Afrika’nın güneyinde, safari meraklılarına vahşi doğanın ortasında en konforlu şekilde hizmet vermek için kurulan ekolojik resort’lar, safari lodge’ları ve çadır-oteller, kıtanın sıcak ve insancıl ruhunu hissettiren, ilham verici bir dekorasyon diline sahip.
1.Toprak renkleri
Köklü, vahşi, gizemli, naif ve hümanist kültürlerin etkisindeki Afrika kökenli safari stili, doğaya dönük ve konforlu detaylarıyla yazlık evlere uygun pek çok şifre barındırıyor içinde. Formlar ve semboller arasında ufak farklılıklar olsa da tüm kıtada geçerli olan en önemli stil anahtarı, günbatımı ve toprak renklerinin ahşap malzeme ile birleşiminden doğan sıcaklık hissi. Dokumalarda kimi zaman tarçın ve kırmızı ile güçlenen, aksesuarlarda boynuzlar, dreamcatcher’lar, bronz ve sedef objeler ile yöreselleşen bu renk paleti, hem iç hem de dış mekanlarda dinlendirici ve samimi bir etki yaratmak için ideal olacaktır.
2.Ateş böcekleri gibi
Açıkhavada uzun zaman geçirildiği için, ahşap deck’ler ve güverteler üzerinde kurgulanan oturma grupları bu stilin önemli bir parçası. Kolonyal döneme gönderme yapan mobilyaların yanı sıra, açılıp kapanan rejisör koltukları ve salıncaklar kullanılabiliyor. Kilimler sadece içeride değil teras ve taraçalarda da yaygın, birkaç tanesi yan yana serilebiliyor. Karakteristik bir Afrika akşamı görüntüsü için bolca fener aydınlatma şart. Dış mekan için tasarlanmış ayaklı küvetler, tik zeminli duşlar ve dış mekan şömineleri de çok belirgin stil detayları olacaktır.
3.Sereserpe rahatlık
Doğanın kalbinde olup da kısıtlanmış hissetmeye imkan yok; zaten safari tarzının pek çok detayı da bu özgürlük hissini güçlendiriyor. Yüksek pencereler, branda tentelerin altına kurulmuş geniş sedirli alanlar, alçak mobilyalar, büyük minderler, hasır day-bed’ler ve elbette hamaklar... Yataklar genellikle cibinlikli, ayak uçlarına puf ya da tabureler yerleştiriliyor. Gözü yoran desenler ve kalabalık aksesuar grupları yok. Gerektiğinde aynı sehpanın ya da objenin çoklu kullanımıyla dengeli ve huzur verici bir düzenleme sağlanıyor.
4.Lüks Afrika
Sükunti ve sakinliği bozmadan lüks olabilmenin ipuçları da var safari stilinde. Krem, beyaz ve fildişi tonlarına ilave edebileceğiniz siyah geometrik desenler ve doğal yüzeyler, işlenmemiş deri, kanvas ve taş dokuları, ahşabın ağırlıkta olduğu bir mekanda seçkin bir görüntü yaratacaktır. Tıpkı Güney Afrikalı tasarımcı Stephen Falcke tarafından tasarlanan Molori safari otelinde olduğu gibi. Burayı çekici kılan en önemli özellik, çağdaş Avrupa dokunuşlarının, geleneksel Afrika havasıyla sentezlenmiş olması. Venedik şamdanları ve Philippe Starck tasarımı banyolar, ahşap heykellerle birlikte kullanılmış.
5.El yapımı olan daha değerli
Kenya’nın Lamu takımadasında yer alan The Majlis, eski bir aile villasından dönüştürülmüş, dekorasyonda Afrika ile Asya’nın yollarının kesiştiği bir butik otel. Angelina Jolie ve Brad Pitt çifti 5 sene önce yeni yıla burada girdiklerinde ünü pekişti. Sanatçı Armando Tanzini ve mimar Amedeo Strada’nın yaptığı odalar, yüksek ve kirişli tavanlarıyla bölgenin karakteristik özelliklerini taşıyor. Hepsi el yapımı koyu renk ahşap mobilyalar, kafesli formlar, göz alıcı renklerde kilimler, Hint tarzı sandık ve sehpalar, Swahili’ye özgü taş oymaları ve Doğu Afrikalı yerel sanatçılarının heykelleri, Avrupa’ya özgü lüks konfor anlayışıyla bir araya getirilmiş.
6.Doğaya saygı
Safari kamplarını toz duman içinde, susuz, elektriksiz, medeniyetten uzak sananlar, dünyanın en ünlü ‘glamping’ (glamourous camping, yani şık ve büyüleyici kamp merkezleri) alanlarından biri olan Singita’yı görmeli. Mara nehrinin kenarında, ikisi Güney Afrika’da, ikisi Tanzanya ve biri Zimbabwe’de olmak üzere toplam yarım milyon dönüm el değmemiş arazi üzerine yayılan bu turizm oluşumunda, tüm ihtiyaçlar güneş panellerinden elde edilen elektrikle karşılanıyor; mimaride ise geri dönüşümlü malzemeler tercih edilmiş. Dekorasyon stiline bölgenin yarı göçebe yerli halkı olarak bilinen Masailerin süsleme gelenekleri ilham veriyor. Ayrıca kampın her yerinde Afrikalı genç sanatçılara ait sanat eserler var.
Safari notları
- Safari tarzı dendiğinde akla ilk gelenler geleneksel Afrika maskları ile zebra, zürafa, leopar deseni baskılı kumaşlar, yastıklar ve post halılar olsa da, aslında bu macerayı sevenlerin konakladığı yerler çok daha rafine ve doğal bir tarzla dekore ediliyor.
