını söylediler. Kartımı, internet ve mail order işlemlerine daha önceden kapattığım için dolandırıcılar başarılı olamadılar. Bu önlemi herkes almalı.
Emre ÇETİNER
* Batıkent’ten, 1 Aralık Perşembe günü saat 09.00 sıralarında Kızılay’a gitmek için metroya bindim. Hastane İstasyonu’na geldiğimizde bulunduğumuz vagonun 4 kapısı da açılmadı. İniş-binişin sol kapıdan olduğu Demetevler ve Yenimahalle istasyonlarında da aynı sorun yaşandı. İnsanlar mağdur oldu.
Ahmet AÇIKKOL
Yani 30 Ekim’de saatleri geri almadık.
Ancak.
Hayatımızdaki birçok elektronik cihaz kendini geri alınca...
Aramızda 1 saatlik zaman farkı oluştu.
*
Bazılarını manuel düzelttik.
Ama müdahale edemediklerimiz de var.
Elektrik tüketimini ölçen ‘elektronik sayaçlar’ onlardan biri.
*
Üç zamanlı(çok zamanlı) tarife üzerinden elektrik tüketen...
Bu ayın faturaları ellerine ulaşan okurlarımızın kafası karışık.
Çünkü.
EPDK, 30 Ekim öncesinde tüketicinin mağdur olmaması amacıyla üç zamanlı tarifede değişikliğe gidildiğini duyurmuş...
Yeni saat aralıklarını şu şekilde açıklamıştı:
“07.00-18.00 (gündüz), 18.00-23.00 (puant), 23.00-07.00 (gece)”
*
Vatandaşın/okurların kafasını karıştıran konu ise, faturalardaki tarife saatlerinin...
“06.00-17.00 (gündüz), 17.00-22.00 (puant), 22.00-06.00 (gece)” yazıyor olması.
*
İndirimli gece(faturada yazılı haliyle 22.00-06.00) tarifesini kullananlar için şu uyarıyı yapmakta fayda var.
Normalde saatler 22.00’yi gösterirken, sayacın saati 21.00 olacağı için...
Bulaşık, çamaşır gibi çok elektrik tüketen ev aletlerini 23.00 itibarıyla çalıştırmanız lazım.
‘GİZLİ ZAM’ İDDİASI
Bu ayki elektrik faturasını gönderen okur Bakaner Karakuş, iletisinde “Kandırıldık” demiş ve eklemiş:
“Adresime bırakılan 14.10.2016 tarihli faturaya göre, EPDK’nin belirttiği şekilde bir tarife değişikliğinin olmadığı, dolayısıyla elektrikte gizli zammın devam ettiği açıkça görülmektedir.”
SAYACIM 2 SAAT GERİ
Okurumuz T.P. ise ‘elektrik sayacı’ ile ‘normal zaman dilimi’ arasında 2 saat’lik fark olduğunu söylüyor.
Okur, şöyle devam ediyor:
01.00’İ NASIL BEKLEYEBİLİRİZ
“Bu durumda, 23.00-07.00 saatleri arasındaki indirimli tarifeden yararlanmam için, bulaşık ve çamaşır makinesi gibi tüketimi yüksek cihazları ancak gece 01.00’den sonra çalıştırmam gerekiyor. Çalışan insanlar olarak gece saat 01.00’i nasıl bekleyebiliriz. Hem o saatten sonra bir çamaşır makinesini nasıl çalıştırabiliriz. Bu durumu 30 Ekim, 7-15 ve 22 Kasım tarihleri olmak üzere toplam 4 kez 186 telefon numaralı firma hattına ilettim. Bugüne kadar düzeltme yapmadılar.”
OKURDAN NOT: En yüksek tarifeden ödeme yapma ile uykusuz kalma ve gece cihaz gürültüsü oluşturma seçenekleri arasında yaşamaya devam ediyoruz.
BU GÖRÜNTÜ KABUL EDİLEMEZ
HÜZÜNLÜ MANZARA
Okurumuz Dr. Ömer Yağız, iletisine şöyle başlamış:
“Okur Köşesi uygulamanızı çok yararlı bulduğumu belirtmeliyim. Hürriyet ve size teşekkür ederiz.”
*
27 Kasım günü sabah saat 08.35’te, Çankaya’daki evinin balkonundan çektiği fotoğrafı paylaşan okur, iletisinde şunları kaydetmiş:
“Görüldüğü gibi 2016 yılında başkent Ankaramızın hali gerçekten hüzün verici. Bu olumsuz durumu yaratan nedenlerden biri de kaçak ve niteliksiz kömür kullanımının bir türlü önlenemeyişi ya da önlenmesinin istenilmemesi..
