(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Ali Ece" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Ali Ece" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Ali Ece

Ali Ece

Zidane’ı hatırlatan Galatasaraylı: Belhanda

3 Temmuz 2017

Onun öldüğü gün Belhanda’nın Türkiye’ye gelmesinin aslı astarı ise biraz farklı aslında.

NASRI VE BEN ARFA

- Evet, Nicollin “Ölsem de Belhanda’yı Türkiye’ye satmam” demişti. Lakin orada asıl vurgulamak istediği Belhanda’yı o zaman Türkiye’den teklif edilen bonservis bedellerine satmayacağıydı. Nicollin, “Belhanda, Eden Hazard’dan daha iyi; iki Nasri, üç Ben Arfa eder” diyordu... Tıpkı Nasri ve Ben Arfa gibi yeteneklerini sergiler sergilemez “Yeni Zidane” ilan edilmişti Belhanda. Zidane ve diğer “Yeni Zidane”lar gibi kafayı kaldırıp tekte arkadaşlarını gördüğü dakikalarda Zidane kalitesini hatırlatan bir top tekniği vardı Belhanda’nın, halen de o top tekniği ile Türkiye Ligi orta saha yetenek ortalamasının üstünde bir kalitede. Ancak sürekli kontrol edilip disipline edilmesi halinde oynadığı takım lehine verimli olan bir kalite Belhanda’nınki.

KİEV’DE CANINI ZOR KURTARDI

- ŞÜPHESİZ Belhanda en verimli dönemini Montpellier’yi PSG önünde şampiyon yapan teknik direktör Girard döneminde yaşadı. Fransa tarihinin yakın dönemdeki en sürpriz şampiyonluğunda Montpellier’nin en çok fark yaratan ismi Belhanda’ydı. Belhanda’nın servisleriyle gol kralı yaptığı Giroud Arsenal’e giderken, Belhanda “Dortmund’da oynamak istiyorum” diyecekti.

HARİKA PASLAR

- Tabii ki Dortmund, Nicollin’in istediği astronomik bedeli ödemedi. O parayı ödemeye hazır olan tek takım BAE’den Al Jazeera’ydı. Son anda devreye Dinamo Kiev girdi, Belhanda da “En azından Avrupa takımı” diyerek Nicollin’in talep ettiği bonservisi ödeyen Kiev’in yolunu tuttu.

Montpellier’de

Yazının devamı...

Sadece golcü değil komple santrfor

30 Haziran 2017

Tabii ki bir Drogba değil çünkü Drogba dünya tarihine gelmiş geçmiş en kral 10 santrfordan birisi. Gomis bir Drogba olmasa da Türkiye Ligi yetenek ortalamasının gayet üstünde bir oyuncu.

Elinizde Drogba gibi bir über yıldız varsa oyunu Drogba üzerine kurarsınız. Gomis ise kuracağınız hücum düzenine göre pozisyon alır. Gomis, 4-2-3-1/4-3-3 döneminde Lyon, Marsilya, St Etienne kalibresinde başarılı olmuş bir santrfor, bu da Türkiye’de gol krallığı yarışında iddialı olmasına yetecek bir kariyer.

Drogba dünyada bazı şeyleri en iyi yapan oyuncuydu. Misal Drogba’nın sırtı dönük top aldıktan sonra dönerek yaptığı gol vuruşu özelliği 20 üzerinden 20’ydi.

Gomis’in belki hiçbir özelliği 20 üstünden 20 değil ancak Fransa Ligue 1 ölçeğinde tüm özellikleri vasatın üstünde, patlayıcı hızı ve savunma arkasına sarkma özelliğinde ise geçen sezon Ligue 1’in en iyilerindendi.

Yazının devamı...

Eto’o atar da pepe durduramaz mı!

24 Haziran 2017

Şüphesiz bazı kafalardaki en büyük soru işareti şu: 34 yaşındaki Pepe çok mu yaşlı? Halen resmen Beşiktaş kadrosunda gözüken Franco, Mitroviç, Miloseviç ve Pepe sırasıyla 100 metre, 400 metre ve 800 metre koşsalar ben gitarlarımdan birini satar Pepe’nin kazanacağına yatırırım.

