(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

Academia.eduAcademia.edu
ÇÜTAD Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi Cilt 4, Sayı 2 Aralık 2019 Geliş Tarihi: 09.10.2019 Kabul Tarihi: 12.12.2019 ISSN: 2587-1900 E-ISSN: 2548-0979 Makale Künyesi (Araştırma): Çetin, E. (2019). Türkçe çal- ve çapfiilleri üzerine bir inceleme. Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi. 4 (2), 375-390. TÜRKÇE ÇAL- VE ÇAP- FİİLLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME Engin ÇETİN 1 ÖZET Bir dilin söz varlığını oluşturan sözcükler yeni ihtiyaçlar, karşılaşılan durumlar, bir dilin veya bir sözcüğün diğerine etkisi vb. nedenlerle zaman içinde yeni birçok anlam olayına hatta sözcük ölümüne maruz kalabilir. Bu, tarih içinde her dilin yaşadığı bir durumdur. Bir dilin söz varlığı bu anlamda bir parça tarafından boşaltılan alanın diğer parça tarafından doldurulduğu büyük bir yapboza benzer. Bu çalışmada Eski Türkçe metinlerde çok sık rastlanmayan, yakın anlamlı çal- ve çap- fiillerinin zaman içinde yaşadıkları anlam değişiklikleri, kazandıkları yeni anlamlar ve birliktelik kullanımları lehçeler arası ilişkiler de göz önünde bulundurularak ele alınmıştır. Söz konusu iki fiil en eski dönemlerden beri nispeten daha sık kullanılan ur- fiili ile de anlam yakınlığına sahiptir. Çal- ve çap- fiilleri Türk dili tarihi içinde zaman zaman birbirine yaklaşan zaman zaman uzaklaşan bir görünüm arz etmektedir. Örneğin çal- fiili başlangıçta bugün “vurmak” şeklinde karşılayabileceğimiz temel anlamıyla büyük çoğunlukla yėrke çalolarak kullanılmışken 14. yüzyıl ile birlikte “müzik aleti çalıştırmak” ve “hırsızlık etmek” anlamıyla da karşımıza çıkar. Çal- fiilinden daha az kullanılan, yansıma bir sözcük olan çap- fiili ise Divanü Lügati’tTürk’te ve sonraki dönemlerde farklı anlamlarıyla karşımıza çıkmaktadır. Anahtar kelimeler: Eski Türkçe, çal-, çap-. ON TURKIC VERBS ÇAL- AND ÇAPABSTRACT Words that form the vocabulary of a language may be subject to many new meanings or even word deaths over time due to new needs, different events, situations encountered, the effect of one language or one word on another, and so on. This is a situation which every language goes through in history. In this sense, the vocabulary of a 1 Çukurova Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Prof. Dr. ecetin@cu.edu.tr https://orcid.org/0000-0001-7614-8333 375 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme language is similar to a large puzzle in which the field discharged by one part is filled by another. In this study, the changes of the meanings of the verbs çal- and çap- -which had close-meanings- over time, which are not very common in the Old Turkish texts, the new meanings they have gained and the common use of them is discussed by relation between the dialects is taken into consideration. The two verbs mentioned have a close-meaning also with the verb ur-, which has been used relatively more frequently since the oldest periods. The verbs çal- and çap-, in history of Turkish Language, offer a view that approaching to each other or leave from each other view from time to time. For example, while the verb çal- was originally used mostly as “to hit” today in the basic sense that we can know in the form of yėrke çal-, with the 14th century and beyond it appears as “to play musical instriument” and “to steal”. The verb çap- is onomatopoeic verb which is less used more than the verb çal-, appears in Divanü Lügati’t-Türk and in later periods with different meanings. Keywords: Old Turkic, çal-, çap-. GİRİŞ Dile hangi zaman diliminden ve nereden bakılırsa bakılsın dillerin yüzlerce yıllık birikimi olan söz varlığı dil içi ve dil dışı nedenlerle gelişir, değişir, üyeleri yeni anlam kazanır, kimi üyeleri zamana yenik düşer, kimileri kaybolmamak için bir başka üyenin alanına girer. Söz varlığının her üyesi kendine bir yer edinme çabası içindedir. Anlamdaşlık aynı dilin üyeleri için çoğunlukla sonradan oluşmuş bir durumdur. Dil, doğal olarak aynı anlamda iki söz üretmez. Günümüzden bakıldığında anlamdaş görülen aynı dilin sözcüklerinin başlangıçta farklı kullanım özelliklerine sahip olduğu veya dilin farklı lehçelerine ait olduğu görülür. Örneğin kizle- ve yaşur- fiilleri Kutadgu Bilig’de kullanılmış olmakla birlikte kizle- fiilinin Oğuzca olduğu düşünülmektedir (Gülsevin, 2007, s. 294 vd.). Sözcükler, yukarıda da söz edildiği gibi, zaman içinde birbirlerine yaklaşabilir, birinin anlam alanına girebilirler. Bu çalışmada, tarihî metinlerde ve günümüz Türk dillerinde yakın anlamlı olarak kullanılan çal- ve çapfiillerinin geçmişten günümüze yaşadıkları anlam ilişkileri üzerinde durulmuştur. İNCELEME Bu çalışmaya konu