(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Bayram Aydın" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Bayram Aydın" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Bayram Aydın
Ruhu da kalmamış
17 Aralık 2016

Beşiktaş’taki şehitlerimizin acılarını içimizde hissederken, kara haber bu kez Kayseri’den geldi. Yine şehitlerimiz var ve acımız çok büyük. Yeter artık lanet olsun. Bitsin artık bu terör belası. Gencecik evlatlarımızı sonsuzluğa uğurlayacağız, son olur inşallah.

 

Şöyle bir Başakşehir Stadı’na bakıyorum, ne futbolcularda moral var, ne de taraftarlarda. Yalnızca iki takım taraftarlarının, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ tezahüratı var. Tarifsiz acıları yüreğimize gömerek maçı izlemeye başlıyoruz.

 

İlk dakikadan itibaren iki takım arasındaki fark da ortaya çıktı. Bir tarafta ne yaptığını bilen Başakşehir, diğer tarafta ise takım görüntüsünden uzak ne yaptığını bilmeyen Trabzonspor. Trabzonspor’da her şey Mehmet Ekici’ye bağlı.

 

UYANDILAR AMA!

 

Mehmet, hem çalım atacak, hem pas yapacak, hem de gol atacak. İlk 20 dakika geçildiğinde, Başakşehir’in üç net pozisyonu var. Bunlardan da ikisini Onur çıkardı. Doğru dürüst ve organize atak yapamayan Trabzonspor’u ilk yarıda kaleci Onur ve kale direkleri korudu diyebiliriz. Trabzon’un iki kanadı da yol geçen hanı gibi, elini kolunu sallayarak pozisyona giriliyor. Bir ara gözüm kaleci Volkan’a takıldı. Baktım Volkan, orta sahalara yakın bir yerlerde ısınma hareketleri yapıyor.

 

İlk yarıyı mucize eseri gol yemeden atlatan Trabzon’un en iyileri kaleci Onur ve taraftarlar. İkinci yarıda da değişen fazla bir şey olmadı. Trabzon daha çok defansta kalarak rakibine büyük boş alanlar bıraktı. Orta sahada hiç direnç görmeyen Başakşehir, 63. dakikada Visca’nın golü ile öne geçince Trabzonspor uykudan uyanmaya başladı.

 

Tabii ki bu da çok kısa sürdü. Sezon başından bu yana Trabzon sahada o kadar uyumaya alışmış ki... Son 20 dakikada Başakşehir frene bastı ve Trabzon da oynar gibi gözüktü, o kadar. Kayıplar ve ligin dibine doğru ilerleyiş sürüyor ve taraftar da soruyor, “Söylesene Ersun Hoca takım niye oynamıyor” diye. Hadi diyelim takım olamadınız, ruhunuz nerede?...

Yazının devamı...
Büyük eziyet
14 Aralık 2016

Dün akşam Konyaspor karşısında Trabzonspor’un hiç de seri falan yakalamadığı açıkça belli oldu. Hadi Konyaspor’u anlayabilirim. Ya Trabzonspor? Kupaya daha çok önem vermeli ve işini daha ciddi yapmalı. Çünkü, Avrupa’ya Trabzonspor’un tek açık kanalı kupa. Şampiyonluk falan zaten hikaye. Avrupa’da olmak için ilk beş ise, peri masalı. Avrupa için tek tutunacağı dal Ziraat Türkiye Kupası.

 

EKİCİ DE YETMEDİ

 

Konyaspor’un oyun yapısı belli. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın misali. Trabzonspor’da ona ayak uydurunca ilk yarıda sanki kör döğüşü seyrettik. İkinci yarıda Mehmet Ekici’nin oyuna girmesiyle Trabzonspor biraz daha takım görüntüsü verdi, ama galibiyet için yetmedi. Konyaspor cephesinde ise Aykut Hoca’nın zaten galibiyet için planı yoktu. Yani sonuç olarak iki hedefsiz, iki ne yaptığını bilmeyen ve iki zevksiz takımı izlemek zorunda kaldık. Bu eziyeti artık bize çektirmeyin ve aldığınız paraların hakkını verin.

