(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Nedim Bubik" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Nedim Bubik" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Nedim Bubik

Kaçak elektrik kullananlarla mücadele tamam da

4 Temmuz 2017


Elektrik dağıtımında iki tür kayıp oluştuğunu belirten Demirdağ, “Bunlardan ilki şebekenin özelliğinden kaynaklanan teknik kayıplardır ki, bu azaltılsa bile ortadan kaldırılması fiziksel olarak mümkün değildir. İkinci bir kayıp türü ise hatta müdahale edilmesi ile yani kaçak elektrik kullanımı neticesinde meydana gelmektedir ve önlenmesi mümkündür” dedi.

Pilot uygulama başlıyor
Uygulanan sistemlerle iki kaybın ayrıştırılamadığını vurgulayan Demirdağ, bazı teknik bilgiler verip şunları söyledi:
“Projenin uygulanacağı iki pilot bölge belirlenmiştir. Tüketici tüketiminin yanında teknik kayıpların miktarı da belirlenecek. Bu iki değerin üzerinde bir tüketim gözlemleniyorsa bu değerin teknik olmayan kayıp olduğu anlaşılacaktır. Buna ek olarak güç hesaplamalarıyla kaçağın yaklaşık konumu da tespit edilecektir. Proje, dağıtım şirketleri için iki açıdan faydalı olacaktır. Birincisi dağıtım bölgesinde bulunan hatların teknik kayıpları anlık olarak takip edilebilecektir.

Noktalar ortaya çıkacak
İkincisi, kaçak miktarı ile yaklaşık olarak kaçağın gerçekleştiği nokta tespit edilebileceğinden kaçakla mücadele daha hızlı, anlık ve kolay gerçekleştirilebilecektir. Bunun yanında azalan kaçak tüketim neticesinde üretim ve dağıtım maliyetleri azalacaktır ve kaynaklar daha verimli kullanılacaktır. Proje sayesinde ülke ekonomisine de katkı sağlayacağız. Teknolojik gelişmeleri, içinde bulunduğumuz sektöre en iyi şekilde entegre ederek yeni projeler üretmeye devam edeceğiz.”

Enayi yerine koyanlar

Yazının devamı...

İzmir’e yakışıyor mu

1 Temmuz 2017

Uzun süredir zaten aklımdaydı. Geçenlerde Uzundere tarafına gittim ve yine gördüm onu. Uzundere Rekreasyon Alanı’ndaki, kimse kusura bakmasın, bana göre gereksiz, acayip, şaşılacak şeyi. Nasreddin Hoca’nın heykelini. Yaklaşık 200 bin metrekare yeşil alana asla itirazım yok. Gerçekleştirenlerin ellerine sağlık. Ama o tuhaf heykele sonuna kadar itirazım var. Kente Uzundere tarafından gelenleri adeta korkutarak karşılıyor. Sanata, sanatçıya saygım sonsuz. Ancak kim ne derse desin, o heykel İzmir’e yakışmıyor. Zaten İzmir’le ilgisi de yok. Ne akla hizmet İzmir girişine Hoca’nın heykeli konulmuş, bunu da anlamak zor. (Sonunda bu konuda içimi döktüm...)”

 

İKİ TEPKİ

24 Ekim 2016: * Sanatçı ne yapsın - Ne zamandır korkunç Nasreddin Hoca heykeli için yazacaktım. Bu nedir? Afaki boyutta, üstelik ürkütücü. Eskişehir’de büyük bir parkta da var, ama küçük boyutta ve şirin. Sanata ben de saygı duyarım. Fakat sanatçıya bu ebatta sipariş verildiyse ne yapsın? Estetik ve vizyon sahibi idarecilere kavuşmak dileğiyle. Aysel TANAY
* Hiç yakışmıyor - Yıllarca bu heykeli görürüm. Kim yaptı, neden yaptı, İzmirle ne ilgisi var diye sorarım, bir yanıt bulamam. Gerçekten sanata ve sanatçıya saygımız sonsuz. Ama bu heykel buraya hiç yakışmıyor. Kel alaka bir şey. Cazim ALAYBAŞI

 

BUGÜNLERE GELELİM

Yazının devamı...

