(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Mesude Erşan" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Mesude Erşan" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Mesude Erşan

Üşüyünce hastalanır mıyız sahiden?

22 Ocak 2017

İnsanlar otomatik ısı kontrol sistemimiz sayesinde dünyanın her yerinde yaşayabiliyor. Bu adaptasyon mekanizması yardımıyla fırın kadar sıcak bir odaya girdiğimizde terlemeye başlarız, su içme ihtiyacı duyarız, üstümüzdeki giysileri azaltır, serin bir köşe ararız. Tam tersi buzhane gibi bir ortama girer girmez hemen kıl diplerimizdeki adalelerimiz kasılarak enerji tasarrufu yapar. Enerji üretmek için durduğumuz yerde yapabileceğimiz her şeyi yapmaya başlarız (titremek, astımlı veya astım eğilimli iseniz öksürmek, alerjik veya alerjik olmayan nezleniz varsa ardı ardına hapşırmak gibi). Prof. Dr. Fuat Kalyoncu, “Burada amaç en kısa yoldan enerji üretmek ve vücudu ısıtmak. Düşünün insanlar ve birçok memeli omurgalı sıcakkanlı canlı, dünyamızın eski buzul çağlarını, dokumacılık ve modern inşaat imkânları olmadığı dönemlerde, her şeye rağmen hayatta kalarak atlattı” diyor.

BAZI HASTALIKLAR ÜŞÜTÜYOR

Isı kontrol sistemi çalışanlarda üşüterek ne idrar yolları iltihabı, ne sinüzit, bronşit ne de zatürree olunuyor. Bu hastalıklara üşümek değil mikroorganizmalar yol açıyor. Peki herkeste bu sistem iyi çalışıyor mu? Prof. Dr. Kalyoncu, “Hayır” diyor. Kabaca insanların dörtte birinde bu sistemde arıza var. Bazıları her ortamda, yazın ağustosta bile üşürken, bazıları da kışın en soğuk günlerinde bile terleyebilir. Normal sağlıklı bir kişi, 22-25 derece sıcaklıkta denize girdiğinde ortalama bir dakika civarında üşümesi geçer, vücudu hemen deniz sıcaklığını dengeler.

Prof. Dr. Kalyoncu, “Kansızlık (anemi), tiroid, bazı hormon hastalıkları, astım, alerjik olsun olmasın her tür müzmin nezle-sinüzit, KOAH, şeker hastalığı ısı kontrol sistemini bozabiliyor. Bazen de her şey normalken, önceden geçirilmiş bir hastalık sekeli olarak üşüme kalabilir. Özellikle menopoz dönemi ile birlikte kadınların ısı kontrolünün soğutma tarafı hasarlanıyor.  

ISI KONTROL SİSTEMİNİ KORUMAK İÇİN

- Boy-kilo oranı bozulması ısı kontrol sistemine de yansıyor. İdeal kiloda kalın.

- Hareket ve spor ısı kontrol sistemini ayakta tutar.

- Vücudumuzu bir kombi-kalorifer sistemi gibi düşünürsek, açık damarlar da sistemin su boruları. Damarları tıkayan iki önemli olay sigara içmek ve yüksek kolesterol-lipid düzeyleri. Sigara içmeyin, kan yağlarını dengeleyin.

Yazının devamı...

Ertesi gün formülü basit: Bol su ve hareket

1 Ocak 2017

Beslenme uzmanı Elvan Odabaşı Kanar, güne ‘uykuyla beslenmiş’ şekilde başlamayı öneriyor. Uyku en değerli besin. Çay ve kahveden uzak durun, bitki çaylarını tercih edin. Beslenme uzmanı Dr. Tuba Kayan Tapan ise vücuttan fazla suyu atabilmek için maydanoz, kiraz sapı, mısır püskülü, avokado yaprağından, demleme usulü yapılan çayları öneriyor. Beslenme uzmanlarının diğer önerileri şöyle:

- Uyanır uyanmaz su içmeye başlayın. Alkol vücuttan su atımını artırır. Alkol tüketiminin fazla olduğu akşamın ertesi en az 3 litre su alın.