Çok uzunca bir süre önce Ankara’nın hava kalitesinin bundan çok daha iyi olduğunu bir çoğumuz hatırlarız. Özetle, bu durumun kesinlikle kabul edilemez olduğunu, yetkililerin bu konuda ivedi önlemler alması gerektiğini ve başkentimizin bu utanç verici durumdan biran önce kurtarılmasını talep ediyorum.”
TURAN GÜNEŞ'İN ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI
Turan Güneş Bulvarı...
Büyükşehir’in ‘genişletme’ çalışması ile 4+4’e çıktı.
Asfaltı cillop gibi oldu.
Ama.
Hâlâ eksikleri/sorunları var.
*
Okurumuz Okşan Gürtuna, devam eden sıkıntıları yazmış. Özetiyle şöyle:
* Trafik lambaları konulmadı.
* Kaldırımlar bir türlü tamamlanmadı.
* Yağmur ve karla her yer çamur içinde.
* Eylül ayından beri Yıldız kavşağında her gün kaza var.
* Yaya olarak karşıya geçmek çok zor.
OKURDAN NOT: Mavi Masa’yı 2 defa aradım ancak hiçbir geri dönüş ve bulvarda gelişme olmadı.
KISA... KISA...
* Çankaya Mahatma Gandhi Caddesi’ne çıkan sokaklarının yeni asfalt ve kaldırımını gösteren fotoğrafları, 28 Kasım tarihli yazınızda gıptayla takip ettik. Bir üstündeki Koza Caddesi’nin durumu ise çok kötü. Özellikle yağmurda, okuldan çıkan çocuklarımız su birikintisi ve bozuk kaldırımlardan dert yanıyor. Yetkililer sesimizi duysunlar.
Mehmet ÖZDEMİR
* Ankara’da hava sıcaklığının -4’ü gösterdiği bir akşam, 85 yaşındaki annemin evinin penceresi, bozuk olduğu için kapanmamış. Tabi bu arada ev buz kesmiş. “Bu saatte hiçbir usta gelmez” diye düşünürken aradığımız Demetevler’deki Ergün Kuyucu adlı esnaf, imdadımıza yetişti. Bu köşede hep şikâyetler okuduk. Bu esnaf teşekkürü hak ediyor.
Timurçin AİLESİ
Ankara’da artık kronik’leşen...
Ve daha da kötüsü kanıksadığımız ‘kaldırıma park’ sorunu için bu kez:
* Kentin gerçek sahibi önce yayadır.
* Kaldırımlarsa yayanındır.
Filan deyip, hatırlatmalar yapmayacağım.
Çünkü yıllardır...
Ne Büyükşehir Belediyesi bu soruna çözüm üretmeye çalışıyor.
Ne de aracını kaldırıma çıkaran sürücü, indiği andan itibaren yaya olduğunu düşünüyor.
Araç sayısının 1 milyon 750 bin’i bulduğu Ankara’da...
Trafikle yatıp, trafikle kalkıyoruz.
Bu gidişle.
* Çocukluğum(uz)da top peşinde koştuğumuz.
* Kaldırım taşlarının kale direği olduğu.
* 5’te devreye gidilip, 10’u bulanın kazandığı.
* 3 kornerin 1 penaltı sayıldığı.
* Abanmanın, pis burunun yasaklandığı.
* Topu uzağa atanın aldığı, patlatanın parasını ödediği.
* Hava kararıp, ezan okununca anne-babanın “Hadi eve” sözüyle maçın son düdüğünün çaldığı.
Mahalle arası sokakları, 4 tekerli demir yığınlarına nasıl kaptırdıysak...
Kaldırımları da arabalara teslim edeceğiz.
*
Ha unutmadan.
Sokak maçında değişmez kuraldır.
Top kaldırıma çıktı mı ‘taç’ sayılır.
Kaldırımdakiler(araçlarını park edenler) sözüm size.
Belki polis görmüyor ama.
Anılarımızda hepiniz taca çıktınız.
CEZA YİYORLAR AMA HİÇ AKILLANMIYORLAR
Okur K.K.’nın iletisine gelirsek. Aslında kentin genel sorunu olan ‘kaldırıma park’ konusuyla ilgili okurumuzun şikâyeti -özetiyle- şöyle:
“Çankaya Yücetepe Mahallesi’ndeki(Emekli Subay Evleri) kaldırımlar, gayriresmi otoparka dönmüş durumda. İşin acı tarafı, kaldırımları işgal edenler çevremizdeki kamu kurumlarında görevli memurlar. Yani bilinçli insanlar. Her sabah kaldırımları işgal edip, akşam da evlerine gidiyorlar. Bu fotoğrafları Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne de gönderiyorum. Fakat insanlar -belki ceza yiyorlar- hiç akıllanmıyorlar. Büyükşehir Belediyesi’nden talebim şu:
* Araçların kaldırımlara çıkmasını engelleyecek önlem(baba/delinatör) alınsın.”
