(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Savaş Özbey" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Savaş Özbey" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Savaş Özbey
Hattı iaşe yoktur, sathı iaşe vardır O satıh bütün vatandır
9 Aralık 2016

Ece Aksoy’la yollarını kesiştirense, 33 yıl önce Ece Bar olarak Etiler’de başlayıp, bugün Dokuz olarak Beyoğlu’nda süren gastronomi ve eğlence serüveni. Mönüdeki ‘oşey işkembe’ Uğur Yücel’den, ‘onno patates’ Onno Tunç’tan hatıra. Kimi muska böreğine, kimi sahanda köftesine hasta... Ama bütün bunları sayısız köşe yazısında, ibadullah dergi sayfasında,  binlerce gazete satırında zaten okudunuz/bellediniz/ezberlediniz. Bilmediğiniz kısmıysa en iyi salça, en güzel tereyağı, en leziz lahana, turp, pırasa için Anadolu’yu karış karış gezdiği, Türkiye’yi pazar pazar parsellediği. Yine bir alışveriş dönüşü Ece’yi kenara sıkıştırdım, yemeklerini bu kadar lezzetli yapan alışveriş sırlarını ayıkladım. Daha ilk cümleden başlığı patlattı...   

 

İVRİNDİ’DEN BUĞDAY VE MISIR 

 

Benim mutfağımdan içeri GDO’lu yiyecekler giremez.  Buğday ve mısır almak için Balıkesir’in İvrindi kazasına gidiyorum. İvrindi’de Yağlılar Köyü var.  Orada Mustafa Bey’i soracaksınız. Gerçek Anadolu tohumları kullanıyor. Ama ürün az, size de vermesi için kendinizi sevdirmeniz lazım. 

 

KESKİNCİK’TEN ZEYTİNYAĞI

 

Zeytinyağı denince herkesin aklına Ege geliyor ama ben Antakya’nın yolunu tutuyorum. Altınözü ilçesinin Keskincik Köyü’nün. Orada Mehmet Bey’i bulacaksınız. Zeytinyağını hâlâ dolapbeygiri yöntemiyle yapıyor. Hani atın döndürdüğü değirmen var ya, öyle.  En doğru zaman kasım ayı.

 

ALTINÖZÜ’NDEN NAREKŞİSİYLE DOMATES VE BİBER SALÇASI

 

Temmuz-ağustos oldu mu, domatesler, biberler güneşi içmiş, artık tam kıvamına gelmiş demektir. En güzel salçalar, ha bir de nar ekşisi için Zülfikâr Bey’i soracaksınız orada. 

 

GÖYNÜK’TEN TEREYAĞI

 

Tereyağı mühim iş. Atlıyorum, Bolu’nun Göynük ilçesine gidiyorum. Güveytepe Köyü’nde Şerife Hanım var. Ama tereyağının yıkanması, ayranının  akıtılması lazım. Gitmeden bir gün önce telefon açıyorum, yıkama işlemini de beraber yapıyoruz. Al bak bu da telefonu: (0374) 434 11 30

 

SEYAHAT ETMEYE DEĞEN PAZARLAR

 

EGE: Perşembeleri Ayvalık, çarşambaları Edremit, salıları Milas, cumaları Havran pazarları kuruluyor. Bu pazarlara bazen 40 ayrı köyden ürün geliyor. Köylülerin kimyasal kullanmadan keçi gübresiyle yetiştirdiği ürünler. Herkes bamyanın küçüğünü arar. Büyüğü çekirdekli olur diye düşünür. Gidin Milas’tan bir iri bamya alın da lezzet neymiş görün.

 

KASTAMONU: Burası kışlık sebzelerde çok iyi. Çünkü pırasa, turp, lahana gibi bitkiler kar altında kalınca daha lezzetli oluyor. Ev tarhanasını da Kastamonu’dan alıyorum. Kastamonu’ya gitmeyi gözünüz kesmezse, cumaları Kasımpaşa’da da kuruluyor Kastamonu pazarı. Ama uykuna kıyıp erken gideceksin, öğleye hiçbir şey kalmıyor.

 

GÜNÜBİRLİK GİTTİĞİM PAZARLAR 

 

BOLU: Pazartesileri stadyumun karşısında kuruluyor. Ankara’ya 100 kilometre mesafedeki Nallıhan’da ve Göynük’te de pazar var. Hepsi aynı gün olduğu için bazen ikisine birden gidiyorum.

 

KIRKLARELİ: Çarşamba günleri kuruluyor. Yumurtamı buradan alıyorum. Gezen tavuk yumurtası. 

 

İNEBOLU’DAN TAVUK, KAZ, ÖRDEK

 

Pazar günleri kurulan bu pazarda bir yaşlı adamcağız vardı. Tavuğu, kazı, ördeği, hindiyi ondan alırdım. Öldü, Allah rahmet etsin. Ama torunu Kadir devam ettiriyor. Gitmeden bir gün önce arıyorum, tazesi tazesine kesiyor, hazır ediyor. Hadi kıyak olsun, telefonunu da söyleyeyim... (0534) 616 92 11.

 

İSTANBUL PAZARLARI

 

ÇATALCA: Perşembeleri kuruluyor. Buraya kadar gitmişken Nakkaş Köyü’ne uğrayacaksın. Orada bir manda çiftliği var, herkes bilir. Sütümü oradan alıyorum, yoğurdumu kendim yapıyorum.

 

BEYKOZ: Cumartesileri kuruluyor, burada daha çok Karadenizli köylülerin ürünleri var. Çarşambaları Fatih, cumaları Fındıkzade pazarları da öyle.

 

DERSAADET’TE YAŞIYORSUN, PEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUN?

-Bu hafta sonu Sarıyer’de Çocuk Hakları Festivali yapılacağını...

Yaşar Kemal KM’deki etkinliğe 1500 çocuğun katılmasının planlandığını...

 

- Edirnekapı’daki Asitane restoranın kış lezzetleri mönüsüne geçtiğini...

Kanuni’nin ayva dolmasını, III. Ahmet’in ciğer köftesini tadabildiğinizi...

 

BİR GÖRME ENGELLİ OLARAK İSTANBUL’U GEZDİM

Yanınızdaki kim, bilmiyorsunuz. Çaprazınızda kim oturuyor, sesini duyuyor ama göremiyorsunuz. Vapurun kalktığını motorun değişen gurultusu ve yüzünüze Boğaz rüzgârının vurmasından anlıyorsunuz. Solda köprü, karşıda Şemsipaşa ve Mihrimahsultan camiileri arasında Üsküdar rıhtımı var, biliyorsunuz. Seyyarların, kornaların yaklaşan seslerini duyuyorsunuz ama Üsküdar, İstanbul’un geri kalanı gibi, dünyanın geri kalanı gibi simsiyah, seçemiyorsunuz. Koca vapurda sizden başka kimse güverteye kaç basamakla çıkıldığını saymamış, aklında tutmamış. İndikten sonra turnikelere kaç adımda varılacağını da...

