(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Yonca Tokbaş - Kelebek" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Yonca Tokbaş - Kelebek" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Yonca Tokbaş - Kelebek

Yonca Tokbaş - Kelebek

Arılar neden önemli?

2 Haziran 2017

Karşıma ilk Einstein çıktı.
“Eğer arılar yok olursa, insanın 4 yıl ömrü kalır” diyordu.
Benimse arılara dair bildiğim; sokunca canını acıtması, alerjin varsa ölümcül olması, bal yapması ve yazları huzurumu kaçıran bir canlı olmasıydı. Okulda şöylesine işlenen “arılar sayesinde tozlaşma ve bitkilerin döllenmesi, tohumun doğumu” konusunu hiç hatırlamıyordum. Okudukça hatırladım.
Arılara, sırf bal için bakmak yanlış ve eksikti.
İnsanların besin kaynaklarının üremesine neden olan tek böcek türü arıydı.
100 milyon yıldır, milyonlarca kilometre uçarak içgüdüsel olarak yaptıkları şey, bitkilerin döllenmesine, tüm meyve sebzemizin oluşmasına, hayatımızın devamına neden olmaktı. Einstein, evet!
Arılar olmasa, bu işi kim nasıl ne kadar zamanda yapacaktı?

Yazının devamı...

Hayatımın B planı

29 Mayıs 2017

Aklımı uzun zamandır kurcalayan sorulardı bunlar.
Bir kadın olarak, hayatta hiç kimseye bağımlı ve yük olmadan, özgür bir insan olarak yaşlanabilmem ve yaşayabilmem için neye ihtiyacım var?
Ne yerim, ne içerim, nerede yaşarım?
Çoluk çocuğum kendi hayatını kurduğunda, ben kendimi neyle oyalarım, ne yaparsam onlara dert olmam ve onlara da kafayı takmam?
Dahası ben nasıl olursam onların da içi rahat eder?
Düşündükçe bir dolu cevap buldum.
Üstelik hiçbirinin cevabı da, çözümü de parayla ilgili değil.

Yazının devamı...

İstemeyi bilmek

26 Mayıs 2017


Kalbimin dikine gitmeyi, başkasının sözüyle değil,
kendi kararımla
yol almayı da...
Mutluluk ve başarının tanımını değiştirdi. İşin sırrı kendi istediğini yapmakta! Kendi sevdiğini yapmakta...
Sevdiğin şeyi bulmak, inandığın şekilde yılmadan onu yapmakta...
Daha önce hiç denemediğim şeyleri deneme fikri verdi, denedim, yaptım.

Yazının devamı...

19 Mayıs

19 Mayıs 2017


Ben, Atatürk’ün bu ülkeye miras bıraktığı ve asla içi boşaltılamayacak en büyük değerimiz, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”mızdır diye düşünüyorum.
Özü öylesine sağlam ve kalıcı bir değer, bilgelik, miras ve yatırım barındırır.
19 Mayıs; özgürlük, bağımsızlık, emek, vazgeçmeyiş, yoktan var ediş, direniş, dayanıklılık, güven, akıl, strateji, disiplin, dayanışma, birlik ve imkansızlıklardan zafer elde edilmiş bir değerler bütünüdür.
O yüzden gençtir, gençliğe armağandır.
Saydığım değerlerin her biri, bir de sporda vardır, sporla yaşatılabilir. Gayet zekice adı konmuş, miras bırakılmıştır.
Benim kendi çocuklarıma, ülkemin gençlerine anlatmaktan gurur duyacağım, salık vereceğim değerlerimin toplamıdır.

Yazının devamı...

