(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Müge Akgün" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Müge Akgün" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Müge Akgün

Müge Akgün

Restoranlarıyla Bodrum Bodrum...

1 Temmuz 2017

Ama gidiş dönüş toplam 24 saat harcamamıza rağmen Bodrum’a gitmekten pişman olduğumu söyleyemem.
Bodrum gerçekten dünya standartlarında bir tatil cenneti, hem doğası, hem de tesisleriyle...
Restoranları, gastronomisi derseniz onlar da iyi fakat daha da iyi olacak derim.
Ne yediğine önem veren, soran sorgulayan, talep eden müşteriler, sorumlulukla, etik kurallar çerçevesinde hareket eden işletmeciler, şefler arttığı takdirde...

Ent Restaurant

Dört günlük Ramazan Bayramı tatili sırasında en büyük keşfim Yoldaş Sönmez’in Ent adlı restoranı oldu.
Açıldığı günden bu yana adını duyduğum ama bir türlü gitme fırsatı bulamadığım Ent tam bir şef restoranı.

Yazının devamı...

İstanbul’da kalanlar ve gelenler için...

24 Haziran 2017

Tabii bir de iyi yemekler lezzetli olsun ve fiyatlar canımızı sıkmasın!
Aslında bu değişimin ardında büyük ölçüde kiraların yüksekliği gibi ekonomik gerçekler de var.
Nişantaşı, Boğaz hattı gibi popüler bölgelerin ana caddelerinde, deniz manzaralı yerlerinde istenen gerçek üstü fiyatlar sonucu, sokak aralarına, uzak semtlere kaçış başladı.
Çok da iyi oldu.
Bu sayede uçsuz bucaksız İstanbul’un ara sokaklarını da keşfediyoruz.
Yüksek kiraların yarattığı bir diğer gelişme de şef lokantalarının, kalitesiyle fark yaratan restoranların çağın bir diğer gerçeği AVM’leri tercih etmesi.
Son yıllarda İstinye Park, Zorlu, Kanyon, Akmerkez’de birbiri ardına kaliteli restoranlar açıldı, açılmaya da devam edecek gibi görünüyor.

Yazının devamı...

Bodrum’da lezzet çıtası yükseliyor

17 Haziran 2017

Maruz kaldığı tüm hoyratlığa rağmen öyle bir doğası var ki, insanı her gidişinde kendine bir başka hayran bırakıyor.
Nitelikli turistik tesislerin sayısı da az değil. Yeme-içme kültürü de eskiye oranla her geçen gün daha iyiye gidiyor. Küçük şef restoranları açılıyor. Lüks tesisler, restoranlarına ünlü şefleri transfer ediyor.
Gastronomiye verdiği önemle öne çıkan yerlerden biri de Göltürkbükü Cennet Koyu’nda yer alan Mandarin Oriental Resort. Bünyesindeki restoranların hemen hepsinin kalite çıtası yüksek. Ancak fiyat-kalite dengesi derseniz, sadece otel müşterilerine hitap etmeyi düşünmüyorlarsa, fiyatların biraz daha makul seviyelere çekilmesinde yarar var derim...

Bodrum Balıkçısı 

İki yıl önce başka bir ekiple açılan Bodrum Balıkçısı’nın başına Ankara Divan Çukurhan’ın şefiyken tanıştığım Murat Taşdemir gelmiş.
Taşdemir, Bodrum Balıkçısı’na bambaşka bir ruh ve dinamizm getirmiş. Yerel ve mevsimsel ürünleri kullanarak yaptığı mezelerin yanı sıra imza yemekleri de hazırlayıp sunuyor.
Mehmet Yaşin ve Teoman Hünal’la geçen hafta sonu çok özel bir menü deneyimledik. Murat şef ‘amuse bouche’ olarak burrata kremasını çıtır baklava yufkasına sararak kızarttığı, üzerine de kapsül içinde kuşkonmaz püresi koyduğu tablo gibi bir tabak hazırlamıştı.

Yazının devamı...