- En önemli iki dekorasyon elemanı renk ve malzeme. Toprak, çöl ve baharat renklerini siyah ya da yanık bir turuncu ile tamamlayabilirsiniz. Malzemelerde ise hiç de mükemmel olmayan, doğal yüzeyli hasır ve ahşaplar ön planda. Geleneksel Afrika sepetleri de farklı amaçlarla kullanılabilir.
- Afrika’daki mekanlar yoğun nemli iklimde havanın sirküle olabilmesi için fazla eşyadan arındırılır; siz de bu tarzda düzenleyeceğiniz bir odaya eşya yığmayın. Dönem olarak kolonyal tarzda mobilyaları seçebilirsiniz.
Çadır hayatı
‘Glamping’ adı verilen şık ve lüks çadırlar, Afrika safari turizminin en ilginç oyuncusu. Otel konforundan vazgeçmek istemeyen ama yine de safari kampı yapmak isteyen üst gelir grubu için yaratılmış bu konaklama yöntemi, hem bireysel hem de ailece safari keyfini yaşamayı mümkün kılıyor. Üstelik doğaya zarar vermeden! Çünkü bu çadırları kurmanın belli kuralları var: Kendi elektriğini üretebilmeli, üzerine kurulduğu ortama adapte olabilmeli, habitata ve mevcut floraya zarar vermeyecek şekilde düzenlenmeli.
Biz üzerimizde beyaz keten tünikler, boynumuza kemik kolyeler, başımıza hasır şapkalar geçirmişken, evlerimiz kış giysileriyle sessiz sessiz bekleyecek değiller ya! Canları biraz renklenmek, biraz hafiflemek, biraz özgürleşmek istiyor. Hadi o zaman alışverişe!
Siesta zamanı
Mekânların da tatile ihtiyacı var. Yaz düzenlemenizi yaparken sadelik anahtar kelimeniz olsun. Abartılı objelerden kaçının. Bazen bir şey eklemek yerine bir şeyler çıkarmak da iyi bir çözüm olabilir. Pozitif enerjinin tıkanmadan dolaşması için etrafı boşaltarak rahatlatmak işe yarayacaktır. Uzayan gündüzleri düşünerek ya salonda ya da balkonda/verandada kendinize derin, geniş ve bol yastıklı bir siesta köşesi oluştursanız yeter. Cibinlikli daybed’lerin ve sedir-kanepelerin her bütçeye uygun seçenekleri bolca var.
2. Bembeyaz yaz
‘Globetrotters’ (dünya gezginleri) olarak tanımlanan 21’inci yüzyıl insanının evinde her kıtadan, her ülkeden, her kültürden izler bulmak mümkün. Folklorik desenler, zanaatkarların el yapımı objeleri ve yerel ustaların ellerinden çıkan tekstiller kent evlerine girdikçe, onları mekânda öne çıkaracak ve dikkatleri üzerine çekecek alçakgönüllü bir fona ihtiyaç duyuluyor. Beyaz ve tonları, sahil evlerinin taş ve kum dokusuna da, şehir evlerinin ahşap hacimlerine de, kır evlerinin rahat yaşam tarzına da aynı hevesle uyum sağlıyor.
3. Daha fazla bitki
Ülkemizde de pek çok tutkunu bulunan sukulent ve kaktüsleri geniş cam kaseler, terrarium’lar ya da fanuslar içinde istediğimiz şekilde düzenleyip, iç mekanlarda yetiştirmeye uygun yeşil bitkileri tek bir alana toplayarak evin içinde de bahçıvanlık yapmak mümkün. Balkonunuz varsa ve camekanlı ise, dört mevsim çiçek ve sebze yetiştirmeye uygun bir alanınız var demektir. Açık ve güneşli balkonlarda ise süs bitkisi ve bodur meyve ağacı yetiştirebilirsiniz. Rüzgar alıyorsa, set bitkileri kullanarak öne uzun boylu bitkileri dikip bunların rüzgarı engellemesini sağlamak gerekiyor.
4. Güneyli bir hava
Kılıflı kanepeleri, büyük pufları, dikişi bozuk tekstilleri ya da patinesi dökülmüş mobilyaları yaz gelecek evinizin başköşesine koyacaksınız deseler kim inanırdı? İlk bakışta kusurlu gibi görünen birçok detayın artık dekorasyonda bir kişiselleştirme unsuru olarak prim yaptığını görüyoruz. Evden çıkarmaya hazırlandığımız birçok parçayı yerine geri koyan bu eğilimin baş oyuncuları arasında rustik görüntü, yıpranmış yüzeyler, işlenmemiş malzemeler ve özellikle eskitilmiş halı ve tekstiller var. Kendinizi Toskana ya da Provans bölgesindeki bir Ortaçağ evinde düşleyerek yapın seçimlerinizi.
Alışveriş sepetimizde neler olsun? Mevsimin kazanan 11’lisi
1. Michalangelo şezlong: 1.450 TL., Mudo Concept.
2. Bambu salıncak: 1.499 TL., Yargıcı.
3. Monroe şezlong: 900 Euro, Casa Mobilya.
4. Bali şemsiyesi: 179,90 TL., Yargıcı.
5. Saksıda sukulentler: 135 TL., Atölye 11.
6. Minder: 220 TL., Kiosk Flamant.
7. Colorido amerikan servis: 16 TL., Crate and Barrel.
8. Beyaz puf: 207,20 TL., Boyner Evde.
9. Kendir kilim: 1.650 TL., Mudo Concept.
10. Hamak: 118 Dolar, amerikadaniste.com
11. Polygon terrarium: 79,50 TL., Paşabahçe.
Mekânlar esas kokularını içinde yaşayan insanların ürettikleri, tükettikleri, uğraştıkları maddeler ve kendi enerjilerinden alsalar da, mumlar, çubuklar, ev kokuları ve çiçeklerle yaratacağımız ilave bir ‘atmosfer’ onların karakterini ve stilini güçlendirecektir.