Körsünüz.

Bu düzensiz, bu çukurlu, bu saygısız şehirde nerede olduğunuzu, nerede durduğunuzu size söyleyen tek şey ezberlediğiniz bu rakamlar ve elinizdeki o değnek. Korkunç gürültülü ve karmaşık bir karanlığın ortasında yapayalnızsınız.

Geçen hafta Dünya Engelliler Günü vasıtasıyla Gayrettepe Metro İstasyonu’ndayız. Görme engellilerin, biz empati engellilere kendilerini anlatabilmeleri için bir merkez var burada. Göremediğiniz bir dekor hazırlamışlar, zifiri karanlıkta sizi yarım saat İstanbul’da dolaştırıyorlar, bir kör için kaldırımda yürümenin, karşıdan karşıya geçmenin, vapura-tramvaya binip inmenin ne demek olduğunu yaşatıyorlar. Tramvay demişken... Sesleri iyi takip edebildiniz mi? Çiçek Pasajı’ndan gelen alaturka müziği dinleyeceğim diye Galatasaray durağını kaçırmış olmayasınız?

Mutlaka yapmanız gereken bir deneyim. Ben bugüne kadar niye gitmemişim ki? Maceranın sonunda görme engelli arkadaşlarımızla maç da yaptık karanlıkta. Bunlar Turkcell’in desteklediği Görme Engelli Futbol Milli Takımı’nın üyeleri. Biz çıngıraklı topun nerede olduğunu anlamaya çalışırken, yediğimiz golün ne haddi ne hesabı belli.

 

 

Yazının devamı...
Alaçatı’da sezon açıldı
2 Aralık 2016

Pucca’yla laflıyoruz. “Bu mevsimde hiç gelmemiştim Çeşme’ye, ne güzelmiş” diyor.

 

Henüz diğer masaların çoğu boş. Ama açılış gecesi için o kadar çok rezervasyon var ki garsonlar kimi nereye sığdıracaklarının telaşında.

 

Saat sekiz gibi ahali hücum etmeye başlıyor, 90’lar Türkçe pop/arabesk çalan Esnaf, yavaş yavaş yazki halini almaya başlıyor. Tek fark, tepesine geçirdiği brandadan kapüşon. İnsanlar yine duvarların/masaların üstünde.Herkes avazı çıktığı kadar şarkı söyleyip dans ediyor.

 

Sadece Esnaf mı? Bilindik mekânların yarıdan çoğu açık Alaçatı’da. Şöyle bir tur atıp, tekmil alıyorum:

 

Göz?

 

- Burada!

 

Adımemiş, Delimemiş, Kapari Bahçe?

 

- Burada! Burada! Burada!

 

Asmayaprağı?

 

Mis gibi kokular geliyor... Keyifle’den klarnet, Komşu Kahve’den saksofon sesi yayılıyor.

 

Varsın Zeplin pazartesi-salı kapalı olsun, İki Kapı’nın biracıları erkenden toplanmış bile.

 

Öteden beri yaz-kış açık mekânlar vardı ama artık açılışlar falan derken Alaçatı ciddi ciddi kışlık eğlence merkezine dönüşüyor. Bu kadar yüksek senelik kiralarla başka alternatifleri de yok zaten.

 

Ahaliyi soracak olursanız, son doğum 1970’lerde olmuş gibi. Ortalıkta hiç 20-25’lik yok, 30’luklar, 40’lıklar padişahlıklarını ilan
etmiş.

 

E madem saltanat bizde... Pucca’yla daha sık gelme kararı aldık. 

 

 

ESKİŞEHİR’E GİTMEK İÇİN 3 NEDEN

 

- Daha önce bir türlü kısmet olmamıştı, yedi-sekiz arkadaş doluştuk bir minibüse, 4 saat sonra tarihi Odunpazarı mevkiindeyiz. Cam müzesi, Kırım’ın çiğböreği ve nihayet Porsuk turu. Nehir boyu park, plaj, köprü, gondol! Sanki bozkırın
Venedik’i...

 

- Her yan kafe, restoran, bar... Hepsi geç saatlere kadar açık, içleri cıvıl cıvıl genç dolu. İnsanlar nazik, sokaklar güvenli.
Kadın kadına çıkmış, keyif yapan bir sürü grup gördük.  Sanki İç Anadolu’nun İzmir’i...

 

- Akşam şehrin yenilerinden Zamane’ye gittik.  Kocaman. Sağınız akademisyen masası, solunuz dernek buluşması. Servisinize pırıl pırıl hanım garsonlar bakıyor. Bir kadın şarkıcı tatlı tatlı canlı müzik yapıyor, isteyen sohbet ediyor, isteyen eşlik. Ama bağırmadan/böğürmeden. Yahu rakı aynı rakı. Neden burada kimse kimseyi rahatsız etmiyor? Sanki İstanbul’un eski hali...

 

 

MODERN MEYHANE

 

Önünüze gelen mezeleri görmeseniz Zamane’nin meyhane olduğuna kimse inandıramaz sizi.

 

 

ŞEHRİN ÇALIŞAN ERKEK ARILARI

 

Ünlü yatırım bankacılığı firması Stifel’in Paul Westra diye bir analisti var. Bundan birkaç ay önce ortaya çok tartışılan bir tez koydu: “Yeme-içme sektöründeki durgunluk, ekonomik krizin ön habercisidir” diyor en basit haliyle. 

 

Bizde kriz yok tabii. Lokanta Maya, Yeni Lokanta, 115 yıllık Pandeli... Hepsi dolardaki ani düşüşü protesto etmek için kepenk indirdi. Sektörde kimle konuşsanız, mekânını devredecek birini arıyor.

 

Ama böyle bir ortamda bile fırtınaya karşı kanat açanlar çıkıyor. Cihangir’de Hazine, Taksim’de İstiklal Palas, Asmalımescit’te Clinique, Suadiye’de Laila... Alkışlamak/desteklemek lazım bu cesareti.

 

Rüzgâra en son kafa tutanlarsa minik kanatlarıyla arılar. Karaköy’de perşembe akşamı açılan yeni gece kulübü Drone’un ilk anlamı ‘çalışan erkek arı’ymış.

