(Go: >> BACK << -|- >> HOME <<)

"İlhan Söyler" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "İlhan Söyler" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.

İlhan Söyler

Volkan bize patladı!
9 Eylül 2014

Rakibin uzun ve isabetli paslarını kesemedik ve onlara aynı şekilde cevap veremedik. Tatlı-sert fizikleri ve hava hakimiyetleri ile İzlandalılar, ilk yarıyı rahat şekilde önde kapattı. Her an yere sağlam bastı rakip takım... Kendi aralarında yakaladıkları uyum ve devamında gerçekleştirdikleri hücumlar, derslerine ne kadar iyi çalıştıklarını gözler önüne serdi. Peki Türkiye, ilk 45’te rakibin etkili oyununa karşı ne yapabilirdi?
Daha kısa paslarla, ileri doğru gitmemiz lazımdı. Hızlı bir futbol oynayıp, topu yere indirmeliydik.

HALI SAHADA GİBİ

FİZİK farkı da ilk devre boyunca göze battı. Bu gibi maçlarda iyi konsantrasyon ve fizik üstünlük çok önemli faktörler. İlk devredeki hüsranın dozu, ikinci yarıda iyice arttı. Kaleci Onur öyle ağırdı ki, bir an kalede başka biri var zannettim. Gollerde üst üste hatalar yaptı. millilerin temposu, halı saha (!) temposuydu.
İkili mücadelelerden kaçmayan, kalemize korkmadan gelen İzlanda karşısında dakikalar geçtikçe küçüldük! Takım halinde yokları oynadık. Ne Arda, ne Emre Belözoğlu ne de Selçuk İnan vardı sahada. İzlandalı Sigurdsson ve Sigthorsson‘du oyunun hakimiydi. Her futbolcunun kendi şöhreti olabilir ama takım olamadıktan sonra her şey nafile... Elemelere iyi bir ders alarak başladık. Ama Bardarbunga Yanardağı’nın aktifleştiği şu günlerde, İzlanda Milli Takımı’nın da volkan gibi patlamasını önleyememek Türkiye’ye yakışmadı.

Yazının devamı...
Prandeli’nin işi zor mu zor!
25 Ağustos 2014

Çünkü biri Yasin diğeri ise Olcan, onlarla takım olursa o zaman Galatasaray’ın önü bir hayli kapalı değil de, nedir?

Peki Galatasaray nasıldı?

Afiş olarak kapalı kapıların ardında oynuyorlardı.

Sarı kırmızılılar topu birinci bölgelerinden gelişi güzel çıkarırken bu hataları değerlendiren Fenerbahçeli futbolcular birçok pozisyon yakaladı.

Sonra ikinci bölgede topla alışverişleri düzgün olan, Selçuk, Melo ve Sneijder oyunu hiçbir zaman istedikleri gibi yönlendiremedi.

Şayet bir takım ilk bölüm boyunca Fenerbahçe kalesine gitmeyi beceremezse, oyunu kanatlara aktarıp rakibi açmayı düşünmese o zaman kazanma duygusunu nerede bırakmış olursunuz?

Galatasaray’a bakıldığında oyunu değiştirebilecek oyunculara sahip. Buna rağmen kazandığı topları gelişi güzel bir şekilde kullanıp rakibine ikram da bulunursan o zaman olmaz.

Prandelli baktı bu böyle gitmez, Yasin ve Sneijder’i oyundan alıp, Burama ve Yekta‘yı soktu ama değişin bir şey yoktu ortada. Yalnız Bruma geçen yılki Burma olmayacağını bu sezon takımda ‘bana yer açın’ der gibi idi.

Kaleci Muslera kalesini resmen kapadı. En kritik anlarda o vardı. Bunun dışında Fenerbahçe’nin hücum adamları boşa kaçırdığı toplar da vardı.

Bir gerçek var. Galatasaray’ın toparlanması için uzun bir zaman dilimi bekliyor. Bunuda yapacak olan tabi ki Prandelli’den başkası olmayacak.