Yazının devamı...
Sahne Yankaya'nın
9 Aralık 2016


Çünkü buna Trabzonspor izin verdi. Trabzonspor’un orta sahası o kadar etkisizdi ki inanılmaz. Etliye sütlüye fazla karışmadan çok nazik oynadılar. Böyle mi olmalıydı? Tabii ki hayır. Mehmet Ekici, Okay, Aytaç ve Onazi rakibi bunaltmalıydı. Hadi bunu yapamadınız diyelim, kanatlara ne demeli? Trabzonspor ilk yarıda kanatları kırık kuş misaliydi. Adanaspor’a bakıyorum, kaleci Hayrullah ve Bekir’in dışında hepsi yabancı. Ama buna rağmen dün akşam ilk yarıda sanki yıllardır beraber oynuyorlarmış gibiydiler.

 

UYDURUK PENALTI ADANA’YI YAKTI

 

Aslında maç başlarken her şey Trabzonspor lehindeydi. Adanaspor’un hiç atağa bile kalkmaya niyeti yoktu. Renan 35. dakikada Yusuf’a ikram etti. Yusuf da ikramı geri çevirmedi.  Adana ilk yarı bitmeden Foguinho ile eşitliği sağladı.

 

İkinci yarı için takımlar sahaya çıkarken, hakem Özgür Yankaya da sahneye çıktı. 52. dakikada Mustafa Yumlu Adanaspor ceza alanı içinde dizi oyuncularına taş çıkartacak oyunculuk örneği gösterdi. Rejisör Özgür Yankaya çok beğendi ve sahneye koydu. Sahnede oyununu beğenmediği Adanasporlu Silva’yı ise oyundan attı. Mehmet Ekici de finali yaptı. Uyduruk penaltı ile geriye düşen Adanaspor tüm bunlara rağmen oyundan düşmedi ve mücadelesini sürdürdü ve oyunu çirkinleştirmedi.

Yazının devamı...
20 dakikalık fırtına
5 Aralık 2016

Özellikle orta sahada çok iyi pres yaparak Kayserispor’un direncini kırdı. 20. dakikada Yusuf’un direkten dönen topu golün geleceğinin müjdesi gibiydi. N’Doye baktı ki gol atamıyor ve pozisyona giremiyor, en doğru işi yaptı. 36. dakikada orta sahadan topu alan N’Doye Bero’ya nefis bir pas verdi ve Bero da pasın hakkını vererek topu ağlara gönderdi. Bu gol Trabzonspor’u çok rahatlattı. Trabzonspor golden sonra kanatlardan etkili gelmeye başlayınca Kayserispor orta sahayı bile geçmekte zorlandı. İlk yarıda Mehmet Ekici etkisizdi. Onun nedeni ise forvete daha yakın oynamasından kaynaklandı. Tüm bunlara rağmen Trabzonspor, kabus dolu geçtiğimiz maçları düşünürsek ilk yarı itibarı ile biraz olsun kıpırdamaya başladı gibi.

 

KAYSERİSPOR DAVETİ GERİ ÇEVİRDİ

 

Topu bırakın ilerde tutmayı orta sahada bile tutamayan Trabzonspor, Kayserispor’a beraberlik için adeta davetiye çıkardı. Ancak Kayserispor bu nazik daveti geri çevirdi. İlk yarıda 20-25 dakikalık oyunu ile haftalar sonra galip gelen Trabzonspor, ecel terleri döktüğü ikinci yarıda sahada yoktu. İlk yarıda biraz umutlanmıştık ama, ikinci yarıyı gördükten sonra onu da yitirdik.

Yazının devamı...
Yanal ne yapsa boşa...
27 Kasım 2016

- Üst üste kornerler ve golü kovalayan G.Birliği... Ancak 28’de Uğur Çiftçi’nin kırmızı kart görmesi ile dengeler değişiyor. Değişiyor derken, Trabzonspor rakibinin eksik kalması ile dengeyi sağlıyor ve hatta üstün de oynamaya başlıyor. Ama hiçbir organize atağı yok.

