Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
DOI Number: 10.30520/tjsosci.425898
AMERİKAN KAMU DİPLOMASİSİNİN ÜÇ EVRESİ: PROPAGANDA,
GELENEKSEL KAMU DİPLOMASİSİ VE STRATEJİK İLETİŞİM
PUBLIC DIPLOMACY OF THE UNITED STATES: FROM PROGAPANDA TO
STRATEGIC COMMNICATION
Abdulsamet GÜNEK 1
ÖZET
Amerika Birleşik Devletleri kamu diplomasisi ABD’nin küresel politikalarıyla uyumlu bir şekilde
ilerlemiştir. Küresel bir güç olarak dünyayı her anlamda etkilemek amacında olan ABD bu
bağlamda kamu diplomasisini etkili bir araç olarak kullanmıştır. Progpaganda ve bilgilendirme
faaliyeti olarak başlayan ABD Kamu diplomasisi proaktif ve agresif bir yaklaşımla kamu
diplomasisinin her alanında etkili olmaya çalışmıştır. Son dönem kamu diplomasisi ise özellikle de
stratejik iletişim yaklaşımına evrilmiştir. Bu makalede Amerikan kamu diplomasisinin tarihsel süreç
içindeki kurumsal dönüşümü, eylem, söylem ve araçlarındaki değişim ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Amerikan Kamu Diplomasisi, Stratejik İletişim, Terörle Savaş, Amerika’nın
Sesi Radyosu.
ABSTRACT
History of American public diplomacy is co-ordinated with American foreig policy. United state
use public diplomacy as a affective tools for its global effect and aim. The United States is trying to
be effective in all areas of public diplomacy. In recently public diplomacy has evolved into strategic
communication approach. This article deals with the change in the institutional transformation,
action, discourse and means of American public diplomacy in the historical process.
Key Words: American Public Diplomacy, strategic communication, Cold War, War on Terror,
Voice of America
Dr. Araştırma Görevlisi, Muş Alparslan Üniversitesi İletişim Fakültesi. Düzağaç/MUŞ
sgunek@gmail.com, tel: 0536724 33 51
1
54
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
GİRİŞ
Amerika’da kamu diplomasinin tarihi Birinci Dünya Savaşına dayanmaktadır. 1953 yılında
Amerikan Enformayon Ajansının (USİA) kurulmasıyla birlikte kurumsallaşma sürecine
girmiştir. ABD kamu diplomasinin görev, sınır ve sorumluluklarının belirlendiği yasal
düzenlemler ise dört temel yasaya dayanmaktadır. Bunlar, 1948 yılında çıkarılan Amerika
Birleşik Devletleri Enformasyon ve Eğitim Değişimi Yasası, Dışişleri Bakanlığı tarafından
yürütülen kamu diplomasisi faaliyetlerinin kapsam, sorumluluk ve görevlerini belirleyen
1956 tarihli düzenleme, 1961 tarihli ortak Eğitim ve Kültürel Değişim Yasası ile 1994
yılında çıkarılan ABD Uluslararası Yayıncılık Yasasıdır (Makamura ve Weed, 2009: 3).
ABD kamu diplomasisinin finansal yapısı güçlü ve geniş bir faaliyet alanına sahiptir.
Günümüzde ABD kamu diplomasisinin 2016 bütçesi bütçesi 2.03 milyar dolardır.
Bütçeden, eğitim ve değiş programları için 591 milyon dolar, uluslarası yayınlar için 752. 9
milyon dolar kaynak ayrılmıştır. 61’in üzerinde dilde 278 milyon hedef kitleye yönelik
yayın ağına sahiptir. (ACPD, 2017: 13).
Amerikan kamu diplomasisi proaktif bir anlayışa göre yapılanmıştır ve kamu diplomasinin
bütün alanlarında etkili olmayı amaçlamaktadır. Amerikan dış politik amaçlarının bir aracı
olarak kurgulanmakta ve genellikle temel hedefi kamu diplomasi faaliyetlerini
Amerika’nin küresel politik söylemiyle uyum içinde yürütmektir. Kamu diplomasisinin
tarihsel süreç içindeki gelişimine bakıldığı zaman ABD’nin literature, uygulama ve
kurumsallaşma bağlamında öncü olduğu görülmektedir. Bu açıdan Amerikan kamu
diplomasisinin tarihsel süreç içindeki kurumsal dönüşümü, kamu diplomasi icraat ve
söylemlerinin analizi önemli veriler sunmaktadır.
1. Soğuk Savaş Dönemi
ABD’nin diğer uluslarla iletişime geçme ihtiyacı özellikle de ulusal güvenliğine yönelik
kaygıların
arttığı
savaş
zamanlarında
artmıştır.
ABD’deki
kamu
diplomasinin
kurumsallaşma sürecinin başlangıcı Birinci Dünya Savaşına dayanmaktadır.
ABD
tarafından Almanya’ya savaş ilan edilmasinden sonra Başkan Woodrow Wilson’un
politalarını savunan ve seçim kampanyalarını yürüten gazeteci George Creel öncülüğünde
55
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
Halk Bilgilendirme Komitesi (Committee on Public Information, CPI) kurulmuştur. ‘Creel
Committe’ olarak da adlandırılan bu komitenin öncelikli görevi yurt içinde ve dışındaki
gelişmeler hakkında ABD kamuoyunu ve yabancı halkları bilgilendirmek olmuştur. Creel
Commite’nin diğer bir görevi ise Alman propagandasına karşı anti propaganda yaymak,
halkı savaş hakkında bilgilendirmek, ABD’nin politik tezlerini ve görüşlerini savunmak
olmuştur (Nesnay, 2002: 19). Birinci Dünya Savaşı’nin bitmesiyle birlikte işlevini yitiren
Halk Bilgilendirme Komitesi kapatılmıştır.
ABD’nin Creel Committe’den sonraki en önemli kamu diplomasisi ve iletişim faaliyeti ise
İkinci Dünya Savaşı boyunca faaliyet gösteren Savaş Bilgilendirme Ofisidir.