METRO İLE GELEN FELAKETLER
Çankaya Koru Mahallesi, metro gelmeden önce temiz, sakin ve gürültüsüz bir yerdi. ‘Metro geldi’ diye sevinirken baktık ki, ring seferleriyle felaket geldi.
* Otopark yok. Yüzlerce araç, sokaklarda park edilmemesi gereken yerlerde. Köşelerde, yaya geçitlerinde, her yerde...
* İnsanlar ellerinde ne varsa yerlere atıyor.(Sigara, pet şişeler, naylon torba vs.)
* Garip büfeler, naylonla kaplanmış oturma yerleri, seyyar simitçiler.
* 3 metre daha yürümemek için çiçekleri/çimleri ezen, ağaçları kıran metro yolcuları.
Bir mahallenin görüntüsünün kısa bir sürede bu kadar çirkin bir hale gelmesinin sebeplerini lütfen yazınız.
Ahmet BEK
EMNİYET ŞERİDİ İŞGAL ALTINDA
Polatlı E-90 karayolunda -Can Hastanesi güzergâhı- emniyet şeridi kamyon ve TIR şoförlerince ‘park alanı’ gibi kullanılıyor. Bu araçlar, trafiği tehlikeye sokuyor. İlçe sakinler olarak, yol boyu ‘park yapılmaz’ ve ‘araç çekilir’ gibi uyarıcı levhalar konulmasını istiyoruz.
Mahir YAVAŞ
UYGULAMA VAR UYAN YOK
Yenimahalle Şehit Cem Ersever Caddesi’nden Piri Reis Sokağı’na girişte ‘tek yön’ uygulaması var. İstiklal Caddesi’nden Piri Reis Sokağı’na giriş ise yasak ve söz konusu sokakta ‘çift taraflı park yasağı’ var.
Gelelim sonuna...
* Park Çiftlik Konutları’nda oturanlar, binadan araçlarıyla çıkış yaptıklarında 200 metre daha fazla gitmemek için ısrarla trafik kuralı ihlali yapıyorlar.
* Sokak üzerinde bulunan devlet okulu ve özel okulda çocuğu olan veliler ile servis araçları kurallara ısrarla uymuyor. Yolun tıkanmasına neden oluyor.
Harun A.
EZİYET VE KORKU GİDERİLDİ
Okurumuz Melike Unat, Çankaya Belediyesi’nin Mahatma Gandhi Caddesi’ne çıkan sokaklarda yaptığı asfalt çalışması için teşekkür ediyor. Mahalle sakinleri adına gönderdiği iletisi -özetiyle- şöyle:
“Yayaların, -özellikle çocukların- mevsimler itibarıyla tozlu ve çamurlu yollarda güçlükle yürümeye çalışmaları, okula gidiş gelişlerde ayrılmış kaldırım olmadığı için yaşamış oldukları eziyet ve korku, belediye tarafından titizlikle giderildi. Başta sayın Başkanımız Alper Taşdelen olmak üzere emeği geçen tüm belediye çalışanlarına teşekkür ederiz.”
Ankara, ‘araç öncelikli’ bir kent olduğu için...
Yayaların sıkıntıları hep ikinci planda kalıyor.
*
İşte örneği.
Büyükşehir Belediyesi, Batıkent Cengiz Aytmatov Caddesi’nde(6 ay önce) orta refüj bariyer çalışması yapmış.
Ancak, yayaların kullandığı geçit öylece bırakılmış.
*
“Mavi Masa’ya 3 kez şikâyet etmeme rağmen hala bir sonuç alınabilmiş değil. Her seferinde ‘İlgilenilecek’ cevabından başka yanıt yok” diyen okur A. Emre Çetiner, iletisinde -özetiyle- şunları kaydetmiş:
İNSANLARI MAĞDUR ETMEYİN
“Yayaların geçtiği bariyerler arasında kalan kısım, yağmur yağdığında suyla ve kumla doluyor. Dolayısıyla geçit, kullanılamaz hale geliyor. Su kurumaya başladığında ise çamura dönüşüyor. Her yağmurda aynı manzara.