 

500 kişilik. Kabinde 80’ler, 90’lar ve 2000’lerin sevilen yabancı parçalarıyla DJ Can Parlak var.  Perşembe-cumartesi, sabah dörde kadar açık.

(0212) 293 00 78.

 

22.5 TL

 

Ankara’da bugün ve yarın Ankara Palas’ta yapılacak olan kahve ve blues festivaline giriş ücreti

 

DERSAADET’TE YAŞIYORSUN, PEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUN?

 

- Maçka Parkı’nda sabah saatlerinde simsiyah giyinmiş eli kılıçlı iki adamın dolaştığını...

 

Tai Chi hocası Esat Ataç ile çekirgesi Mehmet Başkak’ın herkesi bu sporu yapmaya davet ettiklerini...

 

- Zorlu PSM’de Studio adında yeni bir canlı müzik/dinleti/parti/konser alanı açıldığını... 

 

Aralık boyunca Beteko, Tristano, Ed Harcourt gibi elektronik dehalarının partileyeceğini/partileteceğini...

 

- 35 yıllık Nişantaşılı Park Şamdan’ın Ortaköy’e, Les Ottomans otelinin içine taşındığını...

 

Şef Hüseyin Gürsoy’un kurbağa bacağı, salyangoz gibi imza tabaklarını orada da devam ettireceğini...

 

- İstanbul Tasarım Bienali’ni hâlâ göremediyseniz, sadece bugün ve yarınınızın kaldığını...

 

Bomontiada’daki bölümü ücretsiz, Arkeoloji Müzesi’ndeki kısmı da müze biletiyle gezebileceğinizi...

 

- Kars’a kar yağmasıyla birlikte kaz mevsiminin başladığını, ilk kazların kar altına verildiğini...

 

Etiler’deki Galliard’ın bu taze kazlardan getirterek porsiyonu 60 liradan satmaya başladığını...

Yazının devamı...
Bir okumalık iki iyi haber bir içimlik iki güzel mekân
25 Kasım 2016

 


CLIQUE

 

DJ’DEN HALKA ARACISIZ YAYIN

 

Asmalımescit’teki Propaganda, Adnan&Indra Taşpınar çiftinin kulübüydü. Bundan iki yıl mukaddem, bir gece ansızın sırra kadem bastılar. Arkalarında bir ton borç ve personel alacağıyla... İki katlı şahane mekânda o zamandan beri sessiz bir bekleyiş hâkimdi. Yani geçen cumaya kadar. U.F.U.K, Cure-Shot, Tangun ve Ateş Tözün... Şehrin en baba dört DJ’i burayı aldı, kulüp olarak tekrar açtı. Tangun, “Dünyaca ünlü DJ arkadaşlarımızla birlikte  alt katta deep tech ve minimal techno; üst katta groow, dub, deep house çalacağız” diyor. Meraklısı için ‘çaldıklarımız çalacaklarımızın teminatıdır’ beyannamesi!  

 

- Kim gider? Gideceği yerde en öncelikli kriteri müzik ve gelip gidenler olanlar, Beyoğlu clubber’ları, karşının dansçıları, üç-beş turist, bolca da genç beyaz yakalı...

 

- Nasıl hava atar? Eğer kurucu dört DJ’den birinin kapıdaki davetli listesinde ismi varsa...

 

- Kaç para harcar? Bir biraya 15 lira.

 

- Nasıl bulur? İstiklal Caddesi, Suriye Pasajı (0212) 252 71 81

 

İSTİKLAL PALAS

 

EEEEEEEY FİLİP ŞTARK!

 

Belki tanıtımı iyi yapılamadı, belki de memleket koşulları... Dünyanın başka yerinde olsa jet sosyeteden/aristokrasiden geçilmez: Koskoca Philippe Starck İstanbul’da otel-restoran tasarladı; ama Mama Shelter İstanbul’da kendini kimselere beğendiremedi; dikiş tutturamadı ve kapandı/gitti. Şimdi yerinde İstiklâl Palas var. Yine otel artı pub artı restoran artı bar konsepti... İlk izlenim: Mama Shelter’dan daha Beyoğlu işi ve daha ulaşılabilir hissettirdiği. Neşeli, ferah çok büyük bir kapalı alanı ve şehir manzarası gören, inanılmaz geniş  bir terası var. 

 

- Kim gider? Öğle tek başına çalışmak/okumak/yazmak, akşam karşısındakinin söylediğini duymak, gece patırtı kütürtü olmadan tatlı tatlı sallanmak/sosyalleşmek isteyenler...  

 

- Nasıl hava atar? “Bak şehrin göbeğinde ama zor bulunan bir asansörle çıkılan, kimsenin bilmediği böyle bir teras biliyorum” diye...

 

- Kaç para harcar? Bir biraya 15 lira.

 

- Nasıl bulur?  İstiklal Caddesi No: 50 (0212) 252 01 00

 

DERSAADET’TE YAŞIYORSUN PEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUN?



Şehrin en büyük buz pateni sahası Uniq Winter’ın bu hafta sonu kapılarını açtığını...

 

Gece 22.00’ye kadar açık piste girişin 30, özel dersin 100, kızağın 20 lira olduğunu...

 

Restoran rezervasyon uygulaması restoran.com’un üç büyük şehirde 700 üye mekâna
ulaştığını...

 

Londra, Paris, Viyana, Berlin, Amsterdam ve Barselona gibi şehirlerde de rezervasyon
yapabildiğinizi...

 

Maslak’taki Chef’s Table Yemek Akademisi’nin ‘Meksika Ateşi’ adında bir atölye düzenlediğini...

 

2 Aralık’taki etkinliğe katılanlara quesadilla, tacos ve casserilla hazırlamayı öğreteceklerini...

 

GELECEK PROGRAM...

Karaköy’de Drone... İstanbul’un 500 kişilik yeni kulübü çarşamba akşamı açılıyor. Adını ‘çalışan erkek arılardan’ alıyormuş.

 

Maslak’ta Sahne Masshattan... 340 kişilik yeni konser ve tiyatro salonu sanatseverler için 1200 metrekarelik yeni bir alternatif.

Yazının devamı...
Modacıdan meyhane staylistten restoran
18 Kasım 2016

 

BAŞAK DİZER’İN RESTORANI

 

ROOM&RUMOURS

Daha yeni açıldı, şimdiden tıklım tıklım. Harbiye’de Askeri Müze’nin hemen yanında: Room&Rumors. Son derece şık şıkıdım bir ortam çünkü burası aynı zamanda Başak Dizer ve ortağı Deniz Marşan’ın sergi/tasarım/satış mekânı. Yemek denemeye fırsat olmadı çünkü yanlış karar alıp akşamüstü gittim, halbuki asıl piyasa belli ki gece dönüyor. Kokteyller çok iyi. Smirting’e müsait şömineli bir de kış bahçesi var.  ◊ BONUSU: Eğer hayranıysanız, ‘Başak Dizer’in sevgilisi kontenjanından Kıvanç Tatlıtuğ’la karşılaşma imkânı... 