olan çal- ve çap- fiillerinin Eski Türkçe metinlerde nadiren kullanıldığı görülür. İlk olarak Uygurca metinlerde rastlanan çal- fiili özellikle yėrke çal- deyimi içinde kullanılmıştır. Çap- ise ilk olarak Karahanlı Türkçesi metinlerinde karşımıza çıkar. Bu iki fiil yerine yazıtlardan başlayarak ur- fiili tespit edilmiştir. Urfiili sonradan çoğunlukla yėrke çal- şeklindeki bir kullanıma koşut olan birtin sıŋar oŋ egninteki tonın açınıp oŋ tizin yėrke urup ayasın 376 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme kavşurup (…) (AY 649/23) cümlesindeki “hızlıca çarpmak” temel anlamı yanında sonradan çal- ve çap- fiillerinin karşıladığı pek çok anlam için kullanılmıştır: neŋ neŋ sabım erser beŋgü taşka urtum (KT, BK); köŋülteki sabımın urturtum (BK); beŋgü taşıg urturtum (O); bitigin belgüsin bo urtı (Tes); örneklerinde ur- fiili temel anlama bağlı olarak “hakketmek”; yüz artukı okun urtı (KT D 33); yanut bėrdi ögdülmiş aydı kadaş okun urdı öḍlek köŋül kıldı baş (KB 5688) örneğinde yine temel anlama bağlı olarak “kesici, delici aletle zarar vermek”; yelme kargu edgüti urgıl basıtma (T 34); alku maḫa şiravaklar saŋgit kılıp ornadıp urdılar (Abh.Sho. 2127); yazı ban ıġaç urup ol ıġaç üzesinte ol sokmış otuġ suv birle kayınturup ursun (AYÇetin VII 477/17); ulatı hualıg bezekler ursunlar (AY 544/13) örneklerinde “yerleştirmek” anın vaybaşikėlıg baḫşılarnıŋ sözlemişinde urmış ol tėrler tėgüçi savıg (Abh.Sho. 4209.); neŋ adınlarnıŋ ujikindeki yörügüg urmış ermez (Abh.Sho. 67.); aşnuça iştürd(ü)kke ıdu tegindim tėp bitigde munılayu sav urdı (HT V82-2); kalı mundag erse yorık utru ur yorık utru ursa kişig yoklatur (KB 175); urdı taŋrı bir mesel (RKu. T. 34/96b3) cümlelerinde “ortaya (söz, yorum vb.) atmak”; takı ur katıgdı ba ter (IB); kamag ışıg başın bėrgerü bap meniŋ eligde uruŋ (KP LXXX.-2); cümlelerinde “iki şeyi sıkıca birleştirmek” üçünç suvda yekler urup kemi suvḳa çomurur (KP XVII-6); cümlesinde “çarpmak”; bulut kökredi urdı nevbet tugı / yaşın yaşnadı tarttı hakan tugı (KB 86); cümlesinde “ses çıkarmak amacıyla vurmak”; uruŋ boyunlarını (RKu. T. 37/6b1) cümlesinde “kesici bir aletle hızlıca çarparak kesmek”. Zamanla söz konusu iki fiilin kullanım alanını genişletmesiyle ur- fiili de bazı kullanımlarını anlamca yakın iki fiile bırakmıştır. Örneğin yėrke ur- yapısı yerine daha çok yėrke çal- kullanımının tespiti, tug ur- yerine sonradan davul çal-, erken dönemlerdeki boyun ur- yerine veya yanında Harezm Türkçesi dönemindeki kese çap- türünden kullanımlar çal- ve çapfiillerinin başlangıçta ur- ile temsil edilen bu anlamların bir bölümünü üstlendiği veya bunun için çaba sarf ettiğini gösterir. Başlangıçta bu üç fiilden çal- ve ur- yalnızca bilinçli olarak yapılan eylemleri, çapise hem bilinçli hem bilinçsiz olarak gerçekleşen / gerçekleştirilen eylemleri anlatmakta kullanılmıştır. Başlangıçta çal- ve ur- fiillerinde “vurmak, çarpmak” anlamı söz konusu iken çap- fiilinde Clauson’un söz ettiği gibi (ED 393a) bir ses taklidi söz konusuysa “ses çıkarmak” ön plandadır. Tarih içinde çap- fiilinin kazandığı “koşmak, süratle atılmak” gibi kimi anlamlarının sesle ilgili olduğu görülür. Böylelikle çal- ve ur- fiillerinin anlamca birbirlerine Türkçenin ilk yazılı metinlerinde daha yakın olduğu söylenebilir. Ancak aşağıdaki örneklerde de görüleceği gibi, çal- ve çap- fiilleri de zamanla birbirlerine yaklaşmışlardır. Aşağıda çal- ve çap- fiillerinin geçmişten günümüze kullanım ve anlam özellikleri üzerinde durulmuştur: 377 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme Çal- fiili Fiil, yukarıda da belirtildiği gibi ilk olarak Uygur Türkçesi metinlerinde tespit edilmiştir. çalmış erdi yalın ootug t(e)rs körümlüg tagda (Hts. 1911) cümlesinde “vurmak (Gabain, 1935, s. 411), (ateşi) vurarak söndürmek” anlamı söz konusudur. Fiil Uygur ve Karahanlı Türkçesi metinlerindeki diğer örneklerin neredeyse tamamında yėrke çal- deyimi içinde yer almıştır: anta ötrü bodıs(a)t(a)vnıŋ yaş süŋökleri ınaru berü anda monta saçılıp yatmışın körüp et’özlerin birgerü yėrke çalıp ögsirep tınsırap (…) (AYGulcalı Aç Bars 472); ėlig begniŋ hatunı tolp et’özin kötürüp yėrke çaltı bir yumgı açıgıŋa umadın (AYGulcalı X 682). Çal- fiili yukarıdaki Hsüen-Tsang Biyografisi’nden alınan cümlede 撲 pū (G: 9508) sözünün karşılığı olarak kullanılmıştır. Sözcük Çincede “saldırmak, vurmak, çarpmak, çarpışmak” anlamlarını taşımaktadır (http://buddhism-dict.net/cgibin/xpr-ddb.pl?64.xml+id(%27b64b2%27)). Fiil, Altun Yaruk’tan alınan ilk örnekte 投地 tóu dì (G: 11446, 10956) “yere atmak” ibaresinde 投 tóu “atmak” (AYGulcalı X 682); ikinci örnekte 躄地 chóu dì (G: 10956) “yerde sakatlanmak” ibaresinde 躄 chóu “sakatlanmak” (AYGulcalı Aç Bars 472) sözünün karşılığı olarak kullanılmıştır. 