Üsküdarlılar, Valide Sultan adlı bu gemiyle ücretsiz Boğaz turu yapabilecek, aynı zamanda gemiyi sosyal tesis olarak kullanabilecekler.
Parasını veren nikâh kıymak için de kullanabilecek.
Sosyal belediyecilik adına güzel bir hizmet.
Bugün İstanbul’da Boğaz’ı hayatında görmemiş on binlerce insan yaşıyor.
Boğaz’ı ne kadar çok İstanbullu görür, yaşarsa o kadar güzel. Bu gemi de ona hizmet edecek.
Benim itirazım şuna, Boğaz’a kıyısı olan her belediye istediği gibi gemi tasarlatıp suya indirebiliyor mu?
34 LD 4454 plakalı bu okul taşıtı hangi okulun öğrencilerini taşıyorsa lütfen önlem alın.
Olay dün sabah Kağıthane’nin hemen üzerindeki sitelerin olduğu bölgede, Star TV’nin kadın yapımcılarından birinin başına geldi.
Sabah saatinde evden çıkıyor, taksi yok yollarda biraz ileriye doğru yürüyor.
34 LD 4454 plakalı bu okul taşıtı yanaşıyor yanına...
Şoförü pencereyi açıp, “Bu ne güzellik böyle” diye laf atmaya başlıyor...
Kadın oralı olmadan yürüyor, “Bu saatte taksi bulamazsın hadi gel” diye tacizlerini sürdürüyor densiz şoför...
Kadın hızlanıyor, arsız hâlâ yanında.
Samsun Demir aradı bir sabah, “Tam dediğin gibi bir kız bulduk, izlesene” dedi. Aleyna Tilki, “Cevapsız Çınlama”...
İşte bu dedim.
16 yaşından beri müzik piyasasında, son bir yılda en çok konuşulan isimlerin başında geliyor.
Yeni şarkısı “Sen Olsan Bari”yi çıkardı, videosu şu an dünyada en çok izlenen 5’inci klip durumunda.
Açın kworb.net sitesine bakın; son 24 saatte Youtube’da en çok izlenen klipleri listeliyorlar.
Güzel bir rekabet: Beach savaşını Hadise kazandı
Sezar’ın hakkı Sezar’a, ünlülerin beach işletme modasını Hande Yener soktu hayatımıza...
Sebastian Beach’le
2015 yazına damga
vurmuştu Hande Yener, keza 2016’da beach işletmeciliği çok haber oldu.
Geçen yıl Hadise de Hande Yener’in açtığı yoldan ilerledi ve La Plaj’ın işletmesine soyundu.
Hiç de fena gitmedi...
Bizim evin banyo camı kırıldı, arabaların camları patladı, binaların cephelerinde kurşun izleri gibi dolu izleri oluştu.
Camlar çerçeveler aşağıya indi, ağaçlar devrildi.
İstanbul’un böyle bir felaketi can kaybı olmadan atlatması büyük şans.
Fırtınadan hemen sonra hasar tespit raporu için Cihangir sokaklarına çıktım.
Her taraf ağaç dalları, yapraklarla doluydu. Kocaman bir yeşil salataya dönmüştü sokaklar.
En büyük olay Taksim İlkyardım’ın önündeydi ve oradaki koca ağaç devrilmişti.
Bardağı taşıran son damlaydı; Alaçatı kebapçı baskını ve Rüştü’yle girdiği polemik...
Bu nedenle Fatih Terim’in milli takımdan gönderilmesini doğru buluyorum.
Ve bu işte en sevindiğim ne biliyor musunuz?
4 yıldır kimsenin ne olduğunu anlayamadığı Türkiye Futbol Direktörü unvanının kaldırılacak olması.
Federasyon bu unvanı kaldırıyor ve yeni hoca, eskiden olduğu gibi A Milli Takım Teknik Direktörü olarak anılacak.
Eski köye yeni adet getirmek saçmaydı zaten.
‘Sıla Hanım’ ne Ahmet?
Oktay Kaynarca da, Recep Tayyip Erdoğan’a Başbakan olduğu dönemde mektup yazıp, “Eşimle teknede fotoğraflarımı çektiler” diye magazin basınını şikayet etmiş, ‘kamuya açık alan’ konusunda yeni düzenlemeler talep etmişti.
Magazinden başı sıkışan ünlü, devletten düzenleme istiyor.
Allahı var, Gamze Özçelik’in isteği daha makul;
“Örtünmüş kardeşimin eski açık fotoğrafı kullanılmasın” diyor.
Saygıyla karşılanacak, son derece anlaşılır bir istek.
İyi de bunun için devletimizden nasıl bir düzenleme yapmasını bekliyorsunuz Gamze Hanım’cım?
“Örtünmüş kişilerin eski açık fotoğrafları kullanılamaz” diye bir KHK mı çıkarılsın?
Beyoğlu’nda parkeler, asfaltlar sökülerek, kaldırım taşları kaldırılarak sokakların tamamına beton döküldü.
Görüntü olarak kötü mü? Asla, tertemiz ve şık görünüyor.
Peki kullanım olarak?
İşte orada sorun var! Bunu yeni anladık.
Sokakların yapım aşaması şöyle işliyor.
Sokağın zemini önce tamamen sökülüp beton dökülüyor. Betonun üzerine Arnavut kaldırımı görünümü verilen baskılar yapılıyor.
Onun üzerine bir kimyasal dökülüp, ince bir tabaka olarak kaplanıyor.