(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"Abdülkadir Küşin" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Abdülkadir Küşin" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.

Abdülkadir Küşin

3 yaşında meme kanseri oldu
20 Ocak 2011

Dünyadaki en küçük meme kanseri hastası olan Aleisha’nın annesi Melanie Hunter, banyo yaptırdığı sırada kızının göğsünde bir yumru farketti. Anne, kızını alıp hemen doktora götürdü. Tetkikler yapıldı ve doktorlar korkulacak bir durum olmadığını belirterek anne kızı eve gönderdi.

Fakat gün geçtikçe o yumru büyümeye ve küçük Aleisha'ya acı vermeye başladı. Yeniden doktora gittiler. Büyüklüğü 2 cm'e ulaşan kitlenin tümör olduğu anlaşıldı ve küçük kız hemen ameliyata alındı.

Tümör tamamen alındığı için küçük kızın kemoterapi ve radyoterapi görmesine gerek kalmadı. Aleisha, ameliyattan 3 gün sonra taburcu edildi.

Ameliyatı gerçekleştiren doktor Nancy Down, “25 yıldır meme kanseri üzerine çalışıyorum, şimdiye kadar hiç bu kadar küçük bir hastam olmamıştı." dedi.

Daha önce bilinen en küçük meme kanseri hastası 10 yaşındaki ABD’li Hannah Powell-Auslam idi.

Yazının devamı...
New Year’s celebration at Conrad
28 Aralık 2008

Choice selections from the kitchens of Turkey and the world will come to life in an open buffet in the Manzara Restaurant on Floor R, and guests will also have a chance to join in the rhythm of the evening with live music. The price of the New Year’s party that will continue with a DJ performance will be YTL 195 per person, which includes unlimited local drinks and VAT.

The most attractive Italian restaurant in the city, Prego, will produce the heights of gourmet pleasure for its guests with the special New Year’s menu that chef Piatti has prepared. The menu will contain unequaled flavors, such as Venetian-style ravioli with fresh spices and tomato sauce, milk veal bits accompanied by a dandelion sauté with balsamic vinegar and sultan grapes, creamed potatoes and grilled prawns with stuffed squash. The meals include unlimited local drinks and immediately after dinner, guests will join the New Year’s party in Manzara. The price will be YTL 225 per person including VAT, or without drinks YTL 185.

For those who want to celebrate the New Year with a bewitching panorama of the Bosphorus, there will be a magnificent New Year’s party in the Summit Bar on the 14th floor. The entrance fee, which includes one cocktail, is 90 YTL with VAT.

For those who want to start 2009 in a different way and celebrate at the Conrad Istanbul, the price for a night’s stay for a single person including breakfast is 60 euros. The price of the accommodation package that includes the special gala meal at the Manzara restaurant and breakfast is 150 euros per person.

Yazının devamı...
TMSF, Dünya Ticaret Merkezi’ndeki 18 dükkanı satıyor
5 Mart 2007
TMSF'den yapılan açıklamaya göre, taşınmazların ihalesi, 6 Mart Salı günü Profilo Alışveriş Merkezi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilecek. 1 milyon 180 bin YTL bedelli bodrum katta yer alan 16 numaralı bağımsız bölüm, dükkanlar arasında en yüksek muhammen bedele sahip satışa konu olacak.

18 dükkanın tümü İstanbul Bakırköy’deki EGS Business Park Blokları’nda yer alıyor. EGS Business Park; CNR Fuar ve Sergi Alanı, Kongre Merkezi ve otelleri de içine alan 500 bin metrekarelik İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Projesi kapsamında, 100 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor. Ticaret yönünden oldukça talep gören bölgenin doğusunda Ataköy, batısında havaalanı, güneyinde Yeşilyurt - Yeşilköy ve kuzeyinde ise E-5 Karayolu bulunuyor.