 

NESLİHAN YARGICI’NIN MEYHANESİ

Ah Mazi

 

Tek başına değil elbette, arkasında Ergun Yıldız’ın işletme desteği var. Fakat evet, Neslihan Hanım’ı yine siyahlar içinde ama elinde meze tabaklarıyla görebileceğiniz bir meyhane var artık: Etiler’de açılan Ah Mazi. Belediyenin karşısında, eski My Pavyon’un yerinde. Güzel mezeler, leziz yemekler, hoş bir fasıl ekibi var.  BONUSU: Gülmekten yerlere yatıran Drag Queen şovu.  

 

HAMAMA GİRECEĞİZ VE TERLEMEYECEĞİZ

KENT TARİHİMİZ

 

Roma ve Türk hamam kültürünün yaşatılması, yeni kuşaklara aktarılması için ilginç bir proje başlatıldı: ‘Her Dem Banyo’. Türkolog Ali Canip Olgunlu’nun öncülüğünde Türkiye’nin 12 farklı noktasındaki termal ve hamamlar gezilecek ve bu tarihi yapılar hakkında anlattığı bilgiler dinlenecek. İlk durak 5-6 Aralık’ta Konya’daki Saheip Ata Hamamı. Onu, Kars Mazlumağa, Edirne Sokullu, Efes Skolastika gibi yerler izleyecek. Proje sonunda ortaya bir sergi ve bir kitap çıkacak. Ama asıl amaç, içlerinden bazılarının restorasyonu ve tekrar kullanıma sunulması. Projenin sponsoru Bocchi. Takip etmek isteyen profesyoneller önümüzdeki hafta herdembanyo.com adresine başvurabilir. 

 

FUARA GİDECEĞİZ VE İSTİKBALİMİZİ ÖĞRENECEĞİZ

KİŞİSEL GELECEĞİMİZ

 

Türkiye’nin belki de dünyanın ilk astroloji festivalinin İstanbul’da yapılacağını biliyor muydunuz? Nereden bileceksiniz, müneccim misiniz? Ama burada tanışacağınız figürler sayesinde belki birkaç küçük ipucu alabilirsiniz: Astrofun Fest... Maslak’taki Uniq İstanbul’da üç gün sürecek (25-27 Kasım). Astrolojinin yerel ve global starlarıyla buluşacak, harita üstüne harita açtıracak,  işin profesyoneliyseniz seminerlere katılacak, workshop’larda bilgilenecek, 13 yıldız astroloğun katılacağı Mega Oturum’da Türkiye’nin ve dünyanın gidişatıyla ilgileneceksiniz. Birkaç isim saymak gerekirse: Aleksandar Imsiragic da var, Hakan Kırkoğlu da, Lea Imsiragic de orada, Su Karakuş da... www.astrofunfest.com 

 

DERSAADET’TE YAŞIYORSUN PEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUN?

Instagram’da HesApp adında 16 bin takipçili bir profil olduğunu... 

Herkesin restoranda/barda ödediği hesabı gönderdiğini, yayımladıklarını...

Yemeksepeti’nin Türkiye’yi kapsayan bir burger raporu hazırladığını...

Bugüne kadarki en büyük siparişte birinin 99 ıslak hamburger söylediğini...

Van’ın meşhur kahvaltısına Karadeniz’den bir rakip çıktığını: Ordu...

Nelipide’lerde kuzine ekmeği, kuruyufka, kavurma sunulmaya başladığını...

Yazının devamı...
Siz hangi tarafın Laila’sısınız kardeş?
11 Kasım 2016

yle yer etmiş kent hayatımızda, mesela Google’a ‘Laila’ ve herhangi bir şehrin ismini yazın, bakın karşınıza neler çıkıyor: Çayla Çayevi’nden tutun, Laila Düğün Salonu’na kafeler, barlar, restoranlar, pastaneler... Çünkü daha Reina bile ortada yokken yepyeni bir konseptle çıkmıştı karşımıza. Şehrin en sıkı restoranlarının yazlık açtığı, buralarda yemek yiyenlerin gece olunca ortadaki pistte toplanıp sabaha kadar eğlendiği bir konsept. Kimler yoktu ki o yazlık restoranlar zirvesinde: Ulus29, Park Şamdan, Mezzaluna, Karaköy Balıkçısı...

 

ZAMANIN RUHU

 

Aradan geçen 15 yılda devir değişti; eğlence anlayışı, yeme-içme kültürü, dinlenilen müzikler, yapılan şovlar bambaşka bir hal aldı. Artık insanlar büyük kulüplere kapanmak değil, semtinde/mahallesinde olmak istiyor. Arabasına önem verdiği kadar, gittiği yere yürümeyi de seviyor. Ünlüler, trendsetter’lar kadar, semtinin insanını, komşusunu da önemsiyor.İşte Laila tam da bu atmosferde dönemin ruhuna yeni bir imza atmayı deniyor. Bence bu güne kadar hiçbir kulübün tutmadığı/tutunamadığı Anadolu Yakası’nda o yüzden önemli bir girişim.Çaprazında The Shore Club, önü/arkası: La Mia/Well Done... Kafanı kaldır: Mirror / Önüne bak: Suadiye Balıkçısı... Anadolu Yakası’nın en trendy, en tıklım, en popüler mekânları.  Ve onların semte ait, kanlı/canlı, yerli simaları... Zamanın ruhuna uygun mu? At bir çentik!Keyifleri geceyi uzatmak istiyorsa, yürüme mesafesinde, kontrolsüz/trafiksiz ‘Laila - Anadolu Yakası’... Bir çentik daha!Sahil Yolu’ndaki meşhur Suadiye Oteli’nin hemen önünde. 500 kişilik bir mekân.  Otopark/vale tamam... Çentik!Peki Anadolu Yakası nasıl karşıladı dersiniz bu girişimi/yeniliği? Dün akşamki açılışta bütün dükkân rezerveydi.Bu akşam mı? Çarşamba günü itibariyle sadece 100 kişilik boş yer kalmıştı... Çentik! Çentik! Çentik!