 

TUHAF BİR ÜRKEKLİK

 

- Mehmet Ekici’nin yokluğunda orta sahayı iyi kullanamayan ve ileride de organize olamayan Trabzonspor’un gol atması da mucizelere kalıyor.

 

- Topu alan her Trabzonsporlu futbolcu Yusuf Erdoğan’ı arıyor ve topu ona atıyor. Yusuf bir şeyler yapmaya çalışıyor ama ona yardımcı olacak kimse yok. Güray’ın iki kafa vuruşu ve Bero’nun şutundan başka bir şey yok. Sözüm ona golcü kılığındaki N’Doye ceza sahasında gezinip duruyor. Eksik kalan rakibi karşısında daha etkili oynaması beklenen Trabzonspor’da tuhaf bir ürkeklik var ve sorumluluk alan da yok.

 

- İkinci yarıda Trabzon beklenen baskıyı kurdu ama top kendilerinde olduğu zaman. Eksik olmasına rağmen Gençlerbirliği baskı görmeden elini kolunu sallayarak rahatça çıktı. Yanal kenarda adeta kendini yırttı ve “Çıkarken baskı yapın” dedi. Ama Trabzonsporlu forvetler bildiklerini okudu.

 

- Sanki rakibin birkaç kişi daha eksik kalmasını bekler bir halleri vardı. Eksik oynamasına rağmen G.Birliği’nin rakibinden daha net iki pozisyonundan biri direkten döndü, diğerini ise Onur çıkardı. 10 kişilik rakibine bile gol atmayı beceremeyen bu Trabzonsporlu futbolculara ben ‘beceriksizler ordusu’ derim.

Yazının devamı...
BÖYLE OLMAMALIYDI
21 Kasım 2016

O stat, şampiyonluklar da gördü, büyük zaferlere de tanıklık etti. Ancak son yıllarda böyle bir zülüm görmedi. Neyse ki bitti. Trabzonspor ilk yarıda yine eski hastalığına yenik düştü. Daha ne olduğunu anlayamadan kalesinde çok basit bir gol gördü. Çabuk toparlandı ve var gücü ile yüklendi ama golü bulamadı. Öyle pozisyonlar var ki anlatmakla bitmez. N’Doye daha nasıl gol atacak ben anlayamadım. Şunu çok iyi anladım, bu futbolcuyu golcü diye Trabzonspor’a satmışlar ama uzaktan yakından ilgisi bile yok. Mehmet Ekici sazı eline aldığı zaman Trabzonspor’u keyif ile seyredebiliyoruz.


O GOL BİR TÜRLÜ GELMEDİ

 

Ancak Okay ve Bero’nun Ekici’ye biraz daha yardımcı olmaları yani sorumluluk almaları gerekiyor. Belki de Trabzonspor dün akşam ilk 45 dakikada bu sezonun neredeyse en iyi oyununu oynadı. Çok istekliydi, hırslıydı ve sertti. Kartlar da havada uçuştu. Trabzonspor ilk yarıyı eksik de tamamlayabilirdi ama hakem Ulusoy biraz tölöranslı davrandı diyebiliriz. İkinci yarı başlar başlamaz skandal bir penaltı kararı izledik.

 

Trabzon ceza sahasının yaklaşık yarım metre dışındaki pozisyona yan hakem penaltı dedi ama Onur bu yanlışlığa izin vermedi. Onur’un bu kurtarışı Trabzon’u tekrar maça döndürdü. Hem de ne döndü. Tek kale maç izlemeye başladık. Daha doğrusu ikinci yarıda maç Antalyaspor ceza sahası içinde oynandı. Ama Trabzonspor istediği golü tüm çabasına rağmen bulamadı.

Yazının devamı...
Yenilgiyi hak etmediler
5 Kasım 2016

7. dakikada gelen Rhodolfo’nun golü, bordo mavilileri şoke etti. Daha ne olduğunu anlayamadan bu kez de 16. dakikada Cenk Tosun penaltı atışından durumu 2-0’a getirdi.