Gayrimenkuller, muhammen değerlerinin yüzde 75’inden az olmamak üzere ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale edilecek. Verilen bedel muhammen değerin yüzde 75’inden az olur ya da hiç alıcı çıkmazsa, ikinci satış 13 Mart'ta gerçekleştirilecek.
Yazının devamı...
LG’den 50-inç plazmada devrim
7 Haziran 2006

LG’nin, dünyada benzeri bulunmayan yeni teknolojisinin, şirketin 50 inç plazma üretiminde önemli bir artış yaratması bekleniyor. LG, tek ana camdan 3 farklı 50-inç panel üretimini sağlayan benzersiz teknolojisi ile verimliliğini daha da arttırırken fiyat rekabetinde de gücünü sağlamlaştırıyor.

 

 Yeni teknoloji ile LG’nin aylık 50-inç plazma cihaz üretimi 50.000’den 150.000’e çıkacak; ayrıca işlem basamaklarını ve gecikme zamanlarını azaltarak maliyetlerde düşüş sağlayacak.

 

 

Yazının devamı...
Türk usulü önlem
8 Ağustos 2004
IRAK’a mal taşıyan Türk kamyon şoförlerinin kaçırılması yüzünden bu ülkedeki faaliyetlerini durduran Türk şirketlerinin sayısı artarken, rehin alınmaktan korkan bir Türk şoför kamyonu üzerinde bir takım değişiklikler yaptı. Fransız haber ajansı AFP’ye göre, Irak sınırından giriş yaparken Türk plakasını söken Mehmet Ali isimli şoför, sprey boya ile de petrol tankerinin hemen arkasına Arapça olarak ‘Allah büyüktür’ yazdı. Tankerin yan kısımlarına yine Arapça olarak ‘Irak petrolü Iraklılar’a aittir’ yazan Mardin doğumlu Türk şoför, Iraklı şoförlerden oluşan konvoylarla yoluna devam ederek kendisini garanti altına almaya çalışıyor.

ÇEKİCİ IRAKLI, DORSE TÜRK

Ancak yine de Bağdat’a kadar gitmekten çekinen 40 yaşındaki Mehmet Ali, yükünü, Musul-Bağdat arasında taşıması için bir Iraklı şoföre teslim etti. Teslim sırasında aralarında şakalaşan Iraklı şoförler, kamyonu göstererek ‘Şuna bakın, çekicisi Iraklı dorsesi Türk’ diye espri yaptılar. Yük teslimi sırasında hazır bulunan Hasan Şeyh Musa isimli bir şoför de ABD koruması altında olmasına karşın iki ay önce şoförlüğünü bıraktığını söyledi. Musa, ‘Sefer başına 700 dolar alıyordum. İki ay önce ABD’nin koruduğu konvoy ile yük taşırken, ateş açıldı. Amerikalıların bizi koruyamayacaklarını anladım ve işi bıraktım’ diye konuştu.
Yazının devamı...
Devlerin galası: 86-79
3 Ağustos 2004
12 Dev Adam, Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçları öncesi, Atina Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek Yeni Zelanda ile yaptığı ilk hazırlık maçını 86-79 kazandı. Yeni koç Bogdan Tanjeviç’in ilk sınavında genç oyunculara şans vermesi takdirle karşılandı, ilerisi için ümit verdi.

İlk yarı ribauntta aksamamıza rağmen çember altında Mehmet’le sayı bulan takımımız, Hidayet ve İbrahim’in basketleri sonrası devreyi 40-38 önde kapadı. İkinci yarıda Yeni Zelanda eşitliği sağlamasına rağmen Serkan’ın üçlükleri ibreyi bizim lehimize çevirdi. Devler Fatih’in etkili oyunuyla 3. periyodu 64-54 önde tamamladı. Son periyotta Mehmet Okur, İbrahim ve Hidayet ile basketler bulan milliler sahadan 86-79 galip ayrıldı.