 

LAİLA’NIN KURUCUSU ŞEFİK ÖZTEK:

 

Bugüne kadar Anadolu Yakası’nda bir kulüp olmadı çünkü bu işin matematiğini doğru uygulayan kimsenin çıkmadığını düşünüyorum. Mesela Laila Suadiye müşteri sayısana göre genişleyip küçülebilen bir mekân...  Burada inanılmaz bir potansiyel var. İddia ediyorum, biz başarılı olunca başkaları da gelecek sırasıyla. 

 

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TIRMANIŞ YARIŞMASI BAŞLIYOR

 

TED Boulder Cup Ulusal Tırmanış Yarışması’nın ikincisi, bugün 09.00-23.00 arasında TED Spor Kulübü Tarabya Tesisleri’nde. Geçen yıl 20 ilden 130 yarışmacının katıldığı etkinlik, tırmanış branşında şimdiye kadar düzenlenen en yüksek katılımlı yarışma. Bu yıl başvuru sayısıysa 160! Gün boyu süren tırmanışların yanı sıra ‘ipte denge atölyesi’, ‘çocuklar için tırmanış’, ‘aeropress ile kahve hazırlama teknikleri’, ‘gopro ile aksiyon çekimleri’ ve ‘film gösterimi’ gibi aktiviteler yapılacak. Ücretsiz yeme-içme stantları ve alışveriş imkânı da olacak. DJ Mehmet Cavcı’nın gün boyu kulakları şenlendireceği yarışma after partiyle bitecek.

Giriş ve tüm etkinlikler ücretsiz.

 

TRUMP BENDEN BORÇ İSTİYOR

 

O da ne? Mail adresime Trump’tan İngilizce bir teşekkür mesajı düştü: “Değerli arkadaşım, asla başaramayacağımızı söylemişlerdi. (...) Dün gece dünyaya ABD’nin yeniden halkın ve halk için bir ülke olduğunu gösterdin. Bunu sensiz yapamazdım, dostum“ demiş. Mektubun altında da ‘bağışta bulun’ sekmesi var...


Belli ki bir yanlışlık olmuş, mektup taa Türkiye’de, ABD vatandaşı ve seçmeni olmayan, olsa bile oyunu başka adaya vermesi muhtemel birine gönderilmiş. Ama koskoca ABD Başkanı... Mektubu hiç almamış gibi de yapamam. Hayır, “Arayı iyi tutmakta fayda var, göndereyim üç-beş bir şeyler” diyorum ama adamın serveti de malum. Öyle küçük bir bağış da olmaz. Oturdum, kara kara ne yapacağımı düşünüyorum...

 

DERSAADET’TE YAŞIYORSUNPEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUN?

 

Dünyanın ilk astroloji festivali AstrofunFest’in 25-27 Kasım’da İstanbul’da yapılacağını...Yerli-yabancı en ünlü astrologların katılacağı etkinliğin biletlerinin Tixbox’ta satışa çıktığını...


Yeme-içme dünyasının dört gözle beklediği trüf mevsiminin tüm dünyada olduğu gibi bizde de başladığını... Zorlu Center’daki Morini’nin, hazırladığı özel bir beyaz trüf mönüsünü bugün servise başladığını...

 

26. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı’nın bugün Beylikdüzü TÜYAP’ta kapılarını açtığını...Fuarda bu yıl 25 galerinin yanı sıra ‘Umulmadık Topraklar’ isimli, çok küratörlü geniş bir serginin yer aldığını... 

 

YENİLERDEN YENİ BEĞEN

- Beşiktaş’ta Soul to Soul Cafe:

Nüzhetiye Caddesi’ndeki kafenin her tarafı klasik otomobil figürleriyle dolu!

- Ankara’da B’Corner Lounge:

Filistin Caddesi’nin yeni mekânı haftanın dört günü müzik performansları sunacak.

- Teşvikiye’de Socrates Bistro:

Socrates dergisi ekibinin açtığı bistroda

spor etkinlikleri takip edilebiliyor...

 

250 TL

 

Bugüne kadar 5 milyon kişinin izlediği dünyaca ünlü gösteri grubu Fuerza Bruta’nın Volkswagen Arena’da yapacağı gösterinin bilet fiyatı. 

 

BU AKŞAM SEN NEREDESİN?


Kalben Aksaray KM’de, Sagapo Kajmer Eskişehir ZHKM’de, Birsen Tezer Ataşehir If Performance’ta, Halil Sezai Jolly Joker Bursa’da, Ezginin Günlüğü Bakırköy LG Opera’da, Tan Taşçı Mecidiyeköy Trump Towers’ta...

 

Yazının devamı...
Bronz Türk aleminden birinci el yeni terimler
4 Kasım 2016

 

Bir ‘Bronz Türk’ü şu sıralar ayırt etmenin en kolay anahtarı şu sıralar dillerinden düşmeyen şu trend, spor ve uygulamaları...

TREND

 


Asmalımescit kafaları, Karaköy cenahları, Cihangir sırtları, Moda, Arnavutköy, Teşvikiye... Şimdiye kadar görülmedik çoklukta parti, sıklıkta paylaşım vardı. Halloween yani Cadılar Bayramı artık hiç olmadığı kadar yaygın, en azından sosyal medyada/kamusal alanda görünür... Peki ‘Beyaz Türkler’in de en çifte kavrulmuş/güneşlenmiş dünyası ‘Bronz Türkler’ Halloween’e neden sardı? Birkaç baba sebebi var.

 

İlk sebep, 20-30 yaş Bronz Türkler arasındaki hızlı komünleşme. Gezi’nin tetiklediği bir süreç. Karaköy-Galata-Maçka-Bomonti yarımayındaki Nef tarzı rezidans-kulüplere; Maslak-Levent-Mecidiyeköy-Beyoğlu hattında Workington tipi ortak çalışma alanlarına kapanıyorlar. Fakat sanayi sitesi, Perşembe Pazarı gibi yerlerde etraflarını saran atölye ve esnaf deniziyle de ciddi bir doku uyuşmazlıkları var. Bu içe kapanma, eğlence anlayışına da yansıyor. ‘Sokağa çıkmak’ yerine rezidansın lobisi Halloween gibi kostüm gerektiren tematik partilere daha güvenli ve konforlu ortam sağlıyor.

 

 İkinci olarak 20-30 yaş arası Bronz Türkler’in artık Tarkan gibi ‘megastar’ları değil (Evet, belki yurtdışında daha çok tanınıyor) Mert Alaş gibi abileri (bütün dünyanın en popüler 100 kişilik komünotesine girebilecek belki tek Türk) Ece Sükan gibi ablaları (stil dünyasına yön veren 20 güçlü kadından biri seçildi) ya da Onur Göküş gibi en New Yorker’ından rol modelleri (Şehrin stil ve eğlence haritasında zıp zıp zıplayan parlak CV) var. Bütün Batı’nın en ‘in’ masalarında/pistlerinde, evlerinde/havuzbaşlarında ne olup bitiyor, birinci elden takip ediyorlar. 