- Alkol vücuda girdikten sonra direkt yağa dönüşür. Alkol tüketimi yüksek karbonhidrat almak demek. Dolayısıyla alkol tüketiminden sonraki gün şeker, reçel, bal, sütlü tatlı, şerbetli tatlı ve 2 porsiyondan fazla tüketilen meyveden uzak durun.

- Kalktıktan en fazla 1 saat sonra çok hafif bir kahvaltı edin,

- Yağsız peynir, bol domates, salatalık ve 1 dilim ekmeğe en yorgun bir sindirim sistemi bile itiraz etmez!

- Kahvaltı sonrasında yapılacak 30 dakikalık tempolu bir yürüyüş, sindirimin hızlanması ve midenin boşalması açısından oldukça yararlı. Alkolün yağ olarak depolanmasını engeller.

- Bir önceki akşam çok besin tüketildiğini düşünerek hiçbir şey yemeden günü geçirmeye çalışmak sıkıntıların azalmasına neden olmaz. Aksine bulantı ve ishal gibi problemleriniz varsa daha da artmasına neden olur.

- Kahvaltı ettikten sonra da düzenli aralıklarla (3-4 saat) hafif ve az yağlı besinler tüketmeye devam edin.

Yazının devamı...

Sık seyahat edenlere yetişkin aşısı

17 Aralık 2016

Aşılar hastalıklardan korunmada en etkili yöntemlerden biri. Hastaneye yatış, işgücü kaybı, ek ilaç kullanımını azaltan aşılar sık seyahat edenlere de öneriliyor.

 

Kronik hastalıkları bulunanlar için aşıların önemi daha da büyük. Kanser, KOAH, diyabet, kalp ve damar hastalarını, organ nakli olanları, HIV pozitifleri bu grupta saymak mümkün.
Çünkü kronik hastalıkları bulunanların enfeksiyonlarla baş etmesi daha zor oluyor.

 

Liv Hospital İstanbul enfeksiyon hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Çağla Karakoç, erişkinlerin yaptırması gereken aşıları şöyle sıraladı:

 

- Tüm erişkinler her yıl grip aşısı,

Yazının devamı...

4 saatten uzun uçuşlara dikkat

12 Aralık 2016

İngiliz 28 yaşındaki Emma Christofersen uzun yıllardan bu yana hayal ettiği Avustralya seyahatini tamamladıktan sonra, 20 saatlik uçak yolculuğunun ardından ülkesine döndü. Uçaktan indiğinde yanındaki arkadaşlarına kendini kötü hissettiğini söyledi ve yere düşerek şuurunu kaybetti. Ambulans hastaneye götürürken yolda vefat etti. Otopsi Emma’nın bacak damarlarında uzun oturmaya bağlı oluşan pıhtının akciğerine gitmesiyle vefat ettiğini ortaya koydu. Dönemin gazetelerinde yer bulan habere konu alan derin ven trombozu(DVT) başka ölümlere de yol açıyor.

Kalp ve damar cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy yeni çıkan “Zamane Hastalıkları” kitabında DVT’yi de anlatıyor. DVT, toplardamarların içerisinde pıhtı oluşması. DVT’nin gelişmesi için genelde, kan akışında durgunluk, pıhtılaşma eğilimi ve damar hasarı olmak üzere üç faktörün birarada olması gerekiyor. Uzun saatler yatmak ya da hareketsiz kalmak kan akışında durgunluk yaratıyor. Prof. Dr. Aksoy, “TEOG sınavına hazırlanırken çok uzun süre masa başında oturduğu için DVT geçiren 14 yaşında hastam oldu. Tıpta uzmanlık sınavına çalışırken ölen d oktor var. Ya da uzun saat oyun portalında oyun oynayan gençler bu hastalığı geçirebiliyorlar” diyor.