投 tóu sözünün Altun Yaruk’ta başka yerlerde Türkçe kemiş- “atmak, fırlatmak”; 躄 chóu sözünün ise sıkıl- fiiliyle de karşılandığını belirtmeliyiz. Böylece çevirmen-yazarların bağlama göre Çince aynı söz için Uygurcada farklı farklı sözleri tercih edebildikleri bir kez daha görülmektedir. Bunun yanında bu sözcük tercihi çal- ile ur-, yėrke çal- ile kemiş- ve yėrke çal- ile sıkıl- fiilleri arasındaki anlam ilişkisini göstermesi bakımından da dikkate değerdir. Altun Yaruk’tan alınan yukarıdaki iki örnekten birincisi hem erken tarihli Berlin yazma parçasında (U 841/b/2) hem de paralel Pb. nüshasında aynı şekilde kullanılmışken Aç Bars çatiğinde geçen yėrke çal- deyimi yalnız Pb nüshasında bulunur. Paralel Berlin yazma parçasındaki bu kısım zarar gördüğü için bu bölümü tespit etmek mümkün olmamıştır. Kutadgu Bilig’de çoğu zaman yėrke çaldeyiminde karşılaşılan fiil, tek başına kullanıldığında da yėrke sözü düşmüş bir deyim izlenimini vermektedir: tutup çaldı yėrke agır ig kelip töşekke kirip yattı muŋlug ulıp (KB 1056); bu kün öknüp asgı negü ay ata başın yėrke çalsa ulıp miŋ ḳata (KB 1207); bulaḳ semrise kör munar hem azar iḍisin çalar yėrke andın tezer (KB 3600); negü tėr eşitgil ölügli kişi ölürde ulıp yėrke çalmış başı (KB 6177). Yukarıdaki örneklerde yėrke çal- deyimi içinde gördüğümüz fiil iki örnekte başı(n) yėrke çal- olarak kullanılmıştır. Aşağıdaki yine Kutadgu Bilig’den alınan ilk iki örnekte yėrke sözü düşürülmüş deyim baş çal- şekline bürünmüştür: yoluŋ oŋça kelse ėtildi işiŋ kalı solça kelse ulıp çal başıŋ (KB 1392); sakışta usansa kayu işçiler sakış 378 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme bėrdükinde ulır baş çalar (KB 2781). Atebetü’l-Hakayık’tan alınan şu örnekte de yėrke sözü düşürülmüş, nefisni çal- kullanımı ortaya çıkmıştır: ne yazdı ajunka bu sahib hüner / negüke bu anı ulaşu kınar / hasislerni kötrüp nefisni çalıp / azu kutsuz ajun karıpmu munar (AH 448). Bu örneklerde yėrke sözünün düşürülmesinin nedeni şiirin vezni olmalıdır. Divânü Lügati’t-Türk’te çal- fiilinin “vurmak” ve “(bir söz) işitilmek, çalınmak” anlamı tespit edilmiştir. Birinci anlam için ol anı çaldı “O, onu yere çaldı” (DLT, s. 279; Ercilasun ve Akkoyunlu, 2016, s. 240) ve ıtım tutup kudı çaldı / anın tüsin kıra yuldı … “İtim, (kurdu) tutup yere çaldı, onun tüylerini yoldu.” (DLT, s. 279; Ercilasun ve Akkoyunlu, 2016, s. 240); ikinci anlam için ol sözüg meniŋ kulakka çaldı “O, sözü bana işittirdi.” Fiil yukarıdaki ilk cümlede Arapça ṣara‘a “”; ikinci cümlede samma‘a “” ve üçüncü cümlede ise ḍaraba “” ile karşılanmıştır. Çal- fiili Karahanlı Türkçesi Kur’an tercümesi Rylands nüshasında da tespit edilmiştir: aydı: ol menim tayakım turur tayanur men anıŋ üze hem yapurgak çalar men anıŋ birle koylarım üze hem maŋa anıŋ içinde hacetler öŋin turur (Rylands 20/18) “(Mûsâ) dedi (ki): O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm.” Tâhâ: 18 (RKu. T. 31/40b3-31/41a1). Sözcük burada Arapça (‫ُﺶ‬ ‫“ )ﺍَﻫ ﱡ‬yaprak silkmek, yaprak dökmek” (Çanga, 2016, s. 537) sözünün karşılığı olarak kullanılmıştır. Rylands nüshasında çal- ile çevrilen bu sözcük aynı döneme ait TİEM (73) Kur’an tercümesinde tüşür- fiili ile karşılanmıştır: anıŋ üze yapurgak tüşrür men (TİEM 20/18). Fiil, Mukaddimetü’l-Edeb’de geçen çala al- yapısında “çalmak, hırsızlık etmek anlamında kullanılmıştır. Eser, çal- fiilinin bu anlamının tespit edildiği Türkçe en eski metindir. Fiil, bu anlamını çala almak “darbe vurarak, zarar vererek almak” yapısının eksiltiyle çal- biçiminde yaygınlaşmak suretiyle kazanmış olabileceği gibi, Aşağıda “müzik aleti çalmak” anlamını kazanması gibi, başka dillerin etkisiyle bir çeviri öge olarak dile yerleşmek suretiyle de kazanmış olabilir. Nitekim Farsçada zeden fiili Türkçedeki gibi “vurmak” anlamı dışında “hırsızlık etmek” (Enverî, 1956, s. 1194) anlamına da sahiptir Harezm Türkçesi döneminde çal- fiili önceki dönem metinlerindeki kullanımlara benzer şekilde yėrge çal-, taşga çal-, dīv peri çal- yapılarında “vurmak”; nāy çal- ve kopuz çal- yapılarında ise “bir müzik aletini çalıştırmak” (Ata, 1998, s. 156) anlamlarında kullanılmıştır. Fiil, 14. yüzyılda karşılaşılan “bir müzik aleti çalıştırmak” anlamını başlangıçta vurmalı çalgılar için “vurarak ses çıkarmak” anlamından genelleşme sonucu kazanmış gibi görünse de Eski Türkçe metinlerde çal- fiilinin vurmalı çalgılara (davul vb.) “ses 379 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme çıkarmak amacıyla vurmak” anlamında kullanılmamış olması çalfiilinin bu anlamı vurmak → müzik aleti çalmak anlam ilişkisinin kurulduğu Arapça (ḍarb) ve Farsçanın (zeden) etkisiyle sonradan kazandığını düşündürür. Bu ihtimal Nişanyan tarafından