Artık “kör”, “sağır”, “dilsiz” gibi ifadeler kullanılmıyor.
Ben de kullanmıyorum.
*
İkincisi konuşamayan bir insanın, şiveyle konuşması oksimoron bir cümle değil mi...
Hayır değil...
“Dilsiz” kelimesini de sırf bu çarpıcı çelişkiyi göstermek için bilerek kullandım.
Bugün size bunu anlatacağım.
*
“Kör” kelimesini anında aklımdan uzaklaştırmaya çalışıyorum.
Çünkü göremeyen bir insana “Kör” denmeyen bir yere gidiyorum.
Bu yazının ilk başlığı, “Aniden kör oldum, bakın neler yaşadım” olacaktı.
Ama yaşayacağım deneyi size onların kendi aralarındaki şakaları başlığa alarak yazmayı tercih ettim.
Neden biliyor musunuz...
Çünkü o gün olağanüstü sempatik ve kompleksiz insanlarla tanıştım.
Onlar görme ve işitme engelli insanlar.
Onların dünyaya bakışındaki bu umudu ve hâlâ korudukları mizah duygusunu size aktarmaya çalıştım.
Koç Holding’in eski CEO’su Can Kıraç geçen pazar günü, Fransa’nın Nice şehrinde yakın dostları ile 90’ıncı yaşını kutladı.
Bu yaşı için hatıralarını da 2 ciltlik kitaplar halinde yayınladı.
Harika ve çok basit, ama çok samimi bir dille yazılmış.
***
Birinci cildinde İzmir’de geçirdiği 12 yılını anlatıyor.
Bir İzmirli olarak çok keyifle okudum.
Orada İzmir’in efsane Belediye Başkanı Osman Kibar’a ait çok ilginç bir hatırasını anlatıyor.
***
Olay şu:
Başkan Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn seçimden önce bir Türk lobi şirketi ile anlaştı.
Anlaşmanın amacı Fetullan Gülen ve 15 Temmuz darbesini Amerikan kamuoyuna anlatmaktı.
***
Ancak seçimden sonra Amerikan basını Flynn’in Ruslarla ilişkisi bulunduğunu ortaya çıkardı.
Bu arada Flynn’in Türk lobi şirketi ile yaptığı anlaşma da bu skandalın bir parçası oldu.
Çünkü, Flynn’in Türk lobicisi ile 19 Eylül günü yaptığı bir görüşmede, 2 Türk bakan ve CIA’in eski başkanı James Woolsey da bulunuyordu.
***
Onun gibi beni de kum torbasına çevirebilirler.
*
Hiç umurumda değil...
Subliminal bir mesaj falan vermiyorum.
*
İslam’ın gülen yüzünden söz edeceğim ve “gülmek” gibi harika bir insan duygusu ve kelimesini “subliminal manyaklarının” hezeyanlarına kurban etmeyeceğim.
*
Size IŞİD canilerinin yerle bir ettiği İslam imajını Amerika gibi bir ülkede birleştirici bir kimyaya dönüştüren 31 yaşında bir genç adamı tanıtacağım.
Çünkü o yılları hatırlarım.
*
PKK terörüne karşı Kuzey Irak’ta harekât başladığında, 3 ay boyunca geceleri bile arazide yatan 16 generalimizi hatırlarım.
*
Kahraman bir ordudur ordumuz...
Dünyanın hiçbir ordusunda, Türk ordusunun generali kadar savaş alanında göğüs göğüse çarpışan general yoktur...
*
İşte öyle bir generalimizi kaybettik önceki gün...
*
Dünyanın önde gelen havalimanlarında bütün yolcular düşünülerek, “Prayer room” yani “Dua odası” yazılır.
O odayı Müslüman’ı da, Hıristiyan’ı ve Yahudi’si de, Budist’i, Hindu’su da kullanır.
Nitekim Dalaman Havalimanı’nda böyle yazıyordu.
*
Ama her yıl milyonlarca yabancı yolcunun geçtiği Atatürk Havalimanı’nın dış hatlar terminalinde sadece “Mescid” yazısı vardı.
Yazının çıktığı gün öğle saatlerinde
Ortaya çıkan tablo şudur:
***
- Akar yazılı cevabında diyor ki:
“MİT’e yapılan ihbarda darbe söz konusu değildi.”
Peki MİT’e ve ona göre esrarengiz binbaşı ne demiş:
“Albay beni çağırdı ‘Bu gece bir uçuşumuz olacak ve sonunda da Hakan Fidan’ı alacağız’ dedi.”
Birtakım askerler gelip, ülkenin istihbaratının başındaki insanı alıp götürecekler...
Ne bu şimdi? Basit bir çocuk kaçırma olayı mı?