 

Ancak o andan sonra Beşiktaş oyunu çok rölantiye aldı. Rahat oynayarak Trabzonspor’u uykudan uyandırdılar. Mehmet Ekici dümene geçince Trabzon oynamaya başladı. Rhodolfo’nun 41’deki kritik hatasını değerlendiren Ersun Yanal’ın ekibi Yusuf’la farkı azalttı.

 

 

YUSUF SAKATLANINCA...

 

İkinci yarıda çok daha zevkli bir maç izlemeye başladık. Trabzonspor cesaretle beraberlik golünü bulmak için geliyor, Beşiktaş ise farkı açmaya çalışıyordu. Tabii ki Trabzonspor risk aldığı için Beşiktaş net pozisyonlar bulmaya başladı. Ta ki 65. dakikaya kadar...

 

Sahanın her yerinde olan ve Trabzonspor’u ileride tutan Yusuf sakatlanıp çıkınca Trabzonspor’un hücum gücü çok azaldı.

 

 Çünkü, N’Doye’un varlığıyla yokluğu hiç belli olmamaya başladı. Trabzonspor yenildi ama bu mağlubiyeti hiç hak etmedi. En azından 1 puan haklarıydı.

 

 

ZEKİ SORUNSALI!

 

ZEKİ Yavru’ya bir parantez açmak lazım. İlk yarıda sahanın belki de en iyisiydi. Ama durduk yere neden o kadar agresifleşiyor anlamak mümkün değil. Adeta ‘zorla’ sarı kart gördü, kırmızı için de ‘zorladı’ Zeki... Daha sakin olursa, takımına faydası da aynı doğrultuda artacaktır.

Yazının devamı...
Her şeyi golcü farkı belirledi
30 Ekim 2016

Doğal olarak, “Bu gol Trabzonspor’u canlandırır” diye düşündük. Hatta Rize’nin de, yediği golün şokunu atlatamamış ve Trabzon’un 2. golü atmasını bekler bir hâli vardı. Durum böyleyken Trabzon’un baskı kurup rakibine nefes aldırmaması gerekirdi. Ancak Trabzon ne o baskıyı kurabildi, ne de oyun üstünlüğünü eline alabildi.

 

Özellikle orta sahada elemanları Bero, Mehmet ve hatta Okay, oyuna hemen hemen hiç katkı veremedi.

O pas trafiğini de yapamayınca, dakikalar ilerledikçe hiç hâli bile olmayan Rize canlandı. Beraberlik golünü atan Rize ilk yarının sonlarında daha da cesaretli oynayarak Trabzonspor’un olmayan temposunu adeta yerlere serdi. Kısacası ilk yarıda Trabzonspor; yorgun, temposuz, ve isteksiz bir görüntü verdi.

 

BiRi DURMADAN ATIYOR, DiĞERi YATIYOR!

 

İKİNCİ yarıda daha istekli bir Trabzonspor seyrettik. Pozisyonlarda vardı ama ne gol vardı, ne de golcü. Pardon golcü varmış; N’Doye...

 

1,5 sezonda Süper Lig maçlarındaki ilk ve tek golünü Galatasaray’a atmıştı. İkinci yarının ilk on dakikasında öyle iki pozisyon buldu ki, gol yapamaması mucize. Bir de Rizespor’un golcüsüne bakıyorum. Kwuke’nin görüntüsü sanki ağır sıklet güreşçisi gibi. Ama bu görüntüsüne rağmen hem bulduğu pozisyonları atıyor, hem de arı gibi çalışıyor. Diğer golcü ne mi yapıyor? N’Doye yatıyor!

 

Gelelim maça. İlk yarının aksine Trabzonspor ikinci yarının ortalarına doğru büyük baskı kurdu ve rakibini hatalara zorladı. Uğur’un penaltıdan attığı gol moralleri de yerine getirdi ama devamını getiremedi. 2-1’lik skoru yeterli gören Trabzonspor’a cezayı yine Kweuke kesti ve adeta golcülük dersi verdi. Tabii ki o dersi alabilene...

Yazının devamı...