Elektrikler kesildi

Maçın bitimine 37.5 saniye kala elektrikler kesildi. Jeneratörler hemen devreye girerken, 20 dakikalık aradan sonra karşılaşmaya devam edildi.

TÜRKİYE-YENİ ZELANDA

l SALON: Abdi İpekçi

l HAKEMLER: Engin Kennerman (***), Dallas Pickering (***)

TÜRKİYE: Ender (**), İbrahim (***) 21, Hidayet (***) 10, Kerem Gönlüm (***) 6, Mehmet (***) 20, Fatih (***) 10, Kerem Tunçeri (***) 2, Serkan (***) 11, Cevher (**) 2, Valentin (**), Semih 4 (***)

YENİ ZELANDA: Dickel (**) 7, Penney (***) 16, Jones (**) 8, Cameron (**) 8, Marks (**) 10, Book (**) 6, Olson (***) 17, Henare (**), Boucher (*), Bradshaw (**) 6, Winitana (*) 1

l
1. PERİYOT: 22-18 l İLK YARI: 40-38 (Türkiye) l 3. PERİYOT: 64-54

l 5 FAUL ALAN: Dk. 39.27 Book

Devlerimiz Y.Zelanda karşısında

2005 Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçları hazırlıklarını sürdüren A Milli Basketbol Takımımız, bugün Yeni Zelanda ile bir kez daha karşılaşacak. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda saat 20.30’da başlayacak maçı NTV canlı olarak ekranlara getirecek.
Yazının devamı...
Vergide düzensizlik kamudan başlıyor
31 Ağustos 2002
Her yıl ağustos ayında vergi borcu bulunanlar listesi açıklanınca görüyoruz ki, en büyük vergi borcu bulunan kuruluşlar, Devlete ait kurumlar!

Tekel, Devlet Demir Yolları gibi kamu kurumları ile belediyeler ve belediyelere ait İETT gibi kurumlar, devlete vergi borçlarını ödeyemiyorlar. Bu kurumlar, sosyal güvenlik primlerini de ödemiyorlar.

Zaten devlet de bu tür kurumlardan aldığı ve kendi kurumlarından aldığı mal ve hizmetler nedeniyle, bu kurumlara olan borçlarını ödemiyor. Tekel'e aldırdığı ve yaktırdığı tütünlerin parasını, DDY'ye yaptırdığı hizmetin parasını, belediyelerden aldığı suyun elektriğin, Telekom'dan aldığı telefon görüşmelerinin parasını ödemiyor. Devlette bunları ödeyecek para yok. Bu kurumlarda da kendi borçlarını ödeyecek para. Ve bir kör dövüşüdür, gidiyor.

SÜRÜNMENİN NEDENİ

Bu durum yeni değil, yıllardır böyle. Şimdilerde iyice kronik hale geldi. Borçlar katlanarak büyüyor. Devletin kurumlara, kurumların devlete olan borçları ödenmezse, üretim nasıl sürdürülür, yatırımlar nasıl yapılır, hizmet nasıl görülür?

Kamu kurumları sosyal güvenlik primlerini de ödemiyorlar ama, emeklilik sırası gelenler emekli edilip maaşlarını alıyorlar. Prim tahsil edilmeden sadece beyan vermekle emekli maaşı ödenemez ki! Bu nedenle de emekli maaşları insanları süründüren miktarlarda kalıyor.

Devlet; okulların elektrik, su, ısınma, temizlik giderlerini de ödemiyor. Başınızın çaresine bakın diyor. Eğitim güya parasız. Fakat kayıt sırasında velilerden zorla alınan, zorla alındığı inkar edenler tarafından da bilinen paralarla okulların giderleri karşılanıyor. Toplanan paralardan Milli Eğitim organizasyonunun giderleri de karşılanıyor. Bu durumlar hem yasal değil. Yasal olmaması nedeniyle de denetimi doğru düzgün değil ve adil değil.