Sonuç olarak 6 aydır çözülmeyen sorun, belki sizin yardımınızla çözülür. Eğer çözüm bulamıyorlarsa, başka bulvarlara da aynısını yapıp, insanları mağdur etmesinler.”
NOT: Batıkent’teki birçok refüj bu halde.
KARE KARE 4 MEVSİM
Okurumuz, orta refüjdeki yaya geçidini ay ay fotoğraflamış:
22 Mayıs 2016- Geçit tamamen suyla dolu ve kullanılmaz halde.
14 Ağustos 2016- Bu kez yaz yağmuru mağduru.
29 Eylül 2016- Kuruyan su, yerini çamura bırakmış. Çamurdan korunmak için tahtalarla çözüm aranmış.
24 Kasım 2016- Büyükşehir sorunu gidermeyince, tahta parçaları yerine kaldırım taşları dizilmiş.
Okurun bir de sorusu var: “Bu taşların üzerinden engelliler, çocuklar, yaşlılar nasıl geçecek?”
SANATTAN SINIFTA KALANLAR
Okullarda masaya, sıraya hatta duvara...
Parklarda banklara...
Ankara Kalesi’nin tarihi surlarının hali ise ortada.
Habire bir yazı yazma hastalığı var.
*
Bu fotoğraf ise okurumuz S.C.’den geldi.
Çankaya Belediyesi’nin Kızılay’daki Zafer Parkı’nda bulunan ahşap heykelleri yazı tahtasına çevirmişler.
Kalemi eline alan, aşkını kazımış.
Sevgili gençler, galiba yanlış anladınız.
SANAT AŞKI BU DEĞİL.
Bunun adı...
SANATA İHANET.
Yani.
Bunu yazanlar, sanattan 0 aldı.
Oturun.
SORUM VAR
BİR SOKAĞIN 2 ADI VAR
Okur O. Paçacı, Büyükşehir Belediyesi’nin, “Bahse konu caddenin genişliği 14 metre’dir ve cadde olmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır” açıklamasını yaptığı Çayyolu’ndaki Selvi Caddesi ile ilgili ısrarını sürdürüyor.
Ve şöyle diyor:
“Sanırım Türkiye Cumhuriyeti’nde kullanılmakta olan metrik sistem dışında bir ölçü aleti kullanmakta. Ben birlikte ölçmeye hazırım, ya siz hakemliğe var mısınız?”
*
Okurumuz ayrıca, Çayyolu Koru Mahallesi’ndeki bir sokağın ‘2 adı’nın olduğunu kaydettiği iletisinde şunları kaydediyor:
“Tabelalardan birinde, her iki yöne doğru sokağın adı ‘Köknar Sokağı’ olarak yazılmasına karşın, diğerinde aynı sokak için bu defa ‘Kestane Sokağı’ yazmaktadır.
SORUM ŞU:
Bu sokakta oturan sakinler adres yazarken hangi ismi kullanacaklar?
Verilecek cevabı sabırsızlıkla beklemekteyiz.
BARIŞ 1 PARKI KARIŞ KARIŞ KÜÇÜLÜYOR
Okurumuz Metin Altay, bulunduğu bölge için “Nefes alınacak tek yer” diye aktardığı Yenimahalle’deki Barış 1 Parkı’yla ilgili şikâyetini aktarıyor:
“1000 metrekare var, yok. Betonların arasında vaha gibi... Ancak, önce bir ucuna büfe kondurdu. O büfe sonra yayıldı, çay bahçesine döndü. Bir başka köşesine belediye, tahsilat bürosu kurdu. Şimdi ise 4 ATM’lik platformla parkın bir bölümü daha gitti. Belediyeler halkın mı yoksa firma, banka vs’nin mi hizmetinde!...
KISA... KISA...
* Kudüs Caddesi’ndeki(Panora AVM’nin karşısı) parkın aydınlatmaları saat 22.00’de sönüyor. Ayrıca parkın altındaki caddede de aydınlatma yok. Başıboş sokak köpeklerinin bu güzergâhta fazla olması ve son dönemlerde yaşanan hırsızlık olayları bizi endişelendiriyor. Yetkililer sesimizi duysun.
Gökhan ULUSOY
* Eryaman 4. Etap(Tunahan Mahallesi Üç Şehitler Caddesi) yaklaşık iki senedir yaya kaldırımı temizliği hizmeti almıyor. Bir mahalle sakini olarak nedenini merak ediyorum. Caddeler Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı. Peki Büyükşehir ekipleri, kaldırım temizliği için(hem de 2 senedir) neyi bekliyor...
Haldun EREN