da dile getirilmiştir (https://www.nisanyansozluk.com/?k=%C3%A7almak). Divanü Lügati’t-Türk’te nefesli çalgılar için “öttürmek, çalmak” anlamında ötür- fiili kullanılmıştır: ol sıbızgu ötürdi “o, kaval (ve başkası) öttürdü” (CTD I, s. 183; Ercilasun ve Akkoyunlu, 2015, s. 91; Kaçalin, 2019, s. 378). Burada fiilin karşılığı Arapça ṣayyaḥa “bağırmak, çağırmak olarak verilmiştir. Eserde ötür- fiilinin insan aracılığıyla çıkarılan başka sesler için kullanıldığına değinilmiştir (CTD I, s. 204; Ercilasun ve Akkoyunlu, 2015, s. 105). Görüldüğü gibi, Divanü Lügati’t-Türk’ten sonraki dönem ve sahalarda çalfiiliyle karşılanabilecek olan yapı, çal- fiilinin henüz bu anlamı taşımaması nedeniyle ötür- fiiliyle karşılanmıştır. Oysa cümleden ötür- fiilinin “gelişigüzel sesler çıkarmak” anlamından ziyade “anlamlı sesler çıkarmak, müzik icra etmek” anlamı sezilmektedir. Karahanlı Türkçesi dönemine ait TİEM (73) Kur’an tercümesinde de “üflemek” anlamında Arapça nufiḫa fiilinin karşılığı olarak ürülfiilinin kullanıldığı görülür (Ünlü, 2004, s. 714). Kur’an-ı Kerim’deki “sur(a) üflemek” ibaresinin kalıp bir yapı olması tercümedeki ürülfiilinin başlıca kullanılma nedeni olsa da dönem metinlerinde çalfiilinin bu anlamda kullanılmadığı görülür. Çal- fiili Harezm Türkçesi dışında 14. yüzyılda “üflemeli bir çalgıyı çalıştırmak, üflemek” anlamında Codex Cumanicus’ta Farsça zeden “çalmak, müzik aleti çalmak” (Steingass, 1998, s. 612) fiilinin karşılığı olarak tespit edilmiştir (Argunşah ve Güner, 2015, s. 455). Divanü Lügati’t-Türk’te çal- fiilinin bu anlamda geçmemesi, ancak kopuz maddesinde al-‘ūd allaḏi yuḍrabu bihi “Ud, onunla çalınır.” cümlesindeki Arapça yudrabu (< ḍaraba) sözü bu etkiye örnek olarak gösterilebilir. Eski Türkçe metinlerde “vurarak ses çıkarmak” anlamını vermek için tokıfiilinin kullanılmıştır. Altun Yaruk’ta bu anlamda küvrüg tokı- birleşik fiili birçok kez geçer Örneğin söz konusu eserden alınan şu cümlede tokı- fiili Çince 擊 ji “vurmak” sözünün karşılığı olarak kullanılmıştır: anıng ara bir braman ėliginte küvrüg tokıgu ıgaç kötürü kelip ol altun küvrügüg tokıp (…) (AYKaya 93/12). Çağatay Türkçesi metinlerinde çal- fiili “elle dokunmak, dövmek, vurmak; çalmak, götürmek” (Courteille, 1870, s. 280) anlamlarındadır. Anadolu sahası metinlerinde çal- (I) fiili “1. Katmak, karıştırmak, 2. Sürmek, sığamak”; çal- (II) fiili “1. Kesmek üzere sürmek, kesmek; 2. Vurmak, çarpmak, atmak, 3. Çelmek”; ve çal- (III) fiili “Bağlamak, takmak, sarmak” şeklinde tanımlanıştır (s. 815-819). 380 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme Aşağıda Eski Türkçe çal- fiilinin günümüz Türk dillerindeki durumları, anlamları ve kimi zaman türevleri sözlüklerin el verdiği imkânlar ölçüsünde sıralanmıştır: Tablo 1. Eski Türkçe çal- fiilinin günümüz Türk dillerindeki görünümü. Dil Çalçal- (I) “1. müzik aletinde bir şey icra etmek, 2. Vurmak, çarpmak, savurmak, 3. Dövmek, vurmak, 4. Biçmek (ot vs. ), 5. Sokmak, dişlemek (böcek vs.), 6.Andırmak, benzemek (renk), 7. Ses çıkarmak (haber Azerbaycan Türkçesi vermek), 8. Koparıp almak, kaçırmak, 9. Katılaştırmak, 10. Karıştırarak pişirmek; çal- (II) “süpürmek”; çal- (II) “eşarbı başına örtüp arkasından bağlamak” (Altaylı, 1994, s. 190). çal- (I) “1. Bilemek, 2. Bir enstrümanı çalmak, 3. Vurmak, çarpmak, 4. Sürmek, boyamak (renk vs.) 5. Türkmence Başını kesmek, 6. Sarmak, dolamak, 7. Süpürmek, 8. Katmak, karıştırmak” (Tekin vd., 1995, s. 108). çal- (I) “1. Çalma, hırsızlık, 2. müzik aleti çalma, 3. Gagavuzca Türban” (Baskakov, 1991, s. 51). çal- (I) “karıştırmak”; çal- (II) “ayak dayamak, ayakla vurmak”; çal- (III) “çalmak, müzik aletini çalmak” Yeni Uygurca (Necipoviç Necip, 2008, s. 69). çal- “1. Müzik aleti çalmak, 2. Birini engellemek, rakibini kandırıp önüne geçmek, 3. Bağlamak, 4. Bir Özbekçe şeyin üzerini kaplamak, 5. Kesmek, kırmak, yıkmak, 6. “Karıştırmak (ÖTİL II, s. 351-352). şal- “1.çelmek, çelme takmak, 2. İple sıkıca bağlamak, 3. Kurban kesmek, adak adamak, 4. İğneleyici Kazakça konuşmak, birisini alaya almak, alay etmek, 5. Otlatmak, 6. Hafiften ateş yakmak, engel olmak, şanssızlığa uğramak, saçları ağarmak” (Koç vd., 2003, s. 624). şal- (I) “1. ayak vurmak, 2. Bağlamak, 3. kesmek”; şalKarakalpakça (II) “”; şal- (III); şal- (IV) (Baskakov, 1958, s. 722) çal- “1. Biçmek, 2. Örmek, sarmak, 3.Kesmek, biçmek, düşürmek, devirmek, vurmak, 4. Çalmak (müzik aleti)” Kumukça (Pekacar, 2011, s. 96). çal- “boğazını kesmek, boğazlamak, kurban kesmek” Kazan Tatarcası (Öner, 2009, s.61). çal- “çalmak, anaforlamak, aşırmak” çalgı “çalgı, çalgı Kırım Tatarcası çalma, müzik (Muzafarov ve Muzafarov, 2018, s. 78) Karaçay-Malkarca çal- “biçmek”; çal- “kekelemek” (Tavkul, 2000, s. 166). sal- (I) “1. Boğazını kesmek, boğazlamak, kurban kesmek”; sal- (II) “1. Bir uçtan bir uça birleştirmek, 2. Başkurtça Ellerini, kollarını bağlamak, 3. Etrafını sarıp yol kesmek” (Özşahin, 2017, s. 493). 