Başkan
Franklin Roosevelt tarafından Office of War Information (OWI) adıyla kurulan bu birim
Amerikan vatandaşlarına ve yabancılara İkinci Dünya Savaşı hakkında bilgi sunmaktaydı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin en eski hükümet radyo yayını olan Voice of Amerika
(VOA), OWI bürosuna bağlı şekilde yayın faaliyetini yürütmüştür. OWI savaş hakkında
halkın bilgilendirilmesi ve enformasyonun tek elden yapılandırılıp yönlendirilmesi
noktasında önemli işlevler üstlenmiştir. Görsel, yazılı ve işitsel haberlerin servis edilmesi
ve haber elde edilmesi noktasında koordinasyon görevini üstlenmiştir. Ayrıca federal
hükümetler tarafından desteklenen radio ve tv programları bu büro tarafından düzenlemiştir
(Culbert, 1986: VIII).
1948 yılında Başkan Harry Truman Savaş Bilgilendirme Ofisini kapatarak görevlerini
Dışişleri Bakanlığına devretmiştir.
ABD’nin Soğuk Savaşa daha derin bir şekilde
girmesiyle birlikte Kongre ve Başkan Sovyet etiksine karşı daha etkili kampanyalar ve
eylemler geliştirerek ‘kafaları ve kalplerdeki savaşı’ kazanmaya yönelmiştir (Nakamura ve
Week, 2009: 9). 1946 yılında barış zamanlarında uluslararası eğitim değişim programlarını
içeren Fulbright Hareketi oluşturulmuştur. 1948 yılında ise Kongreden Sovyetlere yönelik
askeri olmayan eylem
ve enformasyon programı olan
Smith-Mundt programı kabul
edilmiştir (Chodkowski, 2012: 4).
ABD’li diplomat ve Sovyet uzmanı George Kennan’a göre ideolojiler savaşı olan Soğuk
Savaş psikolojik bir savaştı ve ABD’nin başarılı olması ancak karşı ideolojileri geçersiz
56
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
kılması ile mümkündü. Bunun yolu ise etkili bir enformasyon ve propaganda savaşıyla
mümkündü. 1953 yılında komisyonun önerisiyle
Bakan Dwight Eisenhower tarafından
ABD Enformasyon Ajansı (Unided States Information Agency (USIA) kurulmuştur. USIA,
hükümetin uluslararası enformasyonunu organize etmek ve uygulamak, ABD dış
politikasına yardım edecek değişim programları düzenlemekle görevlendirilmiştir
(Nakamura ve Week, 2009: 9).
1953 yılında kurulmasından itibaren USIA Amerikan kamu diplomasisinin öncüsü
olmuştur. Amerikan çıkarlarının elde edilmesi noktasında bilginin yayılması, anlaşılması
ve Amerikanlılarla yabancılar arasındaki iletişime odaklanmıştır. USIA hedeflerini şu
şekilde açıklamaktadır:
• yabancı kültürler nezdinde anlamlı ve kabul edilebilir bir şeklide Amerikan politikalarını
açıklamak ve savunmak
• Amerika’nın resmi politikaları, kültürü ve kurumları hakkında bilgi sağlamak ve bu yolla
Amerikan çıkarları noktasında olumlu etki oluşturmak.
• Ortak ülke ve kurumlarla Amerikan vatandaşları ve kurumlarının faydasına olacak
şekilde uzun dönemli ilişkiler geliştirmek.
•
Amerikan Başkanı ve Amerikan politika yapıcılarının reklamını yaparak bu yolla
yabancıları etkilemek ve ABD politikalarının etkili bir şekilde sonuç vermesini sağlamak
(Chodkowski, 2012:2).
Soğuk Savaş ideolojiler ve politikalar üzerinden çatışmaların yaşandığı bir süreci tarif
etmektedir. Şavaşın tarafları kendi ideolojik pozisyonlarını güçlendirmek ve yaymak için
kendi kamuoylarına ve dış kamuoyuna yönelik çeşitli faaliyetler yürütmüştürler.
Bu
bağlamda ABD kendi ulusal ve uluslarası politikalarını, dünya görüşü ve ideolojisini
yaymak için kamu diplomasisini etkin bir şekilde kullanmıştır. 1949- 1953 yılları arasında
ABD Fedaral hükümeti tarafından oluşturulan ABD’nin kamu diplomasisi faaliyetlerinin
ana yörüngesini enformasyon aktiviteleri oluşturmaktadır. Berlin Duvarı’nın yıkılıp Soğuk
Savaş’ın fiili olarak bitmesine kadar Radio Free Europe, Radio Liberty ve ABD
57
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
Enformasyon ajansı ABD’nin ideolojik pozisyonunu destekler şekilde enformasyon akışını
gerçekleştirmişlerdir (Lord ve Dale, 2007).
ABD tarafından oluşturulan kamu diplomasi faaliyetlerinin temeli Komünist bloğun öncüsü
olan Sovyet tehditti etrafında şekillenmiştir. 1953 yılında yayınlanan Eisenhower
Komisyonu Raporu
ABD’nin uluslararası iletişim aktivitelerinin Sovyet tahdidine karşı
mutlaka geniş kapsamlı ve proaktif olması gerektiğini belirtmektedir (Lord ve Dale, 2007).
ABD Sovyet yayılmacılığı ve tehdidine karşılık Amerikan değerleri ve yaşam tarzını
önplana çıkararak mücade ettiğini iddia etmiştir.
Soğuk Savaş boyunca bilgi ve
enformasyonun önündeki engelleri kaldırarak ‘özgürlük ve demokrasinin koruyucu’ olduğu
mesajını dünyaya yaymıştır (Wallin, 2012: 20). Müttefik ve düşman kamuoylarının
Amerikan politikaları ve ideolojisi hakkında bilgi edinmesi ve bu yolla onları etkilemek
için bir seri iletişim aktivitesi düzenlenmiştir. Bu iletişim ve enformasyon faaliyetlerinin en
önemli aktörü ise Ulusal Enformasyon Ajansı (USIA) olmuştur.
USIA, Soğuk Savaş boyunca Voice of Amerika, Radio Free Europe, Radio Liberty
yayınları aracılığıyla Amerikan propagandasını bir çok ulusa başarılı bir şekilde
ulaştırmıştır.
Soğuk Savaşın iyi bir propaganda kaynakları olan bu araçlar Sovyet
tehdidinin ortadana kalkmasından sonra küçülmüştür. 1999 yılında USIA’nın kaldırılıp
görevlerinin Dış İşleri Bakanlığına devredilmesiyle birlikte ABD kamu diplomasisinde
ölçek küçültmüştür ( Nakamura ve Weed, 2009: 1).