Risk altındakiler

Daha önce DVT geçirenler, ailesinde DVT hikayesi olanlar, ameliyat geçiren (özellikle karın) hastalar, hareketten yoksun yaşayanlar(uzun süre seyahat edenler, yatalak hastalar vs.), kanser hastaları, gebeler, doğum kontrol hapı veya hormon ilaçları alanlar, sigara içenler, 60 yaşın üstündekiler, aşırı kilolu olanlar, iltihaplı bağırsak hastalığı, varisi olanlar.

Uzun uçuşlarda bunlara dikkat edin!

*

Yazının devamı...

4 saatten uzun uçuşlara dikkat!

10 Aralık 2016

İngiliz, 28 yaşındaki Emma Christofersen uzun yıllardan bu yana hayal ettiği Avustralya seyahatini tamamladıktan sonra, 20 saatlik uçak yolculuğunun ardından ülkesine döndü. Uçaktan indiğinde yanındaki arkadaşlarına kendini kötü hissettiğini söyledi ve yere düşerek şuurunu kaybetti. Ambulans hastaneye götürürken yolda vefat etti. Otopsi Emma’nın bacak damarlarında uzun oturmaya bağlı oluşan pıhtının akciğerine gitmesiyle vefat ettiğini ortaya koydu. Dönemin gazetelerinde yer bulan habere konu alan derin ven trombozu (DVT) başka ölümlere de yol açıyor.

 

Kalp ve damar cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy yeni çıkan ‘Zamane Hastalıkları’ kitabında DVT’yi de anlatıyor. DVT, toplardamarların içerisinde pıhtı oluşması. DVT’nin gelişmesi için genelde, kan akışında durgunluk, pıhtılaşma eğilimi ve damar hasarı olmak üzere üç faktörün bir arada olması gerekiyor. Uzun saatler yatmak ya da hareketsiz kalmak kan akışında durgunluk yaratıyor. Prof. Dr. Aksoy, “TEOG sınavına hazırlanırken çok uzun süre masa başında oturduğu için DVT geçiren 14 yaşında hastam oldu. Tıpta uzmanlık sınavına çalışırken ölen doktor var. Ya da uzun saat oyun portalında oyun oynayan gençler bu hastalığı geçirebiliyorlar” diyor.

 

RİSK ALTINDAKİLER

 

Daha önce DVT geçirenler, ailesinde DVT hikâyesi olanlar, ameliyat geçiren (özellikle karın) hastalar, hareketten yoksun yaşayanlar (uzun süre seyahat edenler, yatalak hastalar vs.), kanser hastaları, gebeler, doğum kontrol hapı veya hormon ilaçları alanlar, sigara içenler, 60 yaşın üstündekiler, aşırı kilolu olanlar, iltihaplı bağırsak hastalığı, varisi olanlar.

 

Yazının devamı...

Altı saatten az uyku kaza yaptırıyor

9 Aralık 2016

17’nci Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi’nde trafik kazaları ve uyku konulu sunum yapan Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu, yüksek risk grubunde yer alanlara uyku testi yapılması gerektiği uyarısında bulundu.

 

Prof. Dr. Başoğlu, uykululuğun alkole bağlı performans azalmasına benzer etki yaptığını ve kaza riskini belirgin oranda artırdığını söyledi. Uykuyu etkileyerek gündüz uykululuğa neden olan ve trafik kazalarına yol açan nedenlerin başında tıkayıcı (obstrüktif) uyku apne sendromunun geldiğini belirten Prof. Dr. Başoğlu, sorunun erişkin erkeklerin yüzde 10’unda görüldüğünü söyledi. Gece boyunca yineleyen üst solunum yolu tıkanmalarının, uyku bölünmesi ve sonuçta hastanın yorgun uyanması ve gündüz uykululuğa neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Başoğlu, “Ayrıca uyku apne hastalarında sık görülen obezite ile kalp damar, beyin damar ve metabolik hastalıkları da gündüz yorgunluk ve uykululuk nedeni. Nitekim araştırmaların meta-analizlerine göre bu tıkayıcı uyku apne sendromu hastalarında kaza riski 2-3 kat daha yüksek” dedi.

