FETÖ’nün adamları, Rodos’a kaçarken kendi aralarında konuşuyormuş.
Diyorlarmış ki...
- 15 Haziran’ı beklesinler...
- Bayramı göremeyecekler...
Falan...
*
Bunları okuyunca...
Aklıma hemen
“Haram parayla hac olur mu?”
*
Din İşleri Yüksek Kurulu da...
“Pek uygun değildir ama hac geçerli olur” diye cevap vermiş.
*
Oysa Din İşleri Yüksek Kurulu...
“Haram parayla hac olur mu?” sorusuna şu cevabı vermeliydi:
“Şu merak ettiğin şeye bak! Haram para ile haccı aynı anda düşünebilen kirli bir muhayyileyle bizim hiç işimiz olmaz... Yürü git işine a be sersem herif.”
Durun yahu!
“Resmen nepotizm! Alenen akraba kayırmacılığı! Olmaz böyle şey” falan diyerek...
Hemen adamcağıza yüklenmeyin.
*
Belki de işin içinde...
Bilmediğimiz şeyler vardır.
*
Yas tutulmaz.
*
Öyle olsa...
Bütün bir millet olarak...
Ölen Suudi Kralı’nın ardından karalar bağlar, ağıtlar yakardık.
*
Oysa... Oysa...
Hiçbirimiz tınmamıştık bile.
*
- Nasıl oluyor da... Bizde bu kadar kolay helikopter kazası olabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... Aynı helikopter modeli, üç ayrı kazaya karışabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... Helikopter, kalkıştan sadece üç dakika sonra yüksek gerilim tellerine takılabiliyor?
*
-
- Fetullahçıların ordudaki etkinliğini göremedi.
- Geliyorum diyen darbeyi resmen atladı.
- Kesin ve net bir zaaf gösterdi.
- Gelen ihbarların hakkını tam veremedi.
- En baştan önleyici bir operasyon yapamadı.
Kısacası...
Son tahlilde başarısız oldu.
*
Benim aklıma...
- Tanklara karşı ölümüne direnen...
- İradesinin zorbalıkla alaşağı edilmesine itiraz eden...
- “Kim var” diye sağa sola bakmadan atılan...
Kahraman bir gençlik geliyor.
*
“Gezi gençliği” denilince...
Benim aklıma...
*
Ömer Faruk Kavurmacı var ya Ömer Faruk Kavurmacı...
- Karakola gitti...
- İmzasını çaktı...
- Ve sessizce süzüldü toplumun arasına...
Oh mis!
*