Amerikan kamu diplomasisinin en önemli araçlarından biri de Amerikan popüler
kültürünün etkili bir şekilde kullanılması olmuştur. Bu bağlamda özellikle de Amerikan
popüler kültürü Amerikan kapitalizminin ifade özgürlüğü, tüketiciden yana olma, iyi yaşam
modernliğin yükseltilmesi ve serbest ticaret anlayışı gibi özelliklerini politik ve stratejik bir
unsur olarak kullanmaktaydı ( Kennedy ve Lucas, 2005: 313).
1956 yılında ortaya çıkan Macaristan Devrimi, ABD’nin Soğuk Savaş boyunca yürüttüğü
enformasyon Savaşının başarılı bir örneğini ortaya koymaktadır. Radio Free Europe’nin
Macarca yayınları aracılığıyla yapılan yayınlarda sürekli olarak Sovyetlerin ülkeden
gönderilmesi teşvik edilmekteydi. Bu dönemde ABD’nin yürüttüğü propaganda
58
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
faaliyetlerinin temelinde genellikle Sovyetlerin kominist yönetimlerinin Doğu Avrupa’dan
gönderilmesi üzerine vurgu yapılıyordu ve oldukça proakitif bir şekilde yürütülmekteydi
(Lord ve Dale, 2007). Ancak Rusya ve Doğu Avrupa’daki komünist rejimlerin yıkılması
kolay değildi. Bu nedenle Amerika kamu diplomasisini ‘Amerikan hikayesinin dünyaya
anlatılması’ şeklinde kurgulanmıştır (Fitzpatrick, 2011: 6). Bu anlatı etrafında ABD uzun
vadeli stratejilerle politik ve kültürel ayrılıklara vurgu yapmaktaydı. Amerikan hayat
tarzının ve felsefesinin reklamı üzerine kurgulanan bu enformasyon akımı aynı zamanda bir
fikirler savaşıydı. Enformasyon savaşı Amerikan hayat tarzının pozitif yanlarına vurgu
yaparken Komünizmin olumsuz ve yıkıcı yanları ön plana çıkartılmaktaydı (Lord ve Dale,
2007).
Dünyanın çok kutuplu olduğu bu dönemde temelde Amerikan hikayesi özgürlük,
demokrasi ve çoğulculuğa dayanıyordu. Ve Soğuk savaşın diğer kutbu olan komünist
bloğun otariter ve baskıcı yayılmacılığı karşısında bir teminat olarak gösteriliyordu. Soğuk
Savaş boyunca ABD Rusya’ya karşı önemli markalar geliştirdi ( Wallin, 2012: 25).
Djerenjian (2003)’e göre ABD’nin Soğuk Savaşı kazanmasında kamu diplomasisin önemli
bir etkisi olmuştur. Kamu diplomasisi Amerika’nın politik hedeflerini güdüleyici ve destek
sağlayan bir unsur olarak kullanılmıştır (Djerenjian, 2003: 13).
Soğuk Savaş boyunca ABD kamu diplomasisine yönelik temelde iki farklı görüş ortaya
çıkmıştır. Bu görüşlerden biri Kamu Diplomasisinin ABD’nin dış politikasına ve ulusal
güvenliğine legal bir şekilde yürütülen enformasyon, reklam, kültülerel ve akademik
faaliyetlerle desteklemesi üzerine odaklanırken, diğer görüş kamu diplomasini ulusal
güvenliğin merkezine yerleştirmekte ve akademik bağlamı tutarsızlıkla itham etmektedir
(Lord ve Dale, 2007). Amerikan kamu diplomasisi ABD’nin soğuk savaşı kazanmasında
önemli katkılar sağlamıştır.
ABD’nin kamu diplomasisi uygulamaları Soğuk savaş
boyunca optimal olmaktan çok dönemseldir ve süreç içinde yöntem ve söylemler itibariyle
değişime uğramıştır.
Başkan Reagan kamu diplomasisini ulusal stratejijinin merkezi
kapsayıcı bir noktasına yerleştirirken, 1950’lerin ortalarından itibaren kamu diplomasisi
Sovyet sistemine karşı politik bir silah olarak kullanılmıştır. Demokratik ve leberal güçlerin
Sovyetlere karşı teşvik edilmesi noktasında agresif bir enformasyon stratejisi izlemiştir
(Lord ve Dale, 2007).
59
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
1.2. Soğuk Savaş Sonrası Dönem
Soğuk Savaş sonrası dönemde Amerikan kamu diplomasisi ABD’nin uluslarası politik
söylemleriyle parallel gitmiştir. Tek kutuplu dünyada ABD 11 Eylül saldırılarına kadar
kamu diplomasi faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürme ihtiyacı hissetmemiştir.
Kendi
içine kapanan ABD ulusal çıkar ve küresel hedeflerini gerçekleştirme arayışı içine
girmiştir. ABD’nin 1990’lı yıllardaki ulusal çıkar ve hedefleri dört ana başlıkta toplamak
mümkündür.
Soğuk Savaş sonrası Amerikan Dış Politikasını belirleyen kişi ise Bill Clinton olmuştur.
Clinton, görev süresi boyunca Amerikan ilke ve değerlerinin evrensel düzeyde
uygulanabilirliğine atıfta bulunmuştur. Clinton, bir anlamda “dünyanın iyiliği için
Amerikan liderliğinin zaruri olduğunu” belirtmiştir. (Pirinçci, 2011: 112).Baba Bush’un
‘yeni dünya düzeni’, Clinton’un “genişleme ve angajman” oğul Bush’un “ önceden vuruş
ve önleeyic savaş” kavramları ile Obama’nın kullandığı ılımlı retorik, esasında farklı gibi
görünen; ancak ortak noktası ABD’nin küresel liderliğini pekiştirmek olan söylemlerdir
(Pirinçci, 2011: 113).
2. 11 Eylül Sonrası Amerikan Kamu Diplomasisi: Terörle Küresel Savaş
Konsepti
11 Eylül 1999 tarihinde New York Dünya ticaret merkezine yapılan saldırı ABD Kamuoyu
ve yönetici elitleri açısından bir dönüm noktası olmuştur. Bu süreç, Soğuk Savaş sonrası
ABD kamu diplomasisi açısından yeni yönelimlerin ortaya çıktığı bir süreci ifade
etmektedir.
ABD’nin Soğuk Savaş sonrası küresel liderliğini pekiştirdiği bir dönemde ortaya çıkan bu
saldırı, ‘dünya bizden neden nefret ediyor’ sorusu etrafında şekillenmiştir.