Yetkili ağızdan önemli uyarı

26 Haziran 2017



İZMİR Veteriner Hekimleri Odası Başkanı H. Gökhan Özdemir, yönetim kurulu adına önemli bir açıklama yaptı. Konu, tabii ki sevimli dostlarımız. Fazla söze gerek yok, işte o açıklama:Öncelikle lütfen havaların mevsim normalleri üzerine çıkacağı önümüzdeki günlerde sokakta yaşamak zorunda kalmış olan kedi ve köpeklerimizi unutmayalım. Tüm canlılar için vazgeçilmez olan temiz suya ulaşma hakkı onlar için de önemlidir. İlimizde belediyeler su ve beslenme odakları oluşturmuş olsa da her zaman buralarda temiz su bulunmasını sağlamaları mümkün değildir. Hazır oluşturulmuş böyle noktalar varken, en azından o bölgelerde hayvanların temiz su ihtiyacını karşılamalarına katkı koyabiliriz.ÇEVRE KİRLİLİĞİNE DİKKATEğer bu tip besleme odakları yoksa bunu bizler yapabiliriz. Bir kap su ve sıklıkla tazelenmesi sokaktaki dostlarımız için hayat kurtarıcıdır. Bu yardımlarımızı yaparken çevre kirliliği oluşturmayıp diğer insanları da rahatsız etmememiz gerekir. Çünkü sokağımızdaki can dostlarımıza yardım edelim derken diğer insanların rahatsız olmalarına neden olursak bu kez onlara daha çok zarar vermiş oluruz.SADECE TATİL İÇİN ALINMAZBir diğer önemli konu da okulların kapanması ile yazlık bölgelere gidecek olan ve sadece çocukları istiyor diye hayvan sahiplenen kişiler. Hayvan edinmek ciddi bir bilinç ve sorumluluk gerektirir. Onlara sahip olma duygusu onların canlı oldukları gerçeğini unutturmamalıdır. Tatil dönüşünde ne yapacağınıza karar vermeden hele de gittiğiniz yerde bırakıp birilerinin bakacağını umarak asla hayvan sahiplenmeyin. Ne yazık ki, sahipsiz hayvanların sayısının artmasında, hem hayvanların hem de insanların mağdur olmasında bu şekilde sorumsuzca hayvan sahiplenen insanların büyük payı var. Lütfen bunu unutmayalım.
-----
DİDİM’DE İLK KEZ DÜZENLENİYOR
Vosvos Festivalitam gaz devam
AYDIN Büyükşehir ve Didim belediyeleri, VW Dayanışma Derneği ile Ayvosbus Club işbirliğiyle bu yıl ilk kez düzenlenen Ulusal Vosvos Festivali sürüyor. Geçen cumartesi Didim Belediyesi şirketi DİBEL’in işlettiği Tavşanburnu Orman Kampı’nda bir araya gelen Vosvos tutkunları, bugün yoğurt yeme yarışması, voleybol turnuvası gerçekleştirecek, akşam Ankaralı sanatçı Enis Özçelik ve orkestrası konser verecek.ALTINKUM’DA GÖSTERİArdından plaket sunumu yapılacak ve Tunga ve Efe Dans Grubu salsa dansı sunacak. Yarın da Vosvos gönüllüleri şehir turu atacak, Altınkum’da gösteri sunacak. Perşembe günü ise turnuvaların final maçları oynanacak, Enis Özçelik konser verecek.

Yazının devamı...

Her günümüz bayram tadında olsun, olmalı

24 Haziran 2017

Bayram yazmak gerek bugün. Ve düşünmek, bayram nedir? Bana göre öncelikle hoşgörüdür, barıştır, küslüklerin unutulması, silinmesidir. Sağlık dilemeli insanlar birbirine bugün, “Nice güzel bayramlara” demelidir... Yitirilenler de anılmalıdır... Yeni yitikler olmaması, şehit haberleri gelmemesi, ana ve babaların acı çekmemesi, her türlü terörün sona ermesi de dilenmelidir elbette.

UMUTLARIN YEŞERMESİNE FIRSAT
Bayram insanların birbirine sarılmasına, kırık kalplerin onarılmasına, haksızlıkların giderilmesine fırsattır. Belki de umutların yeşermesine, “Güzel günler bizi bekliyor” denmesine, özgürlüklerin geri verilmesi ve kazanımına... Geleceğin memleket, dünya, insanlık için iyilikler getireceğine inanmaktır belki de bayram. Olumsuzlukları bir süre de olsa kafadan atıp, “Bayram benim neyime, anam anam garibim” dememektir mutlaka bayram. Özetle, iyi şey olmalı bayram. Güzellikler sarmalı herkesi. Aslında her gün bayram gibi olmalı. Herkese şeker tadında bayram ve tatil, özgürlük, barış diliyorum. (Çok mu iyimser oldu? Ama ne yapayım içimden geldi.)
SÜRÜCÜLER AMAN DİKKAT
ÇOK ÖNEMLİ UYARI VE DİLEK: Sürücüler, bayram tatili dönüşü çok dikkatli olun. Uykusuz ve yorgunsanız direksiyon başına geçmeyin. Trafik kurallarına mutlaka uyun. Geç ama sağlıklı dönün. Bayram kimseye zehir olmasın.