1. Nasıl bir etki?
Mekânların beynimizde uyandırdığı bazı hisler vardır. Bu hisleri oluşturan etkenlerden biri de onların kokularıdır. Son yıllarda koku duyusu ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalarla, koku alma duyusunun beyne en dolaysız yoldan bağlı ve en etkili temel duyu olduğu kanıtlanmış. Bu nedenle kokuların karakterleri o mekanda nasıl hissettiğinizi de belirleyebiliyor. Örneğin okaliptusun bilge, mine çiçeğinin enerji veren, sandal ağacının oturaklı, adaçayının rahatlatıcı, kakulenin dengeleyici bir etkisi var.
2. Bir çeşit mekân akupunkturu
Bu aralar koku deyince aklıma ilk olarak mimarlık ile feng shui, dowsing ve spaceclearing (mekân temizliği) gibi teknikleri birleştiren mimar Aslıhan Ekitmen geliyor. Yarattığı “Alaim-i Sema” adlı marka ile çeşitli enerji temizlik setleri, kokuları, mumları ve adaçayı kaseleri hazırladı. Anadolu kültürüne çok da uzak olmayan bu tekniğin amacı, ortamı arındırmak, hafifletmek, eski enerjileri temizlemek, dönüştürmek ve dengeyi tekrardan kurmak. Misk, amalfi limonu, turunç, lavanta... Her buruna göre bir koku mevcut! www.alaimisema.com.tr
3. Kitap kokusu
Onu kurduğu Derin Design markasıyla tanıyor ve bir Türk tasarımcısının adını Cappellini, Moroso, Zeritalia ve Altreforme gibi dev markaların koleksiyonlarına yazdırdığı için daha da çok seviyoruz. Ama aslında o bir eczacı! Dolayısıyla geçen sene özel bir etkinlik için bir mekân kokusu tasarladığında hiç şaşırmadım. İçinde meşe yosunu ve sedir ağacı armonisi bulunan Book Smell isimli mekân kokusunda, Mısır’a özgü papirüs kağıdından esinlenmiş Aziz Sarıyer. Kokuya kapalı bir kütüphanenin nemli etkisini vermek için Endonezya paçulisi gibi odunsu notaların kombinasyonunu eklemiş. Burnunuza geldi değil mi?
4. Gözünüzü kapatın ve derin nefes alın
Hücre fizyolojisi uzmanı ve koku araştırmacısı Prof. Dr. Hanns Hatt, yeterli alıştırmayı yaparak kokuların mesajlarını anlamaya başlamanın hayatımıza etki edeceğini ve okullarda koku dersi verilmesi gerektiğini savunuyor. “Bir mekâna girdiğimde etrafa sadece bakmıyorum, etrafı kokluyorum da. İnsanın çok güzel dekore edilmiş olmasına rağmen bazı yerlerde kendini rahatsız hissetmesinin açıklaması da bazen burada yatar, yani o yerin havasında”, diyor. Bu nedenle evinize sık sık taze çiçek alıp her sabah gözlerinizi kapatıp sadece kokularına konsantre olarak koku alıştırması yapmanızı öneriyor.
5. Renklerin kokusu var mı?
Bence kesinlikle var. Örneğin bu yatak odasına baktığımda içeride taze bir okyanus havasının tuz kokusunu alır gibiyim, çünkü renk paletindeki mavi ve beyaz birlikteliğinin hafızamda yarattığı koku bu. Kahve ve yeşillerin ağırlıkta olduğu bir paletin ormanı, turuncu ve kırmızı gibi enerjik tonların ise uzak coğrafyalara yapılacak yeni yolculukları çağrıştırması da aynı sebepten. Koku ve hafıza arasındaki ilişki, renklerle birleşince daha da güçleniyor. Aralarındaki uyumu kullanarak evde yaratmaya çalıştığımız duyguyu da pekiştirebiliriz.
6. Wellness akımı da ona çok şey borçlu
Sağlıklı beden-sağlıklı ruh hedefiyle büyük bir endüstri yaratan wellness akımının evdeki bir ucu da ev tipi hamam ve saunalar, duş teknolojileri ve aromaterapik ürünler. Bitkilerin kabuk, yaprak, çiçek, meyve, tohum, sap, kök gibi farklı yerlerinden çeşitli yöntemlerle elde edilen güzel kokulu yağların iyileştirici etkileri, yani aromaterapinin önemi tam 6000 senedir biliniyor ve dekorasyona da dahil ediliyor. Tütsüler, mumlar, kokulu taşlar, koku keseleri ve koku yayıcı çubuklar, artık hemen her mağazada bulabileceğiniz ürünler.
7. Saf sabunun güçlü etkisi
Sonsuz koku kombinasyonları yapılsa da, sanırım çoğu insana en saf gelen doğal sabunun hafif pudralı kokusu oluyor. İki önerim var. İlki, kökeni antik çağlara dayanan sabunculuk üretimiyle ünlü Hatay’ın has defne ve kekik sabunları. İkincisi ise zeytinyağı ve reçel gibi doğal ürünleriyle ünlenen Hatice Teyze markasının asidik oranı 0,5’lik natürel sızma zeytinyağından ürettiği pudralı karbonlu, biberiyeli ve aloeveralı sabunlar. İkisini de internetten rahatlıkla bulup sipariş verebilirsiniz.