Bu soru aynı
zamanda ABD kamu diplomasisi ve stratejik iletişim perseptifinin, yöntemlerinin ve
araçlarının da sorgulandığı bir süreci ortaya çıkarmıştır. ABD’ye yönelik olumsuz algının
ABD’nin ulusal güvenliğine ve küresel politikalarına zarar verdiği yönündeki kanaat kamu
diplomasisine yönelik geniş perspektifte çalışmaların ele alınmasını sağlamıştır. ABD
60
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
kamu diplomasisi ve stratejik iletişimine yönelik bir çok rapor hazırlanmıştır. Bu dönem
aynı zamanda kamu diplomasisi kavramının stratejik iletişim kavramıyla birlikte
kullanıldığı, stratejik iletişimin ulusal güvenliğin ve kamu diplomasisinin önemli bir parçası
olarak ele alındığı bir dönemdir.
11 Eylül saldırılarından sonra ABD kamu diplomasisi uygulamacıları ve teorik düzeyde
araştırma yapanlar için temel sorun ‘dünya neden bizden nefret ediyor’ sorusu etrafında
şekillenmiştir. Bu bağlamda kamu diplomasisi dışardaki insanların ‘kalplerini ve akıllarını’
kazanmanın bir yolu olurak görülmüştür. Uygulayıcılar, politika yapıcılar ve diğer ilgili
paydaşlar 21.yüzyılda ABD kamu diplomasisinin rotasını çizmeye çalışmıştır (Fitzpatrichk,
2011). 2002 yılında ulusal güvenlik danışmanı Rice tarafından Stratejik İletişim Politikası
Koordinasyon birimi kurulmuştur. 2003 yılında Beyaz Saray ‘ Acili Durumlar Stratejisi
Belgesi’ hazırlanmıştır.
Bu dönemde politika yapıcılar, uzmanlar ve akademisyenlerce kamu diplomasisine yönelik
geliştirilen eylem ve çalışmaları üç başlık altında toplayabiliriz. Birinci gruptaki çalışmalar
kamu diplomasisi stratejisini ulusal ve uluslararası politikaların özellikle de Irak Savaşı,
terörle savaş ve Müslümanlarla ilişkilere yönelik politika ve eylemlerin birer destekcisi
olarak kurgulamıştır.
Ikinci gruptaki çalışmalar ise ABD kamu diplomasi kurumlarına odaklanmıştır. kamu
diplomasi reformları, ölçüm ve ajans performanslarına dikkat çekmişlerdir. Bu çalışmalar
koordinasyon, eylem ve söylem bütünlüğüne dikkat çekerek, stratejilerin bölüm ve
ajanslarla koordinali olması gerektiğini belirtmiştir. Bir grup çalışma ise kapsamlı iletişim
stratejilerinin ulusal güvenlik çıkarları ve değerlerini desteklemesi gerektiğini belirtmiştir
(Gregory, 2004:4).
Sonuç olarak kamu diplomasisinde yeni ve farklı yönelimlere ihtiyaç olduğu ortaya
çıkmıştır. Bu bağlamda ABD kamu diplomasisinde yeni yaklaşımların ve kurumların ortaya
çıktığı bir dönemdir. Özellikle Savunma Bilimleri Kurumu, Dış ilişkiler Konseyi ve Kamu
Diplomasisi Danışma Komisyonu’nun raporları bu bağlamda kapsayıcı ve etkili öneriler
getirmektedir.
Kamu Diplomasisi Danışma konseyi başkanı eski büyükelçi Edward
61
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
Djerejian Arap ve Müslüman ülkelere yönelik stratejik kamu diplomasisi önerileri
geliştirmiştir. Amerikan Sayıştayı (Goverment Accountability Office, GAO) 2005 yılında
ABD’nin Uluslarası yayınları için ulusal iletişim stratejisi raporunu yayınlamıştır. Bu
dönemde ABD liderleri kamu diplomasisi ile yoğun bir şeklide ilgilenmişlerdir. Dış işleri
bakanı Condoleeza Rice “kamu dipomasisi için reform zamanı şimdi” diyerek bunu deklare
etmiştir. 11 Eylül tecrübesiyle birlikte ABD’li liderler diğer kültürlerin bakış açılarını ve
kültürlerini anlamak ve dinlemeye önem vermeye başlamışlardır (Gregory, 2008: 340). Bu
dönemde bir ABD kamu diplomasisinde bir takım yeni kurumlar ve yaklaşımlar
geliştirilmiştir.
2001yılında ABD Dış İşleri Bakanlığı kamu diplomasi eylemleri için rehber hükmünde
olan “24/7 Public Diplomacy Task Force” başlıklı belge üretilmiştir. 2002 yılında ise
Ulusal
Güvenlik
Danışmanı
Condoleezza
Rice
Stratejik
İletişim
kapasitesinin
geliştirilmesine yönelik önerisi doğrultusunda Beyaz Saray bünyesinde 2003 yılında
Stratejik İletişim Merkezi kurulmuştur. Merkez, stratejik bakış açısı geliştirerek hükümetin
kamu diplomasisi eylemleri için öneriler ve yeni hükümet ajansları kurulmasını sağlamıştır.
Başarılı görülmeyen merkez 2005 yılında kapatılmıştır. Onun yerine Savunma Bakanlığı (
DOD, The Department
of Defence )
bünyesinde amacı terörle savaş için stratejik
enformasyon kampanyaları yürütmek olan Stratejik Etki Bürosu kurulmuştur (Gregory,
2008: 339).
Bush dönemi kamu diplomasisi stratejisinin temeli ‘Terörle Savaş’ konseptine
dayanıyordu. Soğuk Savaş dönemindeki gibi dünyada yeniden ortak bir düşman çıkarılmış
ve buna yönelik her türlü fikri ve askeri savaşın önkoşulu hazırlanmıştır. Bush’un 11
Eylülden sonra kongrede dile getirdiği ‘terörle savaş’ iç kamoyuna seslenen bir söylem
olmasına rağmen amaçları açısından uluslararası bir konsensüse işaret etmektesi açısından
tartışmalı bir konspet olmuştur. Benzer bir söylem 2002’de ‘Şeytan Üçgeni’ olarak Irak,
Kuzey Kore ve İran için de kullanılmıştır (Wallin, 2012: 12).