381 ÇÜTAD Aralık 2019 Karayimce Nogayca Karayimce Kırgızca Tuvaca Altayca Yakutça Çuvaşça Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme çal- “1. Müzik aleti çalmak, 2. Vurmak, 3. Atmak, saçmak, 4. Sallamak, 5. Biçmek (Baskakov, 1974, s. 622 şalıp (şal-) II “biçmek, 2. kesmek, batırmak” (Baskakov, 1963, s. 403) çal- “1. (müzik aleti) çalmak, 2. Vurmak, 3. Atmak, 4. Sallamak, 5. Kesmek, biçmek, 6. Çalkalamak, 7. çevrelemek, 8. Ayakla basmak, 9. Hırsızlık yapmak (Baskakov, 1974, s. 622) Çal- (II) “1. Keskin ve sert bir vuruşla vurmak; 2. Kamçı ile vurmak; 3. (hayvanı) kesmek; 4. Bakmak (Yudahin, 1998, s. 246) şalıp “hızlı, çabuk, süratli, öncü” (Ölmez, 2007, s. 259). çal- (-); [çalgı: orak] (Naskali ve Duranlı, 1997, s. 70) sal- “ayrılmak” (Pekarskiy, 1959, s. 2035) śul- “biçmek, tırpanlamak, koparmak, yolmak” (Bayram, 2007, s. 210). Çap- Fiili Clauson tarafından yansıma bir fiil kabul edilen çap- fiili Orhon ve Uygur Türkçesi metinlerinde tespit edilememiştir. Türkçe için yansıma sözcüklerin daha çok isim olduğu ve bu sözcüklerin isimden fiil yapım ekleriyle fiilleştirildiği bilinse de yansıma fiillerin sayısı az değildir: tam- “damlamak” (DLT), çırp- “silkelemek, çırpmak”, güm“güm güm vurmak” mınç- “el veya ayakla ezmek”, pırt- “yerinden çıkmak” (Zülfikar, 2018, s. 109). Çap- fiili ilk olarak Karahanlı Türkçesi metinlerinde tespit edilmiştir. Divanü Lügati’t-Türk’te er suv̇da çaptı cümlesinde “yüzmek” anlamında Arapça sabaḥa; ol atnı çıpık birle çaptı örneğinde “(ata) hafifçe vurmak” ve çomak tat boynın çaptı cümlelerinde “birinin boynun vurmak (Uygur lehçesinde)” anlamında ḍaraba; er evin çaptı cümlesinde “saf çamurla sıvamak” cümlesinde ise laṭaḫa (CTD I, s. 388-389; Ercilasun ve Akkoyunlu, 2015, s. 615) sözleriyle karşılanmıştır. Kutadgu Bilig’de de bir kez geçen çap- fiili eserdeki şu beyitte Arat’a göre “yüzmek” (1979, s. 127) anlamında kullanılmıştır: kayusı kopar kör kayusı konar kayusı çapar kör kayu suv̇ içer (KB 73). TİEM Kur’an tercümesinde iki kez geçen çap- fiili ol ol iḍi yarattı tünni kündüzni takı künni takı aynı kamug tezginmek içinde çaparlar (Ünlü, 2004, s. 21/33) ve felek içinde çapa tezginürler (Kök, 2004, s. 36-40) cümlelerinde “yüzmek” anlamındadır ve Arapça sabaḥa “yüzmek” sözünün türevi olan ( َ‫ )ﻳَ ْﺴﺒَﺤُﻮﻥ‬yasbahun karşılığında kullanılmıştır. Fiil Harezm Türkçesi döneminde “vurmak, ses çıkarmak amaçlı vurmak” anlamının yanı sıra kese çap- yapısında veya tek başına “kesmek üzere vurmak, sürtmek” (Ata, 1998, s. 157) ve “koşmak” (Ata, 1997, s. 100) anlamlarında tespit edilmiştir. Sözcüğün Anadolu sahasında da 382 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme görülen “koşmak, süratle atılmak” anlamı sözcüğün “‘çap!’ diye ses çıkarmak”tan hızla gerçekleştirilen bir eylem hâlini alarak “‘çap çap!’ diye ses çıkarmak”tan gelişen bir anlam olmalıdır. Nitekim günümüzde Kırgızca ve Çuvaşçada görülen fiilin “kamçı ile vurmak, kamçılamak” anlamı da bu ses taklidi ile ilgili olmalıdır. Çağatay Türkçesi metinlerinde de çap- fiilinin “acele etmek, koşmak, kılıçla vurmak, kesmek” (Courteille, 1870, s. 272) anlamlarında kullanıldığı görülür. Sözcüğün 14. yüzyıldan itibaren Harezm Türkçesi, Eski Anadolu Türkçesi ve Çağatay Türkçesi gibi farklı dönem ve sahalarda görülen “koşmak, acele etmek” anlamı, yukarıda da belirtildiği üzere fiilin Karahanlı Türkçesi metinlerinde görülen “yüzmek” anlamı gibi, fiil yapılırken çıkan sesin fiilin adı olması şeklinde ortaya çıktığı görülmektedir. Sözcük Anadolu sahası metinlerinde 14. yüzyıldan itibaren inorganik bir -r türemesi yaşayarak çap- ve çarp- (Tar.S. II, s. 833) şeklinde karşımıza çıkar 2. Tietze, Tarihî ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati’nde (2002, s. 478) yalnızca Oğuz grubu Türk dillerinde görülen çarp- fiilini Eski Türkçe çap- fiiline bağlamakta ve benzer ET ket- > kert-, ET *sak- > sark-, ET sep- > serp- örneklerini vermektedir. Şirin User de “Eski Türkçede Bazı Unvanların Yapısı Üzerine” başlıklı makalede bu fiilden türediğini düşündüğü çabış unvanıyla ilgili olarak söz konusu ettiği çap- fiilindeki batı sahasında görülen –r türemesinin Arapça ḍarb sözünün analojik etkisiyle olduğunu düşünmektedir. Oysa bu –r türemesi yukarıdaki örneklerde ve kendisinin de belirttiği ET bek > berk, kutgar- > kurtgar- vb. sözcüklerde de görülmektedir ve Türkçenin farklı dönem / sahalarında karşılaşılan bir durumdur. Bu –r türemesinin nedeni belki de k, p ve t gibi patlamalı bir ünsüzden önce çarpmalı bir ünsüz olan r’yi