 

Üçüncü neden kesinlikle ‘Instagram’ın muhteşem dönüşü’. ‘Hikayeler’ başladığından beri Snapchat kan kaybediyor. Arşivci Instagram’ın yükselişi, timeline’lara önceki kutlamaya nazaran daha bol fotoğraflı bir görsellik serpiyor. 

 

Hayatın bu cenahında da bayramlara ne isim verileceği önemli bir tartışma: ‘Halloween’ ya da ‘Cadılar Bayramı’ diyen bir ayağı yurtdışında liberallerle... 5 Cocktails and More kafası öncülüğünde ‘Gulyabani Bayramı’ diyen yerelciler arasında.

 

5 Coctails, Asmalımescit’te Oben Budak ve Alex Kokoskeria’nın işlettiği bir bar. Stil dünyasından gece hayatına sıkı bir İstanbullu ve İzmirli kitleyi mobilize edebiliyorlar.

 

Alex de çok yerliymiş” diyen müstehzi liberaller, dikkat! Tasarımcı arkadaşın ismine aldanmayın, telefonda soyadını “Kasstamonu, Ordu, Kasstamonu, Ordu, Samsun, Kasstamonu...” diye hecelerken duyabilirsiniz.  Bu ekibin #gulyabanibayramı hashtag’iyle verdiği partinin de bu görünürlükte etkisi vardı.

 

SPOR

 

ÇUBUKLULAR GELİYOR

 

NE: Pound, Los Angeles’ta doğdu, Madonna’nın spor salonu zinciri Hard Candy’den dünyaya yayıldı. Şu anda 7 bin profesyonel eğitmeni var. Bunlardan dördü Türk.

 

KİM: O Türklerden biri de Alkan Şeker. Pound’u yerinde ve yaratıcısı Christina Peerenboom’dan öğrenmek için kalkmış Londra’ya gitmiş, bir süre orada yaşamış.

 

NASIL: Sistem, elinizdeki bagetlerle davul çalar gibi yapmanıza dayanıyor. Müzik ve dansla kendinizi oyalıyorsunuz.  45 dakikanın sonunda 900 kalori yakmış oluyorsunuz.

 

NE ZAMAN: Haftada en az iki kez 45 dakika. Sabah ve akşam saatleri daha iyi. 20 kişilik küçük gruplar ideal. Daha küçük gruplarla kendinize sahne şovu bile hazırlayabilirsiniz.

 

NEREDE: Şimdilik sadece Hillside Club’da. Ama öyle hızlı yayılan bir kardiyo ki yakında televizyonda, parkta ya da sitenizin bahçesinde görürseniz şaşırmayın.

 

 

APLİKASYON

 

AYRIMCI BİR UYGULAMA

 

Türkiye Appstore’un en hızlı büyüyenlerinde de üç numara. Kadınlar ücretsiz üye oluyor, erkekler 59 dolar ödüyor. “Çok pahalıymış” demeyin. Zaten bu uygulama sadece ‘lüksü ve seyahati seven zengin erkekler’ için. Kadınların zengin olmasına gerek yok, onların üyelik kriteri ‘güzel’ olmak. Ayrımcı çöpçatan sitesi Richy, 60 bin kullanıcıya yürüyor.

 

 

 

 

Yazının devamı...
Şehir hayatına dair bilmeniz gereken 6 yeni cevap
21 Ekim 2016

 

CİHANGİR’DE HAZİNE

 

SORU

 

İsmi neden mi bi tuhaf?  

 

CEVAP:

 

Çünkü metrekaresi yaklaşık 25 bin liraya mal oldu. Arkası ışıklı mermer duvarlar, kristal bardaklar, pirinç küllükler...

 

Ama asıl numarası, yüksek tavan, kemerler, sütunlar, duvar-masa süslemeleri ve renkleriyle sizi Cihangir anacaddeden sanki Hindistan’da çok şık Viktoryen bir atmosfere ışınlaması. Haliyle konsolos da gidiyor, dekan da. Cüneyt Özdemir de orada, Mehmet Yılmaz da. Cihangirli de var, dışarlıklı da.

 

Sıkı bir ekip oluşturulmuş; işletme Bodrum Mimoza’dan (Zeynep), suşi şefiyse Swissotel’den transfer (Mustafa).  Ama suşici sanmayın, dünya mutfağı sunuyorlar....

 

00.00’a kadar! Saat gece yarısını vurdu mu, mekân birden değişiyor; hayır, balkabağına dönüşmüyor; birkaç masa kalkıyor, portatif sahne yerini alıyor, alttan ayarlanabilen masalar yükseltilip stant yapılıyor; evet, Hazine canlı müzikli gece kulübü oluyor. Haftanın farklı gecelerinde saat 03.00’e kadar Yol Project, Boygar, Özay sahne alacak. 

 

Gündüz için 6 parça suşi 22 lira. Gece eğlenmeye niyetlenirseniz adam başı yaklaşık 200 lira.

 

Akarsu Caddesi, (0212) 243 21 48

 


 

 

KARAKÖY’DE NURAN

 

SORU

 

Şehrin en leziz ahtapot tandırı nerede yenir?

 

CEVAP:

 

Bu ‘ana-oğul’un (Nuran&Anıl) işlettiği bu restoran-meyhanede. Anne-baba ezelden restorancı, Anıl yanlarında yetişmiş. Samatya’dan tası tarağı topladılar; Karaköy’de kapanan Maya’nın yerine taşındılar.

 

Vişneli kısır, yeşil elmalı levrek marine (18 lira) gibi muhteşem mezeleri var ama asıl numara karidesli mücver ve ahtapot tandırda. Bu kadar lezzetlisini pek az yerde bulabilirsiniz.

 

Sade dekor, adam adama servis markajı, mesafeli samimiyet ve bağırmadan keyiflendiren etnik müzikler... Maya’nın kapanmasından duyduğumuz üzüntüyü hafifletecek gibi. 

 

Kemankeş Caddesi, (0212) 586 82 49  

 

 

ZİNCİRLİKUYU’DA NUTELLA CAFE

 

SORU

 

Fındıklı çikolata kremasına nerede gömülülüz?

 

CEVAP:

 

Eataly’nin içinde açılan Türkiye’nin ilk Nutella Cafe’sinde. En sevilen ürünü iki bisküvi arasında sunulan ‘baci di dama’. Fiyatı 8 lira.