Artık ‘açıkhava odası’ olarak tanımlanmaya başlanan balkon, teras, avlu ve verandaların bu seneki stil rotalarında, egzotik coğrafyaların enerjik renk karmaları, zengin botanik simgeleri ve doğal örgü malzemeleri yine çok popüler. Saksıda yetiştirebileceğimiz bodur kumkuat ve avokado ağaçlarını da unutmamalı.
1. Paletin en canlı renkleri
Güneşli adalardan ve tropik iklim kuşağının merak edilen destinasyonlarından ilham alan egzotik dekorasyon seçimlerinin ana oyuncuları bambu, tik ya da rattan dış mekan mobilyaları, o coğrafyaların florasını oluşturan bitki ve hayvanlara gönderme yapan formlar ve parlak renk birleşimleridir. Sonuncusuna cesaret edemiyorsanız o zaman dümeninizi başka bir stile doğru kırın, çünkü içinde biraz güneş sarısı, biraz okyanus mavisi, biraz begonvil pembesi olmayan bir düzenleme ile egzotik bir sonuca ulaşmanız zor. Bu stil, cesur renk geçişleri ve hatta karmaşası gerektiriyor.
2. Çizgililer ve çiçekler
Eğer hedefiniz egzotizmi renklerle yakalamaksa, açıkhava köşenize çizgileri ve çiçeklileri mutlaka yerleştirmelisiniz. Çok karışık geliyorsa, içine en az üç canlı rengi dahil edeceğiniz bir renk paleti seçerek (örneğin turuncu, pembe, yeşil) çizgili yastık, minder ve halılar kullanın, çiçek desenlerini değilse bile aynı renklerde çiçek veren bitki seçimleri yapın.
3. Aloha!
Tropik iklimlerin karakteristik sembollerini kullanan tasarımcılar ananas formlu mumluklar, flamingo desenli kumaşlar, papağan figürlü bardaklar ve muz yaprağı şeklinde suplalar gibi pek çok aksesuar yaratıyor. Eğer böyle bir ortam oluşturmakta kararlıysanız, balkonunuzun duvarlarını fuşya, mavi, sarı gibi canlı renklerde boyayarak önüne düz renkli mobilyalar yerleştirebilir; sadece bu tarzda seçeceğiniz aksesuar, yastıklar veya duvar çıkartmalarıyla yaz keyfinize tropik bir neşe katabilirsiniz.
4. Özgür bir dans
Renklerin en parlaklarının, desenlerin en neşelilerinin birbirleriyle özgürce dans ettiği bol palmiyeli ve egzotik meyveli Güney Pasifik sahillerinden evinize taşıyacaklarınız arasında mutlaka bodur meyve ağaçları, masklar, geniş renkli puflar, örgü sepetler ve baharat aromalı tütsüler de olmalı. Doğal liflerden yapılmış pamuklu ve keten kumaşlar da işinize yarayacaktır. Reggae, kalipso ve salsa müziklerinden oluşan bir liste de hazırda dursun!
5. Doğal orman dekorları
Hasır sepetler, kilimler ve perdeler, muz yapraklarıyla yaratılmış aksesuar ve tekstil ürünleri, doğal örgü matlar ve ahşap tabureler yine bu stilin en önemli unsurları arasında. Palmiye ağacı ve palmiye yaprağı formları, leopar, aslan, zürafa ve zebra gibi vahşi hayatın sembolü olmuş hayvan figürleri de sıkça kullanılıyor. Bunları tahta boncuklar, ahşap heykel ve aksesuarlar ve cam fanuslu fenerlerle birleştirerek biraz daha Afrika tarzına kaymak da bir seçenek olabilir.
6. Biraz miskinlik şart
Eğer tropik bir adada ya da coğrafyadaysanız, akşamüstü biraz miskinlik yapmak çok doğal. Öyleyse evinizde oluşturacağınız dekorda da her ihtiyaç anında içine kıvrılabileceğiniz ve bol oksijen alarak dinlenmenizi sağlayacak cibinlikli oturma köşeleri, hamaklar, salıncaklı koltuklar veya tavana asılan örgülü koltuklara yer vermeniz uygun olacaktır. Böyle bir keyif noktasının en önemli tamamlayıcıları da gündüz için pervaneli aydınlatmalar, gece içinse mobil dış mekan şömineleri ve ayaklı ısıtıcılar.
7. Parti sofrasında okyanus iklimi
Rengarenk sandalye ve minderler, iri yaprak desenli örtüler, Hindistan cevizi formunda servis takımları, alaca renkli tabaklar, yuvarlak fenerler, büyük gagalı tropik kuş figürleri, yuvarlak cam kaselerin içinde sürprizli punch’lar... Menüyü yelpazelerin üzerine yazabilir, peçeteleri küçük kağıt parasollerle süsleyebilir, misafirlere parmak arası terlikler ve hasır şapkalar dağıtabilirsiniz. Renk yörüngesinde dingin bir seçim yapmak isterseniz denizin üzerindeki mavi ve yeşil yansımalar, daha ateşli bir etki içinse denizin dibindeki mercan kayalıkları ve balıklar yol göstericiniz olacaktır.
Country stilini çağrıştıran detayların şehrin yeni oluşan kırsal bölgelerine iyice yerleşmesinin ardından, sahil evlerinin karakteristik stilleri de tüm doğallıklarıyla şehir evlerine göz kırpmaya başladı. Stilin beslendiği kaynak belli: Kum ve deniz.