Uyum yasaları çıkartarak Avrupa Birliği'ne (AB) girmek mümkün mü? Böyle bir ekonomik ve sosyal yapı ile AB'ye girmek mümkün değil. Keşke yasa çıkartarak bir şeyleri düzeltmek mümkün olsaydı!
Yazının devamı...
Vergi Yasası ortada kaldı
17 Ağustos 2002
Yıl sonuna kadar kanun yolu ile yeni bir düzenleme yapılmazsa, ertelenen değişiklikler 2003 yılı başından itibaren otomatikman yürürlüğe girecek.

Bu hükümlerin, üç yıl önce yapıldığı gibi bir yıl daha ertelenmesine imkan verecek ve esas düzenlemenin yapılmasını yeni meclise bırakacak bir önerge, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bütçe Plan Komisyonunda tartışmalara neden oldu ve yeni düzenleme engellendi.

Halen yürürlükte olan ve yıl sonunda sona erecek olan hükümlere göre, '2002 yılı sonuna kadar elde edilecek ve kesinti sureti ile vergilendirilmiş bulunan banka mevduat faizleri, repo gelirleri ve yatırım fonu gelirleri için gerçek kişiler ayrıca gelir vergisi beyannamesi vermeyecekler ve kesinti dışında bir vergi ödemeyecekler.'

Bu uygulama faiz türü gelirlerden vergi alınmaması anlamına gelmiyor. Tam tersine; arındırma yapmadan, yüzde yirmilere varan oranlarda ve yıl sonunu beklemeden elde edildiği anda kesinti yolu ile vergilenmeyi sağlıyor. Ayrıca küçük büyük her miktarda paranın banka sisteminde kayıt içine çekilmesine yararı oluyor. Ve bu tasarrufların dövize çevrilerek yastık altında saklanmasını da bir ölçüde önlüyor. Yürürlülük süresinin uzatılmaması, vatandaşların en tabii hakları olan beş ay sonraki vergilendirme rejimini bilmelerini de engelliyor.

NEREDEN BULDUN?

Gelelim, yersiz bir şekilde 'nereden buldun' adı verilmesi nedeniyle yandaş ve karşıtlarını yaratan Gelir Vergisi Kanunu'nun 1'nci maddesine. Burada tartışma konusu, 'gelir' tanımının belirsizliği olmalı.

Halen yürürlükte olan maddeye göre, Gelir, 'Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı' şeklinde tanımlanıyor. Daha sonra da ticari kazanç, zirai kazanç, ücret, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, sair kazanç ve irat olarak kaynaklarına göre sıralanıyor.

Ertelenen ve yıl başında yürürlüğe girecek maddede ise Gelir, 'Bir gerçek kişinin bir takvim yılında elde ettiği, tasarruf veya harcamasına kaynak teşkil eden her türlü kazanç ve irat' olarak tanımlanıyor. Bu tanım, belirsizlikler içeriyor. Bu gün vergi kaçırıldığını idare ispat etmesi gerekirken, gelecek uygulamada vergi kaçırmadığını vatandaş ispat etmek zorunda kalacak.

KUYUDAKİ TAŞ

Ertelemeden yana olanlar, 'kara paracıları savunmakla' suçlanıyor. Halbuki kara para için Kara Para Yasası, çıkar amaçlı suç örgütlerini düzenleyen yasalarımız var. Mali polis, Masak gibi kurumlarımız var. Ayrıca Vergi Usul Kanunu'nun hep yürürlükte olan 30/7 maddesine göre ‘‘Mükellefler, her türlü harcama ve tasarruflarını vergisi ödenmiş veya vergiye tabi olmayan kazançlardan sağladıklarını kanıtlayamazlarsa, bu tutar vergi matrahlarının takdirinde dikkate alınır.’’ Bu madde ile, herkese nereden buldun sorusunu sormak zaten mümkün.

Tam dört yıldır 'kuyuya atılan taşı çıkartmaya' uğraşıyoruz. Çıkartıp çıkartıp yeniden düşürüyoruz.
Yazının devamı...