Zeytin ağacı... Hem geçmişimiz hem geleceğimiz

10 Haziran 2017


Zeytin ağacının tanrıların insanlığa bir armağanı olduğuna inanılmış. Zeytin, bolluğun, barışın ve ölümsüzlüğün simgesi olmuş.
Hatta ilk keşfedildiğinde, çok da güç koşullarda üretildiğinden o denli değerliymiş ki tanrılara sunuluyor, sadece saraylarda, tapınaklarda aydınlatma için ve ilaç olarak kullanılıyormuş.
Daha sonraki çağlarda üretim araçlarının gelişmesiyle birlikte kullanımı yaygınlaşmaya başlamış ve Akdeniz ülkelerinin en çok tükettiği ve ihraç ettiği mallar arasına girmiş.
Zeytin ağacı kuraklıktan etkilenmiyor. Güneş gören killi toprakta iyi yetişiyor ama fakir toprakta da var olabiliyor. Genellikle 300-400 yıl ömür biçilen zeytin ağaçlarının 2 bin yıl yaşayanları da var.
Geçmişten günümüze sağlıktan yemeğe, aydınlanmadan güzelliğe neredeyse yaşamın her alanında kullanılan bu çok değerli ürünün korunmasına yönelik yaptırımlar da uygulanmış.
Bunlardan ilki de Antik Çağ’ın ünlü siyaset adamı Solon’un (M.Ö. 639-559) zeytin ağacının korunmasına ilişkin çıkardığı yasa. Dünyada ilk zeytin ağacı koruma yasası kapsamında her zeytinlikte yılda ikiden fazla ağaç kesilmesine izin verilmiyormuş.

Yazının devamı...

Ramazanın olmazsa olmazları

3 Haziran 2017


İster yağ, ister zeytin, ister peynir, ister sucuk arasına, ne konursa konsun damakta unutulmaz bir tat bırakır. Aslında pideyi İstanbul başta olmak üzere birçok kentte yılın her ayı bulmak mümkün. Ama bir fırının önünde bekleyerek almanın, kokusunu içine çekmenin, hatta gizlice ucundan koparıp yemenin keyfi başka hiçbir ayda bulunmaz.
Çocukluğumun ramazanlarında annemin “Sakın ucundan yemeğe kalkma çok ayıp olur” tembihi aradan uzun yıllar geçse de dün gibi aklımda...

Güllü aş

Bir diğer vazgeçilmez, zarif ve narin güllaç ise neredeyse sadece ramazan ayı yaklaştığında vitrinlere çıkar.
Bir zamanlar ‘güllü aş’ adıyla anılan güllacın geçmişinin 15. yüzyıla dek uzandığı tahmin ediliyor.

Yazının devamı...

Eğlence huzur ve iyi yemek bir arada

27 Mayıs 2017

Nikki Beach Resort&Spa Bodrum geçen hafta sonu yaz sezonunu tam anlamıyla ters köşe yaparak “Gastronomi” temasıyla açtı...
Bodrum’un yeşil koylarından Torba’da yer alan otel hem mimarisi hem de dekorasyonuyla doğal, yalın ve zarif.
Tam anlamıyla sade lüks kavramının içini dolduruyor.
Farklı konseptler başarıyla ve aralarında sınırlar çizilerek bir araya getirilmiş.
Bir yanda havuz başında vakit geçirirken, otel bölümünde kalabalığa karışmadan dinlenebiliyor, kendi havuzunuzda ya da deniz kıyısında güneşlenip yüzebiliyorsunuz.
Ben hepsini yaptım...


Yazının devamı...

Yerel sevgi ve ilgi...

20 Mayıs 2017


İnternete, küreselleşmeye karşın, yerellik hâlâ önemli.
Gurur duygusu, özgünlük, kolaylık veya ekonomik kaygılar gibi sebeplerle yerel ürünlerin ve hizmetlerin her zaman daha çok sevileceği öngörülüyor.
Zaten son birkaç yıldır gastronomiden modaya, seyahatlerden dekorasyona yaşam tarzı bu eğilimler doğrultusunda tasarlanıyor.
Özellikle de yeme-içme kültürü üzerinde yerelliğin etkisi hissedilir derecede artış gösterdi, göstermeye de devam ediyor. Dünya mutfağı, füzyon gibi akımlar yerini yöresel yemeklere bıraktı.
Doğal ve organik ve mevsiminde ürünler de bu trendin olmazsa olmazları arasında. Türkiye’de de durum farklı değil. İstanbul başı çekti ama farklı kentlerden de güzel haberler gelmeye devam ediyor.