-----

 

Yazının devamı...

Zeytin ve zeytinlik kabusu yine gündeme gelecek gibi

20 Haziran 2017


O madde çok tartışıldı
Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ndaki zeytinliklerle ilgili, “Zeytinliklere üç kilometre uzaklıkta kimyasal atık oluşturacak, toz ve duman çıkaran tesis yapılamayacak. Ancak alternatif alan bulunamaması ve kamu yararı kararı alınması halinde, Tarım Bakanlığı’nca konut, konaklama ve turizm tesisi hariç, maden dahil her türlü yatırım yapılabilecek” maddesi tepki çekti, tartışma yarattı.



Toplumsal fırsattı sanki
Bunun üzerine tasarı TBMM Genel Kurulu’ndan yeniden komisyona çekildi. Bir umut sardı herkesi... Ben de, “Komisyonda umarım tarafların görüşleri değerlendirilir, belki de bu madde çıkarılır. Böylelikle toplumsal uzlaşmada önemli bir aşama sağlanır. Dilerim bu fırsat kaçmaz” dedim. Ve beklenen oldu. AK parti, CHP ve MHP’li milletvekilleri, zeytinle ilgili o maddeyi tasarıdan tamamen çıkardı. Ve yukarıdaki başlıklar yer aldı gazetelerde. Doğal olarak ben de sevindim, umutlandım... Ama Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, şöyle demiş komisyonda:

Yazının devamı...

Kuşcenneti’nde müjdeli uçuş

17 Haziran 2017


“İzmir Kuşcenneti. İzmir’in içinde ama fark edilmeyen bir cennet. Bugünlerde kurumlar arası sahiplik tartışmalarıyla gündemde. İzmir Kuşcenneti Koruma Geliştirme Birliği (İZKUŞ) ülkemizde ilk kez kurulmuş, yerel yönetim ve bakanlıkla ortaklaşa bir alanın korunmasıyla ilgili örnek çaba. Arkasından Kızılırmak Deltası geldi. Ülkemizdeki örneğin seçilmiş ilk başkanı olarak sulak alanlarımızda, koruma alanlarımızda birlik kardeşliklerinin oluşturulması dileğim.


YALI ÇAPKINI HAYALİ
Bir hayalim var. İzmir’in sembolü, adına hikayeler üretilen yalıçapkınının bir gün İzmir’e dönmesi. Aslında bencilce, kendim istiyorum, yalıçapkınının İzmir’e dönmesini. Çünkü, yalıçapkını temiz toprak, temiz su, kısacası sağlıklı çevre istiyor. Kanser olmak istemiyor. Çok basit, ben de istemiyorum.
O KARTALIN DÖNÜŞÜ

Yazının devamı...

Şimdi aramızda olsaydın aklından çıkmazdı Ahmet: Memleket, memleket...

13 Haziran 2017

Gazeller oldu
Bulut indi yeryüzüne
Sevdalı oldu
Bir avuntu biraz keder
Böyle bize neler oldu
Bu ayrılık bir de hasret
Çekilmez oldu

Yazının devamı...

Organize sanayi bölgeleri dolu mu

10 Haziran 2017

“İçim rahat değil doğrusu” demiş, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda zeytinliklerle ilgili bölüme değinmiştim. Özetle, komisyonda zeytinliklere konut, konaklama ve turizm tesisi yapılabilmesinin önü kapanmıştı şimdilik.



İÇİM RAHAT DEĞİLDİ
Ama, “Zeytinliklere üç kilometre uzaklıkta kimyasal atık oluşturacak, toz ve duman çıkaran tesis yapılamayacak. Ancak alternatif alan bulunamaması ve kamu yararı kararı alınması halinde, Tarım Bakanlığı’nca konut, konaklama ve turizm tesisi hariç, maden dahil her türlü yatırım yapılabilecek” denilmişti. “Alan bulunamaması, kamu yararı ve maden dahil” sözcüklerinin içimi rahatlatmadığını söylemiş, “Zeytinin kabusu sona ermedi gibi” diye noktalamıştım.
BAKALIM NE OLACAK
Tartışmalar sürdü, “Zeytin mi, sanayi tesisi mi” aşamasına gelindi. Zeytinle ilgili tüm kuruluşlar, muhalefet adeta ayaklandı. Sonunda o maddenin yeniden ele alınması kararlaştırıldı. Taraflar bir anlamda zeytin dalı uzattı birbirlerine. Bundan sonra ne olur bilemem...

Yazının devamı...