(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Abdulkadir Selvi" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Abdulkadir Selvi" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Eylem talimatı nereden geldi, nokta hedef kimdi?

6 Temmuz 2017

Kaygının iki sebebi vardı:

1- DAEŞ, yürüyüşe katılanlara yönelik araçla bir eylem yapabilir.

2- Sapanca-Hendek-Düzce üçgeni 90’lı yıllarda faili meçhullerle anılan bir bölge.

Emniyet buna göre ciddi önlemler alıyordu. Dün Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünde 21’inci gündü. İlk kez yürüyüşe katılanlar tek tek arandı. Yol trafiğe kapatıldı. Az sonra, “Adalet yürüyüşüne saldırıda bulunmak isteyen DAEŞ militanı yakalandı” haberi geldi.

NEFES KESEN OPERASYON

Nefes kesen operasyonun perde arkasındaki bilgilere ulaştım. Tek kelime ile söyleyeyim, Emniyet’in titiz çalışması sayesinde büyük bir felaketin eşiğinden dönülmüş.

DAEŞ’in hedefi doğrudan Adalet Yürüyüşü. Talimat Suriye’den geliyor. DAEŞ’in Türkiye’yle ilgili birimi talimatı özel bir kurye aracılığıyla iletiyor. Kurye Kayseri’ye gelip DAEŞ militanlarıyla buluşuyor. Kayseri Emniyeti eylem talimatı istihbaratını alıyor. Bundan sonra istihbarat ve terörle mücadele birimleri ortak bir çalışma içine giriyor.

Suriye’den talimat geldiği andan itibaren, DAEŞ’in çekirdek kadrosu eylem hazırlığına başlıyor. Çekirdek kadro, aracı kullanan

Yazının devamı...

15 Temmuz'un kayıp hattı

5 Temmuz 2017

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, MİT TIR’larının durdurulmasından sonra FETÖ’nün sivil imamlarının ABD Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu’yla görüşme yaptıklarının tespit edildiğini açıkladı. Fidan, görüşme içeriklerinin ABD Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu’na sorulduğunu söyledi.

Gelecek cevabı şimdiden merak ediyorum.

Türkiye gazetesi yazarı Batuhan Yaşar, 15 Temmuz’dan sonra Adil Öksüz’ün, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından arandığını yazmıştı. Adil Öksüz’ün 21 Temmuz günü saat 10.22’de arandığı iddiası ABD makamları tarafından reddedilmedi. ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, “Öksüz’ü arayarak kendisini vizesinin iptal edildiği konusunda bilgilendirmeye çalıştık” denildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise, “ABD büyükelçiliği vizesini iptal ettiği kaç kişiyi aramıştır” diye sormuştu. Adalet Bakanlığı yetkililerine sordum. Bakan Bozdağ’ın, 31 Mart tarihinde sorduğu bu soruya henüz cevap gelmemiş.

Yazının devamı...

FETÖ’nün hesapları ve devletin istihbaratı

4 Temmuz 2017

Emniyet istihbarat, ‘bascalan’ hesabıyla ilgili MİT’e iki isim bildirmiş;  Turkcell Superonline tarafından 17.04.2014 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderdiği yazıdan önce.

Bunlar, karı-koca profesör olan iki Türk vatandaşı. Ancak bu süre zarfında ABD’ye kaçmışlar. Şimdi faaliyetlerini orada sürdürüyorlar. Belli ki bir sızma olmuş, istihbarat birimleri içindeki FETÖ’cüler tarafından kaçmaları yönünde ‘tüyo’ verilmiş.

Turkcell tarafından ‘bascalan’ hesabıyla ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na iletilen aşağıdaki bilgiler net.

IP No: 212.57.8.226

Adres: Emniyet Genel Müdürlüğü Turan Güneş Bulvarı No:118 Çankaya

Kontak: M.B.

İrtibat: 90/505. 366.10.10

18 Mart 2014 tarihinde,13.40-14.00 saatleri arasında 90.505.366.1010 numaradan Emniyet İstihbarat’a ait IP adresinden ‘bascalan’ hesabıyla irtibat kuran Emniyet İstihbarat görevlisinin ismi resmi yazışmalarda

Yazının devamı...

Erdoğan rahatsızlandığı sırada ne yaptı?

