Şaşkınbakkal'daki Yalman Center'da açılan Yegane, balık ve ızgara etlerin ağırlıkta olduğu bir tür modern meyhane. Meze tepsisinde ise soya soslu uskumru, marine levrek gibi çeşitler var
Bir zamanlar sinemalar, opera, konser salonu gibi görkemli mekanlardı. İnsanlar maaile sinemaya giderdi. 1960'ları yaşayanlar hatırlar, en gözde sinemalarda, haftanın belirli akşamları suare başlamadan önce, dönemin ünlü hafif Batı müziği toplulukları kısa bir konser bile verirdi. Yeşilçam'ın en gözde yıllarında ise sinema ucuz bir eğlence olanağıydı. Bugün bilet fiyatları dünya standartlarını çoktan yakaladı. Eskinin gözde sinema salonları çoktan yıkılıp yerlerine alışveriş merkezleri yapıldı. Restoranlarda da benzer bir gelişme var. Eskiden restoran dediğiniz zaman, metrdotelin sizi kapıda karşıladığı, şık hanımların ve beylerin kolalı örtülerle kaplı masalara buyur edildiği mekanlar akla gelirdi. Zaman içinde restoranların ağır dekorasyonu, yerini pop renkler ve aksesuarlarla dekore edilmiş mekanlara, beyaz örtüler Amerikan servislere bıraktı.
EV, RESTORANA DÖNÜŞTÜ Ardından restoran konseptleri birbirine karışmaya başladı. İçeride İtalyan müziği çalınan, Yunan tavernası renklerine, mavi beyaz tonlara boyanmış duvarı boydan boya Amerikan bar ile kaplı yerlerde meyhane mezeleri servis edilir oldu. Restoran, brasserie, cafe, bistro, et lokantası, kebapçı, balık restoranı, meyhane kavramları birbirine karıştı. Gerçi hâlâ 800 veya bin kişilik kebapçılarımız mevcut ama bu birkaç istisna dışında yeme içme mekanları kiraların astronomik artışına paralel olarak eskisine göre çok daha küçüldü. Sözün özü; çok sayıda sinema salonu nasıl büyük bir binanın içinde yer alıyor, herkes kendi meşrebine göre bir film seçip salonlara dağılıyorsa, restoranlar da giderek büyük yiyecek içecek komplekslerinde bir araya gelmeye başladı. Galatasaray'ın eski başkanlarından Alp Yalman'ın Şaşkınbakkal'daki evi bir restoranlar merkezine dönüştü. Chocolate, Hayal Kahvesi, Beeves Steakhouse ve son olarak hizmete giren Yegane, Yalman Center adı verilen bu kompleks içinde. Hemen binanın arkasındaki yılların Tike'sini de katarsanız, Şaşkınbakkal'ın en sakin noktası bugün cıvıl cıvıl bir gastronomi merkezi görünümünde. Anadolu yakasında daha önce Suadiye Park, içinde yer alan beş yemek mekanı ile ilk kaliteli restoranlar odağı olmuştu. Geçen akşam, Yalman Center'de yeni açılan Yegane'ye dört arkadaş gittik. Burası şimdilik sadece terasta hizmet veriyor. Ortada terasın boyutlarına göre çok büyük kalmış bir bar var. İki duvar boyunca bir sıra dörder kişilik yemek masaları, terasın en manzarasız kısmında da bar koltukları yerleştirilmiş. Mekanda mavi beyaz renkler hakim. Daha çok bir Ege barını andırıyor. Buraya gelirken mutfak konsepti hakkında hiçbir bilgim yoktu. Meğer balık ve ızgara etlerin ağırlıkta olduğu bir tür modern meyhaneymiş. Şarap çeşitleri olarak Kayra'nın birkaç ürününün yanı sıra iki de Turasan şarabı vardı. Fiyatları 70 ile 100 lira arasındaydı. Yemek listesinin bulunmadığı restoranda, hemen ortaya zeytinyağı tabağı, taze etmekler ve meze tepsisi getirildi. Tepsiden soya soslu uskumru, fava, patlıcan salatası, marine levrek, patlıcan ezme, Bombay fasulyesinden pilaki seçtik. İçki olarak da 20 cl'lik küçük bir şişe rakı ısmarladık.
ŞAŞLIK BİRAZ FARKLIYDI
Marmara Denizi manzarası eşliğinde sohbetimiz sürerken, ara sıcak niyetine, sadece ızgara patlıcan dilimleri arasına beyazpeynir küpleri yerleştirilip üzerine domates sosu dökülerek servis edilen bir patlıcan mezesi ısmarladık. Ana yemek olarak balık isteyenimiz çıkmadı. Bir arkadaşımız 'şaşlık' ısmarladı. Ben ve bir arkadaşım da deniz ürünleriyle yapılmış spagetti söyledik. Şaşlık, Batı ülkelerine özgü bir şiş kebabın adıdır: Burada şaşlık diye gelen, yanında bir tür buğday pilavı, domates ve fırın patates ile servis edilen, pişirilirken biraz kurumuş ince biftek dilimleriydi. Ancak deniz ürünlü makarna oldukça başarılıydı. Yemeğin üstüne sakızlı muhallebi, çıtır kabak, domates ve ceviz tatlıları ile Mövenpick dondurma çeşitleri vardı. Biz dondurmayı tercih ettik ve dört kişi 270 lira hesap ödedik. Aşağı inerken, henüz hizmete girmemiş kışlık mekanı da görme fırsatını bulduk. Alçak tavanlı, sıkışık oturma düzenli, canlı müzik için geniş bir sahnesi bulunan, bütün duvarları ve zemini parlak malzemeyle kaplı bir salondu. "Akustik sorununu halledemezlerse, burada yemek yiyeceklerin vay haline," diye düşünerek restorandan ayrıldım.
BEĞENDİKLERİM Şaşkınbakkal' a yeni bir restoran kompleksinin terasında yer alan şirin bir mekan. Mezelerin ardından balık ya da ızgara et yemekleri servis ediliyor. Yemekler oldukça lezzetli. Mekan terasta olduğu için manzara da hoş.
BEĞENMEDİKLERİM Ortadaki dev Amerikan bar yüzünden oturma düzeni sıkışık. Yemek konsepti de karışık. Buranın meyhane mi, bar mı, bistro mu, restoran mı olduğu belli değil. Kışlık salonda ise akustik sorunları yaşanabilecek.