Ekonomik durgunluğun ruh hali 09.12.2008 EKONOMİK durgunluk süreci bir kez başladığında, sürecin ekonomik birimlerde yarattığı ruh hali ekonomik durgunluğun çözümünü zorlaştıran en büyük etken oluyor.
Sihirli çözüm yok 08.12.2008 AMERİKA’dan başlayıp tüm dünyayı saran ekonomik kriz daha çok can yakacak gibi görünüyor. Krizin kısa sürede bitmesine yönelik alınan ve alınması tasarlanan önlemlerin ne derece etkili olacağı bilinmiyor. Galiba, krize sihirli çözüm bulmak zor.
Maliye politikasında kurallar 07.12.2008 GEÇEN perşembe günü Wall Street Journal’da George Kopits imzalı, "Macaristan’ın Maliyesini Kurtarmak" (Saving Hungary’s Finances) başlıklı bir yazı yayınlandı.
Sevinelim ama şımarmayalım 05.12.2008 KASIM ayı enflasyonu beklentilerden çok daha iyi çıktı. Beklentilerin olumsuz olmasının en önemli nedenleri döviz kurlarının artması ve elektik/doğal gaz zamlarıydı. Veriler döviz kurlarındaki artışın enflasyona beklendiği kadar olumsuz yansımadığını gösteriyor. Elektrik/doğal gaz zamlarının ise petrol ürünleri ve diğer hammadde fiyatlarındaki düşüşlerle telafi edildiği anlaşılıyor.
Dış ticarette eğilimler değişiyor 04.12.2008 2002 yılından bu yana ekonomide gözlenen bazı eğilimler son aylarda sert bir biçimde değişme sürecine girdi. Değişimin ilk işaretleri yılın ikinci üç ayındaki milli gelir verilerinde görüldü. Şimdi, ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama, hatta gerileme dış ticaret verilerinde de açıkça görünüyor.
Başkalarına özenmeyelim 24.11.2008 KÜRESEL durgunluktan çıkabilmek için her ülke kendine göre bazı önlemler almaya çalışıyor. Genel eğilim, tüm ülkelerin para ve maliye politikalarını gevşetmeleri yönünde.
Ekonomik durum 23.11.2008 İÇİNDE yaşanan ekonomik şartlar içinde, çözüm arayışlarına gerçekçi yaklaşmak durumundayız. Bu dönemde çeşitli sektörler, hatta ekonominin tümü şikayetçi olacaktır. Herkes kendini kurtarmaya çalışacaktır.
İtibar böyle kaybedilir 21.11.2008 MERKEZ bankalarının ve para politikasının itibarı, ekonomik gelişmeler karşısında fiyat istikrarını hedeflemeye yönelik zaman içinde alınan tutumlar yoluyla oluşur ve pekişir.
Dünya durgunluktan ne zaman çıkar 20.11.2008 BUGÜNLERDE küresel ekonomik durgunluktan ne zaman çıkılabileceği konusunda farklı tahminler yapılıyor. İyimser olanlar gelecek yılın ilk üç ayından sonra toparlanmanın başlayabileceğini söylüyorlar. Kötümserlerse, toparlanmanın ancak gelecek yılın üçüncü üç ayından sonra (ekim ayı) gelebileceğini belirtiyor.
Büyüme haberleri iyi değil 19.11.2008 DÜNYANIN gelişmiş ülkeleri tek tek ekonomik durgunluğun derinleştiğine yönelik veriler açıklıyorlar. Gelişmekte olan ülkelerde de ekonomik büyümenin düştüğüne yönelik işaretler var.
IMF ile anlaşacaksak 18.11.2008 SONUNDA ekonomik gerçekler galiba siyasi kaygıların önüne geçiyor. IMF ile bir uzlaşmanın yolları aranıyor. Geç de olsa, yanlıştan dönmek de olumludur.
Onarmak mı bozmak mı 17.11.2008 TÜRKİYE’de küresel krize karşı fazla pasif bir yaklaşım içinde olduğumuzdan şikayetçiyiz. Yurtdışında da, galiba hükümetler çok fazla aktif bir tutum içindeler. İkisinin de bazı sakıncaları var.