3 Temmuz 2017

Yapılan müdahalenin ardından kameraların karşısına geçip, “Şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik” demişti.

Bayram sabahı Türkiye’nin yüreğini ağzına getiren olayla ilgili yeni ayrıntılara ulaştım.

Erdoğan, ramazanın son günü  Şanlıurfa’da, çok yoğun bir program gerçekleştirmişti.

İftarın ardından  gece yarısı İstanbul’a dönmüştü.  Biraz istirahat etmesi gerekiyordu. Oysa Cumhurbaşkanı tam aksini yapıyor. Sabah namazını kılmak üzere Ataşehir Mimar Sinan Camisi’ne gidiyor. Camide sınırlı sayıda  cemaat var. Birlikte sabah namazını kılıyorlar. Saat 05.00’te sabah namazını kılıyorlar. Bayram namazına 1 saat 20 dakika var. Cumhurbaşkanı camide kalıyor. Namazdan sonra  müezzin mahfiline geçiyor. Cemaat bayram namazı için  geldiği sırada Cumhurbaşkanı’nın varlığından haberdar oluyor. Zaman zaman geriye ya da sağa sola dönüp cemaatle selamlaşıyor. Saat 06.00 sıralarında ise Cumhurbaşkanı, “Allah, Allah, Allaaah” diyerek hafifçe geriye sola doğru devriliyor. İlk anda ne olduğu anlaşılamıyor. Koruma Müdürü Muhsin Köse, Cumhurbaşkanı’nı yere yıkılmadan yakalıyor. Sağlık ekibini çağırıyor. Sağlık ekibi çok çabuk ulaşıyor. 1 dakikayı bulmadan Erdoğan’a müdahale ediyorlar. O sırada durumu fark eden cami cemaati tekbirler getirerek, çığlıklar atarak, dua ederek, ağlayarak ayağa fırlıyor. Cami içinden çığlık sesleri tekbirlere karışıyor. Sağlık ekibi Cumhurbaşkanı’nın  etrafını kapatıp, 15 dakika caminin içinde müdahale ediyor. Serum bağlıyorlar. Tıbbi müdahalenin bir noktasından sonra Erdoğan’ı sedye ile caminin altındaki bölüme alıyorlar. Doktorların müdahalesinden olumlu haber alınınca bu kez cami içinden tekbir sesleri yükseliyor. Sonrasını biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı ciddi bir rahatsızlığın ardından kameraların karşısına geçtiğinde, “Bugün saat 14.00’te Haliç Kongre Merkezi’ndeki bayramlaşma programında olacağız”diyor.

Yani hiçbir şey yaşanmamış gibi yoğun bir tempoyla çalışmaya devam ediyor.

 Tüm bunları niye aktardım?

Cumhurbaşkanı Özal’ı çok yorgun döndüğü Orta Asya gezisinden sonra, dinlenmeye fırsat bulamadığı Çankaya Köşkü’nde kalp krizinden kaybettik. Özal’ın vefatıyla birlikte Türkiye’nin istikameti değişti. Özal’lı yılların özgürlüklerinden 90’lı yılların cehennemine yuvarlandık.

ERDOĞAN’IN SAĞLIK DURUMU

Yazının devamı...

FETÖ hesaplarında yeni haberler var

29 Haziran 2017

Turkcell,17 Nisan 2014 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderdiği  yazıda, ‘bascalan’ hesabının açıldığı ve aktif olarak kullanıldığı adresin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na ait olduğunu bildiriyor.

Peki ondan sonra ne oluyor?

Yeni bilgilere ulaştım.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Turkcell’den gelen bilgileri, gereği yapılmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü’ne iletiyor.