Benzer yarışı ayaklarında topla yapsak sadece Pedro Franco top tekniği açısından biraz üstün gelebilir lakin o sprint yarışlarından geriye hali kalırsa? Pepe ile Vida arasında karşılaştırma yaparsak: Kiev’le sözleşmesinin son yılına giren Vida’ya 10 milyon vermektense bonservisi elinde olan Pepe’yi bu sezon alıp seneye Vida’yı bedavaya transfer etmek daha akıllıca değil mi? O zaman Pepe’yi ne mi yaparsın, yazının sonunda okursunuz!

Beşiktaş kadrosundan çıkıp rakiplerle karşılaştırmaya gidelim: Türkiye’de Eto’o o yaşta gol olup yağıyorsa, Pepe de bu yaşta doktora seviyesinde stoperlik dersi verebilecek kalibrededir.

FAUL ORTALAMASI 1’İN ALTINDA

Peki, Pepe Türkiye’de çok kırmızı kart görür mü? Maalesef bizde hiç maç izlemeden meslektaşımız olanlar olduğu için okuyucuya, izleyiciye gram tepki gösterme hakkım yok! Ben yine de bilgiyi paylaşayım isteyen kullansın: Pepe, kulüpler seviyesindeki maçlarda en son 2011 Aralık’ta kırmızı gördü. 2012’den itibaren 5 yılda kulüpler arası 174 maçta gördüğü kırmızı kart sayısı ise 0.

Bir de bu Pepe gelirse Hollanda Ligi değil Türkiye Ligi’nde oynayacak: Avrupa’da sektöre harcadığı paraya göre ortalama en fazla faul yapılan ligde. Pepe’nin ise Real Madrid kariyerinde ligde maç başına faul ortalaması 1’in altında, Opta’ya göre 229 maçta 209 faul yapmış.

MOURINHO ORTA SAHADA OYNATTI

Pepe

Yazının devamı...

Tam bir Kocaman transferi

17 Haziran 2017

1- ‘Vazgeçmemesi ve oyuna sarılması’ en güçlü özellikleri

2- Tam bir hamle oyuncusu. hem sağ bek hem sağ açık oynayabilir

MONACO 17 yıl aradan sonra Fransa Ligue 1 şampiyonu olurken, Şampiyonlar Ligi’nde de son 4’e kalarak tarihinin en başarılı sezonunu yaşadı. 5 yıl önce 2. kümedeyken Monaco’ya futbol yatırımı yapan Rus Rybolovlev’in projesinin ilk iddialı hamlesi Nabil Dirar’ı transfer etmek olmuştu. O dönemde yani 2012 kışı ara transferinde Monaco, Dirar’ın bonservisini Club Brugge’den almak için tam 7.5 milyon Euro ödeyecekti!

2. KÜMEDEN DEVLER LiGi SON 4’ÜNE

- Faslı sağ kanat oyuncusu ilk 6 ayda tam anlamıyla adapte olamadı ancak sonrasındaki 5 yılda Monaco’nun 2. kümeden Devler Ligi’nin son 4’üne yükselme sürecinde sürekli bir rol aldı.

Geçen sezon ilk ikisi Fenerbahçe ile olmak üzere tüm sezon 63 resmi maç oynayan Monaco takımında oyuna en fazla dâhil olan 4 oyuncudan birisi Dirar. Diğer en çok oyuna dâhil olanların başında sezonun fenomen süper genci Mbappe geliyor.

50 MİLYONLUK ADAMIN YEDEĞİ

-

Yazının devamı...

Ah be Arda!