11 Eylül’ün itici gücüyle, Kamu diplomasisi ulusal güvenliğin hayati bir parçası olarak
görülmeye başlanmıştır. Bush yönetimi ABD kamu diplomasisini temel olarak ulusal
62
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
güvenilği destekleyici bir boyutta dizayn etmiştir. ABD Kamu diplomasisi bir taraftan
terörle savaş konseptine uygun olarak terörün insanlığın ortak ve üstün değerlerine yönelik
saldırısına bir cevap olarak etkili sert gücü kullanma ve dünyayı bu bağlamda
kutuplaştırarak bir yarısını ABD etrafından toparlamaya yönelik mesaj ve eylemler içinde
iken, digger yandan da ‘11 Eyülül’ saldırılarının ortaya çıkardığı ‘Dünya Bizden neden
enfret ediyor” ve ABD’nin küresel ölçekte imaj düşüşüne bir çözüm olarak dünya ile daha
etkili iletişim kurma ve diyaloğa geçme anlayışı çerçevesinde şekillenmiştir. 2007 yılında
PCC tarafından hazırlanan raporda bu değerler ABD’nin bütün uluslar ve insanlarla partner
olduğu, ulusal vatandaşlığı desteklediği, farklı inançlara saygılı olduğu tezi üzerine inşa
edilmiştir. Bu kapsamda ABD’nin dünyaya mesajı ise Umut ve fırsatlar ülkesi ABD,
özgürlük ve barışı tehdit eden aşırıcılıkla mücadele etmektedir. Sloganı etrafından
şekillendirilmiştir (PPC, 2007: 3).
ABD dış politik hedeflerini ve kötü olan imaj problemini ortadan kaldırmak için müslüman
dünyası ile iletişime geçme yönünde bir takım girişimlerde bulunmuştur. Bu amaçla
müslüman ülkelere yönelik Arapça ve Farça metaryeller üretilmiştir. Farsça ve Arapça
dillerinde ( Radio Farda ve Radio Sawa) gibi radyo kanalları, Alhurra gibi Arapça dilinde
yayın yapan televizyon kanalları kurulmuştur. Bu kanallar Anti-Amerikancılık üzerine
yayın yapan ve Arap Dünyasında oldukça popular olan El Jezireyle rekabet etmek üzerine
tasarlanmıştı (Olins, 2005, 162).
Amerika bu dönemde kültür diplomasisini popular kültürle birlikte kullanma yönünde de
bir takım girişimlerde bulunmuştur. Radio Sawada Arapça ve Batılı tarzda müzik yayınları,
haber ve spor programlarına yer verilmiştir (Olins, 2005: 162). Ancak ABD Kamu
diplomasisi bölgeye yönelik yayıncılık girişiminde başarısız olmuştur.
2009 yılında
University of Maryland tarafından yapılan araştırmaya göre Mısır, Ürdün, Lübnan, Fas,
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri izleyicilerinin ortalama %2’si haberleri bu
kanal üzerinden takip etmektedir (Walllin, 2012: 2). Wallin (2012) El Hurra deneyimini
çeşitli açılardan başarısız bir kamu diplomasisi girişimi olarak tarif etmektedir. Wallin’e
gore,
Medya pazarı ideolojilerden ve hedeflerden farklılık arz etmektedir.
Medya
güvenirliliği mutlaka çoklu perspektifle sağlanabilir. Bu anlamda “El Hurra’nın sürekli
63
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
Amerikan yanlısı bir yayın çizgisi takip etmesi ve propagandacı yaklaşımı izleyiciler
nezdinde güven problem oluşturmuştur (Wallin, 2012: 2).”
2004 yılında benzer şekilde Müslüman dünya ile daha yoğun ve etkili bir şekilde iletişime
geçmek amacıyla lise düzeyinde öğrenci değişim programlarını içeren
Arap Gençlik
Girişimi P4L programı yürütülmüştür (Van Ham, 2005: 62). Arap dünyası ile iletişime
geçme ve ilişki kurma arayışlarından biri de Dişişleri Bakanlığı Kamu diplomasisi sekreteri
Charlotte Beers, tarafından radio, televizyon, basılı medya ve internet medyası aracılığıyla
yürütülen 12 milyon dolar değerindeki reklam kampanyası ve Arap gençliğine yönelik
moda dergisi Hİ Magazin olmuştur (Zaharna, 2009). 2005 yılında Kamu diplomasisi genel
sekreteri Karen Huges tarafından Arap ve İslam ülkelerine yönelik bir ‘dinleme turu’
gerçekleştirilmiştir. Bu tur boyunca Karen Huges Endonezya, Pakistan gibi çeşitli ülkeleri
ziyaret ederek buradaki toplumun farklı gruplarıyla bir araya gelmiştir. Huges bu turlar
boyunca Amerikan kültürü ve politikaları hakkında muhatapları bilgilendirerek, ABD’nin
imajına katkı sunmayı amaçlamıştır ( Zaharna, 2009: 8). Huges tarafından yürütülen kamu
diplomasisi insiyatifi dinleme olarak adlandırılmasına karşın genel olarak daha çok
ABD’nin kendinisi anlatması üzerine kurgulanmıştır. Bu bağlamda Wallin (2012) turun
başarısız bir kamu diplomasisi girişimi olarak tanımlamaktadır. Walin’e göre bunun en
büyük nedeni turun
muhatapları dinlemek yerine daha çok kendini anlatmak üzerine
yapılandırılmış olmasıdır.
11 Eylül sonrası ABD Kamu diplomasisi enformasyon ve bilgi kampanyalarına
odaklanmıştır. ABD’ye yönelik kötü enformasyon ve bilgi akışını ortadan kaldırmak üzere
“SWAT Takımı” kurulmuştur. Bu takım dezonfarmasyonu engellemek, bölgesel medya
ağları kurmak, yerel medya kanallarıyla işbirliği geliştirip program alışverişi üzerine
kurgulanmıştır ( Zaharna, 2009: 8). Aynı dönemde Karen Huges, kamu diplomasisi
yaklaşımına stratejik iletişim yaklaşımını getirerek bu alanın öncüsü olmuştur. (Zaharna,
2009: 8).
Hocking’e göre (2005: 39). George W. Bush tarafından ortaya atılan terörle Savaş ve
medeniyetler
savaşı
konsepti
kısa
vadade
64
ABD
çıkarlarının
elde
edilmesini
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
amaçlamaktaydı. Özellikle de Ortadoğu’ya yönelik söylem ve eylemlerde kadife eldiven
içindeki demir yumruk gibiydi. ABD’nin Soğuk Savaş sonrası dünya ile yeniden iletişime
geçme teşebbüsü olan bu eylemler bütünü, yumuşak ve sert gücün eşgüdümlü olarak
kullanılma isteği, eylem söylem bütünlüğünün olmaması, politikalarla eylemlerin
uyumsuzluğu ve küreselleşme ve yeni teknolojilere bağlı olarak kamu diplomasisinin
dönüşümesinden dolayı başarılı olmamış ve çeşitli açılardan eleştirilmiştir (Fitzpatrick,
2011: 6).