Tirmis Restaurant

Türkiye turizminin amiral gemisi Antalya’da kısa bir süre önce bir ilke imza atıldı. Barut Grubu’nun oteli Barut Lara’da sadece yöresel ve mevsiminde malzemelerle hazırlanan bölgenin geleneksel yemeklerini sunan “Tirmis” adlı bir restoran açıldı.Tirmis Restaurant adını yörede çok tüketilen çerez, bir cins baklagil (delice bakla) olan “tirmis”ten alıyor. Konuklara önce buz üzerinde tirmis ikram ediliyor. Ardından da yöresel yemeklerin birbiri ardına sunulduğu şölen başlıyor. Susamlı tahinli hibeş, şakşuka, tahinli kemer patlıcanı ezmesi, kömbe, Yelten tarhanası, bulgurlu cive, ıstanazı usulü ev yapımı erişte, tahinli piyaz eşliğinde şiş köfte, elmalı leblebisi üstünde püreli kuzu silkme ve Arap kadayıfı yanında Korkuteli yanık dondurması... Tirmis’in mutfak ve servis ekibi gerçekten çok başarılı. Yemeklerin hepsi lezzetli. Antalya’nın ünlü yaz yemeği “bulgurlu cive” bu seyahatte tadı damağımda en kalan yemek oldu, şimdiden unutulmazlarım arasına girdi. Tirmis’te yemeklerin yanında sadece yerel rakı, bira ve şarap sunulması da çok ama çok isabetli. Eğer her şey dahil paketindeki şarabı içmek istemezseniz yemek eşleşmeli önerilen şarap fiyatları da makul. Alış fiyatının üstüne yarısı koyuluyormuş. Umarım tüm turizm bölgelerinde bu anlayış yerleşir. Her tesiste en az bir yöresel yemeklerin sunulduğu restoran açılır. Ve en önemlisi çeşit azaltılıp, kalite çıtası yükseltilir...

Yazının devamı...

Tarımda marka kent: Çanakkale

13 Mayıs 2017

 Çanakkale tarihiyle olduğu kadar bereketli topraklarıyla da özel bir kent. Tarım alanlarında sebze, meyve, zeytin gibi 109 farklı ürün ekiliyor. Domates, biber, nektarin, şeftali, çeltik, zeytin, elma, ayçiçeği ve üzüm başta olmak üzere 35 ürün, hayvancılık, doğal ve organik tarımda Türkiye’nin ilk 10’unda yer alıyor.
Ezine peyniri, Bayramiç elması, Çanakkale halısı coğrafi işaretli ürünleri... Bayramiç beyazı denilen nektarin cinsinin de başvurusu yapılmış.
Çanakkale domatesi, şeftali ve kirazı, Gelibolu sardalyesi ise başvuru süreci yakında başlatılacak ürünler.
Diğerlerini görmedim ama Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tüm illerde Çanakkale İl Tarım Müdürlüğü gibi çalışırsa, Türkiye tarımsal üretim ve kalitede eşik atlama imkanına kavuşur, gerçek bir tarım ülkesi olma şansını elde eder. 

Çanakkale balı

Gökçeada ve Kaz Dağları başta olmak üzere bölgede üretilen ballar da kalitesiyle fark yaratıyor. Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri son yıllarda tüm ürünlerinin akredite olduğunu söylüyor. 35 yıldır arıcılık yapan Rahime ve Akın Kuşçu, ürettikleri bal çeşitlerini polen ve propolisi “Geyik Baba” markasıyla satıyor. İş aşkına, bilgisine hayran olduğum Rahime Hanım son iki yıldır da organik bal üretiyor.

Pıtıreli Köyü Kooperatifi

Yazının devamı...