10 Haziran 2017

Arda çok haklıyken, sinirine hâkim olamadığı için çok haksız duruma düşmüştür. Bir insan sadece yaşı ileri diye ne yaparsa yapsın idare edilmez ancak ne yaparsa yapsın ona vurulmaz, küfredilmez. Ayrıca Arda’nın haklı olarak kızdığı, ancak haksız olarak saldırdığı yazıyı aslında %100 tek başına Bilal Meşe bile yazmadı! Tarihin en başarılı, en kariyerli 3 Türk teknik direktöründen birisi Fatih Terim’e sorulduğunda bize söylediği gibi: “Siz biliyorsunuz.

MEDYUM MUYUZ?

Biz nereden bilelim hocam? Neden bilelim? Bu “Şenol Güneş-Fikret Orman birbirinden iğreniyor” süper palavrasını ortaya atanlar gibi Medyum Memiş’e, Keto’ya değil, Muhammed Ali, Cruyff gibi büyük sporculara, İslam Çupi gibi onları en güzel yazanlara özeniyoruz. Olmadığımız yerde olan bir şeyi biz nereden bilelim? Ayrıca bilmesi gerekenler sadece biz değiliz, Türkiye Milli Takımı’nın taraftarı olan herkes bilmek istiyor. Terim bile olan biteni halka açık seçik anlatacak özgüvende değilse, Türkiye Milli Takımı etrafında ne acayip güç oyunları dönüyor, Allah bilir! Biz bu oyunları değil daha fazla Enes Ünal, Cengiz Ünder, Emre Mor istiyoruz; biz Dünya Kupası’na tekrar gitmek istiyoruz...

Peki, bu genç yeteneklerin uzun süre idol bellediği, delikanlılığında Şehremini Lisesi’nin halı sahasında “Son dakika Arda’nın golü, Türkiye Dünya Kupası şampiyonu” diye bağıra çağıra hayaller kuran Arda, hiç Dünya Kupası’na gitmeden Türkiye formasını nasıl bırakabilir? TFF, sahi sen neden varsın? Çok sevdiğim Arda kim ki ay-yıldızı Ömer Seyfettin’in ‘Diyet’ hikâyesindeki adam edasıyla bırakıyor, kendi kendine bıraktığını açıklayabiliyor?

TFF, bir zahmet toplanıp Arda’ya yaptığı büyük hatanın cezası kadar kadro dışı versen olmaz mıydı? Dünyada hangi milli takım hep grubundaki en zayıf halkayla karşılaşmadan önce krize girer? Keşke Kosova ve Kazakistan daha güçlü olsaydı, ama değil ikisi de bulundukları grubun en zayıf halkası. Milli Takım tarihinin en başarılı kalecilerinden Volkan Demirel, Kazakistan; faal en kariyerli Türk futbolcu Arda, Kosova maçından önce bıraktı! Sonra Ali Ece çıldırdı, benim en çıldırmış halim bile bu krizleri yönetemeyenlerin yanında Marko Paşa gibi kalır!

GAZETE SAHİBİ

Sahi, nasıl olur da futbola bayağı para harcayan iddialı bir ülkenin federasyon başkanı, aynı anda ülkenin en çok satan 10 gazetesinden 2’sinin sahibi olabilir? İngiltere Federasyon Başkanı Clarke’ın Guardian ya da Daily Mirror’ın sahibi olması mümkün mü? Kanunlara, yani mantığa göre mümkün değil. Arda, maalesef Bilal Ağabey’e ne diyor: “Seni bu uçağa alanın.” Ah be Arda, Bayrampaşalılığın neresinde patrona kızıp işçiye küfretmek var?

Yazarken elim ayağım titriyor:

Yazının devamı...

Gomis, bazuka gibi vurup golünü atar

6 Haziran 2017

Bonservisi halen Swansea’de. Marsilya’da kiralık olarak özellikle Rudi Garcia göreve geldikten sonra St Etienne-Lyon dönemlerindeki başarılı golcülüğünden örnekler sergilemeye devam etti. “Ama 31 yaşında” diye itiraz edenlere saygı duysam da Süper Lig gol krallığının zirvesinde 33 yaşındaki Vagner Love’ın olduğunu hatırlatalım. Eto’o daha yaşlı ancak şüphesiz en az bir üst seviye. Adebayor da daha önceki 2 yılı adeta boş geçse de Türkiye’de, “form geçici klas kalıcı” tadında bir performans sergiledi. Eren Derdiyok’un sadece kafa vuruşları ve zaman zaman akrobatik vuruşları Gomis’in vuruşlarından daha iyi. Gomis ise estetik vuruşlar kasmaz, gerektiğinde bazuka gönderir gibi topa vurur, golünü atar.