 

Zorlu Center, (0212) 336 66 00

 


 

 

LEVENT’TE O’LEARYS 

 

SORU

 

Hangi restoran daha zeki, çevik ve ahlaklı?

 

CEVAP:

 

Şehrin ikinci spor restoranı O’learys. İçinde bilardolar, araba yarışı simülatörleri, langırtlar, masa tenisi ve futbol, basket, teniz gibi meraklı olduğunuz sporları izleyebileceğiniz 50 ayrı ekran ve üç adet dev perde var.

 

Madem bu kadar sportifsiniz, Akdeniz salatası: 24 lira.

 

Özdilek AVM, (0212) 280 00 11

 

 

ARNAVUTKÖY’DE ROBİN’S KİTCHEN

 

SORU

 

Kim bu Robin?

 

CEVAP:

 

Yok, o dükkânın ismi. Şefin adı Bilal Mert. Karaköy’de yarattığı başarılı konseptini Arnavutköy’e, Alexandra’nın üçüncü katına taşıdı. 40 kişilik.

 

Somon tartar 42 lira.

 

Arnavutköy-Bebek Caddesi, (0212) 287 58 48

 

 

ETİLER’DE LA BOUCHERIE THEATRE

 

SORU

 

Yemeğin yanında ne alırsınız?

 

CEVAP:

 

Sahne performansı. Geçen sezonu pek de parlak kapatmayan La Boucherie kapandı, bis yaparak tekrar açıldı.

 

1988 Bordeaux mahsulü Fransız şef Athur Von Der Heyden’in yakışıklılığı mekânı taşımaya yetmemiş olacak ki, gitti o Arthur geldi yine Fransız başka bir Arthur (Girard). Ama mönü tek yemekli yine aynı mönü: Cafe de Paris kafası. Limitsiz yerli içkiyle 200 lira, kişi başı.

 

Bu gelen Arthur Paris’teki Steaking’in şefi ve ortağı. St. Germain’de yıkılan bir et ve puro dükkânı. Bakalım aynı atmosferi burada da yakalayacak mı?

 

Nispetiye Caddesi, (0212) 281 63 11

 

 

ŞEHRİN GECELERİNDE GELECEK PROGRAM...

 

SORU

 

Dedikodu yok mu, başka ne var?

 

CEVAP:

 

KLEIN: Harbiye’de bir senedir kuyruk-kıyamet yaratan Klein’cılar, yeni projeleri için fellik fellik mekân arıyor.

 

LAILA: Evet, yanlış okumadınız, Şefik Öztek yıllar öncesinin Laila’sını yeniden ama bu kez Anadolu yakasında hayata geçiriyor.

 

 

AMERİKA’NIN TUNCELİ’Sİ VE ONUN BİTMEZ TÜKENMEZ FLASH TV HALLERİ

 

Orta-Güney Amerika’nın küçük şehri Nashville ve onun şirin kazası Lynchburg, Tennessee viskisini dünyaya hediye etmenin 150’nci yılını kutluyor. Olay yerindeydik, buyurun gördüklerimiz, izlediklerimiz, anladıklarımız...

 

 

SORU

 

Nâzım Hikmet’in ‘Kuvai Milliye Destanı’ndan format araklayarak, bir Amerikan şehrinin, civarındaki bütün bölgenin aksine, ‘Demokrat’lardan yana tavır takınmasını, bir gece hayatı yazarının gözünden mısralamaya çalışınız.

 

CEVAP:

 

Tennessee bazen bir akarsu,

 

      Bazen bir ırmak,

 

           Bazen kocaman bir nehirdir.

 

***

 

Knoxville’de güçlenip

 

      Kentucky Barajı’nın tribünlerini çevirip

 

           Ve sürükleyebildiği tatlısu midyeleriyle

 

               Watts Bar Gölü’ne dolar ve sonra tekrar taşar. 

 

Ve kocaman yaprakları sarı, yeşil, kırmızı, bej, kahve

 

      Tohumları adamın başına sarkan akçaağaçların arasından

 

           Ve Kentucky önünden uzanan bir kanal vasıtasıyla kuzeybatıya dönerek...

 

                  Bu kez Barkey Barajı’na akar...

 

***

 

Fısıldayan Çamlar Hıristiyan Kampı’nı sağda,

 

       Kumlu Şapel’i solda bırakıp,

 

           Ve yolda, Lagufarda Presbiteryen ve Penington Birleşik Metodist

 

kiliselerine rastlayıp

 

                   Nihayet Nissan Stadyumu mevkiinde muhafazakâr Orta-Güney

 

Amerika’nın Tunceli’sine ulaşır.

 

Çünkü Nashville, bu kırmızıburun denizinin ortasında, Demokratlar’ın oy

 

çıkarabildiği yegâne adacıktır.

 

Tennessee Nehri, en nihayetinde kavuştuğu bu müzik,

 

içki ve ‘günah’ şehrinde...

 

        Eski bir Cherokee yerleşim biriminden aldığı ismini...

 

             Koca bir eyalete ve onun dünyaca ünlü viski türüne bırakır.

 

***

 

Sadece ‘demokrat’ değil; bol müzisyenli, özgürlüğüne ve eğlencesine

 

düşkündür Nashville’in ahalisi.

 

Ve sabahın 10’unda bile boydan boya bütün barları tıklım tıklım,

 

        Durmadan country ve rock çalan koca bir Flash TV’ye dönüştürdüler

 

şehrin anacaddesi Broadway’i.

 

Birçoklarına sorduğunuzda, sabahın köründe böyle içip

 

eğlenebilmelerinin sebebi,

 

        Bildiğin burbonu kömürde damıtmayı akıl etmeleri: Demiri azaldığı

 

için hangover’ı da az Tennessee viskisi. 

 

***

 

Viski sadece Nashville’e değil, bütün dünyaya az ötedeki kazası

 

Lynchburg’dan dağılıyor.

 

Ve baştan aşağı bir viski kasabası olan Lynchburg törenlerle,

 

konserlerle, partilerle bu işi yapmanın 150’nci yılını kutluyor.

 

Ve konserde, ve törende, ve partide...

 

      Seyircilerin, dans edenlerin, eğlenenlerin ekseri çoğunluğu

 

          “Tennessee deresi yukarı aksa,

      

          Buradan Trump’a oy çıkmaz” diyor.

 

 

BU AKŞAM SEN NEREDESİN?

 

Zara Bostancı GM’de, Emre Aydın Antalya Jolly Joker’da, Mabel Matiz Kartal Beyrut Performance’ta, Halil Sezai Ataşehir IF Performance’ta,  Ayhan Sicimoğlu Zincirlikuyu Zorlu PSM’de...