1. Kişisel bir hobi odası
“İngiliz’im, dolayısıyla eskiye ve geçmişe yoğun bir hayranlığım var” diyen yazar Jane Green’in Atlantik Okyanusu’na bakan evi, sahile ve kumsala ait pek çok sembolün iç mekânları samimi, sıcak ve dingin bir şekilde kucaklamasına iyi bir örnek. Ünlü yıldız Katherine Hepburn’ün evlerini de tasarlayan Brooke Girty ile çalışarak yıllanmışlık, yaşamışlık ve yaşlanmışlık hissi veren bir tarz oluşturmuş. Ancak evin karamsar ya da kasvetli bir havası olduğunu sanmayın. Bunu engelleyen en önemli etmen, beyazın yoğun olduğu renk paleti ve monokrom aksesuar grupları. Tüm mekânlar konforlu, rahat ve aydınlık bir düzene sahip.
2. Beyazın egemenliğinde
Akdeniz’in Mayorka adasındaki bu evin dekorasyonu, ada yaşamı, tuz kokusu, güneş ışığı ve yaşam keyfi çevresinde kurgulanmış. Sakin ve doğal bir karaktere sahip odalardaki baskın renk açık ara beyaz. Hepsi ekolojik prensipler göz önünde bulundurularak yüzde yüz geri dönüştürülmüş ahşaptan yapılmış mobilyalar, dekoratif obje olarak kullanılan sörf tahtaları ve ağaç dallarından elde edilmiş tasarımlar, içeri giren herkese aynı duyguyu hissettiriyor: En iyisi bu evi yalınayak gezmeli!
3. Sakız ve lavanta
“Benim ruhumda gizli bir Alaçatılı var” diyorsanız, o zaman mutfağınızı Alaçatı havasında tasarlayarak ruhunuza yılın her günü sakız ve lavanta armağan edebilirsiniz. En büyük yardımcınız çini karolar, beyaz rüstik dolaplar ve seramik tezgah üstü kavanozları olacaktır. Dekoratör Mihriban Deveci’nin yardımıyla şekillenen bu evin kapısı çiçek desenleri, patine dokular, taş duvarlar, vintage masalar ve mavi opak objelerle renklenen romantik yaşam alanlarına açılıyor. Renk paletinde ise, Ege’nin dingin ve huzurlu atmosferi hakim.
4. Kuralsız düzenlemeler
Avustralya’da yaşayan Avrupa kökenli ve yaratıcı ruhlu biriyseniz; biraz seyahat edip kökenlerinizi merak etmeniz doğal olmalı. Kilim tasarımcısı Mariella Ienna da öyle yapmış. Önce Palermo’ya taşınmış, daha sonra da Sicilya’nın kuzeydoğusundaki Filicudi adasındaki bu evi satın almış. Yemyeşil bitki örtüsü, aromatik kokulu çiçekler ve rezeneler arasından ulaşılan evde yaşam çoğunlukla avluda ya da terasta geçiyor. Evin dekorasyonu mümkün olduğunca az eşya ile kalabalık yaratmadan yapılmış olsa da, pürüzlü, ham ve organik yüzeyli mobilyaların asimetrik düzenlenmesi dikkat çekici güzellikte.
5. Sakin ve derin bir uyku
Sahil evlerinde tercih edilen mobilyaların güzelliği - ister etnik bir parça, ister bir tasarımcının elinden çıkmış olsun- biçimlerindeki yalınlıktan ve üzerlerine eklenen özel tekstil ve aksesuarlardan gelir aslında. Tıpkı bu tik ağacı yatak ve onu tamamlamak için seçilen deniz renklerindeki yastıklar, ılık rüzgarları çağrıştıran tül cibinlik, ham ahşap tabure ve hasır sepetler gibi. İbiza’daki bu sofistike evin yatak odasında yaz mevsiminin tüm stil şifreleri mevcut. Şehirdeki evinize de kolayca uygulayabilirsiniz.
6. Bohem çağrışım
Portekiz’in Blue Coast kıyılarındaki bu evin dışında, bölgenin geleneksel mimarisi göze çarpıyor: Çatıda tipik Portekiz kırmızı kili; beyaz duvarlar ile veranda pergolaları bağlayan Alentejo tarzı beyaz ahşap taşıyıcı ayaklar ve mavi pervazlı pencereler... Terasta bulunan oturma alanları, yataklar ve divanlar insanı tembelliğe çağırıyor. Evin içinde de aynı tarzın devamını sağlayan seçimler yapılmış. Endonezya’dan, Fas’tan ve Hindistan’dan gelen masalar, sandalyeler, pencereler, el boyaması yastıklar, tahta oymalı sandıklarla ve antika dolaplarla sahil evlerinin bohem yönü ön planda.
7. Bir çizgi de siz çekin
Deniz kenarına ve denize ait stillerden şehre taşıyabileceğiniz en uygun detaylardan biri geniş sedir havalı oturma birimleri ve çizgili tekstillerdir. Malibu’daki evin genelinde temel malzeme olarak cam, taş, metal ve alçının kullanılmış olması da aynı duyguyu destekliyor. Güneşin alçı duvarlarla gün boyu ışık oyunları oynayarak, içerideki yaşam alanları ile doğa arasında diyalog kurması için pencerelerde perde yok. Uygun odanız varsa siz de deneyin, nasıl ferahladığını göreceksiniz.