3. Obama Dönemi Kamu Diplomasisi: Dünya ile Yeniden İşbirliği ve İletişim
2009 yılında yapılan PEW araştırması Bush dönemi politikaları sonucunda Amerikan
imajının dünya genelinde tahribata uğradığını göstermektedir (Pew, 2009).
Obama,
ABD’nin dünya genelinde bozulan imajını onarmak için yeni ve farklı bir kamu diplomasisi
stratejisi benimsemiştir. Uluslararası ilişkilerde yeni bir tona geçen bu strateji ABD’nin
diğer uluslar ve insanlarla olan ilikisini de resetlemeyi amaçlamıştır. Bu yeni politikanın
felsefesi küresel işbirliği ve karşılıklı saygı anlayışına dayanmaktadır (Fitzparick, 2011:
22). Obama’nın ‘Ortak Çıkarlar ve karşılıklı saygı’ şeklinde özetlediği bu yeni kamu
diplomasisi anlayışı Kamu Diplomasisi Genel Sekreteri Judith McHule tarafından
yapıbacılarla ‘doğrudan ve aracısız’ iletişim stratejisi üzerinden şekillendirilmiştir. Bu
amaçla yabancı ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları, iş ve bilim dünyası, öğrenciler ve sivil
halkla doğrudan iletişime geçmek için projeler geliştirilmiştir (Fitzparick, 2011: 22).
Obama dönemi kamu diplomasisi söylem düzeyinde farklı bir strateji izlemiştir. Politik
söylem daha yumuşak, daha az talepkar ve uzlaşmacı bir tonda sürdürülmüştür (Zaharna,
2009: 4). Kapsayıcı ve diyaloga açık bir anlayışla Bush dönemininde olduğu gibi ABD
politikalarını destekleyenler ve karşı çıkanlar şeklinde bir kategorizasyona gidilmemiştir.
Obama’nın yapıcı söylemleri ABD’nin uluslarası düzeyde bozulan imajının anahtar
müttefikleri olan Batılı ülkeler nezdinde tamir etmiştir. Ancak ABD’nin daha derin kriz ve
çatışma yaşadığı ülkeler nezdinde bu söylem etki oluşturamamıştır (Zaharna, 2009: 19).
2009 yılında yayınlanan White Oak raporunda Müslüman dünyasıyla ilişkiler, terör ve
güvenlik konularının helonistik bir vizyon çerçevesinde çok boyutlu geliştirilmesi, Kamu
65
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
diplomasisinde içsel koordinasyonun, personel artırımının ve değişim programlarında
bütçenin artırılması gibi önerilerde bulunmuştur (Zaharna, 2009: 4). White Oak Raporunun
en önemli önerilerinden biri de yeni iletişim teknolojileriyle klasik iletişim yönetmelerinin
bir uyum içinde sunulması olmuştur. Rapor ayrıca her Amerikan vatandaşının Amerikan
idealleri ve misyonunun birer taşıyıcısı olması gerektiği üzerinde durmaktadır. Bu
önerilerle uyumlu bir şekilde
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton 2010 yılında yaptığı
konuşmada Amerika’nın küresel liderliğinin sürdürülmesi noktasında yeni bakış açıları ve
yetenekler gerektirdiğini belirtmektedir. Bu bağlamda devletle-devlet iletişiminin ötesinde
sivil bir güç olarak her Amerikan vatandaşının birer diplomat gibi harekete geçerek dünya
ile iletişime geçmesi gerektiği üzerinde durmaktadır ( Gregory, 2011: 352).
Obama, Bush’un terörle savaş konseptinin uyandırdığı olumsuz çağrışımları yok etmek ve
ABD’nin Müslümanlara ve İslam’a savaş açan bir güç olarak algılanmasını önlemek için
savaşın yalnızca El kaideye yönelik olduğunu ve bunun Müslümanlarla bir savaş
olmadığını deklere etti.
“Ona göre terör bir ideoloji değil bir yöntemdi. Tartikler
ideolojilerden farklıdır. Hayal kırılığına uğramış grupları harekete geçirmek kolay değildir”
(Wallin, 2012: 11).
Amerikan Security Project kamu diplomasisi alanındaki kötü uygulamalara örnek olarak,
ABD Başkanı Obama’nın 4 Haziran 2009 tarihinde yaptığı Kahire Konuşmasını örnek
vermektedir. Bu konuşmada Obama İslam dünyasına barış ve birlikte yaşama ve çalışma
mesajları vermektdir.
İslam dünyası ve dünya ile yeni bir başlangıç içeren bu konuşma
aynı zamanda; ABD askerinin Irak’tan çekilme takvimi, Guatonomo üstünün kapatılması,
dünyanın her yerinde insan hakları ve demokrasinin desteklenmesi, değişim ve burs
programları, Müslüman gençlerin ABD’de eğitimi, dünya üzerinde öğretmen ve öğrencilere
online eğitim platformlarının açılması, müslüman ülkelerde teknolojik gelişimi teşvik
etmek ve desteklemek, Ortadoğu, Güneydoğu Asya ve Afrika’da bilim merkezleri açmak,
islam Konferansı Örgütüyle küresel etki oluşturacak çalışmalar yapmak, Çocuk ve ruh
sağlığıyla ilgili Müslüman ülkelerle işbirliği yapmak gibi bir takım vaatleri de
içermekteydi. Bu konuşmada Obama yüksek düzeyde vaatlerde bulunmuş ancak bunların
çoğu gerçekleştirilmemiştir. Yüksek düzeyde sözler verilmesi, beklenti oluşturulması ve
66
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
bunların gerçekleştirilmesi sonucunda ABD’nin hedef kitle nezdinde güveninirliği olumsuz
yönde etkilenmiştir (Wallin, 2012: 9).
Obama yönetimi döneminde Amerikan kamu diplomasisi yeni terimler, kopseptler,
organizasyonlar ve kurumlar geliştirmemiştir. Obama kamu diplomasisinin temelini
iletişim kültürünü geliştirmeye yönelik eylemler oluşturmaktadır.