 

16

 

Bugün saat 14.00’te Volkswagen Arena’da yapılacak Burn Battle School’da ölümüne kapışacak bboy gruplarının sayısı

 

 

DERSAADET’TE YAŞIYORSUN PEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUN?

 

- Sonradan Gurmeler topluluğunun 8 yılın sonunda bir kitap çıkardığını...

 

‘Yerim Seni İstanbul’da 230 yeme-içme mekânının anlatıldığını...

 

- Tanışma uygulaması Happn’ın şehrin çapkınlık haritasını çıkardığını...

 

Bağdat Caddesi, Barbaros Bulvarı ve Atatürk Havalimanı’nın başı çektiğini...

 

- Moda’da ‘Başka Bir Okul Mümkün’ isimli bir çocuk merkezi olduğunu...

 

Bugün ekolojik yaşam atölyesi düzenlediklerini (inancmisirlioglu@gmail.com )...

Yazının devamı...
Mükemmel cumartesinin 5 adresi
1 Ekim 2016

BİR MÖNÜ

 

HİSAR’A HÜCUM: KİŞİ BAŞI 79 LİRA! 

 

Önünüz püfür püfür Boğaz.

 

Arkanız şehrin en şık/şirin lokantalarından Kiss The Frog yani Kurbağayı Öp.

 

Sağınızda/solunuzda bitmez tükenmez enerjisi ve gülümsemesiyle şef Gül Etker. 

 

Masanızda kaya levreği pastırma, feta saganaki, kalamata zeytinli humus, tarama, avokadolu cacık, zeytinyağlı.

 

Hepsinin toplam adı: Anason mönü. 

 

Boğaz’ın kolay kolay başka hiçbir balıkçısında bulamayacağınız fiyat ve sunumla: 79 lira. 

 

Elinizde tercihinize göre uzo ya da rakı... 20 lira farkla.

 

* Ismarlayınız, kâr ediniz: Rumelihisarı; (0212) 287 73 20.

 

BİR PARTİ

 

‘MÜKEMMEL CUMARTESİ’ GÜNDÜZDEN BAŞLAR

 

Kim gider: Azmak için cumartesi akşamını bekleyemeyen eğlence-oburlar.

 

Neden gider: Kendi gibi diğer eğlence-obur’larla tanışmak/kaynaşmak maksadıyla.

 

Ne zaman gider: Akşamüstü 17.00’de.

 

Nereye gider: Zorlu Center’da Morini’nin terasına.

 

Ne gider: Kimse bakmıyormuş gibi dans etmek. 

 

Çünkü bugünkü ‘Perfect Saturday/Mükemmel Cumartesi’ partisinin teması ‘Dance Like Nobody is Watching’.

 

* Katılınız, oynayınız: Zincirlikuyu; (0212) 353 67 67

 

BİR KOKTEYL

 

25 BİN SİPARİŞ ALAN KOKTEYL: PASSİFLORA

 

Siz hesap edin ne kadar gerildiğimizi/sakinleşmeye susadığımızı...

 

Alexandra’da 228 günde 25 bin satılmış: Passiflora.

 

İçinde ardıç, salatalık ve limon otu var ve adını lemongrass’ın müsekkin etkisinden alıyor. 35 lira.

 

* Biliniz, sakinleşiniz: Arnavutköy; (0212) 287 58 48

 

BİR MEKÂN

 

CAPRICORN GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR

 

Enerjisi: Anjelique’in o ilk açıldığı halleri.

 

Senli benli, sürprizli ve seksi...

 

Yeri, zaten hemen dibi.

 

Mutfak Akdenizli: Bol balıklı, pek ıstakozlu, çok midyeli, epey karidesli.

 

Ölü toprağı serpilen Boğaz’da beklenen hareket/aranan kan Capricorn’la geldi.

 

Çarşamba akşamı itibariyle hoş geldi, sefa getirdi.

 

* Yiyip içiniz, eğleniniz: Ortaköy;  (0212) 259 41 00

 

BİR ATIŞTIRMALIK

 

BEZELYE MARTİNİ

 

Hiçbir yağ kullanılmadan önce bezelyeler buharda pişiyor.

 

Sonra doooğru fırına.Kastamonu sarmısağıyla ezildikten sonra...

 

Acılı kıtır simitle önünüze geliyor.

 

Ama martini bardağının içinde!

 

Tam iş çıkışı/akşamüstü atıştırması.

 

Hafifliğine inanamayacaksınız.Whisper’da 25 lira.

 

* Tadınız, fit kalınız: Arnavutköy; (0212) 263 10 45

 

DERSAADET’TE YAŞIYORSUN PEKİ BUNLARI BİLİYOR MUSUN?

 

- Taksim’de 50 gün boyunca kesintisiz festival yapılacağını...

 

Çarşamba günü ‘antika’ temasıyla başlayan festivalin, tasarım, sanat, film başlıklarıyla devam edeceğini... 

 

- Balkan göçmenlerinin, yarın Türkiye’ye ilk ayak bastıkları Sirkeci Garı’nda buluşacağını...

 

‘Bir Kofer, Bir Sandık’ etkinliğinde sizi Balkan türküleri, yöre yemekleri, göçü anlatan skeçlerin karşılayacağını... 

 

- Maçka KüçükÇiftlikPark’ta bugün ve yarın tasarım şenliği olduğunu...

 

70’e yakın tasarımcının ürünlerini normalin çok altında fiyatlara satın alabileceğinizi...

 

- Fotoİstanbul Fotoğraf Festivali’nin deklanşöre bastığını...

 

Sanat Yönetmeni Christophe Laloi’nın salı akşamı 20.00’de Beşiktaş Köyiçi’nde projeksiyon gecesi düzenleyeceğini...

 

- Yarın Caddebostan sahilde Ignite Koşu Yarışması yapılacağını...

 

Katılacakların TC kimlik No, doğum tarihi ve cep telefonunu canan.duran@goodworks.com.tr’ye yollamaları gerektiğini...

 

12 TL

 

Moda’nın dolup dolup taşan mekânı Çikolata Dükkânı’nda çilek, eritilmiş çikolata, Fransız bisküvisi ve krem şantiyle yapılan ‘Asuman’ın kavanoz fiyatı.

 

BU AKŞAM SEN NEREDESİN?

 

Demi Lovato Antalya Expo’da, Mabel Matiz Kadıköy Dorock’ta,, Sıla İzmir Kültürpark’ta, Zakkum Ataşehir !F Performance’ta, Hayko Cepkin Ankara Jolly Joker’de, Berkay Bursa Jolly Joker’de...

 

Yazının devamı...