Ekonomik gerçekler ve sosyal kaygılar 16.11.2008 FİNANSAL kriz gelişmiş ülkelerde hızla reel sektöre kayıyor.
Sanayi üretimine ne oluyor 14.11.2008 AĞUSTOS ayından sonraki gerilemenin ardından, eylül ayında imalat sanayi üretimindeki düşme hızlanmış görünüyor.
Ekonomik büyüme ve kaynaklar 13.11.2008 GELİŞMİŞ ülkelerden sonra gelişmekte olan ülkelerde de "ekonomik büyüme" konusu öncelikli hale geldi. G-20’nin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısından "ekonomik büyüme için gereken ne varsa yapılsın" kararı çıktı.
Gelişmekte olan ülkelerin görünümü hoş değil 12.11.2008 KÜRESEL kriz kendini gelişmekte olan ülkelerde eskiye göre daha fazla hissettirmeye başladı. Çin’i bir tarafa bırakırsak, tüm gelişmekte olan ülkeler az ya da çok döviz likiditesi kaygıları yaşıyor. Dünyanın en fazla döviz rezervine sahip üçüncü ülkesi olan Rusya dahi sıkıntıda. Ruble’nin devalüe edilebileceği konuşuluyor.
Gelişmiş ülkelerde para politikası 11.11.2008 GELİŞMİŞ ülkelerde yaşanan finansal krizin çözümünde "para politikası" çok önemli bir rol üstlendi. Başarılı olup olmayacağı henüz belli değil. Başarılı olsa da, olmasa da, para politikasının şimdi geldiği yer ileriye dönük kaygılar yaratıyor.
Kimde ne var bilinmiyor 10.11.2008 GELİŞMİŞ ülkelerde geçen yılın ağustos ayında çıkan finansal krizin daha ilk aylarında neler yapılması gerektiği konusunda çalışmalar başlamıştı.
Aldığı ücretten daha lüks yaşayan elemanı işten atın 09.11.2008 İŞLER güzel gittiğinde, bazı ilkeler ya unutulur ya da gözardı edilir.
Ülkeler arasında eşitsizlik yaratılıyor 07.11.2008 GELİŞMEKTE olan ülkeler yakın tarihimizde ilk kez kendilerinin yaratmadıkları bir krizle karşı karşıyalar. Birçok ülkede farklı riskler söz konusuydu. Ama, aşağı yukarı hepsi durumu idare ediyorlardı. Ekonomik büyümeleri küçümsenmeyecek düzeydeydi. Enflasyonu indirmekte zorlanıyorlardı, ama enflasyon kontrol altındaydı.
Ekonomiyi büyütelim de nasıl 06.11.2008 SON günlerde ekonominin büyümesine yönelik önlemler alınması gündemin ilk maddelerinden. Haklı olarak, sanayi kesimi büyümenin düşmemesini istiyor. Bankalar büyümenin devam etmesini arzu ediyor. Hükümet de aynı fikirde.
Enflasyon hedeflemesi rafa mı kalkıyor 05.11.2008 PARA politikasının yönlendirilmesinde "enflasyon hedeflemesi" kurallarının benimsenmesiyle Merkez Bankası itibarını ortaya koydu. Ama, bu politikanın başarılı olması yalnızca Merkez Bankası’nın yapacaklarıyla olmuyor.
Bankalarda kár dağıtımı 04.11.2008 EKONOMİNİN sorunsuz işlemesi için "olmazsa olmaz" ön şartlardan biri düzgün işeyen ve sağlıklı bir bankacılık sektörünün varlığıdır. Gelişmiş ülkelerde yaşananlar bunun ne denli önemli olduğunu bir kez daha ispatladı.
Normalleşmenin işaretleri 03.11.2008 DÜNYA ekonomileri son iki ayda radikal bir biçimde değişti. Enflasyon artık hiç kimsenin kaygısı değil.
Enflasyon geleceğin sorunu 02.11.2008 GELİŞMİŞ ülkelerin merkez bankaları piyasaları paraya boğuyorlar. Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) bilançosu son dönemde ikiye katlandı.