Stil anahtarları
Kışlık ya da yazlık evinize ilham alabileceğiniz bu evleri seçtiğim ‘20 Şehirden 20 Sahil Evi’ dergisi, bu ayki Maison Française ile birlikte verilmiş. Bali’den Bodrum’a, Cape Town’dan Uruguay’a kadar hem kuzey hem de güney yarımküredeki sahil şehirlerinden örnekler, elimize şu stil anahtarlarını veriyor: Denizden, kumdan ve dalgalardan esinlenen renkler, rüstik yüzeyler, patine ahşap, hafif ketenler ve tüller, ikat ve suluboya efektli tekstiller, asimetrik düzenlemeler, seramik ve taş objeler, örgü dokulu rahat mobilyalar ve geniş dinlenme köşeleri.
ÇAMAŞIR DEYİP GEÇMEYİN
Haydi bir düşünelim... Çamaşır makinesi, kurutma makinesi, kirli ve temiz çamaşır sepetleri, leğenler, çamaşır kurutma askıları, ütü masası, mandallar, deterjanlar ve temizlik malzemeleri... Bunları banyoya, arka balkona, mutfağa ve yatak odasına dağıtacağınıza tek bir odada toplayarak temizliğin ve düzenin hakkını vermeniz harika olmaz mı? Hatta ütü gerektirmeyen kıyafetleri asarak kurutmak için bir boru-askı da ilave edebilirsiniz. Dilsiz uşaklara asacağınız ipekli kıyafetleri de çamaşır makinesinin buharıyla açarak ütü vaktinden tasarruf edebilirsiniz.
DOLAPSA, BARİ HAKKINI VERİN
Önce atıl duran, sonra yavaş yavaş eski kıyafetler, bir gün işe yaraması umulan araç-gereçler, yedek eşyalar, değiştirilmeyi bekleyen hediyeler vs. ile dolarak kalabalıklaşan küçük odanızın verdiği sinyal bellidir: Size daha fazla depolama alanı gerekmektedir. Eğer burayı bir dolap odası yapacaksanız bari hakkını verin ve içini mevcut alandan maksimum yararlanmanızı sağlayacak yerden tavana kapaklı ve kapaksız dolap, raf, çekmece, kitaplık ve düzenleme üniteleriyle tasarlamak için yardım alın. Göreceksiniz, koyduğunuzun iki katı eşya saklama kapasitesine ulaşacak.
KÜÇÜK OLSUN BALKON OLSUN
Toprakla vakit geçirmenin yarattığı pozitif enerji aşikâr. Ve bunu yapabilmek için ille büyük bahçelere ihtiyacımız yok; dikey çözümler sağlayan yüksek saksılıklar, bitki dolapları ve duvar raflarından yararlanarak küçük balkonumuzu keyifli bir yeşil alana dönüştürebiliriz. Tabii öncelikle orayı işgal etmiş su bidonları, erzak kutuları ve bavullardan kurtulmamız gerekiyor. Alanı doğru kullanarak iyi bir planlama yaparsak küçük bir kahvaltı alanı bile yaratabiliriz.
KİŞİSEL BİR HOBİ ODASI
Sizi rahatlatıp dinlendiren bir hobiniz varsa, evin en küçük odasını kendi özel bölgeniz ilan edebilirsiniz. Uğraşınız resim yapmak, ev serası kurarak yeni bitki türleri üretmek, takı tasarımı yapmak ya da yoga-fitness ile uğraşmak olabilir; aslında önemli olan, konunun ne olduğu değil, onu geliştirmek için kendinize bir alan yaratacak şekilde düzenleme yapmaktır. Gerekirse bu alanı çocuklarınızla çeşitli el işi faaliyetleri yapmak için de kullanabilirsiniz.
BU TARAFTAN LÜTFEN...
Misafirlerin evinizde girecekleri ilk yer salon, yerini soracakları ilk oda ise misafir tuvaletidir. Stilinizle onları etkilemeye hazır mısınız? Küçük metrekarelerin renkler ve formları büyük metrekarelerden daha iyi taşıyacağını unutmayın; her detayın güçlü bir etkisi olacaktır. Fazla nem olmayacağı için ilginç duvar kâğıtları, risksiz olacağı için cesur renk karışımları, orijinallik içinse vintage lavabo ve dolap üniteleri seçebilirsiniz.
EV-OFİS GEREKİYORSA
Yahoo’nun genç CEO’su Marissa Mayer, 2013 yılının başlarında şirketin ABD’deki 11 bin çalışanına evden çalışma sistemini kaldırdıklarını duyurarak onları ofis yaşamına geri çağırdı. Sizin eğiliminiz eve iş getirmekten yana ise, bunun için özel bir alan oluşturmak konsantrasyonunuzu artıracaktır. Bir ev-ofis odasının en önemli elemanları hiç kuşkusuz doğru aydınlatma, fonksiyonel bir masa, ergonomik bir koltuk ve işinize uygun teknoloji ve kırtasiyedir.
EKSTRA BİR ODA
Arkadaşlarınızın ya da çocuğunuzun arkadaşlarının yatıya kalması için bir odaya ihtiyacınız varsa, boş odanızın alanını kapı açılma payı olmadan hesaplayın, belki bir yatak ve küçük bir dolaplık yer çıkar. Küçük metrekarelerin getirdiği çok fonksiyonlu kullanım ihtiyacı, beraberinde yaratıcı separatör fikirlerini getiriyor. Sürgülü bir kapı, kalın bir perde, hatta çift yönlü bir kitaplık ile ihtiyaç duyduğunuz metrekareyi oluşturmanız mümkün.
BURSALILAR FUARA!