Yazının devamı...
Bu kadro Devler Ligi'nde iş yapar
6 Ağustos 2014

Prandelli’nin takımı tam olarak tanımaması ve genç oyuncuların performansını görmek için sürekli değişik kadrolarla oynaması takımın istikbali ile ilgili net bir fikir sahibi olmamamıza neden olmuştu.
Son İspanya şampiyonu, Şampiyonlar Ligi finalisti Atletico Madrid, sahaya tıpkı Galatasaray gibi ciddi, ve neredeyse tam kadro çıktı.
Çünkü iki takımın da yeni sezon ile ilgili önemli planları ve çok yakın zamanda ülkelerinde Süper Kupa finalleri var...
Bu görüntü de dün gece iyi bir futbol izlememizi sağladı.
İki teknik adam da takımlarının performanslarını net bir şekilde görme şansı yakaladı...
Atletico’yu Arda için yakından takip etmeye çalışıyoruz ama gözümüz daha çok Galatasaray’da idi...
Takım yavaş yavaş oturuyor...
Olcan sanki 40 yıllık Galatasaraylı gibi, uyum sürecini hemen atlatmış ve yürekten oynuyor...
Yeteneklerine değinmeye bile gerek yok...
Bruma ağır sakatlığını tamamen atlatmış. Fizik gücü de artık son derece yerinde... Bu sayede gerçek kalitesini ortaya koyabiliyor...
Hücum hattında Burak ve Umut’un uyumu iyi...
Muslera gün geçtikçe kalesinde daha da güven vermeye başlıyor...
Semih Kaya yeni Bülent Korkmaz olacak gibi...
Galatasaray dün belki kazanamadı ve gol atamadı ama direkt gruplardan katılacağı Şampiyonlar Ligi’nde önemli işler yapacağını açıkça gösterdi.

Yazının devamı...
Galatasaray’ın başı dertte
22 Temmuz 2014

Galatasaray, İtalyan teknik direktör Prandelli'nin istemediği yerli ve yabancı oyuncuları elden çıkarmak için adeta reklam vermeye başladı. Yabancı sınırlaması nedeni ile Dany, Eboue ve Ontivero gibi oyuncular öncelikli gidecekler listesine ekledi fakat ne arayan, ne soran var...

Ajantinli genç oyuncu Ontivero önce İtalyan ekiplerden Cagliari'ye kiralık olarak gitti, ama transferden son anda vazgeçilince elini kolunu sallayarak Türkiye'ye geri döndü.

Galatasaray bu oyuncuları elden çıkaramadığı sürece ödenecek tazminatların yüksek olması sebebi ile takım borç içinde olacak.

Bunu yanı sıra Sabri, Engin, Ceyhun gibi yerli oyunculara talip olan da çıkmadı ve takas yolu kapalı...

Prandelli, Galatasaray'ın yaptığı bu transfer yanlışlarından dolayı, takımdaki genç oyuncuları ekibe dahil etmek için sahaya sürüyor. Tecrübeli hoca buradan çıkaracağı bir iki genci takıma monte etme düşüncesinde..
Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav’ın gelecek için bir söylemi vardı;

"Ayağımızı yorganımıza göre uzatmazsak, gelecek bizim için pek parlak olmaz. Şu anda üç büyük kulüpler çok fazla açılmamaları ve su gibi para harcamamaları gerektiğini hatırlamazlarsa şu anda yaşadıkları sıkıntılar gelecekte artarak devam edecek. Bunu en çarpıcı örneği ise forma reklamı için bile zorlandılar. Biz Gençlerbirliği olarak genç, yabancı oyuncu ve teknik adam seçimlerinde tasarruflu davranıyoruz. Yoksa gelecek Türk futbolu için zor günlere gebe kalacak" dedi.