 

Tüm sürücülerin taraması mümkün değil. Ancak tıkayıcı uyku apne sendromu açısından yüksek klinik kuşku uyandıran ve yüksek riskli sürücü tanımına uyan (orta veya ciddi düzeyde gündüz uykululuğu olan, son zamanlarda uykululuk, yorgunluk veya dikkatsizlik nedeniyle kaza yapan veya kazadan dönen) kişilerin en geç 1 ay içinde uyku testi (polisomnografi) ile değerlendirilmesi ve tedavi öneriliyor.

 

BAŞKA UYKU SORUNLARI DA KAZA YAPTIRIYOR

 

Yazının devamı...

Çok hareket et, çok su iç

26 Kasım 2016

Seyahatlerde istediğimiz gıdalarla beslenmek her zaman mümkün olmuyor. Genellikle gidilen ülkenin yemek kültürünü tanımak istiyoruz. Bazen tam da bu nedenle her zamankinden daha fazla yiyebiliyoruz. Tüm bunların sonucu son derece rahatsız edici kabızlık olabiliyor.

 

Kabızlığın önüne geçmek için uzmanların ilk önerisi seyahatlerde su tüketimini daha da artırmak. Mümkün olduğunca hareket etmek de en etkili yöntemlerden. Ya sokaklarda yürüyerek-koşarak ya da kaldığınız otelin spor salonundan yararlanarak hareketi sürdürebilirsiniz. Malum hareket ettikçe bağırsağımızdaki ilerletici ve çalkalayıcı hareketler otomatik olarak başlıyor.

 

Her daim lif zengini besinler tüketmek yine kabızlığı önlemede etkili yöntemlerden biri. Tam tahıllı ekmek, bol sebze ve meyve tüketmeye devam edin. Sadece katı gıdalar almayın. En azından sebze çorbası isteyin.

 

Seyahatlerde uzun süren iş yemekleri, olabildiğince çok şeyi tatmak gibi nedenlerle ihtiyaçtan fazla yemek yeme eğilimi oluyor. Öğünleri kendi içinde dengelemeye çalışın. Bazı şeyleri sadece tadın, tümünü bitirmeye çalışmayın.

 

Yazının devamı...

Suyla gelen sağlık

12 Kasım 2016

Her SPA’nın kendine özgü bakımları var. Bunların bir kısmı moda gibi gelip geçiyor. Yerine yenileri geliyor. Ancak SPA’nın değişmez uygulamaları ‘sulu’ olanlar. Sıcak, soğuk, buhar veya buz, her halinden yararlanın.  Hamamların yıldızını yeniden parlatan SPA’lar oldu. Gerçekten de klasik hamam seansı, bir dizi doğal tıp uygulaması ve tedavi yöntemini içeriyor. Fiziksel ve ruhsal olarak gevşetiyor, yeniliyor. Cilt, kas, eklem, kalp-damar ve solunum sağlığını da olumlu etkiliyor. Toplamda da genel iyilik halinin güçlenmesini sağlıyor.

 

SPA’lardan yararlanırken bunları unutmayın:

 

-Klasik SPA insanın beş duyusuna, yani görsel, dokunsal, koku, işitsel ve ruhsal duyulara hitap eder. Bedenin yanında, ruha da iyi gelir. Bütüncül bir iyilik hali yaratır. Zaten SPA’nın en büyük avantajı modern, bilimsel tıbbın veremediği ya da yeteri kadar veremediği bütünsel yaklaşımı göstermesi.

 

- Toplam etki için SPA uygulamalarının da kaplıcalar gibi belli bir süreye yayılarak tekrarlanması gerekiyor.

 

Yazının devamı...