TÜYAP ile BTSO ortaklığında gerçekleştirilen Ev&Stil Fuarı bugün ve yarın Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde devam ediyor; isteyenler giriş davetiyelerini www.evstilfuari.com adresinden ücretsiz olarak indirebilirler. ‘Gelenekler’, ‘Doğa mirası’, ‘Gelecek’ ve ‘Fütüristik’ temalarıyla oluşturulan trend alanlarında 4 gün boyunca trend sohbetleri yapacak trend uzmanı Özlem Yan Devrim’in pazar günkü konukları arasında ben de varım.
Dekorasyon sahasının oyuncuları her geçen gün artıyor ve her stil için seçenekler çoğalıyor. Evinizin herhangi bir odası için planladığınız bir değişiklik varsa, hem yeni açılan adresleri, hem de tecrübeli markaların yeni tasarımlarını bilmek gerek!
1. Yaşasın İskandinavya!
Dünyanın dört bir yanından tasarım odaklı ürünleri seçip getiren online alışveriş kulübü ‘Bonvagon’ çok sıkı takipçisi olduğum ikisi İskandnav üç markanın distribütörlüğüne başladı. Yalın tasarımlarıyla hayran kitlesini hızla artıran Danimarkalı ‘Bloomingville’in halı, kilim ve paspasları, yeşil enerji etiketine sahip ‘Sirius’ marka aydınlatmalar ve günlük hayatı kolaylaştıran, işlevsel, dayanıklı karton tasarımlarıyla Avrupa’da pek çok ödül alan ‘Remember’, artık dergilerden ve bilgisayar ekranından çıkıp evlerimize girebilecek. www.bonvagon.com
2. Lacivert-beyazın en güzeli hep onda!
Türkiye’de konsept tasarımını en beğendiğim mağazalardan Yargıcı, ev koleksiyonuyla öyle müthiş bir çizgi yakaladı ki, özellikle bahar ve yaz mevsiminde ona karşı koyabilmek gerçekten zor. Bambu salıncak-koltukları, kanvas kumaştan daybed’leri, Bali parasolleri, büyük seramik saksıları ve doğal liflerden yapılan hasır sepetleriyle etnik ama kesinlikle çok yalın bir tarz estiriyor. Seçimleri kesinlikle rakipsiz!
3. İçeri girmeye niyetiniz yoksa
Günlerin uzamasıyla birlikte öğünlerini balkon, teras ve bahçe gibi dış mekânlarda yemeğe başlayanlardansanız ‘Crate and Barrel’daki sunum seçeneklerine göz atmadan sofraya oturmayın. Açılabilir yemek masaları, konsol ve bar üniteleri, şemsiyeler çok kullanışlı; ama esas zenginlik sofra ve mutfak malzemelerinde. Akrilik punch bardaklarından pizza mangalına, mini et termometresinden musluklu cam damacanaya kadar her şey var!
4. Karaköy’ün son misafiri
Son birkaç yıldır Karaköy’e gidip de yeni açılmış bir adres görmediğim hiç olmadı. İşte onlardan biri: Sanatı el işçiliğiyle birleştiren ve yaşam alanlarına artizanal değerler katmayı amaçlayan ‘Bou Art&Design.’ Hem Türkiye’den resim, seramik, cam ve heykel sanatçılarının çalışmaları, hem de Gilles Caffier, Anna Torfs ve Rina Menardi gibi uluslararası markaların ürünleri var. Orijinal ve stilize bir modernizmin peşindeyseniz tam size göre.www.bou.com.tr
5. Tam 41 şekle giriyor
Faruk Malhan tasarımı ‘Karnaval’ kitaplık ve TV ünitesi sadece yaşam alanınızı düzenlemek için değil, kendi hikayesini de yazmak için giriyor kapınızdan içeri. Asma raf, dikey asma dolap, yatay raf, DVD ve dergiler için ölçülendirilmiş raf gibi modüllerle isteğinize göre şekillenebilen bu organize yaşam ünitesi, ağır hacimleri bile uzun yıllar boyunca taşımaya hevesli. Malzemesi, şu aralar çok popüler olan ‘smoked meşe’. www.koleksiyon.com.tr
6. Onsuz bir yaz düşünülemez
Evet, bugün pek çok mağazada etnik desenli yastıklar bulmak mümkün; ama unutmayın ki bu trendin yaratıcısı o! Anadolu’dan seçtiği özel kumaşlardan yaptığı yastıkları artık tüm dünya evlerinde gördüğüm ‘Yastık By Rıfat Özbek’ bu sezon için dümenini yine farklı coğrafyalara çevirmiş. ‘Mystic Garden’ adlı koleksiyonda Sissinghurst Kalesi’ndeki ikonik Ay Bahçesi’nden, Babil’in efsanevi Asma Bahçeleri’nden ve İspanya’daki Elhamra Sarayı’ndan egzotik izler yakalayacaksınız.
7. Yetenekli kardeşler
Mekân tasarımına ilgi duyup Zeynep Fadıllıoğlu ismini bilmeyen yoktur sanırım. Fadıllıoğlu’nun kardeşi Aslı Ersu’nun önümüzdeki hafta açacağı Bronz No5 isimli galeri-mağazası, ailede dekorasyon yeteneğinin genetik olduğunu kanıtlayacak gibi gözüküyor. Cam ve mermer tasarımlar, art-deco etkisindeki el yapımı özel İtalyan mobilyalar, antika parçalar ve Taschen yayımevinin özel koleksiyon kitapları, Ersu tarafından titizlikle seçilerek bir araya getirilmiş.