Temel hedef diğer
uluslar ve milletlerle daha yoğun ve doğrudan bir iletişime geçme sürecini içermiştir
(Gregory, 2011: 352).
Amerikan kamu diplomasi ile dış politikası arasındaki tutarsızlık inandırıcılık ve güven
problem oluşturmuştur.
Kamuoyu araştırmaları ABD’nin
Irak İşgali, Filistin İsrail
çatışmasındaki tutumundan dolayı olumsuz imajlar taşıdığını göstermektedir (Fitpatrich,
2008: 5). Bush döneminin temel tezi olan ABD politikalarının doğru ve etkin bir şekilde
sunulamadığı yönündeki algı, kamu diplomasisini ve imaj problemini ‘sunum’ ve
‘söylemlere’ bağlamaktaydı. Bu bağlamda geliştirilen bir takım kamu diplomasisi
insiyatifleri ve yeni teknolojilerden yararlanma yönündeki strateji de yeterince etkili
olamamıştır. Bunun ABD’nin
sorunu
politikanın yürütülme biçiminde değil onun
sunumunda araması olmuştur. Bu yüzden yürütülen strateji yabancı halklar nezdinde etkili
olamamıştır (Fitpatrich, 2008: 5). Amerikan kamu diplomasisinin çöküşte olduğunu
belirten Fitzpatrich (2008), 100 Amerikan Dış politika uzmanı ile yaptığı mülakatta
Amerikan algısının olumlu bir şekilde yeniden nasıl inşa edileceğini sorgulamaktadır.
Soğuk Savaş sonrası ABD kamu diplomasinin düşüşte olduğuna değinen uzmanlar.
Amerika’nın dünya ile yeniden ve etkili bir şekilde iletişime/etkileşime geçmesi gerektiği
(Fizpatrich, 2008: 5). Amerika’nın dış politikadaki eylemlerini kamu diplomasi
söylemleriyle uyumlu hale getirmesi gerektiği üzerinde durmaktadırlar.
4. Trump Döneminde Kamu Diplomasisi
ABD Başkanı Donald J. Trump’ın Uluslarası sistem içinde Amerikan çıkarlarının
önceliğine vurgu yapan
‘Önce Amerika’
söylemi iç politika açısından Amerikan
vatandaları üzerinde olumlu tesirler oluşturmasına karşın dünya kamuoyu ve Amerika’nın
67
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
müttefikleri nezdinde güven kaybına neden olmuştur. Trump yönetiminin dış politikada
attığı bazı ayrıştırıcı ve ötekileştirici adımlar da Amerikan imajının tahrip etmiştir.
Trump yönetimi döneminde kurumsal anlamda ABD kamu diplomasisi herhangi bir
dönüşüme uğramamıştır. Genel olarak klasik dönem ABD kamu diplomasisinin araçlarını
etkili bir şekilde kullanmaya devam etmiştir. Bununla birlikte iletişim teknolojilerindeki
dönüşüme bağlı olarak sosyal medya ve internet kullanımına odaklanılmıştır (Rugh, 2017).
Trump sosyal medyayı özellikle de Twitter’ı etkili bir şekilde kullanmıştır. 44 Milyonu
aşkın takipçisine mesajlarını geleneksel medyanın eşik bekçilerinin değişimine tabi
tutmadan ulaştırmıştır. Trump öncesi ABD Başkanlarının hiçbiri halka böylesine doğrudan
ulaşmamıştır. Diğer başkanlar örneğin Franklin Roosevelt ve Ronald Reagan radyo ve
televizyonu etkili bir şekilde kullanmıştır ( Seib, 2017). Trump döneminde Rusya ve Çin
gibi agresif devlet aktörleriyle ve bir taraftan da yalan haber, enformasyon savaşları ile
mücadele etmek zorunda kalmıştır. Uluslarası yayıncılık kurulu (BBG) ise reform yada
yapısal dönüşüm noktasında herhangi bir girişimde bulunmamıştır.
Özellikle de 2014 yılından sonra Amerikan kamu diplomasisi bilişsel proganda, Makine
Merkezli İletişim (MADCOM-Machine Driven Communication) Chat robotlarıya kamu
diplomasisi faaliyetleri yürütmektedirler.
Kamu diplomasisinin merkezine daha çok
stratejik iletişim yaklaşımı bağlamında yapılandırmaktadır (APCD, 2017).
SONUÇ
ABD kamu diplomasisi kamu diplomasinin uluslarası yayıncılık, eğitim ve değişim
programları, kültür diplomasisi ve insani yardım ve yatırımlar alanının bütününde etkili
olmaya çalışan geniş kapsamlı ve agrasif bir yapıya sahiptir. Kurumsallaşma ve litaratür
anlamında dünyaya öncülük etmiştir. Amerikan dış politikasının etkili bir aracı olarak
kullanılmıştır. Özellikle de ulusal güvenlik kaygılarının arttığı dönemlerde ABD diğer
uluslarla iletişime geçme ihtiyacı hissetmiştir. Dış politikanın ve ülke çıkarlarının
gündemine göre stratejik iletişim söylemleri belirlenmiştir.
68
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
ABD Kamu diplomasisinin üç temel evrilme süreci vardır. Bunlar Soğuk Savaş dönemi
‘Kominizme karşı demokrasi ve serbest pazarın savunucusu ABD’,
11 Eylül sonrası
‘terörle küresel savaş ve stratejik iletişim konsepti’ ve Obama dönemindeki ‘dünya ile
yeniden iletişime geçme’ girişimi olarak tanımlanabilir. Bu üç süreç içinde en başarılı
kamu diplomassi eylemleri Soğuk Savaş döneminde gerçekleştirilmiştir. Soğuk Savaş
döneminde ABD özellikle de uluslarası yayıncılığı Amerika’nın Sesi Radyosu (VOA)
üzerinden etkili bir şekilde yürütmüştür. Bu dönemde kültür diplomasisi, eğitim ve değişim
diplomasisi ve yardım diplomasisi etkili bir araç olarak kullanılmıştır. Soğuk Savaş sonrası
dönemde Amerika Birleşik Devletleri Enformasyon Ajansı’nın (USIA) kaldırılması ve
kamu diplomasi faaliyetlerinin Dışişleri Bakanlığı’na devredilmesiyle birlikte ABD kamu
diplomasisi yapısal sorunlar yaşamaya başlamıştır. Bush ve Obama dönemi kamu
diplomasi ve stratejik eylemleri ise söylem ve eylem arasındaki tutarsızlık, taahhütlerin
yerine getirilmemesi gibi nedenlerle güven ve krabilite sorunu oluşturmuştur.