Bundan sonra çocuklara karışmak yok

15 Mayıs 2017


Hayli güçlü bir cümle.
Boğazım düğüm düğüm oldu annemin bu cümlesini duyduğum anda.
***
Bu hafta sonu, cuma ve cumartesi günü, TedxReset konuşmacılarının hepsini dinledi annem ve aynen böyle bir cümle kurdu.
“Bundan sonra çocuklara karışmak yok!”
Ardından da ekledi: “Biz hep güvencesi olan, maaşı belli, adı sanı yeri yurdu belli olan işlerde çalıştık. Sizin bu ‘hayallerinizin peşinden koşmak’ dediğiniz şey bizi, ürküttü. Ne o bilemedik. Hayalinizin peşinde kaybolursunuz sandık, korktuk. Çok zor yetişiyor evlat, üzülmeyin istedik. Oysa siz kendi gönlünüzden geçen şeyle mutlusunuz, bizim dediklerimizle değil. Haksızlık etmiş olabiliriz, özür dilemek gerek diye düşündüm. Ve çocuklara, gençlere karışmamalı. Onlar bizim bilmediğimiz, göremediğimiz bir şeyi bilip görüyorlar. Gençlerden, yaptıklarından, hayallerinden ders alınacak ve öğrenecek çok şey var. Hepsi, hepiniz çok değerlisiniz. Bana en güzel Anneler Günü armağanı oldu. İyi ki geldim ve seni de, herkesi de tek tek dinledim, çok umutlandım, etkilendim, şu yaşımda ilham aldım, çok iyi geldi.”

Yazının devamı...

Hep Kitap

12 Mayıs 2017


Dokunmaya kıyamayarak.
Sayfalarını çevirirken özenden içim titriyor.
Okurken ayrı, sayfalara dokunurken ayrı, görsellere bakarken ayrı duygulanıyorum.
Tam da olması gerektiği gibi kitaplar diyesim geldi, dedim bile...
Yani özlemişim böylesi değer verilerek basılmış kitap görmeyi.
Ben çocukken vardı.

Yazının devamı...

Kır kabuğunu çık

8 Mayıs 2017

Hatta bunu yazmak istediğimi söylediğimde, arkadaşlarım “sakın korktuğunu söyleme, asla yazma” dediler.
Ama neden saklamam, saklanmam gerek anlamıyorum.
Her kim ki bir şeyleri hiç korkmadan yapıyorsa helal olsun. Benim de korkmadığım şeyler oluyor. Ama bazen de korkuyorum. Ve bunu da saklayamayacağım.
Ben aslında çok rahat, çatır çutur konuşan biriyim.
Çocukluğumdan beri çok severim konuşmayı, anlatmayı. Anlattığım şeyi, sevdiğim için anlatırım. Yaşadığım neyse o olduğu için anlatırım.
Çoğu zaman sadede gelemem, illa dallanır budaklanırım. Konular konuları açar, ben de hiç kapamaya yeltenmem. Nehir gibi akarım...
Sustuğum zaman da, hasta mısın, bir şeye mi canın sıkkın dendiği olur.

Yazının devamı...

Karşıyaka One Team

5 Mayıs 2017


7 Mayıs Pazar günü, 24 farklı yerde startı verilecek Wings for Life World Run’ın İzmir’de yapılan Türkiye ayağında, Karşıyaka One Team olarak kocaman ve kalabalık bir aile olarak koşuyoruz.
İzmir’de koşacak olmaya mı, Karşıyaka One Team takımında olmaya mı, bütün bunların yarattığı farkındalık etkisinin giderek büyümesine mi daha çok sevinmeliyim bilmem.
2015 yılında engelli bireyleri spora teşvik etmek amacıyla kurulan Karşıyaka One Team Gönüllü Koşu Takımı, 8 ay boyunca 15 tekerlekli sandalyeli bireyle ve onlarla birlikte koşacak olan 20 gönüllü koşucuyla çalışıyor.
Eğitmenleri Mert Onaran ve Gökmen Aras önderliğinde, her geçen gün artan katılımcılarla birlikte aylarca Wings For Life World Run’a hazırlanıyorlar. Bir yandan onlarla hiç antrenman yapamadım diye üzülüyorum, bir yandan da yılda bir kere onların yanında, onlarla birlikte takımın parçası olarak koşabildiğime seviniyorum.
Beni etkileyen bir başka şey de yapılan güç birliği.
Anadolu Otizm Vakfı, İzmir Down Sendromu Derneği, Kalbimizin Ritmi İşitme Engelli Dans Ekibi, Mutluluğun Adresi, Değişim Liderleri Derneği ve Karşıyaka Tekerlekli Sandalyeli Basketbol Takımı da dahil olmak üzere, herkes bir araya gelerek kocaman bir aile gibi koşuyor.

Yazının devamı...