Elini veren kolunu kurtaramıyor 31.10.2008 GELİŞMİŞ ülkelerdeki çalkantı durulmak bilmiyor. Merkez bankaları likidite ve güven krizlerini aşabilmek için faizleri indirmeye devam ederken, trilyonlarca doları da piyasaya sürdüler.
İyi ki kriz çıktı da işler düzeliyor 29.10.2008 DEPREM olduğunda, jeofizikçiler rağbet görüyor. Ekonomik kriz çıktığında da, iktisatçılar ortalığa dökülüyor. Şimdi, iktisatçıların zamanı.
Ümüğümüzü sıktırmayalım ümüğümüz sıkılınca gideriz 28.10.2008 SİYASET çok farklı bir oyun. Kendine göre, gelenekleri, kuralları ve yaklaşımları var. Ama, bu oyun gerçeklerden çok uzaklaştığında, siyaset yapıcı değil, yıkıcı da olabiliyor.
Gelişmekte olan ülkelere can simidi 27.10.2008 GEÇEN hafta başında, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere yönelik bir şeyler yapması gerektiğinden söz etmiştim.
Dünya ekonomilerinde ayrışan yok 26.10.2008 GEÇEN yıl dünyanın bazı ekonomilerinin Amerikan ekonomisinden ayrışabileceği konuşuluyordu.
Biz ne yapıyoruz 24.10.2008 SON günlerde işler karıştı. Gelişmiş ülkelerde başlayan krizi giderek daha fazla hissetmeye başladık.
Küresel soruna küresel çözümler gerekir 23.10.2008 AMERİKA, Avrupa devletleri, Japonya ve bazı Asya ülkeleri paket üzerine paket açıyorlar.
İleriye yönelik riskler (3) 22.10.2008 GELİŞMİŞ ülkelerde önce "kredi krizi" diye başlayan gelişmeler "güven krizi" haline gelince, sistemi açmanın yolu piyasaya likidite vermekti. Amerikan Merkez Bankası (FED) hem kendi ülkesinde hem de diğer gelişmiş ülkelerde bunu yaptı.
İleriye yönelik riskler (2) 21.10.2008 KÜRESEL mali sermayenin düzenleyicisi ve aracısı durumundaki gelişmiş ülkelerin finans sistemlerinin sakatlanmasının Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz olası etkileri açık bir biçimde tartışılmalıdır. Olumsuz etkileneceğimiz kesindir. Amacımız olumsuzlukları asgariye indirmek olmalıdır.
İleriye yönelik riskler (1) 20.10.2008 TÜM dünya ekonomileri çok kritik bir dönemden geçiyor. Dönemin kritik olmasının nedeni ekonomilerin can damarı durumundaki küresel finansal sistemin tıkanma noktasına gelmesi.
Ekonomik durgunluk 19.10.2008 "EKONOMİK durgunluk" terimi genellikle bir ülkedeki milli gelirin reel olarak bir dönemden diğerine büyümemesi, hatta düşmesini ifade eder. Bugünlerde bu terim sıkça kullanılmaya başlandı. Küresel düzeyde ekonomik durgunluk olacağı ve durgunluğun belli bir süre de derinleşeceği bekleniyor. Süreç başlamış görünüyor.
Dünyada yeni kaygı ekonomik durgunluk 17.10.2008 GELİŞMİŞ ülkeler kesenin ağzını açtılar. Finansal sistemin çökmemesi için ne gerekiyorsa yapılacağını açıkladırlar. Amerikan Merkez Bankası (FED) da dolar basmanın sınırının olmadığını vurgulayarak güven krizine son vermeye çalıştı.
Gel de nasıl gelirsen gel 16.10.2008 TÜRKİYE’deki bankacılık sisteminde bir güven bunalımı yok. Buna karşılık, Avrupa ve Amerika’da finans kurumlarına karşı ciddi bir güvensizlik oluştu. Güvensizlik, hem kurumların birbirine karşı hem de mevduat müşterilerinin finansal kurumlara karşı söz konusu.
IMF ile sıcak temas küçümsenmemeli 15.10.2008 GELİŞMİŞ ülkelerdeki krizin bizim gibi ülkeleri olumsuz etkilememesi söz konusu olamaz.