getirerek sözün ses yapısını ve dolayısıyla anlam yapısını güçlendirmek, sözün anlamsal etkisini artırmaktır. Tarama Sözlüğü’nde çap- fiilinin “1. Yağma, çapul etmek, saldırmak, atılmak, vurmak, hücum etmek, 2. Koşmak, süratle hareket etmek, 3. Sürmek, koşturmak” (s. 826-828) anlamlarında tespit edildiği bildirilmiştir. Aşağıda Eski Türkçe çal- fiilinin günümüz Türk dillerindeki durumları, anlamları ve kimi zaman türevleri sözlüklerin el verdiği imkânlar ölçüsünde sıralanmıştır: Ahmet Kayasandık tarafından yazılan ve TEKE Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, Sayı: 7/1, 2018, s. 105-125’te yayımlanan “Türkiye Türkçesinde Ölen Fiiller” başlıklı çalışmada çap- fiili her ne kadar “ölmüş” fiiller listesinde yer alsa da çap- fiili Türkiye Türkçesi ağızlarında çap- (DS III s. 1077); ölçünlü dilde ise çarp- şekline bürünmüş olarak yaşamaktadır. 2 383 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme Tablo 2. Eski Türkçe çap- fiilinin günümüz Türk dillerindeki görünümü. Dil Çapçap- (I) 1. “Satır, balta, keser vs. ile parçalamak, yarmak, 2. Hızlı sürmek, koşturmak, kaçıp gitmek, 3. Zorla veya Azerbaycan Türkçesi başka bir yolla elindekileri almak, soymak, 4. Keskin bir şeyle yaralamak (Altaylı, 1994, s. 192). çap (I) “koşmak”; çap (II) “1. Kesmek, parçalamak, 2. Yağmalamak, 3. Öldürmek, kesmek” (Tekin vd., 1995, s. Türkmence 110). çapkın “çapkın, yaramaz çocuk”; çapkınnamaa Gagavuzca “süratlenmek” (Baskakov, 1991, s. 52). çap- (I) koşmak; çap- (II) çiftleşmek; çap(III) “kazmak, açmak, oymak”; çap- (IV) “kakmalarla Yeni Uygurca süslemek” (Necipoviç Necip, 1995, s. 71) çåp-I 1 Hızlı hareket etmek, koşmak, 2. Ateş yakmak, Özbekçe çåp- II “Pаrçаlаmak, yarmak, kеsmek” (ÖTİL II, s. 378). şap- (I) “Dörtnala, dolu dizgin gitmek, atla dörtnala gitmek”; şap- (II) “Keskin bir aletle kesmek, biçmek, Kazakça ağacı baltayla kesmek, ot biçmek, tahtadan eyer yapmak”; şap- (III) “bir şeye yapışmak, tutunup kalmak” (Koç vd., 2003, s. 628-629). şap- “1. Acele etmek, dörtnala gitmek, 2. Kırbaçlamak, 3. Karakalpakça Biçmek, 4. Saldırmak” (Baskakov, 1958, s. 726) çap- (I) “ koşmak”; çap- (II) “1. kesmek, kıymak, Kumukça doğramak, 2. Yontmak” çap - (III) “badana yapmak” (Pekacar, 2011, s. 98). çap- “1. Pek hızlı çabuk gitmek, (atlar için) hızla koşmak, 2. Koşarak yarışmak, 3. Vurmak, 4. Bir işin peşini Kazan Tatarcası bırakmamak, 5. Bir kadını takip etmek” (Öner, 2009, s. 61). çap- “koşmak”; çapış “koşu” vb. (Muzafarov ve Kırım Tatarcası Muzafarov, 2018, s. 79). Karaçay-Malkarca çab- “saldırmak”; çab- “koşmak” (Tavkul, 2000, s. 164). sap- (I) “ sıçrayarak hızlıca koşmak (hayvanlar için), pek hızlı çabucak gitmek”; sap- (II) “1. Gerinerek hızlıca Başkurtça vurmak (yanağa, yüze), 2. Sauna içerisinde yaprak demeti ile vurmak, 3. Kesmek, biçmek, kırkmak” (Özşahin, 2017, s. 497). Çap- (I) “1. Acele etmek, koşmak; çap- (II) “1. Karayimce Saldırmak, 2. Baskın yapmak, 3. Kesmek, doğramak” (Baskakov, 1974, s. 624) şabuv (şap-) I “1. Atlamak, zıplamak, gitmek, 2. Nogayca Koşmak, 3. Baskın yapmak, saldırmak”; şabuv (şap- ) II “1. Kesmek, 2. Kırbaçlamak” (Kalmıkova, 1963, s. 400) Kırgızca çap- “1. Hızlı koşmak; 2. Kesmek; 3. Atılmak” (Yudahin, 384 ÇÜTAD Aralık 2019 Tuvaca Hakasça Altayca Yakutça Çuvaşça Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme 1998, s. 251) şap- “hücum etmek, vurmak, kırmak” (Ölmez, 2007, s. 259). sap- (I) “1.Vurmak, dövmek, parçalamak, dağıtmak, kesmek, yarmak, delmek, delip geçmek, 2. çarpmak (nabız), 3. Biçmek (ot), 4. Dövmek (yün), harman etmek, 5. esmek (rüzgar), 6. sallamak (el), çarpmak, kanat çırpmak, alkışlamak, iğrenç koku salmak, saçı ağarmaya başlamak”; sap- (II) “zayıflamak, kilo kaybetmek, erimek” (Naskali vd., 2007, s. 424). çap- “1. hızla, dörtnala koşmak; atka çap- atla dörtnala gitmek. 2. kesmek” [çapkı: orak; çapkış: balta] (Naskali – Duranlı 1997: s. 70) sap- “1. Kapatmak, örtmek” (Sleptsov, 1972, s. 315) śap- 1. vurmak, dövmek, dayak atmak, kamçılamak, yansımak (ışık hakkında), 2. Davul çalmak, el çırpmak, şimşek çakmak, 3. Kitap basılmak, madeni para basmak, çakmakla ateş çıkarmak, domuz kesmek, boşboğazlık etmek (Bayram, 2007, s. 198); śup- “tokat atmak; alkışlamak (Bayram, 2007, s. 211). SONUÇ Eski Türkçede çal- ve çap- sık kullanılan fiiller olmayıp daha sonraki dönemlerde bu fiillerle (özellikle de çal- fiiliyle) kullanılan yapılar Eski Türkçe döneminde yukarıda da belirtildiği gibi ur-, tokıvb. anlamca yakın başka fiillerle karşılamıştır. Çal- fiili ile nispeten yeni olan çap- fiili arasındaki temel fark yukarıda da belirtildiği gibi, başlangıçta çap- fiilinin tamamen çarpma sonucu oluşan sesi tasvir etmek amaçlı bir anlama sahip oluşudur. Zamanla fiil anlamca sonuca