Günümüzde ise ABD internet temelli bilişsel propagandaya yönelmiştir. Trump dönemi
kamu diplomasisi yapısal dönüşümler yerine enformasyon ve iletişim stratejisi şeklinde
yürütülmektedir.
KAYNAKÇA
Chodkowski, W.M (2012). The United States Information Agency, American Security
Project,
20.02.2016
tarihinde
https://americansecurityproject.org/ASP%20
Reports/Ref%200097%20-%20The%20United%20States%20Information
%20Agency.pdf adresinden alınmıştır.
Culbert, H.D (1986). Information Control and Propaganda: Records of The Office of War
Information, Washington: University Publication of America
Djerejian, E.P. (2003). Changing Minds Winning Peace a New Strategic Direction for U.S
Public Diplomacy in the Arab & Muslim World, Report of the Advisory Group on
Public Diplomacy for the Arab and Muslim World Submitted to the Committee on
Appropriations U.S. House of Representative
69
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
Fitzpatrick, K.R (2008). The Collapse of American Public Diplomacy, What Diplomatic
Ekpert say About Rebuilding America’s Image in The World. 12. 02. 2018
tarihinde http://www.publicdiplomacy.org/Fitzpatrick2008.pdf, adresinden alındı.
Fitzpatrick, K.R. (2011). -U.S. Public Diplomacy in a Post-9/11 World: From Messaging to
Mutuality. CPD Perspectives on Public Diplomacy, Paper 6. Los Angles: Figueroa
Press
Wallin, M (2012). The New Public Diplomacy Imperative, American Secrity Project,
01.03.2017
tarihinde
americansecurityproject:
https://www.americansecurityproject.org/public-diplomacy-and-strategiccommunication/the-new-public-diplomacy-imperative/ adresinden alınmıştır.
Gregory, B. (2011). “American Public Diplomacy: Enduring Characteristics, Elusive
Transformation”, The Hague Journal of Diplomacy 6 (2011), 351-372.
Kennedy, L ve Lucas, S. (2005). “Enduring Freedom: Public Diplomacy and U.S. Foreign
Policy”, Liam American Quarterly. (57)2, 309, 27
Lord, C ve Dale, H.C (2007). Public Diplomacy and Cold War Lessons Learned,
20.07.2017
tarihinde
http://www.heritage.org/research/reports/2007/09/public-
diplomacy-and-the-cold-war-lessons-learned, adresinden alınmıştır
Nakamura, K.H ve Weed, W. C (2009). “U.S Public Diplomacy: Background and Current
Issues”, Analyst in Foreign Policy Legislation, December 18, 2009
Nesnay, M. (2002). The Creel Committee’s Influence on the Image of the Great War,
Historical Methods, 13.07.2016 tarihinde .http://www.marynesnay.com/images/
CPI.pdf, adresinden alınmıştır.
Olins, W. (2005). The New Public Diplomacy, Soft Power in İnternational Relations (Ed,
Jan Melissen), İçinde Making a National Brand (169-177), Palgrave Macmillan.
Rugh, W (2017).
Palgrave
American Soft Power and Public Diplomacy In The Arab World,
Communication
3,
Article
doi:10.1057/palcomms.2016.104,
Article
70
number:
number:
16104
(2017)
16104
(2017)
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
doi:10.1057/palcomms.2016.104,
https://www.nature.com/articles/palcomms2016104?WT.mc_id=PALGRAVE_Palc
omms_1701_BillRugh
Seib,
P.
(2017).
Donlad
Trump,
Twitter
Master,
https://uscpublicdiplomacy.org/blog/donald-trump-twitter-master
Pirinçci, F. (2011). “Yakın Dönem Amerikan Dış Politikası Teori ve Pratik”. C. Çakmak,
C. Dinç ve A. Öztürk (drl.), Amerikan Dış Politikasında Dinamizm ve Başkanlar:
Retorik ve Uygulama içinde (s.79-115) Ankara: Nobel Yayınları
United States Advisory Commision on Public Diplomacy (2017b). Can Public Diplomacy
Survive
The
Interne,
State
Department,
19.10.
2017
tarihinde
https://www.state.gov/documents/organization/271028.pdf, adresinden alındı.
United States Advisory Commission on Public Diplomacy (2014a). Data-Driven Public
Diplomay,
State
Department,
23.09.2017
tarihinde
https://www.state.gov/documents/organization/231945.pdf, adresinden alındı.
United States Advisory Commission on Public Diplomacy (2014b). Comprehensie Annual
Report on Public Diplomacy and International Broadcasting, State Department,
23.04.2017 tarihinde https://www.state.gov/documents/ organization/235159.pdf,
adresinden alındı.
United States Advisory Commission on Public Diplomacy (2017a). Comprehensie Annual
Report on Public Diplomacy and International Broadcasting, State Department,
29.10.2017 tarihinde https://www.state.gov/documents/ organization/274950.pdf,
tarihinde adresinden alındı.
Van Ham, P. (2005). “The New Public Diplomacy, Soft Power in İnternational”, Relations
(Ed, Jan Melissen), İçinde Power, Public Dipomacy, and Paks Americana, 47-63,
Palgrave Macmillan
Wallin, M (2012). The New Public Diplomacy Imperative, American Secrity Project,
01.03.2017
tarihinde
71
americansecurityproject:
Year:2, Volume:2, Number:3 / Yıl:2, Cilt:2, Sayı:3 / 2018
https://www.americansecurityproject.org/public-diplomacy-and-strategiccommunication/the-new-public-diplomacy-imperative/ adresinden alınmıştır
White House Report (2009). Interangency Strategy for Public Diplomacy and Strategic
Communication,
20.02.2017
tarihinde
https://fas.org/man/eprint/pubdip.pdf,
adresinden alındı.
Wimbush , E. (Tarihsiz) Fixing Public Diplomacy and Strategic Communications, Hudson
Institute,
07.04.2016
tarihinde
http://www.hudson.org/content/
researchattachments/attachment/696/wimbush_-_final_low_res_(2).pdf adresinden
alındı.
Zaharna, R. S. (2009). “Obama, U.S. Public Diplomacy and the Islamic World”, Politics
Review,
23.02.2016
tarihinde
http://www.american.edu/soc/faculty/upload/
Zaharna-public-diplomacy-islamic-world.pdf, adresinden alındı.
72