Yazının devamı...

Valbuena ligin Iniesta'sı olur mu?

3 Haziran 2017

Marsilya’nın son kazandığı kupalardaki katkısı, sonrasında Fransa’nın tek Şampiyonlar Ligi şampiyonunun Devler Ligi’nde başarılı olduğu son sezonlarda başta Dortmund maçı olmak üzere topla yarattığı harikalıklar... En iyi zamanındaki Valbuena da en iyi zamanındaki Iniesta gibi hem ileri 3’lünün kanatlarında hem de santrfora en yakın ofansif merkez orta sahada harikalar yaratıyordu.

Tabii ki Iniesta daha iyiydi artık Iniesta bile “o Iniesta” değil malumunuz! Valbuena ise Altın Çağı’nda olmasa da geçen sezon Lyon’un aldığı dakika başına en verimli oyuncularından birisiydi.

UEFA Ligi’nde Lyon’un Lacazette’le beraber en etkili oyuncusu olan Valbuena, Ligue 1’de de 15’inde 11’de başladığı 30 maçta 8 gol, 5 asistle oynadı.

KARIM BENZEMA FAKTÖRÜ

- Valbuena’nın Türkiye Ligi ortalamasına göre aktif yetenek seviyesini nasıl ölçersiniz?

32 yaşındaki Valbuena son 5 yılda oynadığı en iyi 5 maçtan 3’ünü Türk takımlara karşı oynadı! Kadıköy’deki Fenerbahçe-Marsilya ve bu sezonki iki Beşiktaş-Lyon karşılaşmalarında “en Iniesta” performanslarını sergiledi.

Peki, bu kadar iyi performansına rağmen Valbuena ile Lyon’un yolları neden ayrılıyor?

 L’Equipe gazetesinden

Yazının devamı...

Başladığı gibi bitirdi

29 Mayıs 2017

Beşiktaş’ın çıtayı Türkiye ortalamasının üstüne çıkardığı dönemler de oldu. Napoli galibiyeti, Benfica geri dönüşü, Avrupa Ligi’nde penaltılara kadar süren yürüyüş. Bazen birden fazla kulvarda çıtayı yükseltmenin mental sıkıntısını yaşadı. Sezonun ilk yarısında sol önde 7 oyuncu denendikten sonra 2. yarıda sorunu kökünden çözen Babel üst üste şampiyonluğun düğümünü de Gaziantep’te erkenden çözdü. Beklerin muazzam katkısı, Oğuzhan’ın kaptanlığa kadar yükselişi, sol ayağı mancınıktan daha iyi olan Talisca ve daha birçok oyuncu katkısı...

KONUŞTUKÇA

Beşiktaş’ta sabit olan ve şampiyonlukta kilit bir faktör var. Biliç görevdeyken “Tam da Güneş’lik takım” diye yazarken anlatmaya çalıştığım: Beşiktaş’ta seviyesi 10 üzerinden 6, 7 olan bir sürü oyuncu vardı. Güneş tedrisatı onları lig standardında 8’lik 9’luk oyunculara dönüştürdü. Ligin ilk maçında Beşiktaş 4-0 öne geçtiğinde Güneş, gol sevincinden istifade edip oyuncularını çağırıp direktifler vermişti. Meslektaşım “4-0 zaten” dediğinde “Güneş farkı burada ama” demiştim. Dün skor 2-0 olunca Güneş,  Talisca’y çağırdı ve sonra şovunu izlediniz. Tosiç’ten daha iyi bir stoperle seneye de şampiyonluğun en güçlü adayı.

Yazının devamı...