değil de olaya odaklanmış ve bugün de kullanılan “sert bir şekilde vurmak, değmek” anlamı kazanmıştır. Çal- fiilinin Eski Türkçe metinlerdeki ve günümüzdeki kullanımlarında fiili gerçekleştirenin bilinçli tavrı söz konusuyken çap- fiilinde gerçekleştirenin fiili her zaman kasten yapması söz konusu değildir. Bu fiillerin zamanla başka anlamlar kazanmasıyla kullanım sıklıkları artmış, daha çok yeni anlamlarıyla kullanılır olmuşlardır. Örneğin başlangıçta ur- fiilinin taşıdığı “kesici bir aletle vurarak kesmek” anlamı sonradan Eski Anadolu Türkçesi döneminde çal-, Harezm Türkçesinde ise çap- fiili ile karşılanmıştır. Bunun gibi çal- ve çap- fiillerinin zamanla değişik sahalarda “sürmek, sıvamak” anlamı kazandığı da görülür. Böylelikle bu iki fiilin tarih içinde anlamca birbirlerine yaklaştığından söz edilebilir. Söz konusu fiiller bir yandan Türk dilinin kendi iç dinamikleri doğrultusunda yeni anlamlar kazanırken bir yandan da başka dillerdeki anlamdaş sözcüklerin barındırdıkları anlamların etkisiyle çeviri öge olarak Türkçede bu 385 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme anlamı karşılar duruma gelmişlerdir. Yukarıda da belirtildiği gibi, çalfiilinin “müzik aleti çalmak” anlamı Divanü Lügati’t-Türk’te Arapça yuḍrabu (< ḍarb), “vurmak” Codex Cumanicus’ta da çal- fiiline denk gelen Farsça zeden “vurmak” fiillerinin etkisiyle ortaya çıkmış olmalıdır. Aynı ilişkinin çal- fiilinin “hırsızlık etmek” anlamı için de söz konusu olma ihtimali vardır. Diller, sonuç itibarıyla kazandıkları sözcüklerin bir bölümünü çeviri yoluyla elde ederler ve bu kazanımlara birçok dil için tarihî ve güncel onlarca örnek vermek mümkündür. Çal- ve çap- fiilleri günümüzde Türk dilinin bütün sahaları için birbirinden bağımsız, farklı bağlamları olan bir görünüm arz etse de bu iki fiilin bazı kullanımları aradaki yakın ilişkinin sürdüğünü göstermektedir. Örneğin Türkiye Türkçesindeki çal- fiilinin “başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak” anlamı ile çarp- fiilinin “kurnazlıkla ele geçirmek” anlamı her ne kadar çarp- fiili daha çok argoya ait olsa da aradaki anlam ilişkisini göstemesi bakımından önemlidir. Bunun gibi, çal- fiilinin Divanü Lügati’tTürk’teki ol sözüg meniŋ kulakka çaldı “O, sözü bana işittirdi.” kullanımı göz önüne alındığında Türkiye Türkçesindeki kulağa çalınmak ve kulağına çarpmak deyimlerindeki çalınmak ve çarpmak fiilleri arasındaki yukarıda sözünü etiğimiz anlam ilişkisi yine karşımıza çıkar. Fiillerin farklı sahalarda birbirleri yerine kullanılmaları da anlam yakınlığının göstergelerindendir. Bu bağlamda Eski Türkçe çal- fiilinin günümüzde Azerice, Kumukça, Karayimce ve Çuvaşçada “ot biçmek” anlamında kullanılıyorken Eski Türkçe çap- fiilinin Kazakça ve Hakasçada “biçmek” anlamında kullanılması örnek olarak verilebilir. KAYNAKÇA Altaylı, S. (1994). Azerbaycan Türkçesi sözlüğü I – II. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları. Arat, R. R. (1999). Kutadgu Bilig I metin (4. bs.). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Arat, R. R. (1992). Edib Ahmed b. Mahmud Yükneki Atebetü’lHakayık (4. bs.). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Arat, R. R. (1998). Kutadgu Bilig II çeviri (4. bs.). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Arat, R. R. (1979). Kutadgu Bilig III indeks. İstanbul: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları. 386 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme Argunşah, M. ve Güner, G. (2015). Codex Cumanicus. İstanbul: Kesit Yayınları. Ata, A. (1997). Nasırü’d-din Bin Burhanü’d-din Rabguzi Kısasü’lEnbiya: peygamberler kıssaları. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. [KE] Ata, A. (1998). Nehcü’l-Ferādīs. Uştmaḫlarnıŋ açuḳ yolı. cennetlerin açık yolu III dizin-sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. [NF] Ata, A. (2004). Türkçe ilk Kur’an tercümesi (Rylands nüshası). Karahanlı Türkçesi (giriş-metin-notlar dizin). Ankara: Türk Dil Kurumu. [RKu.T.] Baskakov, N. A. (ed.), Nasilov, D. S. vd. (1958). Karakalpaksko – Russkiy slovar’. Moskva: Akamemia Nauk SSSR. Baskakov, N. A. (ed.) (1963). Nogaysko-Russkiy slovar’. Moskva: Akamemia Nauk SSSR. Baskakov, N. A. (ed.) (1974). Karaimsko – Russkiy – Polskiy slovar’. Moskva: Akamemia Nauk SSSR. Clauson, G. (1972). An etymological dictionary of pre-thirteenth century Turkish. Oxford University. [ED] Çanga, M. (2016). Kur’an-ı Kerim lügati, ilavelerle Mu‘cemü’l Müfehres. İstanbul: Timaş Yayınları. Çetin, E. (2017). Altun Yaruk yedinci kitap. Adana: Karahan Kitabevi Yayınları. Courteille, A. P. de (1870). Dictionaire Türk Oriantal. Dankoff, R. (1983). Yūsuf Khāss Hājib, wisdom of royal glory (Kutadgu Bilig) A Turko-Islamic mirror for princes. Chicago and London. Dankoff, R. ve KELLY, J. (1982-1985). Mahmūd el-Kāşgarī, compendium of the Turkic dialects (Dīwān Luγāt at-Turk) part IIII. Harvard: Sources of Oriental Languages and Literatures, Turkish Sources: 7. [CTD] Derleme sözlüğü I-XII (1963-1981). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. [DS] Digital dictionary of Budhism. Erişim tarihi: 09.09.2019. Erişim adresi: http://buddhism-dict.net/ 387 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme Enverî, H. (1382). Ferheng-i füşürde-i sühan. Tahran. Ercilasun, A. B. ve Akkoyunlu, Z. (2015). Divânû Lugâti’t-Türk. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Gabain, A. (1935). Die uigurische übersetzung der biographie Hüentsangs. Berlin: De Gruyter. Gulcalı, Z. (2013). Eski Uygurca Altun Yaruk sudurdan aç bars öyküsü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. [AYGulcalı Aç Bars] Gulcalı, Z. (2015). Altun Yaruk sudur X. kitap (metin-çeviriaçıklamalar-sözlük). yayımlanmamış doktora tezi. Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. [AYGulcalı] Gülsevin, G. (2007). Kutadgu Bilig’in dilinde lehçelerin özellikleri: denk çiftler. Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları, 2 (2), 276299. Gürsoy Naskali, E. vd. (2007). Hakasça – Türkçe sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Kaçalin, M. S. (2019). Dîvânu Lugâti’t-Turk, Mahmûd el-Kâşgari. İstanbul: Kabalcı Yayınları. Kaya, C. (1994). Uygurca Altun Yaruk giriş, metin ve dizin. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. [AYKaya] Koç, K. vd. (2003). Kazak Türkçesi – Türkiye Türkçesi sözlüğü. Ankara: Akçağ Yayınları. Kök, A. (2004). Karahanlı Türkçesi satır-arası Kur’an tercümesi (TİEM 73 1v-235v/2) (giriş-inceleme-metin-dizin). yayımlanmamış doktora tezi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. [TİEM 73 Kök] Marufov, Z. M. (ed.) vd. (1981). Özbek tilining izahli lugati I-II, Akamemia Nauk SSSR, Moskva. [ÖTİL] Muzafarov, R. ve Muzafarov, N. (2018). Kırım Tatar Türkçesi Türkiye Türkçesi - Rusça sözlük. Nariman Seyityahya (Çev.). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Nadelyaev, V. M. vd. (1969). Drevnetyursky Slovar’. Leningrad: Akademia Nauk SSSR. [DTS] Nasilov, D. S. vd. (1958). Karakalpaksko – Russkiy slovar’. Moskva: Akamemia Nauk SSSR. 388 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme Necipoviç Necip, E. (2008). Yeni Uygur Türkçesi sözlüğü (2. bs). İklil Kurban (Çev.). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Ölmez, M. (2007). Tuwinischer wortschatz mit Alttürkischen und Mongolischen Paralellen. Wiesbaden: Harrassowitz Verlag. Özşahin, M. (2017) Başkurt Türkçesi sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Pekacar, Ç. (2011). Kumuk Türkçesi sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Pekarskiy, Э. K. (1959). Slovar’ Yakutskogo yazıka. Akamemia Nauk SSSR, Moskva. Sleptsov, P. A. (1972). Yakutsko-Russkiy slovar’. Akamemia Nauk SSSR, Moskva. XIII. yüzyıldan beri Türkiye Türkçesiyle yazılmış kitaplardan toplanan tanıklarıyla tarama sözlüğü (2. bs.) (1996). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. [Tar.S] Tavkul, U. (2000). Karaçay-Malkar Türkçesi sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Tietze, A. (2002). TarihÎ ve etimolojik Türkiye Türkçesi lugatı birinci cilt a-e (Sprachgeschichtliches und etimologisches wörterbuch des Türkei-Türkischen). Zweiter Band A-E. Wien: Verlag der Östreichichen Akademie der Wissenschaften. Toparlı, R. vd. (2003). Kıpçak Türkçesi sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Türkiye’de halk ağzından söz derleme dergisi 1, a-d (1940). İstanbul: Türk Dil Kurumu Yayınları. [SDD] Ünlü, S. (2004). Karahanlı Türkçesi satır-arası Kur’an tercümesi (TİEM 235v/3-450r/7) (Giriş-metin-inceleme-analitik dizin). yayımlanmamış doktora tezi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Yudahin, K. K. (1998). Kırgız sözlüğü I- II (4. bs.). Abdullah Taymas (Çev.). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Yüce, N. (1993). Ebu’l-Kâsım Cârullâh Mahmud bin ʿOmar bin Muhmmed bin Ahmed ez-Zamaḫşari, el-Ḫvârizmi Mukaddimetü’lEdeb. Ḫvârizm Türkçesi ile Tercümeli Şuşter Nüshası. Giriş, Dil Özellikleri, Metin, İndeks. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. 389 ÇÜTAD Aralık 2019 Türkçe Çal- ve Çap- Fiilleri Üzerine Bir İnceleme Zieme, P. (1996). Altun Yaruq Sudur. vorworte und das erste buch, edition und übersetzung der Alttürkischen version des goldglanzsūtra (suvarṇapraphāsasottamasūtra). Berliner Turfantexte: XVIII. Turnhout: Brepols. [AYZieme] Zülfikar, H. (2018). Türkçede ses yansımalı kelimeler. İnceleme Sözlük (2. bs.). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. 390