‘BASCALAN’ HESABINDA İKİ İSİM DAHA

Emniyet harekete geçiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, ‘bascalan’ hesabıyla ilgili IP adresinin kendilerine ait olmadığını, İstanbul’da kullanılan bir bilgisayara ait olduğunu bildiriyor. Ve iki isim veriyor. Bunları resmi bir yazıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletiyor. Sonuç ne mi oluyor? O İki isim FETÖ tarafından yurtdışına kaçırılıyor? Turkcell, IP adresi olarak Emniyet istihbaratı bildiriyor, Emniyet ise İstanbul’da bir adrese yönlendiriyor. Ama Turkcell, ‘bascalan’ hesabıyla IP adresinin yerini, Emniyet Genel Müdürlüğü Turan Güneş Bulvarı No: 118 Çankaya  olarak bildiriyor. Turkcell ayrıca 212.57.8.226 IP numarasına 18 Mart 2014 tarihinde,13.40-14.00 saatleri arasında 90.505.366.1010 numaradan irtibat kuran Emniyet istihbarat görevlisinin ismini tespit ediyor. O kişinin ismi resmi yazışmada Mesut  Biçer olarak yer alıyor? Mesut Biçer, FETÖ’den dolayı ihraç ediliyor. Bu arada IP adresi konusunda bir karışıklık yaşanıyor. Emniyet istihbarat o IP adresi bize ait değil diyor. FETÖ, paralel istihbarat oluşturup, emniyetteki bilgisayarların aynı IP numaralarını mı kullanıyor,  Emniyet istihbarat kurumsal koruma refleksiyle mi hareket ediyor, yoksa FETÖ başka bir oyun mu oynuyor, onun üzerinde pek durulmuyor. Bunlar aysbergin görünen yüzü. Bugün dahi bir savcı  işin üzerine gitse, Fuat Avni, bascalan,haramzadeler,bilaloglan hesaplarıyla ilgili çok önemli  bağlantılara ulaşabilir.

ERDOĞAN BAŞVURUDA BULUNUYOR

Dikkatinizi çekmiştir. Hem

Yazının devamı...

O hesabın adresi neresi çıktı?

28 Haziran 2017

FETÖ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek için, yolsuzluk görünümlü senaryosunu uygulamaya koymuştu.

Bugün birçoğu yurtdışına kaçan FETÖ’nün polisleri, savcıları devreye girmiş, operasyon başlatmıştı.

FETÖ’nün sosyal medyası ise yıkım ekibi olarak işbaşındaydı. Hani 15 Temmuz’da “Tanklar Çankaya’ya doğru çıkıyor” diye darbenin ilk tweet’inin atıldığı Fuat Avni hesabı aktif olarak devredeydi. Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen kes-yapıştır oluşturulmuş ses kayıtlarının yayınlandığı hesabı hatırladınız mı? Adı, ‘bascalan’dı. Ses kaydı önce ‘bascalan’da yayınlanmış, eşzamanlı olarak ‘haramzadeler’, ‘bilaloglan’ isimli sitelerden taarruza geçilmişti. Bu hesapların hemen 17-25 Aralık’tan önce oluşturulduğunu da belirtmek isterim.

FETÖ bir operasyona başlayınca sadece polisi, savcısı ile değil; gizli tanığı, muhbiri, STV’si, Zaman ve Bugün gazeteleri ve Fuat Avni’si ile toplu taarruza kalkıyordu.

OPERASYON NASIL YÜRÜTÜLÜYORDU?

Sistem şöyle işliyordu: Operasyon yapılacak olan hedefe ilişkin nihai talimat Fetullah Gülen’den geliyordu. Yapılanma içinde yardımcısı ‘Uzun Cevdet’ üzerinden doğrudan Gülen’e bağlı olarak çalışan ‘hususiler’ birimi harekete geçiyordu. Önce operasyon yapılacak olan birim ya da şahısla ilgili önceden belirlenmiş olan gizli tanık ihbarda bulunuyordu. MİT TIR’larıyla ilgili ihbar, Jandarma istihbaratın bulunduğu Ankara Güvercinlik’ten yapılmıştı. Bundan sonra iş artık savcı ve polis biriminin işiydi. Dinlemeler başlıyor, operasyon için gerekçeler hazırlanıyor ve belirlenen tarihte sabah 05.00’te kapılar çalınıyordu. Zanlılar henüz gözaltına alınmadan, sorguları yapılıp savcılığa çıkarılmadan önce FETÖ’nün medya yapılanması devreye giriyordu. Medyanın yapılanmasının görevi, algı operasyonunu gerçekleştirmekti... İlhan Selçuk henüz polis merkezine götürülmeden telefon tapelerinin servis edilmesi gibi. Polis birimi tarafından operasyon öncesinde hazırlanan veriler FETÖ’nün sosyal medya birimi tarafından bir bombardıman şeklinde servis ediliyordu. Kimin tutuklanacağından foto montajla hazırlanan uygunsuz görüntülere kadar her şey sosyal medya üzerinden servise sokuluyordu. FETÖ’nün operasyon aracı olarak kullandığı hesaplardan biri de ‘bascalan’dı. Bu hesabın hedefi o zaman başbakan olan Erdoğan’dı. Hırsızın başı gibi gösterilmeye çalışılıyordu. Bu algı ‘haramzadeler’ ve ‘bilaloglan’ isimli hesaplarla takviye ediliyordu.