Yazının devamı...
Prandelli ile 1 saat 15 dakika
12 Temmuz 2014

Takım sahaya çıktığında sezon fotoğrafları çekilmek üzere, kalabalık bir topluluk oluşturdu.
Bir yanda tam mor forma giymiş 22 kişi vardı.
Bir Teknik adamın, Başarı’ ya giden yolda yalnız olmadığını anlaşmış olacak ki,
İlişkilerini şimdiden sağlam tutmak için ilk hamleyi yaptı.
Peki kim bu 22 kişi, sezon boyunca birlikteliğini sürdürecek olan topluluk kimler:
Asistanlar.
Doktorlar.
Malzemeciler.
Personel.
Bir arada Prandelli’ nin ilk görüntüleri idi.
Sonra dışarda giyim tarzında biraz kilolu gözükürken, saha içi görüntüsü bir hayli değişikti.
Ayağına giydiği eşofman adeta bir tayt gibi, bakıldığında, ne göbek var, ne bir gram yağ.
Oyuncu takibinde gözler, fal taşı gibi açılıp kapanıyor. Top sürme çalışmasında oyuncularına.
“Kafanız yukarda , radar gibi tarayacaksınız ” diye uyarılarda bulundu
Kaleye şut atarken, gördüm, her iki ayağını da iyi kullanıyor, sert ve isabetli vuruyor.
Prandelli ile ilk izlenimlerim şimdilik bu kadar.
Bir saat, 15 dakika içinde güleç yüzlü bir ifade vardı.

Yazının devamı...
Önceliği para değil başarı
10 Temmuz 2014

G.SARAY’ın yeni teknik adamı Cesare Prandelli’yi arkadaşı ve sarı kırmızılı takıma gelişinde önemli rol oynayan menajer Ali Güven, “Prandelli önceliği her zaman başarıya verir, parayı geri planda tutar” diye özetledi. İtalyan teknik adamın G.Saray’da yapmak istediklerini kendisine anlattığını belirten Güven şunları söyledi:

Önce takım oyunu

- Çalıştırdığı takımlarda tek lider aramaz, takım oyununa önem verir.
- En büyük özelliği genç oyunculara verdiği şanstır.
- Mütevazi ücretlerle transfer ettiği Jovetic ve Melo’nun astronomik fiyatlara satılmasını sağladı.
- Kaybetmeyi asla kabul etmez. Önceliği başarıdır, para her zaman ikinci plandadır.
- İtalya Milli Takımı’ndan istifa eden Prandelli, Ünal Aysal’a söz verdiği için yeni bir sayfa olarak gördüğünden G.Saray’a geldi.

Yazının devamı...
Dünya Kupası iyi bir kahve kadar lezzetli olmalı
10 Temmuz 2014

Bence koca bir hiç... En azından FİNAL nasıl olmalı diye düşündüm, bari final gibi olsun. Sulu gözlü Brezilya bu finalin sonunda olmadığına çok sevinenimiz lazım...

Neler geldi neler geçti, bu Dünya Kupası deresinden, biz bakar olduk... İtalya’ya, Brezilya’ya, Avrupa takımlarına güvenimiz sıfıra indi. Şatafat çok ama futbol yok, demeyelim , daha doğrusu ruhu yok , sevimsiz , lezzetsiz bir Dünya Kupası…

Sanki tuzu biberi yokmuş gibi.. Final de bari lezzet istiyor sanki insanlar.. Tribün de ki seyirciler stadın ekranın da kendilerini gördüğü zaman attığı çığlığı maçta atamıyorlar sanki... Neyse gelelim FİNAL nasıl olmalı? İtalyanların bir sözü var hiç unutmam , iyi bir kahve nasıl olmalı diye sormuştum, dediler ki..

İYİ BİR KAHVE... GECE KADAR KARANLIK ve KOYU, CEHENNEM KADAR SICAK, ama en önemlisi; MELEK KADAR SAF OLMALI... Bu Dünya Kupası bana göre iyi bir kahve kadar lezzetli bile değil..

Saygılar sunarım…

Yazının devamı...
Neymar tüm hesabı bozdu
6 Temmuz 2014

Brezilya’da ise Neymar’ın sakatlığı işleri karıştıracak. Diğer tarafta Hollanda, Arjantin’e göre daha şanslı. Dünya Kupası’nda Avrupa finali olur ve Almanya-Hollanda kapışır. Orada da şanslar yarı yarıya eşit olur.

Yazının devamı...