Bir eliyle teknolojiyi yönetirken diğeriyle doğaya sıkı sık sarılan, büyük markalar yerine tasarımcı ya da sanatçı işleriyle farklılaşan, uzlaşmacı, paylaşımcı ve kolektif stillere açık mekânların peşindeyiz
İlham rotası: Amazonlar
Bu seneki dekorasyon fuarlarının işaret ettiği trendlerin özüne inersek varacağımız tek bir coğrafya var: Amazon Ormanları. Yerkürenin oksijeni olarak adlandırılan bölge, yaza hazırlanan bahar evlerine Yağmur Ormanları’nın vahşi cazibesini taşıyor. Amazon ruhlu evlerde ahşap strüktürler, büyük yeşil yapraklar, kütük formlar, halat ve ip örgüler, botanik desenler ve kuş sesleri var.
Evde peyzaj
Modern dünyanın katı kuralları ile kısıtlandığımızı fark ettiğimiz anlarda, daha doğal, daha özgür ve hatta daha riskli bir hayatın özlemini çekeriz. Doğa, bizim için öngörülemeyen ve evcilleştirilemeyen her şeyi temsil eder; bu nedenle de her fırsatta benliğimizi doğada serbest bırakmak için yanar tutuşuruz. Bu eğilimi gören trend tahmincileri evleri doğaya yakınlaştırmak için sayısız yol buldular. Hepimiz ev bahçıvanları olduk; sukulentler ve kaktüsler en yakın arkadaşlarımız!
Sanatla tasarımın flörtü
Çağdaş sanat dünyasının yıldız isimleri tasarım markalarıyla işbirliğine soyunuyor. Mobilya mağazaları genç yetenekler bulup sergiler düzenleyerek yeni bir galeri tipi yaratıyorlar. Dekorasyonda kişiselliğe ve eşsizliğe prim verenler sadece arka sokaklardaki tasarım atölyelerini değil, sanatçı atölyelerini de turlar, el yapımı her şeye bayılır oldu. Sıradan olana ihtişam katmak, olağan şeylere olağanüstü nitelik kazandırmak ve mekânlarımızı farklılaştıracak o ekstra unsuru bulmak için siyah-beyaz fotoğraf baskılarına, seramik objelere, bronz heykellere ve kilimlere doğru koşuyoruz.
Uzay yolu
Ezelden beri süregelen başka dünyaları merak etme dürtümüz, evimizi de gezegenler arası dolaşıma açtı. Galaksinin sonsuz gizeminden ilham alan tasarımcıların elinde, uzay gemileri, füzeler, gezegen dizilimleri, yıldız kümeleri, göktaşları ve güneş tutulmaları kumaş, aydınlatma ve mobilyaların üzerine sıçrıyor. Bu trendin en önemli malzemeleri parlak lake yüzeyler, mermer, taş ve beton.
İndigo büyüsü
Renklerin efendisi olan tahmin ajansları ne derse desin, yaz aylarında büyüsüne girmekten asla bıkmayacağımız bir renk var: İndigo mavi. Karakterini denizin derinliklerinden, olumlu enerjisini paylaşma becerisinden alan indigo, nasıl başarıyorsa her stile uyum gösteriyor. Beyazla sakinleşip nane yeşiliyle canlanıyor; tropik düzenlemeler içinde de, etnik seçimlerin öne çıktığı mekânlarda da aynı güçlü duygusal etkiyi yaratıyor. Yaz ondan, o yazdan vazgeçemiyor.
Dene, gör ve öyle boya!
Boya kartelalarındaki küçücük renk örneğini duvara tutup bütününü hayal etme eylemi, sanırım hiçbirimize yabancı değil. Karar verme aşamasında genellikle esas aklımızı çalan renkle vedalaşır ve en risksiz gördüğümüz tona ‘evet’ deriz. Marshall bu döngüyü sona erdirmeye karar vermiş ve tablet ya da akıllı telefonunuza ücretsiz indirebileceğiniz yepyeni bir mobil uygulama geliştirmiş: ‘Marshall Gör&Boya’. Üstelik kullanımı da çok kolay. Kendi kamerası var. Kamerayı boyamak istediğiniz duvara tutup, ekranın köşesindeki ‘renk seçin’ butonundan Marshall’ın geniş renk kartelasına ulaşıyorsunuz. Denemek istediğiniz rengi seçtikten sonra boyamak istediğiniz duvara tıkladığınızda duvarınız sanal olarak o renge boyanıyor. Uygulamanın otomatik olarak algıladığı diğer nesneler ise orijinal renkleri ve formları ile kalıyor, boyanmıyor. Böylece istediğiniz kadar deneme yapabilir, beğendiklerinizin fotoğrafını çekerek kaydedip paylaşabilirsiniz. Seçiminizi yapınca, en yakın Marshall satış noktasına ve iletişim bilgilerine de aynı uygulama ile ulaşmanız mümkün. Ben denemek için ofisimdeki beyaz duvarı iki farklı renge boyadım, aldığım sonucu aynen sizinle paylaşıyorum. Eğer bahar aylarında boya badana işine kalkışacaksanız mutlaka önce görün, içiniz rahat etsin, sonra boyayın. AkzoNobel Marshall trend uzmanlarının 2015 yılının rengi olarak belirlediği ‘bakır turuncusu’nu denemeyi de unutmayın!
Çoktan seçmeli
Gerek modada gerek dekorasyonda seçenek aşımına uğradığımız kesin. Tarz karmaları, stil maçları ve tasarım savaşları ile sarmalanmışken, aklımızın retro kanepeden rüstik masaya, beyazdan siyaha kayması için aradan yıllar geçmesi gerekmiyor. Kendini sera sanan mutfaklar, içinden kitaplık çıkan kanepeler, degrade renk geçişli tekstiller, çoklu renk blokları, puzzle sehpalar ya da mum taklidi yapan lambalar hep bu yüzden!