Bu hesapların hepsi Pensilvanya’dan yönetiliyordu ama farklı adreslerde hazırlanıyordu.

FETÖ’NÜN HESAPLARI NEREDEN ÇIKTI?

Yazının devamı...

Kürt sorununda tablo ne durumda?

27 Haziran 2017

Bu sözler güvenlik politikalarını yöneten isimlerden birine ait.

Türkiye’nin her şeyin farkında olduğunu göstermesi açısından aktardım.

Devam ediyorum.

“ABD, Suriye’de kurduğu üsleri işletmeye başladı. Yeni üsler yapıyor. Bu ABD’nin Rakka’dan sonra da bölgede kalıcı olduğunu gösteriyor.”

YPG ile birlikte Rakka operasyonunu yürüten ABD diğer yandan Ankara’nın tepkisini dindirmek için, örgüte verilen silahlarla ilgili Türkiye’yi mektupla bilgilendirmeye çalışıyor. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, silahların kontrolü açısından bir mekanizma kurulabileceğini söyledi. Ankara, ABD’nin bu girişimini yararlı buluyor. Ama daha çok halkla ilişkiler çalışması olarak görüyor.

Bayram’dan sonra Suriye konusundaki gelişmelerin hızlanması bekleniyor. Ankara, Rakka’dan sonrasına odaklanmış durumda.

RAKKA’DAN SONRASI

“Rakka’dan sonrayı görmek gerekiyor. YPG’ye verilen silahların toplanacağı söyleniyor. Ama ABD’nin şimdiye kadar yaptığı hiçbir operasyonda yaşanmış bir durum değil. Tam aksine Rakka’dan sonra PYD’nin konumunun pekiştirilmesi bekleniyor.”

Yazının devamı...

Erdoğan’ın rahatsızlığı ve Katar hamlesi

26 Haziran 2017

Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından Cumhurbaşkanı’nın, kameraların karşısına geçmesi dezenformasyon yapılmasını engelledi. Erdoğan, “Şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği yaşadık” dedi.

 

Erdoğan, 2006 yılında da yine şekere dayalı bir rahatsızlık yaşamış, şoförünün paniklemesi üzerine aracında kilitli kalmıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı, aracın camı balyozla kırılarak çıkarılmıştı.

 

Bu kez Cumhurbaşkanı ile aynı camide olan görgü tanıkları, sedye yardımı ile camiden çıkarılan Erdoğan’a hemen müdahale edildiğini anlattı. Özal’ın vefatından sonra ise cumhurbaşkanlarının ve başbakanların konvoylarında tam teşekküllü ambulanslar yer alıyor. Çünkü 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, tıbbi müdahale cihazlarının bulunmadığı ilkel bir ambulansla hastaneye yetiştirilirken yolda hayatını kaybetti. Özal, Hacettepe Hastanesi’ne yetiştirildiğinde kalbi durmuştu. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde sağlık ekibi yoktu.

 

Ramazan orucu, şeker hastalığı ve yoğun temposu, sonunda bayram namazında Cumhurbaşkanı’nın sağlık sorunu yaşamasına yol açtı. Kendisine acil şifalar diliyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, taşın altına sadece elini sokan değil, bedenini koyan bir lider. Ancak yaşadığı sağlık sorunu, daha çok dikkat etmesini gerektiriyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çalışma temposunu daha da artırdı. 16 Nisan’da yorucu bir referandum kampanyası yürüttükten sonra 17 Nisan sabahı Bakanlar Kurulu’nu topladı. Erdoğan sadece Erdoğan değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı. Ortadoğu’nun yeniden şekillendirildiği bir dönemde Erdoğan’ın liderliği Türkiye’ye ameliyat yapılmasını engelliyor. Erdoğan dünya liderleriyle göz hizasında konuşan güçlü bir lider. O nedenle tasfiye etmek için darbe girişimi dahil her türlü yolu deniyorlar.

 

Yazının devamı...